Başbakan Erdoğan: "Kılıçdaroğlu Bırakın Ustalığı, Bırakın Kalfalığı Daha Çırak Bile Değil
İstanbul‘daki ilk mitingini Beykoz‘da yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerini sert sözlerle eleştirdi.
İstanbul‘daki ilk mitingini Beykoz‘da yapan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partilerini sert sözlerle eleştirdi. Kılıçdaroğlu için "O bırakın ustalığı, bırakın kalfalığı daha çırak bile değil siyasette. Öğrenecek bunları" diyen Erdoğan, "Bir kaset skandalıyla genel başkanlık kaptın, bununla yürüyorsun. Bir kaset skandalı çıkmasaydı yanında kuzu kuzu duracaktın" dedi. Bahçeli‘yi de, "Sen 2023 ufkunu nereden yakaladın? Böyle bir ufkun var mı?" sözleriyle eleştiren Erdoğan, yüzde
10‘luk seçim barajını eleştirenlere, "Bizden önce iktidardaydınız, neden kaldırmadınız?" diye sordu.
Başbakan Erdoğan, İstanbul‘daki ilk mitingini Beykoz‘da yaptı. Seçim otobüsü üzerinden halka seslenen Erdoğan, "3 Kasım ile 22 Temmuz arasını çıraklık dönemi olarak tanımlıyorum. Çünkü biri İstanbul‘un yönetimiydi, biri Türkiye‘nin yönetimiydi. 81 vilayette başlattığımız bu süreç başarılı bir süreç oldu. 22 Temmuz‘da kalfalık dönemini başlattık. Şu anda kalfalık dönemi bitiyor. İnşallah 12 Haziran‘dan itibaren ustalık dönemi başlayacak" diye konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘yi eleştiren Erdoğan,
"Birileri ‘ben bozkurtlarımı yürütürüm‘ diyor. Ama bizde milletle yürüyeceğiz diyoruz. Ben özellikle MHP‘ye gönül vermiş ülkücü kardeşlerimi Sayın Bahçeli‘nin bozkurtlarından ayırıyorum. Çünkü onların konumu farklı. Yaratılmışların en şereflisi olan insan, biz onlarla yürüyoruz ve onlarla yürüyeceğiz. Bizim tek yolumuz var, o da demokrasi. Bizim tek yolumuz var insanlara düşüncemizi, saygın bir şekilde anlatmak ve onlarla bir kardeşlik duygusu içinde bunları anlatmak. Asla zora başvurarak değil. Zorlaştırıcı
olmayacağız, kolaylaştırıcı olacağız" şeklinde konuştu.
Ana muhalefet partisinin çok uçuk ve afaki şeyler söylediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizim yaptıklarımızın üzerinden söylüyor. Geçmişte bazı siyasiler, şu filanca ne veriyorsa ben beş fazlasını vereceğim diyordu. Şimdi Kılıçdaroğlu da aynı mantıkla gidiyor. O bırakın ustalığı, bırakın kalfalığı daha çırak bile değil siyasette. Öğrenecek bunları. Devlette SSK Genel Müdürlüğü‘nü bu beyefendiye verdiler. Görevi devralana kadar zarar etmeyen SSK varken, bunun kaldığı 8 dönemde sürekli zarardaydı. Genel müdürlüğü döneminde vatandaşımızı hastane kuyruklarında inim inim inleten sen değil
miydin? Neredeydi senin aklın? O zamanki başbakanlara kalkıp bu teklifleri neden yapamadın. Çünkü AK Parti‘nin iktidarı bekleniyordu. Biz AK Parti ne veriyorsa onun şu kadar fazlasını veririz diyor. 70‘li yıllara gidiyor. Ben uygulanmayan kanunu ne yapayım. Bana uygulanan kanun lazım. Laf ola beri gele yok. Bak biz şimdi her doğanı genel sağlık sigortasından istifade ettiriyoruz. SSK Genel Müdürüydün neden yapmadın? Artık SSK hastanesi yok. Artık her hastane senin hastanen" dedi.
