Yeni MHP kaset görüntüleri (Gülerce MHP kaset ve siyaset meselesine ne dedi?)
MHP yeni kaset video görüntüleri şok etkisi oluşturdu. MHP yeni kaset görüntüleri Didinmez ve Barutçu'nun görüntülerinden oluşuyor.
MHP yeni kaset şoku ile çalkalanırken beklenen istifalar geldi. MHP yeni kaset video görüntülerinde Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu'nun uygunsuz görüntüleri yer alıyor. Daha önceki MHP kaset skandallarına farklı ülkücülük isimli site yenilerini ekledi.MHP yeni kaset videosu MHP'yi zor duruma soktu. MHP yeni kaset görüntüleri (video) internete düştü ve MHP kasetleri tıklanma rekorları kırdı. MHP yeni kaset video görüntülerinde Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu var. MHP 2. kaset skandalından sonra MHP 2. kaset görüntüleri çok konuşuldu. Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu istifa etti.
Daha önce biri aileden sorumlu genel başkan yardımcısı olmak üzere iki genel başkan yardımcısının istifasıyla sonuçlanan, internet üzerinden kaset yayımında 3. ve 4. kasetler eklendi. MHP'de yaşanan kaset skandallarına tepki büyüyor.
İnternete düşen görüntüler sonrası iki MHP'li istifa etti..MHP Genel Başkan Yardımcısı Didinmez ve milletvekili adayı Barutçu istifa etti..MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.
Mhp'de Kaset Skandalı -1 için tıklayınız (video)
Mhp'de Kaset Skandalı -2 için tıklayınız (video)
Mhp'de Kaset Skandalı -3 için tıklayınız (video)
Bazı özel görüntülerin internete sızmasıyla istifa depremi yaşanan MHP’de “gizli kamera” alarmı verildi. Genel merkezde makam odaları, özel çalışma bölümleri ve boşluklar ayrıntılı olarak arandı
Kaset komplosunun yol açtığı istifalarla sarsılan MHP yöneticileri, telefon dinlemelerinin ardından bu kez, “gizli kamera” endişesi yaşıyor. Dört önemli ismin hem partideki görevlerinden hem de milletvekili adaylığından istifalarına yol açan gizli kamera çekimleri, MHP yöneticilerini harekete geçirdi.
MHP Genel Merkezi’nde bazı genel başkan yardımcıları ve yöneticiler, makam odaları ve arka bölünde yer alan özel çalışma-dinlenme odalarında “gizli kamera” taraması yaptırdı. Havalandırma boşlukları ve odalarındaki her türlü eşyayı tek tek kontrol ettiren MHP’li yöneticiler, “Bu iktidar ve ona hizmet eden odaklar, herkesi ve her yeri izlemeye almış olabilir. Önceden dinlenildiğimiz korkusuyla telefonlarımızda rahat konuşamıyorduk. Şimdi makam ve çalışma odalarımızda rahat hareket edemiyoruz, ‘acaba izleniyor muyuz’ düşüncesi aklımızdan geçmiyor değil” değerlendirmesinde bulundu.
Günde 1500 telefon
MHP, bir yandan kaset tedbiri alırken, bir yandan da seçim çalışmalarını sürdürüyor. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Zuhal Topçu, parti genel merkezinde 2 ay önce hizmete açılan 444 6 647 (444 6 MHP) numaralı çağrı merkezini günde 1500 kişinin aradığını, çağrı merkezine gelen telefon sayısının 2 ayda 90 bini bulduğunu açıkladı. Topçu, genel seçim stratejilerinin yanı sıra vatandaşa ulaşabilmek için çağrı merkezi açmayı planladıklarını ve büyük ilgi gördüklerini bildirdi. Çağrı merkezine gelen telefonların hepsinin dikkate alındığını anlatan Topçu, “Çağrı merkezimiz, Türkiye açısından, MHP açısından, ülkenin sorunlarına vakıf olmak ve çözüm üretmek açısından çok önemli bir uygulamaymış. Bunun bu kadar önem arz ettiğini gelen talepler doğrultusunda gördük” görüşünü dile getirdi.
Bahçeli 30 kişiyi aradı
Topçu, açılışından bu yana geçen 2 ayda 90 bin 749 çağrının geldiği merkezde talebi karşılamak üzere 42 çalışanın, 24 saat görev yaptığını belirtti. Çalışanların parti politikalarını öğrendiklerini anlatan Topçu şu bilgileri verdi: “Yoğun bilgi gerekmediği durumlarda kendileri o bilgileri aktarıyorlar. Yoğun bilgi gereken durumlarda genel başkan yardımcılarına yönlendiriliyorlar.”
