Korgeneral Eröz, Andıç Suçlamasıyla İlgili Şube Müdürlerini İşaret Etti
İnternet andıcı davasında savunmasını yapan Korgeneral Mehmet Eröz, hükümet aleyhine faaliyet yürüttüğü iddia edilen internet sitelerinde yayınlanacak haberler konusunda Bilgi Destek Dairesi bünyesindeki 4 şube müdürünün onay verme yetkisi olduğunu söyledi.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi`nde görülen internet andıcı davasının 38. duruşmasında tutuklu sanıklar eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Hasan Iğsız, Koramiral Mehmet Otuzbiroğlu, Korgeneral Mehmet Eröz, Tümgeneral Hıfzı Çubuklu ve emekli Albay Dursun Çiçek ve Mehmet Deniz Yıldırımın da aralarında bulunduğu 15 tutuklu sanık katıldı. Duruşmaya 5 tutuksuz sanık katılırken bu dava kapsamında tutuksuz yargılanan ancak ikinci Ergenekon davasından tutuklu olan sanık Hasan Ataman Yıldırım da tutuklu sanık bölümünde yer aldı. Hakkında yakalama kararı çıkarılan firari sanık YAŞ kararıyla Kara Kuvvetleri Eğitim ve Doktrin Komutanlığı`na atanan Orgeneral Hüseyin Nusret Taşdeler ve Tümgeneral Mustafa Bakıcı ile kırmızı bülten ile aranmasına karar verilen Bedrettin Dalan ile 7 tutuksuz sanık ise duruşmaya gelmedi.
Mahkeme Başkanı Hasan Hüseyin Özese, sanık Korgeneral Mehmet Eröz`ün savunması tamamlandığını hatırlattı. Başkan Özese, sanık Mehmet Eröz`ün soruşturma aşamasında Cumhuriyet savcılığına verdiği ifadelerini okuyarak bazı ayrıntıları sordu. Sanık Eröz, bu ifadesiyle ilgili sorulan sorular üzerine 2 gün önce mahkemede yaptığı savunmasının dikkate alınmasını istedi. Savcılık ifadesinin okunma işleminin tamamlanmasının ardından Eröz`ün çapraz sorgusuna geçildi.
Savcı Mehmet Ali Pekgüzel`in soruları üzerine internet sitelerinde yayınlanacak haberlerin şube müdürlerinin inisiyatifinde olduğunu belirten Eröz, yayınlanacak konuların açık kaynaklarda yer alan bilgiler olduğunu söyledi. Eröz, 4 Şubat 2009 tarihinde bir gazetede Genelkurmay bünyesinde faaliyet gösteren sitelerde hükümet aleyhine yayınlar yapıldığı şeklinde haber çıkması üzerine Bilgi Destek Dairesi Başkanı sanık Mustafa Bakıcı ile görüştüğünü ifade etti. Bakıcı`nın da bu konuda topladığı bilgiler ile yanına geldiğini belirten Eröz, bu konuda Genelkurmay 2. Başkanı Hasan Iğsız`a bu durum hakkında bilgi verdiğini söyledi.
Mehmet Eröz`ün, "İnternet sitelerinde hükümet aleyhine yayınlar yapıldığını tespit ettim. Ayrıca siteler yasaya aykırı olarak sahte isimlerle kurulmuştu. Bu durumdan ben de rahatsız oldum." açıklaması üzerine Savcı Pekgüzel, "Böyle bir durumda soruşturma başlatmanız gerekmez miydi?" diye sordu. Bunun üzerine durumu komutana (Hasan Iğsız) arz ettiğini belirten Eröz, "Benim Genelkurmay Başkanı ile birebir görüşmem bile çok enderdir. Bu konuda soruşturma emri, komutanların görevidir. Ben kendi kafama göre soruşturma yapamam." dedi. Bunun üzerine Pekgüzel, "Sizin amir olarak hiç mi yetkiniz yok?" diye sordu. Sanık Eröz, "Tabii ki bazı yetkilerim var. Çağırıp bunları neden yaptınız diye sorar, ifadelerini alır ve tutanak tutar, durumu da komutanlara bildiririm. Ancak yetki meselesi değil. Bu olay, bununla sınırlı kalacak değildi. Sitelerin ilk kurulduğu 1997`den beri bakılmalıydı. Emekli olanlar vardı. Bunlar bizim zamanımızda olan olaylar değil. O dönemden beri görev yapan Genelkurmay Başkanlarına sorulması gerekir. Yetkim dahilinde olanlara sordum, araştırdım. Bu sitelerin, hükümet ve Genelkurmay`ın aldığı bir kararla faaliyete başladığı (Terörle mücadele amacıyla) söylendi. Ben de durumu komutanlara arz ettim." diye cevap verdi.
Savcı Pekgüzel, kaynağı belirsiz ve sahte isimlerle internet sitesi yayınının yapılamayacağına dair yasanın 2007`de çıktığını hatırlatarak, "Niçin 2009 yılında yasalara uygun hale getirmek için çalışma başlattınız?" sorusuna, sanık Eröz ise bu konuda kanun olduğunu bilmediğini, "Araştırın" talimatı ile araştırıp öğrendiğini söyledi.
Savcı Pekgüzel, "İfadenizde, gazetelerde hükümet aleyhtarı olarak yapılan yayınlardan bilginiz olmadığını söylediniz. Oysa Dursun Çiçek, sitelere konulacak haberleri şube müdürlerinin seçme yetkisi olmadığını, sadece onay verebileceklerini, konulacak haberler konusunda sıralı komutanlara dijital ortamda bilgi verildiğini söyledi. Ayrıca onay verilip aynı şekilde aşağıya doğru geri dönüş yapıldığını belirtti. Gerek görülmesi durumunda bu haber başlıklarının altına gerekli açıklamayı yapabileceklerini söyledi. Dursun Çiçek ile aranızda bir husumet var mıdır?" diye sordu. Sanık Eröz, aralarında bir husumet olmadığını söyledi. Savcı Pekgüzel`in, "Çiçek, ifadesinde kendi suçu ne ise komutanlarının da aynı şekilde suçlu olduğunu söyledi." hatırlatmasını yaptı. Bu hatırlatma üzerine sanık Eröz, "Çiçek`in söylediği bu konu, kendi dönemiyle alakalıdır. Söylediği şekilde sıralı komutan bilgilendirmesi benim dönemimde olmadı. Görev sürem içerisinde onaylamam için önüme `şöyle bir haber var, şuraya koyacağız.` diye bir konu gelmemiştir." cevabını verdi.
Savcı Pekgüzel`in, "İnternet sitelerinde bir yapılanma kararı alıyorsunuz ve bir andıç uygulanması gündeme geliyor. Fakat daha bu karar uygulamaya konulmadan Bilgi Destek Dairesi bünyesindeki şube müdürlerinden Ziya İlker Göktaş, Sedat Özüer ve Hulusi Gülbahar`ın, internet siteleri için kredi kartları ile 31`er dolarlık alan ismi satın aldıkları ortaya çıkmış." hatırlatmasını yaptı. Mehmet Eröz, "Bu konuda ön çalışmalar vardı. Ancak deneme ya da test yayınları yapıldığı konusundan ise benim bilgim yok." diye konuştu.