'Bahar Alerjileri Gözünüzü Korkutmasın'
Aydın Göz Hastanesi Başhekimi Op
Aydın Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Özlem Polatlı, bahar mevsiminde bir çok kişinin performansını olumsuz etkileyen ve bahar alerjisini değerlendirdi. Alerjinin toplumda sık görülen bir hastalık olduğunu ve insanların yaklaşık yüzde 15'inde alerjinin bir veya birkaç çeşidi görüldüğünü kaydeden Op. Dr. Polatlı "Göz, çevreyle direkt teması nedeniyle alerjik hastalıklara daha yatkın bir organımızdır. Göz alerjileri gözde yanma, batma, kaşıntı, çapaklanma, kızarıklık, sulanma, ışığa karşı hassasiyet ve görme bozukluğu meydana getirebilir. İleri alerji formlarında gözün beyaz kısmında yapışıklıklar dahi olabilir. Ancak bahar alerjileri gözünüzü korkutmasın" dedi.
Aydın Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Özlem Polatlı yaptığı açıklamada meydana gelen rahatsızlığın, insanların performansını etkilediği gibi enfeksiyonlara yatkınlığını artırırdığını kaydederek "Göz alerjileri gözün yüzey dokularını ilgilendirir. Bunlar göz kapağı cildi, göz kapaklarının ve gözün beyaz yüzeyini örten ince konjunktiva isimli zar ve kornea dediğimiz saydam tabakadır. İlkbaharda başlar ve yazın sonuna kadar devam eder. Çocuklarda ve gençlerde, ayrıca erkeklerde daha sıktır. Bu hastaların yüzde 75'inde astım, atopik ekzema ve alerjik rinit gibi ek hastalıklara rastlanır. Sebep olan alerjen maddenin kesin olarak bilinmemesine rağmen polenlerin ortaya çıkarıyor olabileceği sanılmaktadır. Hastaların ilk şikâyeti yoğun kaşıntıdır. Sonra ışığa karşı hassasiyet artışı, yanma, yabancı cisim hissi ve bulanık görme meydana gelir. Gözde kızarıklık, göz kapağında düşüklük, gözde beyaz çapak artışı ve gözlerin kısılması izlenebilir. Tipik bulgusu üst kapağı örten zarda kabarıklıkların oluşmasıdır. Bu kabarıklıklara gözün renkli kısmının hemen kenarında da rastlanabilir. İleri formlarında korneada ülser oluşabilir. Daha çok erişkinlerde görülür ve astım, nezle, atopik dermatit ve yiyecek alerjisi gibi durumlara eşlik edebilir. Bulaşıcı olduğu için hastanın yakınlarında da bu hastalıklara rastlanabilir" dedi.
Alerjik göz hastalıklarının tanısının hastadan alınacak hikâye üzerine inşa edilecek muayene ve laboratuar incelemeleri ile konulduğunu ifade eden Aydın Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Özlem Polatlı "Kırmızı göz oluşturan pek çok durum göz alerjisini taklit edebilir ve doğru tanı için iyi bir göz muayenesi gerekir. Bazı hastalarda, çeşitli mikrobik hastalıklar, sebebi bilinmeyen iltihabi durumlar, göz kapağı iltihapları, bazı cilt hastalıklarının göz bulguları, kuru göz hastalığı, gözün bağ ve damar tabakasının iltihabi hastalıkları, böcek ısırıkları, kirpik diplerine yerleşen bitler göz alerjisini taklit eden bir tablo meydana getirebilir. Tanısal test olarak alerjen maddenin bulunması, göz yaşında ve kanda bazı maddelere bakılması yardımcı olsa da en fazla bilgi fiziki muayeneden elde edilir" diye konuştu.
Aydın Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Özlem Polatlı yaptığı açıklamada meydana gelen rahatsızlığın, insanların performansını etkilediği gibi enfeksiyonlara yatkınlığını artırırdığını kaydederek "Göz alerjileri gözün yüzey dokularını ilgilendirir. Bunlar göz kapağı cildi, göz kapaklarının ve gözün beyaz yüzeyini örten ince konjunktiva isimli zar ve kornea dediğimiz saydam tabakadır. İlkbaharda başlar ve yazın sonuna kadar devam eder. Çocuklarda ve gençlerde, ayrıca erkeklerde daha sıktır. Bu hastaların yüzde 75'inde astım, atopik ekzema ve alerjik rinit gibi ek hastalıklara rastlanır. Sebep olan alerjen maddenin kesin olarak bilinmemesine rağmen polenlerin ortaya çıkarıyor olabileceği sanılmaktadır. Hastaların ilk şikâyeti yoğun kaşıntıdır. Sonra ışığa karşı hassasiyet artışı, yanma, yabancı cisim hissi ve bulanık görme meydana gelir. Gözde kızarıklık, göz kapağında düşüklük, gözde beyaz çapak artışı ve gözlerin kısılması izlenebilir. Tipik bulgusu üst kapağı örten zarda kabarıklıkların oluşmasıdır. Bu kabarıklıklara gözün renkli kısmının hemen kenarında da rastlanabilir. İleri formlarında korneada ülser oluşabilir. Daha çok erişkinlerde görülür ve astım, nezle, atopik dermatit ve yiyecek alerjisi gibi durumlara eşlik edebilir. Bulaşıcı olduğu için hastanın yakınlarında da bu hastalıklara rastlanabilir" dedi.
Alerjik göz hastalıklarının tanısının hastadan alınacak hikâye üzerine inşa edilecek muayene ve laboratuar incelemeleri ile konulduğunu ifade eden Aydın Göz Hastanesi Başhekimi Op. Dr. Özlem Polatlı "Kırmızı göz oluşturan pek çok durum göz alerjisini taklit edebilir ve doğru tanı için iyi bir göz muayenesi gerekir. Bazı hastalarda, çeşitli mikrobik hastalıklar, sebebi bilinmeyen iltihabi durumlar, göz kapağı iltihapları, bazı cilt hastalıklarının göz bulguları, kuru göz hastalığı, gözün bağ ve damar tabakasının iltihabi hastalıkları, böcek ısırıkları, kirpik diplerine yerleşen bitler göz alerjisini taklit eden bir tablo meydana getirebilir. Tanısal test olarak alerjen maddenin bulunması, göz yaşında ve kanda bazı maddelere bakılması yardımcı olsa da en fazla bilgi fiziki muayeneden elde edilir" diye konuştu.