Konuşmasında sık sık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘na yüklenen Erdoğan, "Sen nerede yaşıyorsun? Bu başka yerlerde yaşıyor" dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu‘nun yazılı ve görsel basının bir kısmını yanına alarak bol bol atıp tuttuğunu belirterek, "Yaptığı tek şey var ambalaj. Maalesef doğru olmayan vaatler. Dürüst olun dürüst. SSK Genel Müdürlüğü döneminde sürekli zarar oluşunu sen neyle izah edeceksin. Sen bir kere başarılı bir bürokrat olamadın. Başarısızsın. Orada bu işi başarısız kılan biri için
sana bu devlet nasıl emanet edilsin. Zaten benim milletim bunu yapmaz" diye konuştu.
Erdoğan, CHP‘nin ‘biz eski CHP değiliz‘ deyip, geçmişini inkar ettiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Bir taraftan işine geldiğinde CHP‘nin tarihi şöyle, işine geldiğinde ‘ben yeni başkanım, benimle ilgili dönemi söyleyin‘ diyor. Daha yanı başında eski genel başkanın duruyor. Bir kaset skandalıyla genel başkanlık kaptın, bununla yürüyorsun. Bir kaset skandalı çıkmasaydı yanında kuzu kuzu duracaktın. Kaset skandalı çıkınca evine gidiyorsun ‘ben genel başkan adayı değilim‘ diyorsun, 24 saat sonra bakıyoruz ki genel başkan adayı olmuş. Bunlar akşam başka sabah başka. Her şeyde böyle bunlar. Siyaset
dürüstlük ister. Dürüst olmayanlar bugüne kadar bu milletten şamarı hep yediler, yine yiyecekler."
Fatih Projesi ile ilgili CHP‘nin yaptığı eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan, "CHP çıktı şu anda grup başkanvekili olarak bulunan kişiyle diyor ki ‘ne demek Fatih Projesi.‘ Bunlar geçmişini, ecdadını inkar edecek kadar maalesef aslına, geçmişine yabancı tipler. Böyle bir zihniyet. Bu konuda ben bir şey söylemeyeceğim, 12 Haziran söyleyecek" dedi.
Belediyelerin üniversite öğrencilerine verdiği bursun da CHP tarafından Anayasa Mahkemesi‘ne taşındığını ve bursların kesildiğini anlatan Erdoğan, "Şimdi aile sigortasından bahsediyorsun. Bunlar dürüst değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 50 bin öğrenciye burs veriyordu. O yasak geldiğinde verilen burs 100 liraydı. Kaldırıldı, bu öğrencilerimize yazık oldu" ifadelerini kullandı.
CHP‘nin Bayburt‘un milletvekili sayısının bire düşmesiyle ilgili eleştirilerine de sert tepki gösteren Erdoğan, şunları söyledi:
"Çıkmış sıkılmadan, utanmadan şunu söylüyor; ‘Bayburt‘un milletvekilliği niye düştü biliyor musun? Çünkü Bayburt göç verdi, nüfusu azaldı, onun için de milletvekilliği düştü.‘ Biz itiraz ettik. Sen niçin Anayasa Mahkemesi‘ne götürdün? Sen Anayasa Mahkemesi‘ne götürmeseydin her ile asgari 2 milletvekili kaydıyla bu işi bitirirdik. Bayburtlunun hakkını sen yedin. Bunu tabandan nüfus endeksli yapmayabilirdik. Sen olaya nüfus endeksli bakıyorsan, bugün İstanbul‘un nüfus endeksi korkunç. Onu neye
benzeteceksin o zaman. Bugün Türkiye‘de 30 binle, 40 binle milletvekili çıkaran illerimiz var. İstanbul gibi 100 bin nüfus ile milletvekili çıkaran ilimiz var. Bunu nereye koyacaksın. Onun için bu dürüst bir yaklaşım değil."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim barajının düşürülmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Yüzde 10‘luk barajı eleştirenlere "Siz getirdiniz" diye karşılık veren Erdoğan, "Bu oyunu hep beraber bozacağız. Yüzde 10 barajını kim getirdi? Biz mi getirdik. Bizden öncekiler getirdi. Biz 16 aylık partiyken yüzde 10 barajına rağmen devlet yardımı almadan halkın desteğiyle yüzde 34 ile iktidar olduk. Siz getirdiniz. Yüzde 10 barajı vardı. CHP yüzde 10 barajını devamlı gündeme getiriyor. Peki, CHP sen