İŞTE GÜLERCE'NİN YAZISI
Daha önce biri aileden sorumlu genel başkan yardımcısı olmak üzere iki genel başkan yardımcısının istifasıyla sonuçlanan, internet üzerinden kaset yayımında 3. ve 4. kasetler eklendi. MHP'de yaşanan kaset skandallarına tepki büyüyor.
İnternete düşen görüntüler sonrası iki MHP'li istifa etti..MHP Genel Başkan Yardımcısı Didinmez ve milletvekili adayı Barutçu istifa etti..MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.
MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.Partisinin İstanbul 1. Bölge 2. sıradan milletvekili adayı olan Didinmez, hem partideki görevinden hem de milletvekili adaylığından, İstanbul 3. Bölge 4. sıra adayı İhsan Barutçu da milletvekili adaylığından istifa etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'İstifa edin' talimatı ile önce sözlü olarak başvuru yapan ikili, dün yazılı olarak da kararlarını iletti. İlk kaset skandalının ardından da MHP genel başkan yardımcıları Recai Yıldırım ile Metin Çobanoğlu görevlerinden ve milletvekili adaylıklarından istifa
MHP’de yaşanan ikinci kaset skandalının ardından yaşanan istifa bilmecesi, skandalda adı geçen Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu’nun adaylıktan çekilmeleri ile çözüldü. Didinmez’in dün yaptığı yazılı açıklamada istifa etmeyeceği şeklinde yorumlanırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talebi üzerine istifa açıklaması dün gece geç saatlerde geldi.MHP ikinci kez kaset skandalıyla sarsılırken, skandalda adı geçen Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu da, ilk kaset skandalında adı geçen Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu gibi adaylıktan çekildi.
Siyasette yeni bir saldırı aracı var: Kaset... Siyasilerin, gayri meşru ilişkilerinin kayda alınmış görüntüleri, internet ortamında yayılıyor. Bu da partileri ciddi şekilde etkiliyor. CHP'de Baykal'ın gidişi, yerine Kılıçdaroğlu'nun gelişi böyle oldu. Şimdi de seçim öncesi MHP yönetimi sarsıntı geçiriyor.
Bugünün teknolojik imkânları ile herkes gizli kayıt yapabiliyor. "2 yıl TSE garantili, CE sertifikalı, video çekim, uzun süreli kayıt, HD görüntü kalitesi" yazılarak satılan onlarca malzeme var. Kameralı elektrik düğmesi, priz, kol saati, masa, duvar saatleri, anahtarlık, gömlek, ceket düğmeleri, çakmak, rafa konmuş kitap, yağlıboya tablo, gözlük, kalem, televizyon ve uydu alıcısı düğmeleri, vida, kravat iğnesi, oda spreyi kutusu, tavandaki duman detektörü bunlardan bazıları... Fiyatları da 30 TL'den başlıyor.
Meselenin birkaç boyutu var. Evvela, günah ne kadar büyük olsa da, günah avcılığı yapılması, bu günahların teşhir edilmesi, yayılması dinen de, insanî olarak da tasvip edilemeyeceği gibi, evrensel hukuk normları açısından da suçtur. İslam'a göre de, inkâr dışında, Allah'ın büyük günahları da affedebileceğine inanıyoruz. O'nun insana olan merhamet ve affediciliğinin enginliğini biz bilemeyiz.
Zina, kanunlarca suç sayılmasa da, dinen günahtır. Bu günahı, "özel hayat" deyip savunanlar, -hadi yüzde 95 diyelim- büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde havaya konuşurlar. Zaten bu kasetlerle amaçlarına varmak isteyenler, toplumun genel ahlak anlayışını bildiklerinden bu yola başvuruyorlar. İstendiği kadar "bu yanlıştır, tasvip edilemez" densin, CHP ve MHP tabanı, bu "ahlak dışı"lığı savunmaz. "Bu adamların hiç mi kabahati yok, hadi ailelerini düşünmemişler, partiyi, bizleri de mi düşünmemişler" diyerek hop oturup hop kalkarlar. MHP tabanının, olan bitene nasıl öfke duyduğunu, nasıl üzüldüğünü, "MHP, bu yönetimle davamızı temsil etmiyor" diye söylendiğini görmezden gelebilir miyiz? "Özel hayata karışılmaz", "zina kanunlarda suç değil" gibi izahlar, gönlü kırılmış, onuru zedelenmiş insanları teskin eder mi? İkna eder mi?
