Tusuder Başkanı Tarhan:

Türkiye ile Suriye arasında yaşanan gelişmeler birçok ilin ekonomisini olumsuz etkilerken, Türkiye-Suriye İşadamları Derneği (TUSUDER) Başkanı Oktay Tarhan, "Tüm tahrik edici çalışmalara rağmen Suriye halkı ile Esad yönetimi birbirine karıştırılmamıştır" dedi.

Tusuder Başkanı Tarhan:
TUSUDER Başkanı Oktay Tarhan, iki ülke arasındaki son 3 yılın ticaret hacmi ile ilgili değerlendirmelerde bulundu. Tarhan, "Türkiye-Suriye ticaret hacmini sadece uluslararası kayıtlar içinde değerlendirmek yanlış olur. Her şeyden önce Suriye bizim ülke olarak en uzun sınıra sahip komşumuzdur. İkinci olarak pek çok vatandaşımızın akraba bağıyla bağlı olduğu bir nüfusa sahip bir ülkedir. Ticari anlamda da kayıt içi ve kayıt dışı çok sıcak ticari ilişkilerin kurulduğu, kurulabildiği bir pazardır bizim için.Bölgeden günübirlik git gellerle dahi özellikle son 2 yılda çok ciddi bir canlanma yaşanmış, başta Gaziantep, Hatay, Mardin ve Kilis olmak üzere bölge ekonomisinde ve turizminde çok ciddi gelişmeler katedilmiştir" dedi. "2007 sonu itibarıyla 995 milyon dolar olan ticaret hacmi 2010 sonunda 3 yıl gibi bir sürede 2.5 milyar dolar seviyesine yükselmiştir" diyen Tarhan, şöyle devam etti: "2011`in ilk 7 ayında 1.42 milyar dolarlık bir ticaret hacminin oluştuğu görülmektedir. Suriye`deki karışıklıklar ile bu ülkeye uygulanan yaptırım kararları dikkate alındığında, iki ülke arasındaki ticaret verilerinin önümüzdeki dönemde yaşanacak siyasi gelişmelere endeksli olduğu sonucu çıkarılabilir. Türkiye`nin yaptırım kararları basın bildirisi ile duyurulmuş olup, henüz yasal mevzuat olarak yayımlanmamıştır. Türkiye`nin yaptırım kararları ve uygulamaları yasal mevzuat sonrası kesinleşecektir. Bunakarşılık Suriye`nin, Türkiye`nin kararlarına tepkisi sert olmuştur. Türkiye, Suriye`nin bu tepkisel hareketlerinden dolayı iki şekilde zarar görmektedir, görecektir. Suriye ile yapılan ticaretin azalması, Suriye üzerinden yapılan transit ticaretin azalması. Bu iki husus Türkiye için 7-8 milyar dolar gibi çok büyük kayba işaret etmektedir." Gaziantep ve sınır illeri başta olmak üzere Türkiye`nin bu süreci en az zararla kapatabilmesi için çeşitli tedbirler alınması gerektiğine dikkat çeken Tarhan, sözlerini şöyle tamamladı: "Her şeyden önce Suriye-Türkiye ilişkilerine herhangi bir uzak ülke ilişkilerinden farklı yansımalar göstereceğini unutmamalıyız. Bu ilişkinin ticari boyutu yanında sosyal ve kültürel yansıması vardır. Bunun önemine binaendir ki hükümetimiz Hatay`da kurduğu çadır kentte 10-15 bin arası Suriyeliye yeme, içme, barınma, eğitim, sağlık gibi tüm ihtiyaçlarını aylardır sürdürmekte. Suriye`nin bizi tahrikine karşılık ülkemize ülkelerindeki karışıklıktan kaçıp gelen binlerce Suriye vatandaşına da rahatçaülkemizde yaşama fırsatı tanımaktadır. Tüm tahrik edici çalışmalara rağmen Suriye halkı ile Esad yönetimi birbirine karıştırılmamıştır. Türkiye-Suriye İşadamları Derneği olarak bizim kanaatimiz; doğrusu uluslararası arenada siyasi irade olarak şu ana kadar çok iyi bir sınav verdiğimiz söylenebilir. Özellikle Başbakanımız ve Dışişleri Bakanımız bölgeye ve konuya cidden çok hakim. Esad yönetimi artık bu şekliyle dünya muvazenesinde varlığını çok da sürdüremez. Devletimiz ve hükümetimiz bölgede çok yönlübir dengeyi gözetiyor. Satranç gibi her hamle karşısında 3-5 hamle var. Biz bir an önce Suriye`de akan kanın durmasını, demokratik bir yapının bölgede hakim olmasını, en önemlisi de barışın yeniden tesis edilmesini arzuluyor ve bunun için her türlü desteğe hazır olduğumuzu özellikle beyan ediyoruz."
Kaynak: İHA