"Biz Dini Yaşarız, Tüccarlığını Siz Yaparsınız"
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,hükümet programına yönelik eleştirileri yanıtlarken muhalefet sıralarından, ‘‘din tüccarlığı‘‘ şeklinde laf atılması üzerine, ‘‘Bakın çok ayıp oluyor. Biz dini yaşarız, tüccarlığını siz yaparsınız‘‘ karşılığını verdi.
Erdoğan, 61. Hükümet programı üzerinde eleştirileri yanıtlarken, 2002‘de Türkiye‘nin toplam yatırımının 58,6 milyar TL olduğunu, bu rakamın 2010‘da 207 milyar TL‘ye yükseldiğini söyledi.
Bankaların 2002‘de yurtiçinde verdikleri kredi miktarının da 32 milyar TL‘den, 2010‘da 421 milyar TL‘ye, bugün ise 499 milyar TL‘ye çıktığını ifade eden Erdoğan, laf atan muhalefet partisi milletvekillerine, ‘‘Size ben bu kürsüde hesabı, kitabı öğretemedim, öğrenemeyeceksiniz bile‘‘ dedi.
Başbakan Erdoğan, ‘‘Şu anda Türkiye büyümede, dünyada yüzde 11 ile birinci sıraya çıkmışsa hikmeti bu. Herkes dünyada birinci olan Türkiye‘yi konuşuyor, siz ise yetişemediğiniz üzüme koruk diyorsunuz‘‘ diye konuştu.
Erdoğan, kendisine laf atılmaya devam edilmesi üzerine, ‘‘Yanınızdakine biraz sahip olun, ağzından çıkanları duysun. Cami arazilerine rezidans yapmak size yakışır, bize değil, onları siz iyi bilirsiniz‘‘ diye konuştu.
-‘‘GÜRÜZ‘ÜN, TEZİÇ‘İN OLDUĞU ZAMANLARDA NEDEN SÖYLEMİYORSUNUZ?‘‘-
76 üniversiteye 89 üniversite ilave ettiklerini belirten Erdoğan, özel sektörün de üniversite kurabileceğini hatırlattı. Erdoğan, şunları söyledi:
‘‘Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu burada bir ifade kullandı. Diyor ki ‘gelin üniversiteler rektörlerini kendileri seçsin.‘ Bunu şimdi söylüyorsunuz değil mi? Bunu Kemal Gürüz‘ün olduğu yerde, Teziç‘in olduğu zamanlarda neden söylemiyorsunuz? O zaman CHP yok muydu, o zaman neden söylemediniz? Şimdi mi geldi aklınız başınıza? Çıktılar, ‘biz YÖK‘ü kaldıracağız.‘ Kusura bakmayın, YÖK‘ü biz reforme ederiz ama YÖK‘ü niye kaldıralım. Bu üniversitelerin bir denetimi, düzenlemesi gerekmez mi? Rektörlerin ataması, vesairesi... Bunların hepsini konuşuruz. Bunların hepsini üniversiteler kendileri yapsın. İmtihanlar nasıl yapılacak, bunların hepsini oturur, konuşuruz. Hepsi... Eyvallah ama bir denetleyen, düzenleyen kurumun olması bu işin gereğidir. Kaldı ki YÖK‘ü kuran biz değiliz ve YÖK‘ten en çok nemalanan sizsiniz, sizsiniz.
3. dönemimizde biz gene güven, istikrar diyoruz; kardeşlik, hukuk ve demokrasi diyoruz. 3. dönemde çok daha gayretli, çok daha hızlı, çok daha coşkulu, heyecanlı bir biçimde reformlarımızı gerçekleştirmek, milletimizi hizmetlerle buluşturmak istiyoruz.
