Seyhan Oteli`nde basın mensuplarıyla bir araya gelen Yılmaz, burada gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ`un, `İnternet Andıcı Soruşturması` kapsamında; `terör örgütü yöneticisi olmak ve darbeye teşebbüs` suçlamasıyla tutuklanması konusunu değerlendiren Yılmaz, iddianameyi henüz kapsamlı bir şekilde okumadığının altını çizdi. Yılmaz, farklı bir noktaya dikkat çekerek, Yaşar Büyükanıt`ın `genelkurmay başkanlığı` döneminde kurumun resmi internet sitesinden yapılan ve `muhtıra` olarak nitelendirilen açıklamayı hatırlattı.“DOLBABAHÇE GÖRÜŞMELERİ NEDEN HALA AÇIKLANMADI?Yılmaz, “Bu muhtırayı veren, dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt`tı. Büyükanıt, doğrudan doğruya muhtıra verdi. Ama sonrasında Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile birlikte Dolmabahçe Sarayı`nda bir görüşme yaptı. Her ikisi de çıkıp; `Bu görüşme bizimle birlikte mezara kadar gidecek` diyor. Büyükanıt çıkıp `muhtıra` veriyor ama o görüşmeler hala açıklanmıyor? Ama sonraki süreçte birçok üst düzey asker `darbeye teşebbüs` suçlamasıyla tutuklayıp, cezaevine gönderiyorsunuz. O zaman samimiyetinizle ilgili bir sıkıntı var? Biri muhtıra veriyor, öteki `iddialar` üzerine tutuklanıyor. Ancak dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt, 28 Nisan`da bir muhtıra veriyor, her ne hikmetse Büyükanıt ile ilgili herhangi bir işlem yapılmıyor. Tüm bunlar kafa karıştırıcı şeyler. Bunun da bir an önce aydınlatılması gerekiyor” dedi.“ÇIKIP; `BİZ ŞU İSTİHBARATI ALDIK AMA YANLIŞMIŞ` DESİNLER”Kuzey Irak`ın Haftanin Bölgesi Sinaht Vadisi`nde 35 kişinin ölümüyle sonuçlanan olaylara dikkat çeken Yılmaz, Genelkurmay Başkanlığı`na çağrıda bulunarak, söz konusu bölgeye neden F-16 savaş uçaklarıyla bombardıman yapıldığının tüm gerekçeleriyle açıklanmasını istedi. Yılmaz, “Ne yazık ki, Genelkurmay nezdinde bu yönde yapılan herhangi bir açıklama yok. Eğer bu açıklama yapılsaydı olayı da anlayacağız. Hiçbir Türk jesti, bulunduğu üsten kendiliğinden kalkmadı. Ancak baktığımızda sanki Türk jestleri kendiliğinden havalanıp, gidip bölgeyi bombalamış, hem de kendi vatandaşını bombalamış. Bu nasıl bir anlayış? Bunun önüne geçmenin tek yoluysa çıkıp; `Biz şu istihbaratı aldık ama aldığımız istihbarat yanlışmış` şeklinde bir açıklama yapılması. Aradan 15 gün geçmesine rağmen hala bir açıklama yapılmadı” dedi.“NEYE VE HANGİ İSTİHBARATA GÖRE BOMBALAMA YAPILDI?”Yaşanan olayların Türkiye`yi uluslararası kamuoyunda zor bir duruma düşürdüğünü kaydeden Yılmaz, “Türk Ordusu ve Türk milleti, kendi vatandaşına hiçbir zaman bu şekilde bir muameleye maruz bırakmaz. Bir an önce gerekli açıklamalar yapılmalı. Bu uçakların üslerinden havalanması emrini kim verdi? Neye ve hangi istihbarata göre bombalama yapıldı? Tüm bu sorulara yanıt verilse bugünkü tartışmalara da bir son verilecek. Biz bunu bekliyoruz ama şu ana kadar bu yönde atılan herhangi bir adım yok. Bugünkü süreç çokta sağlıklı bir şekilde işlemiyor. Biz de MHP olarak, gerekli açıklamaların zaman kaybedilmeden yapılmasını bekliyoruz” ifadesini kullandı.“EMEKLİ MİLLETVEKİLLERİ MAAŞLARI KONUSUNDAKİ TAVRIMIZ NET”Yılmaz, kamuoyunda `kıyak emeklilik` olarak nitelendirilen ve emekli milletvekillerinin maaşlarının artışını öngören düzenlemelerin, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından veto edilmesi ve sonrasında söz konusu teklif üzerinde yapılan değişikliklerle ilgili olarak kendisine yöneltilen sorulara da yanıt verdi. Yılmaz, konuşmasını da şöyle sürdürdü; “Yapılan oylamada MHP olarak `Hayır` oyu kullandık. Üzerinde konuşulan konuysa şuydu; bizim gibi devlet memurluğundan gelenler `milletvekilliği emekliliği`nden yararlanıyor, ancak Bağ-Kur ve SGK`lılar bundan faydalanamıyordu. Uzlaşmaya varılan düzenlemeyse bu haksızlığı ortadan kaldırıyor ve tüm milletvekillerini eşit statüye getiriyordu. Biz de bu değişikliği destekliyorduk. Biz desteklediğimiz bu öneri Cumhurbaşkanı tarafından kabul edildi, veto edilense `emekli vekillerin maaşı` konusuydu. Bu konudaki tavrımız açık ve net. Tasarıya karşı duruş sergilemeye devam edeceğiz.”