CHP'nin ve MHP'nin, bu kasetler vasıtasıyla yıpratılmak istenmesini, kasetlerin siyasete malzeme yapılmasını onaylamak elbette mümkün değildir. Hatta şunu da diyebilirim: Sırça köşkte oturanlar kimsenin camına taş atmamalıdır.
Keza, Sayın Bahçeli'nin, bu kaset meselesinde, ihlâs ve samimiyeti ile milyonların gönlünü kazanmış bir din âlimini, kanaat önderini adres göstermeye kalkması büyük ayıptır, haksızlıktır, zulümdür. Bahçeli'nin referandumdan beri "okyanus ötesi" diye tutturması, görülecektir ki, siyaseten de kendisine hiçbir şey kazandırmayacaktır. Ülkemize, insanımıza ve insanlığa büyük fedakârlıklarla hizmet edenleri, yargısız infazlara kalkmak, mazlumlara zulmetmek gibidir. Ne demişler, alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Onlara dokunan yanıyorsa, siz de dokunmayın o zaman...
Fakat bir de şu gerçek var. Kasetler, bugün bir suikasttan daha tesirli hale gelmiştir. Görüntüleri internete düşmeseydi, Baykal'ı CHP genel başkanlığından kim indirebilirdi? MHP genel başkan yardımcıları, partilerinden ve milletvekili adaylıklarından istifa ederler miydi? Siyasete kasetle müdahale, tehlikeli bir süreci de işaret ediyor. Bu kasetlerin arkasının geleceğini, ortalığın toz duman olacağını iddia edenler var. Biz, bu seçimlerin gerçekçi projelerle, demokrasinin ilerlemesi, yeni bir sivil anayasa vaatleriyle geçeceğini düşünürken, gelinen nokta gerçekten üzücüdür. Bir de Başbakan'ın konvoyuna yönelik PKK saldırısı ha, Güneydoğu'da yeni çatışma alanları açılması palaları hatırlanırsa, önümüzde gerçekten çok uzun bir 33 gün var...
Türkiye'de güç mücadelesi ve siyaset, maalesef ahlak, kural ve insanlık dışı vasıtalarla sürdürülüyor. Bunların çoğu da, demokrasi noksanlığından kaynaklanıyor. Hukukun üstünlüğü olsa, yanlış yapanı yakalar, hesabını sorarsınız. Hukuk yoksa hesabını kimden soracaksınız?
MHP'nin milletvekili adaylarından Ümit Özdağ, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Cumhuriyet yazarı Şükran Soner ve Oktay Ekşi'nin katıldığı programda kaset siyasetinin ahlaki ve sosyal yanları mercek altına alındı. Şükran Soner, Başbakan Erdoğan'ın kaset söylemini eleştirerek başlattığı tartışmada Salih Tuna ile polemiğe girdi. Erdoğan'ın meydanlarda yaptığı siyasetin 'çirkin' olduğunu ve toplumu muhazakar değerler üzerinden manüple ettiğini söyleyen Soner, Salih Tuna'nın tepkisini çekti. Tuna'nın sert itirazıyla gerilen tartışma Balçiçek İlter'in müdahalesiyle kapandı.
Balçiçek İlter’in hazırlayıp sunduğu Karşıt Görüş’te iki zıt görüşlü yazar Salih Tuna ve Şükran Soner birbirine girdi.
Ardı ardına yayınlanan ve MHP’yi sıkıntıya soka gizli kamera görüntüleri, Habertürk ekranlarında ele alındı. Kaset üzerinden yapılan siyasetin etik olup olmadığı tartışılırken Cumhuriyet yazarı Şükran Soner ile Yeni Şafak yazarı Salih Tun arasında ikili polemik yaşandı.
Cumhuriyet yazarı Şükran Soner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim mitinglerinde kaset üzerinden siyaset yaptığını ifade ederek, bu söylemleri çirkin bulduğunu söyleyince, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Şükran Soner’e sert çıktı.
Toplumun muhafazakar değerler üzerinden manipüle edildiğini savunan Soner “Başbakan insanların değerleri, özel yaşamları üzerinden çok çirkin siyaset yapıyor.” dedi.
Soner’in bu sözlerine tepki gösteren Salih Tuna “ Zinayı işleyenin eşi kalkıp mahkemeye başvursa, şikayet etse ‘Bu gayrimeşru bir ilişki olduğunu söylese’ bu artık özel yaşamdan çıkar.” dedi.
