Telif Kanunu Dokuncu Kez Değişiyor

Yürürlüğe girdiği 1952 yılından bu yana 8 defa değişen 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu yine değişiyor.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, yasanın yarıya yakın bir kısmında değişiklik öngören yeni bir taslak metin hazırlayıp ilgililerin görüşüne açtı. Av. Dr. Cahit Suluk, taslak metninde öngörülen temel değişiklikleri değerlendirdi. Suluk, taslağın bu haliyle kanunlaşması halinde meslek birliklerinin adının telif birlikleri olarak değişip, her alanda sadece bir adet telif birliği kurulabileceğini ifade etti. Aynı alanda kurulmuş birden çok melek birliği olduğunu ifade eden Suluk, "Mesela müzik eser sahipleri alanında MESAM ve MSG, fonogram yapımcıları alanında MÜYAP, MÜZİKBİR ve MÜYABİR faaliyet gösteriyor. Bu meslek birlikleri ya birleştirilecek ya da tamamen tasfiye edildikten sonra yeni bir meslek birliği kurulacak. Gerek birleşme, gerekse tasfiye sonrası yeni kuruluş halinde, önceki meslek birliklerinin mal varlıkları ve borçları, yeni kurulan veya birleştirilen meslek birliğine devredilebilecek. Her alanda bir adet telif birliğini öngören bakanlık, uygulamada yaşanan kaosu önlemeyi hedefliyor. Eserleri kullanan radyo-TV ile otel, restoran ve mağazalar gibi umuma açık mahallerde her alanda tek muhatap olacak" dedi.
Bir eserin kütüphaneler tarafından ödünç verilmesi için hak sahiplerine adil bir ödeme yapılması gerektiğini belirten Suluk, "Bu miktar, ilgili alan meslek birliklerince tarife hazırlanarak belirlenecek. Dünyadaki uygulamalar da bu yöndedir. Ancak taslak metinde, kamu kurum ve kuruluşları ile eğitim ve araştırma kuruluşlarına ait kütüphaneler ve ihtisas kütüphaneleri belirtilen bedeli ödemekten muaf tutulmuştur. Ülkemizde kütüphaneler ya kamu kurumlarına aittir ya da eğitim amaçlıdır. Dolayısıyla bu düzenleme ölü olarak doğacak demektir. Bir eserin, arşivlenmek maksadıyla, doğrudan veya dolaylı olarak ekonomik veya ticari bir amaç güdülmeksizin kütüphaneler, arşivler, müzeler ve eğitim kurumları tarafından dijital ortama aktarılarak veya başka teknik yöntemlerle çoğaltılması serbest hale getiriliyor. Böyle bir uygulama yayıncılığı sekteye uğratabilir. Zira yayıncılar, e-book satışı gibi ticari uygulamaları şimdiden unutmalı."dedi.
Av. Dr. Calit Suluk değişen taslakları şöyle değerlendirdi:
"Her türlü boş video kaseti, ses kaseti, bilgisayar disketi, CD, DVD gibi taşıyıcı materyaller ile fikir ve sanat eserlerinin çoğaltılmasına yarayan her türlü teknik cihazı ticari amaçlı imal veya ithal eden gerçek ve tüzel kişiler, imalat veya ithalat bedeli üzerinden yüzde üçü geçmemek üzere Bakanlar Kurulu Kararı ile belirlenecek orandaki miktarı Kültür ve Turizm Bakanlığı'na yatıracaktır. Bu rakamın belirli bir yüzdesi, telif birlikleri (meslek birlikleri) aracılığıyla hak sahiplerine dağıtılacak. Bu yüzde taslak metinde henüz belirlenmemiş. Mevcut uygulamaya göre ise, bu para bakanlıkta kalıyor. Şimdi hak sahiplerine de bir miktar dağıtım yapılacak. Ancak bakanlık, dağıtılacak bu rakamı minimumda tutmaya çalışıyor. Meslek birlikleri ile radyo-TV ve umuma açık mahaller arasında yaşanan karmaşa sürecek gibi görünüyor. Zira yasada öngörülen uzlaştırma komisyonu kararları bağlayıcı değil. Bu konuda taslak metinde de bir iyileştirme yapılmamış ve eski sistem aynen muhafaza edilmiş. Meslek birlikleri, topladıkları bedellerin dağıtımına ilişkin kriterleri kendileri belirliyor. Oysa bu hususta yasada düzenleme yapılmalıydı. Taslak metinde bu konuda da bir iyileştirme yapılmamış. Bu yüzden sanatçılar, toplanan telif bedellerinden hak ettikleri miktarları alamıyor. Bundan sonra da alamayacak gibi görünüyor. Taslak metne göre, hak sahipleri bu haklarını takip ve idare yetkisini telif birliğine devretmemiş olsalar dahi ilgili alan telif birliği, bu hakları takip etmekle yetkili kılınmış sayılıyor. Böylece hak sahipleri, meslek birliğine üye olmaya zorlanıyor. Anayasa Mahkemesi, hak sahiplerini meslek birliklerine mahkum eden bu düzenlemeyi 24 Mart 2010 tarihinde iptal etti. Fakat taslak metinde bu iptal kararı dikkate alınmamış. Bugünkü teknoloji ile eser sahipleri, eserlerini kendi imkanları ile kayda alabilmekte ve pazarlamaktadır. Sözgelimi, bir müzisyen stüdyoya gitmeden evinde kayıt yaparak internetten pazarlamasını yapabilir. Taslak metin, meslek birliklerine üyeliği zorlayarak bu gelişimin önünü tıkıyor.
Taslak metne göre, yayımlanmış eserlerin, hapishanelerde ve kamuya ait hastanelerde kar amacı güdülmeksizin çoğaltılması, yayılması, temsili ve umuma iletimi serbesttir. Hak sahibinin talebi üzerine mahkeme, hakları ihlal eden üretici, satıcı ve ticari amaçla elde bulunduran kişilerin, ürünlerin kaynağı, dağıtım ağları, ürünleri tedarik edenlerin, üreticilerin, dağıtıcıların, toptan veya perakende satıcıların isim ve adresleri, üretilen, dağıtılan, alınan ya da sipariş edilen miktarlar, bunların fiyatları veya benzeri konularda bilgi vermelerine karar verebilir. Böylece taslak metinde bir ihbar mekanizması getirilmektedir"