iktidardın kenarından köşesinden de olsa koalisyon hükümetlerinde vardın, neden kaldırmadın? ANAP ile beraber el ele verip kaldırsaydınız. Dün 23 Nisan kutlamalarında DSP‘li bir arkadaşımız ‘yüzde 10 kalkmalı‘ diyor. Bizim hükümetimizden önce DSP, MHP, ANAP beraberdiniz neden kaldırmadınız? Kaldırsaydınız. Yani siz kaldırmıyorsunuz, şimdi bakıyorsunuz ki durum tehlikeli, bundan sonra yüzde 10 barajının altında kalacaksınız, onun için yüzde 10 barajı kalsın diyorsunuz. Bunların derdi, BDP‘ye bazı yazar çizer
takımı da destek veriyor. O yazar çizer takımına da sesleniyoruz. Sizler AK Parti iktidarı öncesi bunu niye gündeme getirmiyordunuz? Şimdi mi sizin aklınız başınıza geldi. BDP‘de, parti olarak çıksın ortaya yüzde 10 barajını aşsın. Ama bunlar bir etnik unsurun partisi. Biz Türkiye‘nin partisiyiz. Adaylarımızı açıklıyoruz bir köşe yazarını aradım, yazısı rahatsız etti. Kendisini aradığımda dedim ki ‘Ankaralılaşmadan bahsediyorsunuz, kusura bakmayın başkasını bahsediyorsunuz.‘ Biz Ankaralılaşan değil,
Türkiyelileşen partiyiz. 80 vilayette milletvekilimiz var, Tunceli‘de yok. Onun nedenlerini de biliyorsunuz. Tunceli‘nin de artık gerçekleri görmesi lazım. Hayatında, tarihinde görmedikleri hizmetleri bizde gördü. Hatta Tunceli milletvekillerinden bir tanesi, şu anda CHP‘de, ‘Tunceli‘ye bakalım üniversite açabilecek misiniz?‘ dediler. Tunceli‘ye üniversite açtık, çık da bir teşekkür et. Edemez, bunların karakteri buna müsait değil. Biz bunları önemseyerek yola çıkmadık" şeklinde konuştu.
Yaptıkları hizmetlerden bahseden Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli‘ye "Hesap biliyorsanız her şey ortada" diye seslendi. Erdoğan, "Şu MHP bizden önce iktidardaydı, bunlar IMF‘ye gitti şimdi inkar ediyorlar. Bunlar meydan okumaları böyle sahtedir. Yahu meydan okuyorsunuz, neden gidip IMF‘den borç aldınız? 30 milyar dolar borç aldı. Bize 23.5 milyar dolar borçla devrettiler. Ödedik, ödedik, ödedik şu anda 5 milyar dolar borcumuz var. Onlar borçlandı, biz ödedik. Onlar kirletti, biz temizliyoruz. Bunların
ekonomiden, bu işten anlamazlar. Şimdi çıkmış ‘2023 bizim‘ diyor. Sayın Bahçeli samimi ol, dürüst ol Allah aşkına. Sen 2023 ufkunu nereden yakaladın? Böyle bir ufkun var mı? Böyle bir ufkun varsa benim milletim sana 5 yıl iktidar verdi, niçin 3,5 yılda bırakıp kaçtınız. 5 yıl iktidarda tutunamayan bir sen nasıl olacakta 2023‘ü düşüneceksin. Böyle bir şey olur mu? Ben MHP‘ye, CHP‘ye, BDP‘ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Başımızı iki elimizin arasına alalım lütfen. Bizim milli bankamız Merkez
Bankası‘dır. MHP, DSP, ANAP iktidarı döneminde Merkez Bankası‘ndaki döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. Şu anda 92 milyar dolar. Yolsuzlukların olduğu bir Türkiye‘de 27.5 milyar dolardan 92 milyar dolara nasıl çıkarıyoruz. IMF borcunu nasıl indiriyoruz. 21 bankayı bunlar fona devrettiler. Uluslar arası finans krizinin olduğu dönemde bir tane banka iflas etti mi?" dedi.
