"Amazonlar Yunan İcadı"

Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. İbrahim Tellioğlu, Samsun‘da amazon kadınlarının efsaneleştirildiğine dikkat çekerek, "Amazon efsanesi hakkında ciddi bir bilgi yok, sadece Yunan tarihçiler bir şeyler yazmış, tarih inşa ediliyor" dedi.

'Amazonlar Yunan İcadı'
Çarşamba Belediyesi ve Aydınlar Ocağı‘nın işbirliğiyle Cemil Şensoy Kültür Merkezi‘nde ilçenin önemli bilimsel faaliyetlerinden biri olan Ali Fuad Başgil ve Çarşamba Sempozyumu gerçekleştirildi. Sempozyumun birinci oturumunda "Osmanlı‘ya kadar olan dönemde Çarşamba" konulu sunum yapan Doç. Dr. İbrahim Tellioğlu, tarihte Çarşamba ilçesinde yoğun bir koloni yapılanmasının görülmediğini söyledi.

Samsun‘un geçmişte cazibe merkezi olması nedeniyle, ilçenin kolonileşme yönünde ilgisinin az olduğunu belirten Doç. Dr. İbrahim Tellioğlu, beyliklerin belli bir dönemde kurulmaya başlandığını, 1348 yılından sonra ilçede kurulan beyliklerin bağımsız olarak hareket etmeye başladığını, o dönemde kurulan Taceddinoğlu Beyliği‘nin sadece 12 bin askerinin olduğu bilgisini verdi.

Yeşilırmak güzergahının zaman içerisinde kullanılmaya başlandığını ifade eden Tellioğlu, Samsun‘un simgesi haline getirilen Amazon kadınlarıyla ilgili bilgiler verdi. Tellioğlu, "Amazon efsanesi hakkında ciddi bir bilgi yok. Sadece Yunanlı tarihçiler bir şeyler yazmışlar. Tarihi bilgi, kazı, eser yok. Ama şuan tarih inşa ediliyor. Tarih açısından çok önem verilmemelidir. ‘Çarşamba‘nın, Terme‘nin sembolleri nelerdir‘ deyince sembol oluşturuluyor. Terme ve Çarşamba‘da Amazonlar simgeleştiriliyor ama kaynak

yok. Başka semboller geliştirebiliriz" diye konuştu.

İkinci bölümde "Milli Mücadelede Çarşamba" konulu sunum yapan OMÜ Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Köçer, Samsun‘un Anadolu‘ya yapılacak nakliyenin giriş ve çıkışı kapısı olması nedeniyle önemli bir konumda olduğunu kaydetti. Milli Mücadele öncesi Çarşamba‘da Rumların değil, Ermenilerin ağırlıklı bulunduğunu, genel olarak bu iki grubun ortak hareket ettiğini ifade eden Koçer, "Rum ve Ermeniler katliamları birlikte gerçekleştirdi. Ama Kurtuluş Mücadelesi ile amaçlarını yerine getiremediler"

şeklinde konuştu.

"Cumhuriyetin ilk yıllarında Çarşamba‘da Sıtma Mücadelesi" sunumunu yapan Karadeniz Teknik Üniversitesi Okutmanı Muzaffer Başkaya, şunları söyledi:

"Sıtma o dönemlerde Türkiye‘nin en önemli hastalıkları arasında idi. Bu nedenle 1926‘da Sıtma ile Mücadele Teşkilatı kuruldu. Samsun, hastalığın en çok görülen yerlerinden biri olması nedeniyle bir şube de burada kuruldu. Ciddi bir mücadele başlatıldı. Sıtmadan her yıl 100 kişi ölüyordu. Başlıca su kaynaklarında sıtma vardı. Çarşamba‘da sıtma neden çok görülüyordu? Çarşamba‘da çok bataklık vardı. 1890 yılında bile kurutma çalışmaları yapılıyordu."

Sempozyumda Prof. Dr. Mehmet Beşirli, Doç. Dr. Rıza Karagöz ve Doç. Dr. Fethi Kerim Kazanç da birer sunum yaptı.

Kaynak: İHA