Bu ülkede artık doğu, batı, kuzey, güney kavramlarının sadece coğrafi kavramlar olarak kalmasını istiyoruz. Doğu denildiğinde geri kalmış, kuzey denildiğinde göç eden, orta denildiğinde yoksul, batı denildiğinde göç alan bölgeler kavramını artık gündemden düşürmek istiyoruz. Bizim için Türkiye haritası her bir zerresi ile kırmızı ve beyaza boyanmıştır. Bunun dışında renk kabul etmiyoruz. 74 milyonu bugüne kadar nasıl gönülden kucakladıysak, bundan sonra da aynı şekilde gönülden, yürekten, samimiyetle kucaklamaya devam edeceğiz. Kaygıları, endişeleri, tereddütleri gidermek, önyargıları yıkmak bizim birinci vazifemiz. Tahrikleri aşarak, kışkırtmaları geçerek, 74 milyonun her bir ferdine ulaşmak bizim sorumluluğumuzdur. Herkesin yaşam tarzı, inancı, dili, kültürü, fikirleri, özgürlük kalemi, Hükümet olarak bizim teminatımız altındadır.‘‘
-MHP LİDERİ BAHÇELİ‘DEN BAŞBAKAN ERDOĞAN‘A ALKIŞ-
Başbakan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin ‘‘dil noktasında‘‘ hassasiyet gösterdiğini ifade ederek, ‘‘Her zaman söylüyoruz Sayın Bahçeli; bu ülkenin resmi dili Türkçe‘dir ama herkes ana dilini rahatlıkla kullanabilmeli‘‘ dedi.
Erdoğan‘ın bu sözlerini AK Parti‘li milletvekillerinin yanısıra, Bahçeli başta olmak üzere MHP‘li milletvekilleri de alkışladı.
Yürütme ile birlikte yasama ve yargının da aynı vizyonu paylaşması için, hukuk ve demokrasi içinde mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Erdoğan, 3. dönemlerinde muhalefet partileri ile farklı bir tarzda, formatta çalışmak arzusunda olduklarını bildirdi. Erdoğan, ‘‘Eğer çalışırlarsa... 2023 vizyonuna muhalefet partileri ile el ele, gönül birliği içerisinde hazırlanmak isteriz. Kırıcı, yıpratıcı, tahrik edici bir dil ve üslup yerine, yapıcı, yol gösterici, uyarıcı bir eleştiri ve muhalefet kültürünün siyasetimize egemen olmasını istiyoruz‘‘ açıklamasında bulundu.
Başbakan Erdoğan, Hükümet programının toplumun tüm kesimlerinde ve iş dünyasında olduğu kadar bölgede de yeni bir heyecana vesile olduğunu belirterek, bu programı; toplumun tüm kesimleri, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, iş dünyası, üniversiteler, medya ve kanaat önderleri ile birlikte yürüteceklerini kaydetti.
12 Haziran seçimleriyle Türkiye‘de yeni bir sayfanın açıldığına inandıklarını belirten Erdoğan, ‘‘Artık hedef, bu yeni sayfayı, üzerini gayet ihtimamla doldurmaktır‘‘ diye konuştu.
-‘‘BİZ DİNİ YAŞARIZ, TÜCCARLIĞINI SİZ YAPARSINIZ‘‘-
Başbakan Erdoğan, AK Parti hükümetlerinin bu 4. programının, diğerleri gibi ulaşılabilir, gerçekleşebilir, ayağı yere basan projelerden oluştuğunu ifade ederek, yapamayacakları hiç bir şeyi söylemediklerini bildirdi. Erdoğan, ‘‘Hayal ticareti, umut simsarlığı hiç bir zaman yapmadık, yapmıyoruz. İmkanların kaynaklarını...‘‘ diye konuştu.
Erdoğan, muhalefet sıralarından, ‘‘din tüccarlığı‘‘ şeklinde laf atılması üzerine, ‘‘Bakın çok ayıp oluyor. Biz dini yaşarız, tüccarlığını siz yaparsınız‘‘ karşılığını verdi.
-"İMRALI İLE PAZARLIK MESELESİ RAHATSIZ EDİYOR"
Türkiye‘nin tarihiyle, kültürüyle olduğu kadar milletiyle ve tecrübesiyle de büyük bir devlet olduğunu ifade eden Erdoğan, ‘‘Yeni bir Anayasayla biz bu kardeşliği büyütelim istiyoruz‘‘ dedi.
‘‘İmralı ile pazarlık meselesi konusu beni ciddi manada rahatsız ediyor‘‘ diyen Başbakan Erdoğan, ‘‘Bakınız 3,5 yıllık iktidarınız döneminde İmralı ile de görüşmeler yapılmıştır sayın Bahçeli. Bizim dönemimizde de... Bunun pazarlık olup olmadığını size kim söylüyor? Avukatıyla görüşmesi yasak mıdır?‘‘ diye sordu.
