Ebso Başkanı Yorgancılar: Ortaklık Kültürü Olan Şirketler Kazanacak

Katma değerli ürün üreten, ar-ge ve yenilik yatırımlarına önem veren firmaların yeni dönemde rekabette öne çıkacağını belirten Yorgancılar, “İş dünyası olarak zayıf yönlerimizi güçlendirmek, güçlü yönlerimizi de fırsata çevirmek durumundayız. Dünyanın Türkiye’ye, Türkiye’nin de ortak akla ihtiyacı var. Bunu yapabildiğimizde, sıkıntılarımızın üstesinden geliriz.” dedi.

EBSO Başkanı Yorgancılar, küresel ekonominin yeni döneme geçişiyle birlikte geleceğe dönük stratejik politikaların daha çok önem kazandığını söyledi. Değişimin ve yeni düzenin fırsatlarının en iyi şekilde değerlendirilmesi gerektiğini belirterek, “Büyük veya güçlü olmamız değil, değişime en hızlı ayak uydurabilmemiz bizi bir adım öteye taşıyacaktır.” şeklinde konuştu. ABD’deki mortgage krizinin çıkışı olan 2007 yılından bu yana dünyanın gündemini ekonomik krizin meşgul ettiğini hatırlatan Yorgancılar, aradan geçen yıllara, alınan tedbirlere, verilen desteklere rağmen dünyanın dev ekonomilerinin borç krizi sarmalından kurtulamadığını anlattı: “Küresel ekonominin yeni bir döneme geçişiyle birlikte geleceğe dönük stratejik politikalar daha çok önem kazandı, çünkü küresel kriz tüm dünya için adeta yeniden uyanış oldu. Dengeleri bozdu ve ekonomiden siyasete, sosyokültürellikten teknolojiye kadar birçok alanda değişimi gündeme getirdi.” Ender Yorgancılar, bundan sonra rekabetin denetim altına alınacağı, girişimciliğin esas olacağı, akıllı ürünlerin ve talep oluşturmanın ön plana çıkacağı, yeterliliğe dayalı eğitim modelinin gelişeceği, kurumsal sorumluluğun ağırlık kazanacağı, şirket yönetiminde ast üst ilişkisinin yerini sistem kazanmış bir yapının alacağı döneme girildiğini ifade etti: “Tüm bunlar, Türkiye’nin ve özellikle de Türk iş dünyasının zayıf ve güçlü yönlerini, fırsat ve tehditlerini iyi değerlendirerek, geleceğini çok iyi planlaması gerektiğine bir işarettir. Türkiye stratejik konumu, genç nüfusu, doğal kaynakları, tarım potansiyeli, müteşebbislik becerisi, kamu maliyesinin sağlamlığı gibi artılarının yanında düşük teknolojik üretimi, bürokrasi, marka yaratma, rekabet edebilme, nitelikli eğitim, sermaye ve kümelenmedeki yetersizliği gibi önemli eksilerini de dikkatle değerlendirmelidir.”
Dünyada nüfus artışıyla birlikte harcama alışkanlıklarının da değiştiğini, gelişen teknolojilerin ürün yelpazesini geliştirdiğini, tasarım ve üretim süreçlerinin kısalmasının üretim şekillerinde yapısal değişimleri gündeme getirdiğini vurgulayan Yorgancılar, “Bugün rekabet gücünü arttırmanın yolu katma değerli ürünlerden, katma değeri arttırmanın yolu da her fırsatta altını çizdiğimiz ar-ge, inovasyon ve markaya yönelmekten geçmektedir. Rekabet edebilmek için önce eşit şartların oluşturulması kaçınılmazdır.” şeklinde konuştu. EBSO Başkanı Yorgancılar, küresel rekabet endeksi sıralamasında 2007 yılında 53. olan Türkiye’nin, 63. ve 61.’likten sonra bugün 59. sıraya geldiğini, Dünya Rekabetçilik Raporu’na göre ise inovasyon başlığında 69., teknolojik hazırlık başlığında 55. sırada olduğunu kaydetti.