Davutoğlu: Ortada bir şey yokmuş gibi Türk-İsrail ilişkilerinin düzeleceğini beklemek doğru olmaz

Birleşmiş Milletler 65. Genel Kurul çalışmaları için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte New York'a gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiy

Birleşmiş Milletler 65. Genel Kurul çalışmaları için Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile birlikte New York'a gelen Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin dış politikasının yapısal olarak değişim içinde olduğunu söyledi. Türkevi'nde basın toplantısı düzenleyen Davutoğlu, BM'de yaptığı çalışmalardan söz ederek, bu bağlamda 88 görüşme gerçekleştirdiğini dile getirdi. Bakan Davutoğlu, Türkiye'nin BM Güvenlik Konseyi'ne 2020 yılından önce tekrar aday olacağını ve bu konuda çalışmaya da başladıklarını duyurdu. Bakan ayrıca Türk-İsrail ilişkileri ile Ortadoğu barış sürecinin ayrı tutulması gerektiğini aktardı.

İsrail Cumhurbaşkanı Şimon Peres'in "Türkiye ile dost kalmaya devam edelim." açıklamasının kendisine hatırlatılması üzerine Davutoğlu, "Bugün BM dışında bir konuya doğrusu girmek istemem. Ama yapılanlar ortada ve dünya televizyonlarında neredeyse canlı yayınlandı. Ortada 9 sivilin cenazesi var. Bütün İbrahimi gelenekte Müslümanlıkta, Hristiyanlıkta, Yahudilikte bir masum insanı öldürmek tüm insanlığı öldürmek gibidir. Burada 9 sivilin hayatı söz konusu. Sayın Peres çok tecrübeli devlet adamı olarak bütün bunları mutlaka biliyor. Biz burada bu çerçevede hareket edilmesini bekliyoruz" dedi.

İnsan Hakları Raporuna da atıfta bulunan Davutoğlu, "Ortada hiçbir şey yokmuş gibi Türk-İsrail ilişkilerinin düzeleceğini beklemek doğru olmaz." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin her zaman Ortadoğu barış süreciyle ilgili olarak katkıda bulunduğunu ve bulunmaya devam edeceğini anımsatan Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "Önemli olan Ortadoğu'nun biran önce barışa, istikrara kavuşmasıdır. Kim böyle bir inisiyatif alırsa Türkiye onun yanında yer alacaktır." diye kaydetti.

Türkiye-İsrail ilişkilerinin Ortadoğu barış sürecinden ayrı tutulmasını isteyen Bakan şunları söyledi: "Tarafsız olmak ilkesiz olmak anlamına gelmez. Biz niye Ortadoğu'da saygı görüyoruz; çünkü belli ilkelere dayalı olarak politikamızı geliştiriyoruz. Tarafsız olacağız kaygısıyla içinde bizimde vatandaşımızın olduğu 72 mil açıkta, uluslararası sularda 30'dan fazla ülke vatandaşının olduğu sivil konvoya yapılan saldırıya kayıtsız kalmak anlamına gelmez. Kayıtsız olmakla tarafsız olmak aynı şey değildir. Biz şuan bile Ortadoğu barış sürecinde en tarafsız bu anlamda en doğru unsurları dile getirme potansiyeli taşıyan ülke durumundayız. Ama kayıtsız değiliz. Gazze'ye saldırı olduğunda sesimizi yükseltiriz, sivil ölümler olduğunda sesimizi yükseltiriz. Bu barışı sağlamak için ses yükseltmektir."