Alanı dolduran binlerce kişiden destek isteyen Erdoğan, daha sonra bir diğer miting için Şile‘ye doğru hareket etti.
Kaynak: İHA
10‘luk seçim barajını eleştirenlere, "Bizden önce iktidardaydınız, neden kaldırmadınız?" diye sordu.
Başbakan Erdoğan, İstanbul‘daki ilk mitingini Beykoz‘da yaptı. Seçim otobüsü üzerinden halka seslenen Erdoğan, "3 Kasım ile 22 Temmuz arasını çıraklık dönemi olarak tanımlıyorum. Çünkü biri İstanbul‘un yönetimiydi, biri Türkiye‘nin yönetimiydi. 81 vilayette başlattığımız bu süreç başarılı bir süreç oldu. 22 Temmuz‘da kalfalık dönemini başlattık. Şu anda kalfalık dönemi bitiyor. İnşallah 12 Haziran‘dan itibaren ustalık dönemi başlayacak" diye konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli‘yi eleştiren Erdoğan,
"Birileri ‘ben bozkurtlarımı yürütürüm‘ diyor. Ama bizde milletle yürüyeceğiz diyoruz. Ben özellikle MHP‘ye gönül vermiş ülkücü kardeşlerimi Sayın Bahçeli‘nin bozkurtlarından ayırıyorum. Çünkü onların konumu farklı. Yaratılmışların en şereflisi olan insan, biz onlarla yürüyoruz ve onlarla yürüyeceğiz. Bizim tek yolumuz var, o da demokrasi. Bizim tek yolumuz var insanlara düşüncemizi, saygın bir şekilde anlatmak ve onlarla bir kardeşlik duygusu içinde bunları anlatmak. Asla zora başvurarak değil. Zorlaştırıcı
olmayacağız, kolaylaştırıcı olacağız" şeklinde konuştu.
Ana muhalefet partisinin çok uçuk ve afaki şeyler söylediğini belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
"Bizim yaptıklarımızın üzerinden söylüyor. Geçmişte bazı siyasiler, şu filanca ne veriyorsa ben beş fazlasını vereceğim diyordu. Şimdi Kılıçdaroğlu da aynı mantıkla gidiyor. O bırakın ustalığı, bırakın kalfalığı daha çırak bile değil siyasette. Öğrenecek bunları. Devlette SSK Genel Müdürlüğü‘nü bu beyefendiye verdiler. Görevi devralana kadar zarar etmeyen SSK varken, bunun kaldığı 8 dönemde sürekli zarardaydı. Genel müdürlüğü döneminde vatandaşımızı hastane kuyruklarında inim inim inleten sen değil
miydin? Neredeydi senin aklın? O zamanki başbakanlara kalkıp bu teklifleri neden yapamadın. Çünkü AK Parti‘nin iktidarı bekleniyordu. Biz AK Parti ne veriyorsa onun şu kadar fazlasını veririz diyor. 70‘li yıllara gidiyor. Ben uygulanmayan kanunu ne yapayım. Bana uygulanan kanun lazım. Laf ola beri gele yok. Bak biz şimdi her doğanı genel sağlık sigortasından istifade ettiriyoruz. SSK Genel Müdürüydün neden yapmadın? Artık SSK hastanesi yok. Artık her hastane senin hastanen" dedi.
Konuşmasında sık sık CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu‘na yüklenen Erdoğan, "Sen nerede yaşıyorsun? Bu başka yerlerde yaşıyor" dedi. Erdoğan, Kılıçdaroğlu‘nun yazılı ve görsel basının bir kısmını yanına alarak bol bol atıp tuttuğunu belirterek, "Yaptığı tek şey var ambalaj. Maalesef doğru olmayan vaatler. Dürüst olun dürüst. SSK Genel Müdürlüğü döneminde sürekli zarar oluşunu sen neyle izah edeceksin. Sen bir kere başarılı bir bürokrat olamadın. Başarısızsın. Orada bu işi başarısız kılan biri için
sana bu devlet nasıl emanet edilsin. Zaten benim milletim bunu yapmaz" diye konuştu.