MHP sıralarından ‘‘yalanlayın o zaman?‘‘ sözlerine, Erdoğan, ‘‘Biz bunu her zaman yalanladık, bunun gereğini söyledik‘‘ karışılığını verdi.
Erdoğan, ‘‘İdam kalkmamıştı, iktidarınız dönemiydi, niçin idamını ertelediniz? Siz ertelediniz. Bütün imzalarla belgelerini size kaç kez gösterdim‘‘ dedi. ‘‘Hikaye‘‘ şeklinde laf atılması üzerine, Başbakan Erdoğan, ‘‘Size göre hikaye bize göre gerçek. Belgeler elimizde. Bunu kaç kez gösterdik‘‘ şeklinde konuştu.
Erdoğan, ‘‘Birkaç kez sayın Bahçeli çok ağır ifadeler kullandı ve ben meydanlarda kendilerine, kusura bakmasınlar, çok ağır cevap verdim. Dedim ki: ‘Bunu ispat edin, ispat etmezseniz...‘ dedim‘‘ dedi. MHP sıralarından gelen ‘‘itiraf ettiniz‘‘ sözlerine üzerine, Başbakan Erdoğan, ‘‘Hiçbir yerde böyle bir itiraf yok. Biz bugüne kadar hiçbir terör örgütünün yöneticileriyle masaya oturmadık. O size ait olan bir şey. Ertelerseniz, ötelersiniz ama bizim kitabımızda bu olmamıştır‘‘ diye konuştu. MHP Grubundan gelen itirazlara Başbakan Erdoğan, ‘‘Yalan söylüyorsun, dürüst değilsin, doğru konuşmuyorsun‘‘ karşılığını verdi.
Başbakan Erdoğan, ‘‘Güneydoğu‘da Doğu‘da her yerde ‘tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan‘ diyen biziz Sayın Bahçeli. ‘Türkiyeliyim‘ demekten de rahatsız değilim. Hiç rahatsız değilim. Ben bu vatanın, milletin evladıyım ve Türkiyeliyim, bundan da rahatsız değilim. Millet kavramını da lütfen Atatürk‘e sorun. Onun millet kavramı neyse o tanımı alıp onunla beraber yola devam edelim‘‘ diye konuştu.
-ŞİİRİ YENİDEN OKUDU-
Kaynak: AA
Bankaların 2002‘de yurtiçinde verdikleri kredi miktarının da 32 milyar TL‘den, 2010‘da 421 milyar TL‘ye, bugün ise 499 milyar TL‘ye çıktığını ifade eden Erdoğan, laf atan muhalefet partisi milletvekillerine, ‘‘Size ben bu kürsüde hesabı, kitabı öğretemedim, öğrenemeyeceksiniz bile‘‘ dedi.
Başbakan Erdoğan, ‘‘Şu anda Türkiye büyümede, dünyada yüzde 11 ile birinci sıraya çıkmışsa hikmeti bu. Herkes dünyada birinci olan Türkiye‘yi konuşuyor, siz ise yetişemediğiniz üzüme koruk diyorsunuz‘‘ diye konuştu.
Erdoğan, kendisine laf atılmaya devam edilmesi üzerine, ‘‘Yanınızdakine biraz sahip olun, ağzından çıkanları duysun. Cami arazilerine rezidans yapmak size yakışır, bize değil, onları siz iyi bilirsiniz‘‘ diye konuştu.
