Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı İşbirliği Protokolü İmzalandı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, imzalanan protokolle 850 çocuğun eğitimine devam ettirilmesinin sağlanacağını söyledi.
Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer ise, "Bu protokolle yurtlardaki çocuklarımıza, onların hassasiyetlerine göre özelleştirilmiş eğitim programları sunacağız" dedi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığı İşbirliği Protokolü imzalandı. Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) Başöğretmen Salonu`nda, MEB Bakanı Ömer Dinçer ve Aile ve Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin arasında, `koruma altındaki çocukların eğitimlerini sürdürmeleri, eğitimde dezavantajlı durumda bulunan çocuklara sağlanan imkanlar konusundaki yetersizliklerin giderilmesini içeren işbirliği protokolü` imzalandı. Törende bir konuşma yapan Şahin, eğitim birinci sırada yer alan enönemli alan olduğunu kaydederek, 850 çocuğun ortaöğretim eğitiminin yarıda bıraktığını ve imzalanan bu protokolle bu 850 çocuğun eğitimine devam ettirilmesinin sağlanacağını belirtti. Asıl amaçlarının, 14 bin çocuğun üniversiteli yapılmasını sağlamak olduğunu anlatan Şahin, Seviye Belirleme Sınavı`ndaki (SBS) başarıları arttırmayı hedeflediklerini de söyledi. Kadın sığınma evlerinde kalan okuma yazma bilmeyen kadınların da protokole alındığını ifade eden Bakan Şahin, şiddetle mücadelede de iki Bakanlığınortak hareket edeceğine dikkat çekti
MEB Bakanı Ömer Dinçer ise MEB`in esas görevinin ülkedeki okuma çağındaki bütün çocuklara erişimi sağlamak olduğunu belirterek, "Bizim birey olarak herkese eşit, aynı şevkatle eğitimi sunacak bir çabayı ortaya koymamız gerekir. Bizim bu protokoldeki amacımız şu, bizler yurtlardaki çoçuklarımıza onların hassasiyetlerine göre, onlara özelleştirilmiş eğitim programları sunacağız. Bütün çocukları genelleştirerek, eğitim programına dahil ediyoruz" diye konuştu
İşbirliği protokolü, `eğitim programına katılan çocukların devam takiplerini yaparak devamlılıklarını sağlamak, eğitim sürecine erişim ve devamda uyum sorunları yaşayan çocuklarla ilgili rehberlik, rehabilitasyon ve tedavi süreçlerinin takibini ilgili kurumlarla işbirliği içinde sürdürmek, "Yeniden Okullu Ol" projesi kapsamında görevlendirilen öğretmenlerin ek ders ücretleri ile ilgili iş ve işlemleri sürdürmek, sığınma evlerinde kalan kadınlardan okuma-yazma bilmeyen ya da ihtiyacı olanlr için 8 kişidenaz olamak üzere grup oluşturarak sınıf oluşturmak ve çoçukların eğitimlerinin tamamlanmasına yönelik ilgili branşlarda yeterli ve uygun yeterlilikte öğretmen görevlendirme` içeriğinden oluşuyor
İmza töreni sonrası, Bakan Dinçer gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dinçer, ülkedeki terör olaylarında öğretmenlerin kalkan olarak kullanıldığına ilişkin iddialara yönelik, "Biz Bakanlık olarak konuyla ilgili tedbirleri alıyoruz. Bütün öğretmenlerimiz, görevlerini yapmaya devam etsinler. Ben bunların tekil hadiseler olduğunu ve mevzi problemler olarak kalacağını tahmin ediyoruz. Terör yerinde kalacak bir hadise değil. Öğretmenlerimize yapılan saldırılar, aslında terörün kendisine sıkmış olduğu birkurşundur. Terör o bölgenin geri kalmışlığını bugüne kadar istismar etti. Halbuki bizim öğretmenlerimiz o bölgeye, o bölgenin makus tarihini yenmek için gidiyorlar ve hizmet gösteriyorlar. Öğretmenler olarak çocuklarımızı eğitmeye devam etmeliyiz, terör de buna yönelik davranışlarına son vermelidir" diye konuştu
