AK Parti'li İyimaya: 12 Haziran'daki seçimler, partilerin değil, milletin seçimi

Ak Parti Ankara Milletvekili ve Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya 12 Haziran'da yapılacak milletvekilliği seçimleri ile ilgili “Bu seçim partilerin değil, milletin seçimidir.

AK Parti'li İyimaya: 12 Haziran'daki seçimler, partilerin değil, milletin seçimi
AK Parti'li İyimaya: 12 Haziran'daki seçimler, partilerin değil, milletin seçimi
Ak Parti Ankara Milletvekili ve Adalet Komisyonu Başkanı Ahmet İyimaya 12 Haziran’da yapılacak milletvekilliği seçimleri ile ilgili “Bu seçim partilerin değil, milletin seçimidir.

1876 yılından bu zamana kadar ilk defa milletimiz bir sivil anayasa yapılması konusunda adım atacaktır.” dedi.    Kısa bir süre önce MHP‘den istifa ederek AK Partiye geçen Beypazarı Belediye Başkanı Cengiz Özalp’i makamında ziyaret ederek hayırlı olsun dileğinde bulunan Ahmet İyimaya, burada basın mensuplarının sorularını cevapladı.    

Bir muhabirin 12 Haziran‘da yapılacak seçimlerde partinizin en önemli vaadi nedir? şeklindeki sorusuna İyimaya, şu cevabı verdi: “Ak Parti kurumsal, milletin bağrından çıkmış bir partidir. Kendi organlarında durum değerlendirmesi yaparak vaatler konusunu değerlendirecektir. 12 Haziran‘daki seçim bir partiler seçimi değil milletin seçimidir. Türkiye 1876‘dan günümüze kadar anayasa sorununu çözememiş. 12 Haziran seçimleri Türk milletinin kendi anayasasını yapacağı seçimler olacaktır. 12 Haziran seçimlerini bu yolda atılacak ilk adım olarak görüyorum. Seçimden çıkacak irade anayasanın yönünü de, içeriğini de belirleyecektir.”   

AK Parti Ankara Milletvekili Ahmet İyimaya, yüksek yargıda yapılan düzenlemelerin anamuhalefet partisince eleştirilmesini ise şöyle değerlendirdi. “Ana muhalefet partisinin yaklaşımı bir reform yaklaşımı değil. Reform karşıtı siyasal bir yaklaşımdır. ‘Bir sorun var çözmek lazım‘ diyorsak, çözüme karşı koymamak lazım. Çözüm önerileri sunmak lazımdı. Yüksek mahkemelerimizin iş yükünden dolayı tahliyeler yaşandı. Bu sorunu mahkemelerin dairelerini çoğaltarak çözebilirsiniz. Burada üyelerin artırımı sanki bir kadrolaşma hareketi olarak gösterilmesi yanlıştır. Şu anda görev yapan hâkimlerimiz de yeni atananlarda aynı okullardan mezun olmuş, aynı eğitimi almış Türk vatandaşlarıdır. Yeni atanan hâkimler bakımından böyle bir yaklaşımı gerçekten haksız bir saldırı olarak görüyorum.”