Ergenekon Davasında Savcı Pekgüzel, Sanık ve Avukatların Uyarılmasını İstedi
Ergenekon davasında Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, sanıklar ile avukatların savunma sınırlarını aşan ve mahkemeyi hedef alan konuşmaları konusunda uyarılmasını talep etti.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen İkinci Ergenekon davasında sanık ve avukatların taleplerini sunmalarının ardından Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, taleplerle ilgili görüşünü açıkladı. Pekgüzel milletvekili olan Mustafa Balbay`ın, konuşması sırasında değindiği TBMM bünyesinde kurulacak bir komisyon ile Ergenekon diye bir örgütün var olup olmadığının araştırılması konusunu dile getirdiğini hatırlattı. Pekgüzel, "Mahkememizin örgütün varlığı konusunda bir karar vermediğini, bu konunun TBMM bünyesinde kurulacak bir komisyon ile araştırılabileceğini, tahliye olması halinde kendisinin de bu çalışmaya katkı vereceğini söyledi. Bu ve birkaç konuda açıklama yapmak istiyorum. Öncelikle diğer davaların görülmesi sırasında başka sanık ve avukatlarınça hem de defalarca dile getirilen mahkemenin örgüt konusunda karar vermediği beyanlarına daha önce değinmiştik. Bu nedenle sadece şunu belirtmekle yetinmek istiyoruz." dedi.
Mahkemenin henüz sanık savunmalarının alınmasını tamamlamadığının altını çizen Pekgüzel, "Yargılamayı kesip aradaki diğer usuli işlemleri de atlayarak karar mı verecektir ki, bu imkansızdır. Esas karar ile dava hükme bağlanır. Ve mahkeme dosyadan elini çeker. Bunu bütün avukat meslektaşlarımız başta olmak üzere çoğu kimse bilir." diye konuştu. Pekgüzel, bundan sonra aynı konunun gündeme getirilmesi halinde en azından bu konunun dikkate alınması gerektiği eleştirisini yaptı.
Davaya yeni davalar eklenmesi ile yargılamanın bitirilmesinin mümkün olmadığı şeklinde söylemler de dile getirildiğini belirten Pekgüzel, "Herhangi bir örgüt davasında da dava açıldıktan sonra firarilerin yakalanması, yeni şüphelilerin, olayların tespiti ve birleştirme talepli davaların açılması rutin bir yargı uygulamasıdır. Davaların kapsamlı olduğu doğrudur ama HSYK kararı ile sadece bu davalara bakan, bu davalar için ayrı bir kalem tesis edilen ve kesintisiz yöntem ile duruşma yürüten mahkemelerin davaları bitirmesi beklenir ve öyle de olması gerekir." ifadesini kullandı.
Sanık Balbay`ın talebinde Ergenekon örgütünün araştırılması için TBMM tarafından araştırma komisyonu kurulması konusu hakkında ise Pekgüzel, "Bu konu yeni değildir." açıklamasında bulundu. Pekgüzel buna örnek olarak ise Ergenekon ana davası sanığı Ümit Oğuztan`ın 14 yıl önce `Dikkat, bu bir ihbar değildir. Bir gerçeğin tespitidir.` ile başlayan ihbarını hatırlatarak Ergenekon adını da vererek bazı Avrupa ülkelerinde gladyo olarak adlandırılan örgütlenmenin uzantıları hakkında bilgiler verdiğini söyledi. Pekgüzel, "Görüldüğü gibi Ergenekon örgütü, bundan 14 yıl önce bir ihbar telefaksı olsa dahi TBMM`nin bilgisi dahilindedir. O zaman yapılamayan araştırmanın bugünkü TBMM`ce yapılıp yapılamayacağı kuşkusuz ki yüce meclisin takdirlerinde bulunmaktadır." dedi.
Mütalaanın devamında savcı Pekgüzel, sanıklar ile avukatlarına standartların üzerinde konuşma süresi verildiğini, özellikle duruşma salonunun dinleyici kısmının dolduğu günlerde muhatabın mahkeme heyeti olduğu gözardı edilerek talep adı altında ve adeta miting havasında, kendileri dışındaki sanıklar için, lehe ve aleyhe olmak üzere hemen hemen her gün basın yayın organlarında yer alan dava dışı konular hakkında konuşmalar yapmaktadır." şeklinde konuştu.
Duruşma salonunda bazı söylemlerin yargılama yetkisini kullanan, bu nedenle hiçbir şekilde saygınlığının zedelenmemesi gereken mahkemeyi hedef aldığına dikkat çeken Pekgüzel, dinleyicilerle ilgili olarak da bazı tedbirlerin alınmasını istedi. Pekgüzel, "Bazı dinleyiciler, mahkemede asla yapılmaması gereken alkışlama, gülme, yüksek sesle konuşma gibi davranışlar sergileyerek duruşma seyrini bozmaktadır." ifadesini kullandı. Pekgüzel, bundan sonraki talep günlerinde konuşmaların yargılama adabına uygun olması, dinleyicilerin duruşma disiplinine uygun davranmalarının sağlanması, aksi halde salondan çıkartılacaklarının, direnmeleri halinde ise 4 güne kadar disiplin hapsine konulabileceklerinin bildirilmesini talep ediyoruz." diye konuştu.
Yapılan taleplerle ilgili olarak ise Pekgüzel, Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu`nun talebini yerinde bularak Jandarma Genel Komutanlığı`na yazı yazılarak 19 Ekim 2003 tarihinde Jandarma Genel Komutanlığı Sosyal tesislerinde rektörler ile görüşen ve düzenlenen yemeğe katılan Generallerin kimlik ve adreslerinin tespit edilerek mahkemeye bildirilmesini istedi. Mahkemeye bildirilmesi halinde bu kişilerin tanık olarak ileriki aşamalarda dinlenmesinin karara bağlanması yönünde görüş bildirdi.
İnternet Andıcı olarak bilinen davanın sanıkları Dursun Çiçek, Hasan Iğsız, Bülent Sarıkahya ve Hıfzı Çubuklu`nun ifade örneklerinin istenilerek dosyaya konulmasını talep etti. Balyoz soruşturması kapsamında ifadesi alındığı bildirilen Murat Ünlü`nün, ifade örnekleri ve Ünlü`den ele geçirildiği iddia edilen kayıt ve belgelerin de onaylı suretlerinin dava dosyasına konulmasını istedi. Savcı Pekgüzel`in mütalaasını sunmasının ardından taleplerin değerlendirilmesi için duruşmaya ara verildi.