Bir gazetede, `onuncu sınıfların kitaplarında yer alan Süryanilere yönelik yanlış bilgiler olduğunun sorulması üzerine` Bakan Dinçer, "Bu kitabın aslında 2009 yılından beri Türkiye`de tedavülde olduğunu görüyoruz. 2009 yılındaki bir kitabın bugün gündeme getirilmiş olmasını makul görüyormusunuz? Eğitim sisteminde var olan şeylerin, son günlerde pişirilip yeniden gündeme getirilmiş olmasını takdirinize bırakıyorum. Öküzün altında buzağı arama anlayışı çok doğru bir anlayış değil. Eğitimin artık ideolojikbir perspektiften çıkarılması, rasyonel bir çaba olduğunu görmeleri gerekir. Bu tür çabalar bayat çabalardır" dedi
`İstanbul Erkek Lisesi`nde bir öğrencinin, SBS sınavına girmeden okula kayıt yaptırdığı iddialarının olduğu`nun sorulması üzerine ise, gayri hukuki bir işlemin olması durumunda buna izin verilmeyeceğini söyledi
Kaynak: İHA
MEB Bakanı Ömer Dinçer ise MEB`in esas görevinin ülkedeki okuma çağındaki bütün çocuklara erişimi sağlamak olduğunu belirterek, "Bizim birey olarak herkese eşit, aynı şevkatle eğitimi sunacak bir çabayı ortaya koymamız gerekir. Bizim bu protokoldeki amacımız şu, bizler yurtlardaki çoçuklarımıza onların hassasiyetlerine göre, onlara özelleştirilmiş eğitim programları sunacağız. Bütün çocukları genelleştirerek, eğitim programına dahil ediyoruz" diye konuştu
İşbirliği protokolü, `eğitim programına katılan çocukların devam takiplerini yaparak devamlılıklarını sağlamak, eğitim sürecine erişim ve devamda uyum sorunları yaşayan çocuklarla ilgili rehberlik, rehabilitasyon ve tedavi süreçlerinin takibini ilgili kurumlarla işbirliği içinde sürdürmek, "Yeniden Okullu Ol" projesi kapsamında görevlendirilen öğretmenlerin ek ders ücretleri ile ilgili iş ve işlemleri sürdürmek, sığınma evlerinde kalan kadınlardan okuma-yazma bilmeyen ya da ihtiyacı olanlr için 8 kişidenaz olamak üzere grup oluşturarak sınıf oluşturmak ve çoçukların eğitimlerinin tamamlanmasına yönelik ilgili branşlarda yeterli ve uygun yeterlilikte öğretmen görevlendirme` içeriğinden oluşuyor
İmza töreni sonrası, Bakan Dinçer gazetecilerin sorularını yanıtladı. Dinçer, ülkedeki terör olaylarında öğretmenlerin kalkan olarak kullanıldığına ilişkin iddialara yönelik, "Biz Bakanlık olarak konuyla ilgili tedbirleri alıyoruz. Bütün öğretmenlerimiz, görevlerini yapmaya devam etsinler. Ben bunların tekil hadiseler olduğunu ve mevzi problemler olarak kalacağını tahmin ediyoruz. Terör yerinde kalacak bir hadise değil. Öğretmenlerimize yapılan saldırılar, aslında terörün kendisine sıkmış olduğu birkurşundur. Terör o bölgenin geri kalmışlığını bugüne kadar istismar etti. Halbuki bizim öğretmenlerimiz o bölgeye, o bölgenin makus tarihini yenmek için gidiyorlar ve hizmet gösteriyorlar. Öğretmenler olarak çocuklarımızı eğitmeye devam etmeliyiz, terör de buna yönelik davranışlarına son vermelidir" diye konuştu
Bir gazetede, `onuncu sınıfların kitaplarında yer alan Süryanilere yönelik yanlış bilgiler olduğunun sorulması üzerine` Bakan Dinçer, "Bu kitabın aslında 2009 yılından beri Türkiye`de tedavülde olduğunu görüyoruz. 2009 yılındaki bir kitabın bugün gündeme getirilmiş olmasını makul görüyormusunuz? Eğitim sisteminde var olan şeylerin, son günlerde pişirilip yeniden gündeme getirilmiş olmasını takdirinize bırakıyorum. Öküzün altında buzağı arama anlayışı çok doğru bir anlayış değil. Eğitimin artık ideolojikbir perspektiften çıkarılması, rasyonel bir çaba olduğunu görmeleri gerekir. Bu tür çabalar bayat çabalardır" dedi
`İstanbul Erkek Lisesi`nde bir öğrencinin, SBS sınavına girmeden okula kayıt yaptırdığı iddialarının olduğu`nun sorulması üzerine ise, gayri hukuki bir işlemin olması durumunda buna izin verilmeyeceğini söyledi