-‘‘GÜRÜZ‘ÜN, TEZİÇ‘İN OLDUĞU ZAMANLARDA NEDEN SÖYLEMİYORSUNUZ?‘‘-
76 üniversiteye 89 üniversite ilave ettiklerini belirten Erdoğan, özel sektörün de üniversite kurabileceğini hatırlattı. Erdoğan, şunları söyledi:
‘‘Sayın Genel Başkan Kılıçdaroğlu burada bir ifade kullandı. Diyor ki ‘gelin üniversiteler rektörlerini kendileri seçsin.‘ Bunu şimdi söylüyorsunuz değil mi? Bunu Kemal Gürüz‘ün olduğu yerde, Teziç‘in olduğu zamanlarda neden söylemiyorsunuz? O zaman CHP yok muydu, o zaman neden söylemediniz? Şimdi mi geldi aklınız başınıza? Çıktılar, ‘biz YÖK‘ü kaldıracağız.‘ Kusura bakmayın, YÖK‘ü biz reforme ederiz ama YÖK‘ü niye kaldıralım. Bu üniversitelerin bir denetimi, düzenlemesi gerekmez mi? Rektörlerin ataması, vesairesi... Bunların hepsini konuşuruz. Bunların hepsini üniversiteler kendileri yapsın. İmtihanlar nasıl yapılacak, bunların hepsini oturur, konuşuruz. Hepsi... Eyvallah ama bir denetleyen, düzenleyen kurumun olması bu işin gereğidir. Kaldı ki YÖK‘ü kuran biz değiliz ve YÖK‘ten en çok nemalanan sizsiniz, sizsiniz.
3. dönemimizde biz gene güven, istikrar diyoruz; kardeşlik, hukuk ve demokrasi diyoruz. 3. dönemde çok daha gayretli, çok daha hızlı, çok daha coşkulu, heyecanlı bir biçimde reformlarımızı gerçekleştirmek, milletimizi hizmetlerle buluşturmak istiyoruz.
Bu ülkede artık doğu, batı, kuzey, güney kavramlarının sadece coğrafi kavramlar olarak kalmasını istiyoruz. Doğu denildiğinde geri kalmış, kuzey denildiğinde göç eden, orta denildiğinde yoksul, batı denildiğinde göç alan bölgeler kavramını artık gündemden düşürmek istiyoruz. Bizim için Türkiye haritası her bir zerresi ile kırmızı ve beyaza boyanmıştır. Bunun dışında renk kabul etmiyoruz. 74 milyonu bugüne kadar nasıl gönülden kucakladıysak, bundan sonra da aynı şekilde gönülden, yürekten, samimiyetle kucaklamaya devam edeceğiz. Kaygıları, endişeleri, tereddütleri gidermek, önyargıları yıkmak bizim birinci vazifemiz. Tahrikleri aşarak, kışkırtmaları geçerek, 74 milyonun her bir ferdine ulaşmak bizim sorumluluğumuzdur. Herkesin yaşam tarzı, inancı, dili, kültürü, fikirleri, özgürlük kalemi, Hükümet olarak bizim teminatımız altındadır.‘‘
-MHP LİDERİ BAHÇELİ‘DEN BAŞBAKAN ERDOĞAN‘A ALKIŞ-
Başbakan Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘nin ‘‘dil noktasında‘‘ hassasiyet gösterdiğini ifade ederek, ‘‘Her zaman söylüyoruz Sayın Bahçeli; bu ülkenin resmi dili Türkçe‘dir ama herkes ana dilini rahatlıkla kullanabilmeli‘‘ dedi.
Erdoğan‘ın bu sözlerini AK Parti‘li milletvekillerinin yanısıra, Bahçeli başta olmak üzere MHP‘li milletvekilleri de alkışladı.
Yürütme ile birlikte yasama ve yargının da aynı vizyonu paylaşması için, hukuk ve demokrasi içinde mücadelelerini sürdüreceklerini ifade eden Erdoğan, 3. dönemlerinde muhalefet partileri ile farklı bir tarzda, formatta çalışmak arzusunda olduklarını bildirdi. Erdoğan, ‘‘Eğer çalışırlarsa... 2023 vizyonuna muhalefet partileri ile el ele, gönül birliği içerisinde hazırlanmak isteriz. Kırıcı, yıpratıcı, tahrik edici bir dil ve üslup yerine, yapıcı, yol gösterici, uyarıcı bir eleştiri ve muhalefet kültürünün siyasetimize egemen olmasını istiyoruz‘‘ açıklamasında bulundu.
Başbakan Erdoğan, Hükümet programının toplumun tüm kesimlerinde ve iş dünyasında olduğu kadar bölgede de yeni bir heyecana vesile olduğunu belirterek, bu programı; toplumun tüm kesimleri, siyasi partiler, sivil toplum örgütleri, iş dünyası, üniversiteler, medya ve kanaat önderleri ile birlikte yürüteceklerini kaydetti.