Bu sözler üzerine oramın gerileceğini anlayan Balçiçek İlter, Oktay Ekşi’ye söz vererek tartışmayı sona erdirdi.
Daha önce biri aileden sorumlu genel başkan yardımcısı olmak üzere iki genel başkan yardımcısının istifasıyla sonuçlanan, internet üzerinden kaset yayımında 3. ve 4. kasetler eklendi. MHP'de yaşanan kaset skandallarına tepki büyüyor.
İnternete düşen görüntüler sonrası iki MHP'li istifa etti..MHP Genel Başkan Yardımcısı Didinmez ve milletvekili adayı Barutçu istifa etti..MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.
Mhp'de Kaset Skandalı -1 için tıklayınız (video)
Mhp'de Kaset Skandalı -2 için tıklayınız (video)
Mhp'de Kaset Skandalı -3 için tıklayınız (video)
Bazı özel görüntülerin internete sızmasıyla istifa depremi yaşanan MHP’de “gizli kamera” alarmı verildi. Genel merkezde makam odaları, özel çalışma bölümleri ve boşluklar ayrıntılı olarak arandı
Kaset komplosunun yol açtığı istifalarla sarsılan MHP yöneticileri, telefon dinlemelerinin ardından bu kez, “gizli kamera” endişesi yaşıyor. Dört önemli ismin hem partideki görevlerinden hem de milletvekili adaylığından istifalarına yol açan gizli kamera çekimleri, MHP yöneticilerini harekete geçirdi.
MHP Genel Merkezi’nde bazı genel başkan yardımcıları ve yöneticiler, makam odaları ve arka bölünde yer alan özel çalışma-dinlenme odalarında “gizli kamera” taraması yaptırdı. Havalandırma boşlukları ve odalarındaki her türlü eşyayı tek tek kontrol ettiren MHP’li yöneticiler, “Bu iktidar ve ona hizmet eden odaklar, herkesi ve her yeri izlemeye almış olabilir. Önceden dinlenildiğimiz korkusuyla telefonlarımızda rahat konuşamıyorduk. Şimdi makam ve çalışma odalarımızda rahat hareket edemiyoruz, ‘acaba izleniyor muyuz’ düşüncesi aklımızdan geçmiyor değil” değerlendirmesinde bulundu.
Günde 1500 telefon
MHP, bir yandan kaset tedbiri alırken, bir yandan da seçim çalışmalarını sürdürüyor. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Zuhal Topçu, parti genel merkezinde 2 ay önce hizmete açılan 444 6 647 (444 6 MHP) numaralı çağrı merkezini günde 1500 kişinin aradığını, çağrı merkezine gelen telefon sayısının 2 ayda 90 bini bulduğunu açıkladı. Topçu, genel seçim stratejilerinin yanı sıra vatandaşa ulaşabilmek için çağrı merkezi açmayı planladıklarını ve büyük ilgi gördüklerini bildirdi. Çağrı merkezine gelen telefonların hepsinin dikkate alındığını anlatan Topçu, “Çağrı merkezimiz, Türkiye açısından, MHP açısından, ülkenin sorunlarına vakıf olmak ve çözüm üretmek açısından çok önemli bir uygulamaymış. Bunun bu kadar önem arz ettiğini gelen talepler doğrultusunda gördük” görüşünü dile getirdi.
Bahçeli 30 kişiyi aradı
Topçu, açılışından bu yana geçen 2 ayda 90 bin 749 çağrının geldiği merkezde talebi karşılamak üzere 42 çalışanın, 24 saat görev yaptığını belirtti. Çalışanların parti politikalarını öğrendiklerini anlatan Topçu şu bilgileri verdi: “Yoğun bilgi gerekmediği durumlarda kendileri o bilgileri aktarıyorlar. Yoğun bilgi gereken durumlarda genel başkan yardımcılarına yönlendiriliyorlar.”
İŞTE GÜLERCE'NİN YAZISI
Daha önce biri aileden sorumlu genel başkan yardımcısı olmak üzere iki genel başkan yardımcısının istifasıyla sonuçlanan, internet üzerinden kaset yayımında 3. ve 4. kasetler eklendi. MHP'de yaşanan kaset skandallarına tepki büyüyor.
İnternete düşen görüntüler sonrası iki MHP'li istifa etti..MHP Genel Başkan Yardımcısı Didinmez ve milletvekili adayı Barutçu istifa etti..MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.