DIŞ POLİTİKA YAPISAL DÖNÜŞÜM İÇİNDE

Türkiye açısında bu yılın geçen senelere nispeten BM Genel Kurul çalışmalarının önemli farklılıklar arz ettiğini belirten Bakan Davutoğlu, "Güvenlik Konseyi üyesi olmamızdan sonra, Türkiye sadece kendisiyle doğrudan ilgili olan Kıbrıs gibi, Balkanlar gibi, Kafkaslar gibi konular dışında küresel nitelikli birçok konuya doğrudan müdahil olmaya başladı." diye konuştu. Türkiye'nin küresel sorunlara yönelik göstermiş olduğu diplomatik çabayı Davutoğlu, "Bu bizim dış politikamızda çok önemli. Yapısal bir dönüşüm. Türkiye 10 sene 20 sene önce sadece kendisi ile ilgili konularla ilgilenen ülke olarak bilinirken, 5-6 sene önce bölgesel konulara da ciddi katkılar yapabilen bir ülke olarak tanındı. Son iki yıldır ise BM Güvenlik Konseyi üyeliğimizle beraber sadece kendisi ya da kendisi ile ilgili bölgelerle değil bütün küresel konularla ilgili son derece gündeme hakim, tavır alan, müdahil olan bir ülke niteliği kazandı." ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin Genel Kurul çalışması dönemine denk gelen Güvenlik Konseyi başkanlığının ayrı bir kendilerine ayrı bir konum kazandırdığını vurgulayan Davutoğlu, bu sebebiyetle iki önemli aktiviteye imza attıklarını aktardı. Bakan, "Birincisi Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlık etti zirve ki burada barışı koruma, barış için arabuluculuk, önleyici diplomasi konularında BM'in 6. zirvesini gerçekleştirdik." şeklinde konuştu.

Kendisi başkanlığında Güvenlik Konseyi'nin "Terörizm" konulu özel bir oturum gerçekleştireceklerine dikkat çeken Bakan Davutoğlu, "Belki Konsey başkanlığı döneminde iki tematik toplantı yapan; zirve ve dışişleri bakanları düzeyinde tek ülke olma özelliğini kazandık" diye ekledi.

KÜRESEL ALANDA İNİSİYATİFLERE ÖNCÜLÜK ETTİK

Bu yıl bazı küresel alanda inisiyatiflere Türkiye'nin öncülük ettiğine dikkat çeken Bakan, Finlandiya ile başlattıkları "Arabulucular Grubu"na vurguda bulundu. Bakan, "Bu grup bundan sonra düzenli toplanma kararı aldı ve Medeniyetler İttifakı benzeri formatta bundan sonra küresel ve bölgesel barışı gerçekleştirmek isteyen ve bunun için çaba sarf eden ülkeler arasında bir işbirliği dayanışma, istişare organı olarak arabulucu dostları adı altında bir grup oluşturduk" dedi.

Türkiye'nin yeni bir başka başlattığı küresel "Nükleer Silahsızlanma" girişimine dikkat çeken Davutoğlu, "Japonya, Avustralya, Almanya, BEA, Polonya'nın içinde olduğu bir grup nükleer silahsızlanma doğrultusunda birlikte hareket etme kararı aldık" şeklinde devam etti.

Türkiye'nin öncülüğünde gelecek yıl İstanbul'da 'En Az Gelişmiş Ülkeler Zirvesi' yapılacağını duyuran Davutoğlu, buna gruba 40'dan fazla ülkenin üye olduğunu hatırlattı. Türkiye'nin başlatmadığı ancak sonrada katıldığı 'Küçük Ada Ülkeleri'nin oluşturduğu grubuna Türkevi'nde kendilerinin ev sahipliğinde bir resepsiyon verdiğini aktaran Bakan, bundan sonra Türkiye'nin küçük ada ülkelerinin kaderini etkileyecek olan iklim değişikliği konusunda daha aktif siyaset yürüteceğini vurguladı.

Türkiye'nin BM çerçevesinde önemli küresel toplantılarda yer aldığını anımsatan Bakan Davutoğlu, İklim değişikliği ile Somali ve Sudan toplantılarında yer aldıklarını kaydetti.

BM çerçevesinde en önemli gündem maddelerinden birisinin Pakistan konusu olduğunu açıklayan Davutoğlu, bu ülkeye yapılacak yardımın koordinasyonu konusunda BM Genel Sekreteri'nin Türkiye'den çok özel beklentilerinin olduğunu dile getirdi. Bakan, Türkiye'nin BM nezninde dost ve kardeş ülke Pakistan'a yardımları ve katkılarının arttırarak devam edeceğinin altını çizdi.

BM reform konusunun Türkiye'nin doğrudan ilgi alanına giren bir konu olduğunu belirten Davutoğlu, Oydaşma Grubu ile ortaklaşa bir toplantı yaparak bu konudaki son gelişmeleri gözden geçirdiklerini ifade etti.

BM'nin birçok özel temsilcisi ile de görüşmelerde bulunduğunu kaydeden Bakan, bu çerçevede Filistin, Kıbrıs, Irak temsilcileri ile bir araya geldiğini söyledi.