Erdoğan, CHP‘nin ‘biz eski CHP değiliz‘ deyip, geçmişini inkar ettiğini ifade ederek şöyle konuştu:
"Bir taraftan işine geldiğinde CHP‘nin tarihi şöyle, işine geldiğinde ‘ben yeni başkanım, benimle ilgili dönemi söyleyin‘ diyor. Daha yanı başında eski genel başkanın duruyor. Bir kaset skandalıyla genel başkanlık kaptın, bununla yürüyorsun. Bir kaset skandalı çıkmasaydı yanında kuzu kuzu duracaktın. Kaset skandalı çıkınca evine gidiyorsun ‘ben genel başkan adayı değilim‘ diyorsun, 24 saat sonra bakıyoruz ki genel başkan adayı olmuş. Bunlar akşam başka sabah başka. Her şeyde böyle bunlar. Siyaset
dürüstlük ister. Dürüst olmayanlar bugüne kadar bu milletten şamarı hep yediler, yine yiyecekler."
Fatih Projesi ile ilgili CHP‘nin yaptığı eleştirilere de tepki gösteren Erdoğan, "CHP çıktı şu anda grup başkanvekili olarak bulunan kişiyle diyor ki ‘ne demek Fatih Projesi.‘ Bunlar geçmişini, ecdadını inkar edecek kadar maalesef aslına, geçmişine yabancı tipler. Böyle bir zihniyet. Bu konuda ben bir şey söylemeyeceğim, 12 Haziran söyleyecek" dedi.
Belediyelerin üniversite öğrencilerine verdiği bursun da CHP tarafından Anayasa Mahkemesi‘ne taşındığını ve bursların kesildiğini anlatan Erdoğan, "Şimdi aile sigortasından bahsediyorsun. Bunlar dürüst değil. İstanbul Büyükşehir Belediyesi 50 bin öğrenciye burs veriyordu. O yasak geldiğinde verilen burs 100 liraydı. Kaldırıldı, bu öğrencilerimize yazık oldu" ifadelerini kullandı.
CHP‘nin Bayburt‘un milletvekili sayısının bire düşmesiyle ilgili eleştirilerine de sert tepki gösteren Erdoğan, şunları söyledi:
"Çıkmış sıkılmadan, utanmadan şunu söylüyor; ‘Bayburt‘un milletvekilliği niye düştü biliyor musun? Çünkü Bayburt göç verdi, nüfusu azaldı, onun için de milletvekilliği düştü.‘ Biz itiraz ettik. Sen niçin Anayasa Mahkemesi‘ne götürdün? Sen Anayasa Mahkemesi‘ne götürmeseydin her ile asgari 2 milletvekili kaydıyla bu işi bitirirdik. Bayburtlunun hakkını sen yedin. Bunu tabandan nüfus endeksli yapmayabilirdik. Sen olaya nüfus endeksli bakıyorsan, bugün İstanbul‘un nüfus endeksi korkunç. Onu neye
benzeteceksin o zaman. Bugün Türkiye‘de 30 binle, 40 binle milletvekili çıkaran illerimiz var. İstanbul gibi 100 bin nüfus ile milletvekili çıkaran ilimiz var. Bunu nereye koyacaksın. Onun için bu dürüst bir yaklaşım değil."