MHP'deki son kaset skandalı da 2 istifa getirdi. Genel Başkan Yardımcısı Bülent Didinmez ile eski İstanbul İl Başkanı ve milletvekili adayı İhsan Barutçu, istifa etti.Partisinin İstanbul 1. Bölge 2. sıradan milletvekili adayı olan Didinmez, hem partideki görevinden hem de milletvekili adaylığından, İstanbul 3. Bölge 4. sıra adayı İhsan Barutçu da milletvekili adaylığından istifa etti. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin 'İstifa edin' talimatı ile önce sözlü olarak başvuru yapan ikili, dün yazılı olarak da kararlarını iletti. İlk kaset skandalının ardından da MHP genel başkan yardımcıları Recai Yıldırım ile Metin Çobanoğlu görevlerinden ve milletvekili adaylıklarından istifa
MHP’de yaşanan ikinci kaset skandalının ardından yaşanan istifa bilmecesi, skandalda adı geçen Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu’nun adaylıktan çekilmeleri ile çözüldü. Didinmez’in dün yaptığı yazılı açıklamada istifa etmeyeceği şeklinde yorumlanırken, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin talebi üzerine istifa açıklaması dün gece geç saatlerde geldi.MHP ikinci kez kaset skandalıyla sarsılırken, skandalda adı geçen Bülent Didinmez ve İhsan Barutçu da, ilk kaset skandalında adı geçen Recai Yıldırım ve Metin Çobanoğlu gibi adaylıktan çekildi.
Siyasette yeni bir saldırı aracı var: Kaset... Siyasilerin, gayri meşru ilişkilerinin kayda alınmış görüntüleri, internet ortamında yayılıyor. Bu da partileri ciddi şekilde etkiliyor. CHP'de Baykal'ın gidişi, yerine Kılıçdaroğlu'nun gelişi böyle oldu. Şimdi de seçim öncesi MHP yönetimi sarsıntı geçiriyor.
Bugünün teknolojik imkânları ile herkes gizli kayıt yapabiliyor. "2 yıl TSE garantili, CE sertifikalı, video çekim, uzun süreli kayıt, HD görüntü kalitesi" yazılarak satılan onlarca malzeme var. Kameralı elektrik düğmesi, priz, kol saati, masa, duvar saatleri, anahtarlık, gömlek, ceket düğmeleri, çakmak, rafa konmuş kitap, yağlıboya tablo, gözlük, kalem, televizyon ve uydu alıcısı düğmeleri, vida, kravat iğnesi, oda spreyi kutusu, tavandaki duman detektörü bunlardan bazıları... Fiyatları da 30 TL'den başlıyor.
Meselenin birkaç boyutu var. Evvela, günah ne kadar büyük olsa da, günah avcılığı yapılması, bu günahların teşhir edilmesi, yayılması dinen de, insanî olarak da tasvip edilemeyeceği gibi, evrensel hukuk normları açısından da suçtur. İslam'a göre de, inkâr dışında, Allah'ın büyük günahları da affedebileceğine inanıyoruz. O'nun insana olan merhamet ve affediciliğinin enginliğini biz bilemeyiz.
Zina, kanunlarca suç sayılmasa da, dinen günahtır. Bu günahı, "özel hayat" deyip savunanlar, -hadi yüzde 95 diyelim- büyük çoğunluğu Müslüman olan ülkemizde havaya konuşurlar. Zaten bu kasetlerle amaçlarına varmak isteyenler, toplumun genel ahlak anlayışını bildiklerinden bu yola başvuruyorlar. İstendiği kadar "bu yanlıştır, tasvip edilemez" densin, CHP ve MHP tabanı, bu "ahlak dışı"lığı savunmaz. "Bu adamların hiç mi kabahati yok, hadi ailelerini düşünmemişler, partiyi, bizleri de mi düşünmemişler" diyerek hop oturup hop kalkarlar. MHP tabanının, olan bitene nasıl öfke duyduğunu, nasıl üzüldüğünü, "MHP, bu yönetimle davamızı temsil etmiyor" diye söylendiğini görmezden gelebilir miyiz? "Özel hayata karışılmaz", "zina kanunlarda suç değil" gibi izahlar, gönlü kırılmış, onuru zedelenmiş insanları teskin eder mi? İkna eder mi?
CHP'nin ve MHP'nin, bu kasetler vasıtasıyla yıpratılmak istenmesini, kasetlerin siyasete malzeme yapılmasını onaylamak elbette mümkün değildir. Hatta şunu da diyebilirim: Sırça köşkte oturanlar kimsenin camına taş atmamalıdır.