12 Haziran seçimleriyle Türkiye‘de yeni bir sayfanın açıldığına inandıklarını belirten Erdoğan, ‘‘Artık hedef, bu yeni sayfayı, üzerini gayet ihtimamla doldurmaktır‘‘ diye konuştu.
-‘‘BİZ DİNİ YAŞARIZ, TÜCCARLIĞINI SİZ YAPARSINIZ‘‘-
Başbakan Erdoğan, AK Parti hükümetlerinin bu 4. programının, diğerleri gibi ulaşılabilir, gerçekleşebilir, ayağı yere basan projelerden oluştuğunu ifade ederek, yapamayacakları hiç bir şeyi söylemediklerini bildirdi. Erdoğan, ‘‘Hayal ticareti, umut simsarlığı hiç bir zaman yapmadık, yapmıyoruz. İmkanların kaynaklarını...‘‘ diye konuştu.
Erdoğan, muhalefet sıralarından, ‘‘din tüccarlığı‘‘ şeklinde laf atılması üzerine, ‘‘Bakın çok ayıp oluyor. Biz dini yaşarız, tüccarlığını siz yaparsınız‘‘ karşılığını verdi.
-"İMRALI İLE PAZARLIK MESELESİ RAHATSIZ EDİYOR"
Türkiye‘nin tarihiyle, kültürüyle olduğu kadar milletiyle ve tecrübesiyle de büyük bir devlet olduğunu ifade eden Erdoğan, ‘‘Yeni bir Anayasayla biz bu kardeşliği büyütelim istiyoruz‘‘ dedi.
‘‘İmralı ile pazarlık meselesi konusu beni ciddi manada rahatsız ediyor‘‘ diyen Başbakan Erdoğan, ‘‘Bakınız 3,5 yıllık iktidarınız döneminde İmralı ile de görüşmeler yapılmıştır sayın Bahçeli. Bizim dönemimizde de... Bunun pazarlık olup olmadığını size kim söylüyor? Avukatıyla görüşmesi yasak mıdır?‘‘ diye sordu.
MHP sıralarından ‘‘yalanlayın o zaman?‘‘ sözlerine, Erdoğan, ‘‘Biz bunu her zaman yalanladık, bunun gereğini söyledik‘‘ karışılığını verdi.
Erdoğan, ‘‘İdam kalkmamıştı, iktidarınız dönemiydi, niçin idamını ertelediniz? Siz ertelediniz. Bütün imzalarla belgelerini size kaç kez gösterdim‘‘ dedi. ‘‘Hikaye‘‘ şeklinde laf atılması üzerine, Başbakan Erdoğan, ‘‘Size göre hikaye bize göre gerçek. Belgeler elimizde. Bunu kaç kez gösterdik‘‘ şeklinde konuştu.
Erdoğan, ‘‘Birkaç kez sayın Bahçeli çok ağır ifadeler kullandı ve ben meydanlarda kendilerine, kusura bakmasınlar, çok ağır cevap verdim. Dedim ki: ‘Bunu ispat edin, ispat etmezseniz...‘ dedim‘‘ dedi. MHP sıralarından gelen ‘‘itiraf ettiniz‘‘ sözlerine üzerine, Başbakan Erdoğan, ‘‘Hiçbir yerde böyle bir itiraf yok. Biz bugüne kadar hiçbir terör örgütünün yöneticileriyle masaya oturmadık. O size ait olan bir şey. Ertelerseniz, ötelersiniz ama bizim kitabımızda bu olmamıştır‘‘ diye konuştu. MHP Grubundan gelen itirazlara Başbakan Erdoğan, ‘‘Yalan söylüyorsun, dürüst değilsin, doğru konuşmuyorsun‘‘ karşılığını verdi.
Başbakan Erdoğan, ‘‘Güneydoğu‘da Doğu‘da her yerde ‘tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan‘ diyen biziz Sayın Bahçeli. ‘Türkiyeliyim‘ demekten de rahatsız değilim. Hiç rahatsız değilim. Ben bu vatanın, milletin evladıyım ve Türkiyeliyim, bundan da rahatsız değilim. Millet kavramını da lütfen Atatürk‘e sorun. Onun millet kavramı neyse o tanımı alıp onunla beraber yola devam edelim‘‘ diye konuştu.
-ŞİİRİ YENİDEN OKUDU-