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim barajının düşürülmesiyle ilgili de değerlendirmelerde bulundu. Yüzde 10‘luk barajı eleştirenlere "Siz getirdiniz" diye karşılık veren Erdoğan, "Bu oyunu hep beraber bozacağız. Yüzde 10 barajını kim getirdi? Biz mi getirdik. Bizden öncekiler getirdi. Biz 16 aylık partiyken yüzde 10 barajına rağmen devlet yardımı almadan halkın desteğiyle yüzde 34 ile iktidar olduk. Siz getirdiniz. Yüzde 10 barajı vardı. CHP yüzde 10 barajını devamlı gündeme getiriyor. Peki, CHP sen
iktidardın kenarından köşesinden de olsa koalisyon hükümetlerinde vardın, neden kaldırmadın? ANAP ile beraber el ele verip kaldırsaydınız. Dün 23 Nisan kutlamalarında DSP‘li bir arkadaşımız ‘yüzde 10 kalkmalı‘ diyor. Bizim hükümetimizden önce DSP, MHP, ANAP beraberdiniz neden kaldırmadınız? Kaldırsaydınız. Yani siz kaldırmıyorsunuz, şimdi bakıyorsunuz ki durum tehlikeli, bundan sonra yüzde 10 barajının altında kalacaksınız, onun için yüzde 10 barajı kalsın diyorsunuz. Bunların derdi, BDP‘ye bazı yazar çizer
takımı da destek veriyor. O yazar çizer takımına da sesleniyoruz. Sizler AK Parti iktidarı öncesi bunu niye gündeme getirmiyordunuz? Şimdi mi sizin aklınız başınıza geldi. BDP‘de, parti olarak çıksın ortaya yüzde 10 barajını aşsın. Ama bunlar bir etnik unsurun partisi. Biz Türkiye‘nin partisiyiz. Adaylarımızı açıklıyoruz bir köşe yazarını aradım, yazısı rahatsız etti. Kendisini aradığımda dedim ki ‘Ankaralılaşmadan bahsediyorsunuz, kusura bakmayın başkasını bahsediyorsunuz.‘ Biz Ankaralılaşan değil,
Türkiyelileşen partiyiz. 80 vilayette milletvekilimiz var, Tunceli‘de yok. Onun nedenlerini de biliyorsunuz. Tunceli‘nin de artık gerçekleri görmesi lazım. Hayatında, tarihinde görmedikleri hizmetleri bizde gördü. Hatta Tunceli milletvekillerinden bir tanesi, şu anda CHP‘de, ‘Tunceli‘ye bakalım üniversite açabilecek misiniz?‘ dediler. Tunceli‘ye üniversite açtık, çık da bir teşekkür et. Edemez, bunların karakteri buna müsait değil. Biz bunları önemseyerek yola çıkmadık" şeklinde konuştu.
Yaptıkları hizmetlerden bahseden Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli‘ye "Hesap biliyorsanız her şey ortada" diye seslendi. Erdoğan, "Şu MHP bizden önce iktidardaydı, bunlar IMF‘ye gitti şimdi inkar ediyorlar. Bunlar meydan okumaları böyle sahtedir. Yahu meydan okuyorsunuz, neden gidip IMF‘den borç aldınız? 30 milyar dolar borç aldı. Bize 23.5 milyar dolar borçla devrettiler. Ödedik, ödedik, ödedik şu anda 5 milyar dolar borcumuz var. Onlar borçlandı, biz ödedik. Onlar kirletti, biz temizliyoruz. Bunların
ekonomiden, bu işten anlamazlar. Şimdi çıkmış ‘2023 bizim‘ diyor. Sayın Bahçeli samimi ol, dürüst ol Allah aşkına. Sen 2023 ufkunu nereden yakaladın? Böyle bir ufkun var mı? Böyle bir ufkun varsa benim milletim sana 5 yıl iktidar verdi, niçin 3,5 yılda bırakıp kaçtınız. 5 yıl iktidarda tutunamayan bir sen nasıl olacakta 2023‘ü düşüneceksin. Böyle bir şey olur mu? Ben MHP‘ye, CHP‘ye, BDP‘ye gönül vermiş kardeşlerime sesleniyorum. Başımızı iki elimizin arasına alalım lütfen. Bizim milli bankamız Merkez
Bankası‘dır. MHP, DSP, ANAP iktidarı döneminde Merkez Bankası‘ndaki döviz rezervi 27.5 milyar dolardı. Şu anda 92 milyar dolar. Yolsuzlukların olduğu bir Türkiye‘de 27.5 milyar dolardan 92 milyar dolara nasıl çıkarıyoruz. IMF borcunu nasıl indiriyoruz. 21 bankayı bunlar fona devrettiler. Uluslar arası finans krizinin olduğu dönemde bir tane banka iflas etti mi?" dedi.
Alanı dolduran binlerce kişiden destek isteyen Erdoğan, daha sonra bir diğer miting için Şile‘ye doğru hareket etti.