Amerikalılar Müslümanlarla İlişkinin Öncelikli Dış Politika Konusu Olduğuna İnanıyor
Enver Sedat Vakfı ve Maryland Üniversitesi Uluslararası Siyaset Yaklaşımları Programı tarafından yapılan araştırmaya göre, Amerikan halkının çoğunluğu, ABD‘nin Müslüman dünyası ile ilişkilerinin, en önemli ilk beş sıradaki dış politika konularından biri olduğuna inanıyor.
Araştırma, Arap dünyasındaki halk hareketlerinin başlamasından sonra, 1-5 Nisan 2011 tarihlerinde gerçekleştirildi.
Bu ülkelerdeki rejim değişimlerinin aşırıcılara siyasi kapı açacağı endişesi taşırken, Amerikalıların yüzde 45‘i, yönetime karşı ayaklanmaların halkın demokrasi ve özgürlük talebini yansıttığını düşünüyor.
Washington‘daki Brookings Enstitüsü Ortadoğu Siyasal Araştırmaları bölümü direktörü ve CIA eski analisti Kenneth Pollack, araştırma sonucunun, etkileri açısından dikkat çekici olduğunu ifade etti.
Pollack, "Bu veriler gösteriyor ki, Amerikan kamuoyu, geleceği düşünerek ülkenin, Amerikan halkının uzun dönemli çıkarlarını kısa vadeli beklentilerin önüne koyabiliyor" dedi.
Pollack ayrıca, ABD hükümetinin, bu araştırma sonuçlarını ve ayrıca 30 İslam ülkesinden gelen liderlerin ABD‘li siyasilerle bir araya geldiği Washington‘daki ABD-İslam Dünyası Forumu‘nu dikkate almasını umduğunu dile getirdi.
Araştırmaya göre, Hüsnü Mübarek‘in iktidarı bırakmasıyla sonuçlanan Mısır devriminin ardından Amerikan halkının yüzde 70‘i, Mısır halkı hakkında olumlu görüşlere sahip. Bu oran, İsrail hakkında olumlu görüşlere sahip Amerikalılara yakın.
Araştırmayı gerçekleştiren gruptan Shibley Telhami ise, Mısır‘ın Tahrir Meydanı‘ndaki protestoculardan ilham alan işçilerin Winconsin‘de eylem yapmasından sonra böyle bir anket çalışmasına başladıklarını söyledi.
Telhami, bu isyan hareketlerinin Amerikalılar‘a olan etkisini anlatırken, "Tarihi perspektif içinde, Amerikan kamuoyu ile Arap dünyası arasındaki ilişkide farklı bir durum söz konusu" ifadelerini kullandı.
Bu arada, Arap halklarının yönetimlerine karşı mücadele etmesine duyulan sempati ve desteğe rağmen, katılımcıların büyük çoğunluğu, Amerikan hükümetinin, Libya‘ya olan müdahale hariç, diğer gelişmelerde tarafsız kalmasını istiyor.
Katılımcıların yüzde 54‘ü, Libya lideri Muammer Kaddafi‘ye karşı Libya halkını desteklemek için askeri müdahaleye destek verirken, Telhami, benzer duyguların Arap kamu oyununda da geçerli olduğunu belirtti.
Telhami bununla birlikte, Libya‘ya özellikle Batılı güçlerin müdahalesinin Arap dünyasında ortaya çıkardığı hoşnutsuzluğun da çok güçlü olduğunu belirtti.
Telhami, "Libya örneğine bakacak olursak, Araplar Kaddafi‘den, Batı‘nın müdahalesinden çok daha fazla hoşnutsuz, yani bu Batı bile olsa, ‘eğer onu yerinden edebilecekse, onlara izin verelim‘ düşüncesi var" dedi.
Kaynak: İHA
Bu ülkelerdeki rejim değişimlerinin aşırıcılara siyasi kapı açacağı endişesi taşırken, Amerikalıların yüzde 45‘i, yönetime karşı ayaklanmaların halkın demokrasi ve özgürlük talebini yansıttığını düşünüyor.
Washington‘daki Brookings Enstitüsü Ortadoğu Siyasal Araştırmaları bölümü direktörü ve CIA eski analisti Kenneth Pollack, araştırma sonucunun, etkileri açısından dikkat çekici olduğunu ifade etti.
Pollack, "Bu veriler gösteriyor ki, Amerikan kamuoyu, geleceği düşünerek ülkenin, Amerikan halkının uzun dönemli çıkarlarını kısa vadeli beklentilerin önüne koyabiliyor" dedi.
Pollack ayrıca, ABD hükümetinin, bu araştırma sonuçlarını ve ayrıca 30 İslam ülkesinden gelen liderlerin ABD‘li siyasilerle bir araya geldiği Washington‘daki ABD-İslam Dünyası Forumu‘nu dikkate almasını umduğunu dile getirdi.
Araştırmaya göre, Hüsnü Mübarek‘in iktidarı bırakmasıyla sonuçlanan Mısır devriminin ardından Amerikan halkının yüzde 70‘i, Mısır halkı hakkında olumlu görüşlere sahip. Bu oran, İsrail hakkında olumlu görüşlere sahip Amerikalılara yakın.
Araştırmayı gerçekleştiren gruptan Shibley Telhami ise, Mısır‘ın Tahrir Meydanı‘ndaki protestoculardan ilham alan işçilerin Winconsin‘de eylem yapmasından sonra böyle bir anket çalışmasına başladıklarını söyledi.
Telhami, bu isyan hareketlerinin Amerikalılar‘a olan etkisini anlatırken, "Tarihi perspektif içinde, Amerikan kamuoyu ile Arap dünyası arasındaki ilişkide farklı bir durum söz konusu" ifadelerini kullandı.
Bu arada, Arap halklarının yönetimlerine karşı mücadele etmesine duyulan sempati ve desteğe rağmen, katılımcıların büyük çoğunluğu, Amerikan hükümetinin, Libya‘ya olan müdahale hariç, diğer gelişmelerde tarafsız kalmasını istiyor.
Katılımcıların yüzde 54‘ü, Libya lideri Muammer Kaddafi‘ye karşı Libya halkını desteklemek için askeri müdahaleye destek verirken, Telhami, benzer duyguların Arap kamu oyununda da geçerli olduğunu belirtti.
Telhami bununla birlikte, Libya‘ya özellikle Batılı güçlerin müdahalesinin Arap dünyasında ortaya çıkardığı hoşnutsuzluğun da çok güçlü olduğunu belirtti.
Telhami, "Libya örneğine bakacak olursak, Araplar Kaddafi‘den, Batı‘nın müdahalesinden çok daha fazla hoşnutsuz, yani bu Batı bile olsa, ‘eğer onu yerinden edebilecekse, onlara izin verelim‘ düşüncesi var" dedi.