Keza, Sayın Bahçeli'nin, bu kaset meselesinde, ihlâs ve samimiyeti ile milyonların gönlünü kazanmış bir din âlimini, kanaat önderini adres göstermeye kalkması büyük ayıptır, haksızlıktır, zulümdür. Bahçeli'nin referandumdan beri "okyanus ötesi" diye tutturması, görülecektir ki, siyaseten de kendisine hiçbir şey kazandırmayacaktır. Ülkemize, insanımıza ve insanlığa büyük fedakârlıklarla hizmet edenleri, yargısız infazlara kalkmak, mazlumlara zulmetmek gibidir. Ne demişler, alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. Onlara dokunan yanıyorsa, siz de dokunmayın o zaman...
Fakat bir de şu gerçek var. Kasetler, bugün bir suikasttan daha tesirli hale gelmiştir. Görüntüleri internete düşmeseydi, Baykal'ı CHP genel başkanlığından kim indirebilirdi? MHP genel başkan yardımcıları, partilerinden ve milletvekili adaylıklarından istifa ederler miydi? Siyasete kasetle müdahale, tehlikeli bir süreci de işaret ediyor. Bu kasetlerin arkasının geleceğini, ortalığın toz duman olacağını iddia edenler var. Biz, bu seçimlerin gerçekçi projelerle, demokrasinin ilerlemesi, yeni bir sivil anayasa vaatleriyle geçeceğini düşünürken, gelinen nokta gerçekten üzücüdür. Bir de Başbakan'ın konvoyuna yönelik PKK saldırısı ha, Güneydoğu'da yeni çatışma alanları açılması palaları hatırlanırsa, önümüzde gerçekten çok uzun bir 33 gün var...
Türkiye'de güç mücadelesi ve siyaset, maalesef ahlak, kural ve insanlık dışı vasıtalarla sürdürülüyor. Bunların çoğu da, demokrasi noksanlığından kaynaklanıyor. Hukukun üstünlüğü olsa, yanlış yapanı yakalar, hesabını sorarsınız. Hukuk yoksa hesabını kimden soracaksınız?
MHP'nin milletvekili adaylarından Ümit Özdağ, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Cumhuriyet yazarı Şükran Soner ve Oktay Ekşi'nin katıldığı programda kaset siyasetinin ahlaki ve sosyal yanları mercek altına alındı. Şükran Soner, Başbakan Erdoğan'ın kaset söylemini eleştirerek başlattığı tartışmada Salih Tuna ile polemiğe girdi. Erdoğan'ın meydanlarda yaptığı siyasetin 'çirkin' olduğunu ve toplumu muhazakar değerler üzerinden manüple ettiğini söyleyen Soner, Salih Tuna'nın tepkisini çekti. Tuna'nın sert itirazıyla gerilen tartışma Balçiçek İlter'in müdahalesiyle kapandı.
Balçiçek İlter’in hazırlayıp sunduğu Karşıt Görüş’te iki zıt görüşlü yazar Salih Tuna ve Şükran Soner birbirine girdi.
Ardı ardına yayınlanan ve MHP’yi sıkıntıya soka gizli kamera görüntüleri, Habertürk ekranlarında ele alındı. Kaset üzerinden yapılan siyasetin etik olup olmadığı tartışılırken Cumhuriyet yazarı Şükran Soner ile Yeni Şafak yazarı Salih Tun arasında ikili polemik yaşandı.
Cumhuriyet yazarı Şükran Soner, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın seçim mitinglerinde kaset üzerinden siyaset yaptığını ifade ederek, bu söylemleri çirkin bulduğunu söyleyince, Yeni Şafak yazarı Salih Tuna, Şükran Soner’e sert çıktı.
Toplumun muhafazakar değerler üzerinden manipüle edildiğini savunan Soner “Başbakan insanların değerleri, özel yaşamları üzerinden çok çirkin siyaset yapıyor.” dedi.
Soner’in bu sözlerine tepki gösteren Salih Tuna “ Zinayı işleyenin eşi kalkıp mahkemeye başvursa, şikayet etse ‘Bu gayrimeşru bir ilişki olduğunu söylese’ bu artık özel yaşamdan çıkar.” dedi.
Bu sözler üzerine oramın gerileceğini anlayan Balçiçek İlter, Oktay Ekşi’ye söz vererek tartışmayı sona erdirdi.