BÖLGESEL İŞBİRLİKLERİ TOPLANTILARI

Bölgesel mahiyette yaptığı toplantılar hakkında da bilgi veren Bakan Davutoğlu, "Bunun ile ilgili belki de en çarpıcısı dün (Cumartesi) dörtlü Ortadoğu toplantısı gerçekleştirdik. Suriye, Lübnan, Ürdün ile bir eylem planı açıkladık" dedi. Bu dört ülke arasında varılan eylem planı ile enerji, turizm, ulaşım ve ticaret konusunda ortak projeler hazırlayacaklarını anlatan Bakan, Ocak ayında bu konuyla ilgili zirve yapacaklarını duyurdu. Bölgesel mahiyette Bosna Hersek-Hırvatistan-Türkiye, Suriye-İspanya-Türkiye, toplantısı ile Türk Cumhuriyetleri dışişleri bakanlarıyla bir araya geldiklerini vurgulayan Bakan, Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ), Trans Atlantik Ülkeler grubu, NATO-Rusya Konseyi, Bosna Hersek Temas grubu bölgesel ve çok taraflı toplantılara katıldıklarını dile getirdi.

DAVUTOĞLU, BM'DE 88 GÖRÜŞME YAPTI

BM Genel Kurul çalışmalarında öncelikle Türkiye'nin daha az görüştüğü ülkeler öncelik verdiğini belirten Bakan Davutoğlu şöyle devam etti: "Bu çerçevede be seneki ikili görüşmelerde Afrika ile Latin Amerika ülkelerine öncelik verdik. 15 Afrika ve Latin Amerika dışişleri bakanı ile görüştüm. 9 Avrupa Birliği ve Balkanlar dışişleri bakanı ile, 8 Ortadoğu, 5 Uzakdoğu, 7 komşu ülkelerle görüşme yaptım. Toplamda ikili, bölgesel ve çok taraflı olarak 88 görüşme gerçekleştirdik. Geçen yıl bu rakam 70'lerde idi. Bu hızla gidersek 100'ler bulacağız."

Kendilerine gelen birçok ikili görüşme taleplerini yoğun programları nedeniyle gerçekleştiremediklerine atıf yapan Bakan Davutoğlu şöyle devam etti; "Bütün bu temaslar neyi gösteriyor? Türkiye artık küresel ölçekte her konuyla ilgilenen, her konuda inisiyatif alan ve inisiyatif alan ülkelerinde yanlarında görmek istediği bir ülke. Hiçbir konu yok ki Türkiye, bu konu benim ilgi alanıma girmemiş olsun.' İklim değişikliğinden arabuluculuğa, barışı koruma faaliyetlerinden-en az gelişmiş ülkeler toplantılarına kadar her alanda Türkiye aktif rol aldı bundan sonra da almaya devam edecek. Gittikçe Türkiye küresel alanda fark edilen, izlenen, sözü dinlenen, bir inisiyatif geliştirdiğinde yanında görmeyi arzu ettiği bir ülke niteliği kazandı."

TÜRKİYE'NİN DİPLOMASİ DİLİ DEĞİŞİYOR

Türkiye'nin kullandığı diplomasi dili, hitabının değiştiğini belirten Bakan şunları aktardı; "Gündeme getirdiğimiz konuların niteliği ve üslubu değişiyor. Bu değişim son derece olumlu yönde. İnsanlık vicdanına seslenen ve bütün insanlığı kuşatan konularda, insanlığın geleceği ile ilgili kaygıları paylaşan bir ülke niteliği ihtiyacını gittikçe artan dozda karşılıyoruz."

Türkiye'nin 2020 yılın önce Güvenlik Konseyi'ne yeniden geçici üye olarak aday olacaklarını duyuran Bakan Davutoğlu, bunun üzerinde çalışmalarını sürdürdüklerini dile getirdi. Bakan, "Görüştüğüm birçok dışişleri bakanı ve birçok uluslar arası örgüt temsilcisi tekrar ne zaman BM Güvenlik Konseyi'ne aday olacaksınız diye sordular. Çünkü biliyorlar ki, ilk üyeliğinde bu kadar başarı sağlayan Türkiye, daha sonraki dönemlerde daha büyük katkılar sağlayacaktır." diye konuştu.