Bakan Yazıcı: 'Sayın Komutanı, Yüce Ordumuzu İncitecek Bir Söz Kullanmaktan Özenle Kaçınırım'
Devlet Bakanı Hayati Yazıcı, 30 Ağustos törenleriyle ilgili sözlerinin yanlış aksettirildiğini belirterek, Komutanı ya da orduyu incitecek bir ifade kullanmadığını söyledi.
Devlet Bakanı Yazıcı, Anayasa değişikliği teklifinin görüşmelerine katılmak üzere geldiği Meclis'te gazetecilerin sorularını cevapladı. Yazıcı, görüşmelerin olumlu bir havada geçtiğini, ara sıra espriler yapıldığını ve gülüşmelerin olduğunu anlattı. Yazıcı, "Yormadan, şen bir ortamda müzakereler devam ediyor. Tartışmalı maddelerde tabii ki bir takım eleştiriler var ama bunların üzerinde fazla durulmuyor" diye konuştu.
Getirilen teklifin, Türkiye'nin demokrasi çıtasını yükselttiğinin herkes tarafından takdir edileceğini belirten Yazıcı, eleştiri yapanların bu konuda örnek vermekte zorlanmalarının, bu yargısını doğruladığını ifade etti. 'CHP'nin attığı adıma karşı paketin tamamının referanduma götürülmemesi konusunda bir girişiminiz olur mu?' sorusu üzerine Yazıcı, "Bizim arzumuz zaten hiç referanduma gitmeden Meclis'in kabul etmesi. Yeterli oyu alırsa zaten referanduma gitmeye gerek kalmaz. Bu kararı verecek olan Meclis'tir. Bugünden hiç kimse buna 'mutlak referanduma gider' diye bakmamalıdır" diye konuştu.
Bazı milletvekillerinin, 'hak ve özgürlükler referandum konusu yapılamaz' yorumunu yaptığını hatırlatan Yazıcı, "Bu doğru. Ama biz bir Anayasa değiştiriyoruz. Anayasa'nın 175. maddesi Anayasa'nın nasıl değiştirileceğini öngörmüş. Bu bir usül kuralıdır. Onu uyguluyoruz. Yoksa biz kimsenin hak ve özgürlüğünü oylama konusu yapıyor değiliz" dedi.
Yazıcı, geçtiğimiz günlerde 30 Ağustos kutlamalarıyla ilgili yaptığı değerlendirmelerin bazı kesimler tarafından eleştirildiğinin hatırlatılması üzerine, bunun, bir sohbet sırasında söylediği ifadeler olduğunu hatırlattı. Yazıcı şöyle konuştu:
"Ben, ne Sayın Komutanı, ne yüce ordumuzu incitecek, onlarla alakalı bir söz kullanmaktan özenle kaçınırım. Devletin bir işleyişi var, bir protokolü var, bir düzeni var. O düzen içinde ben bir merasimden söz ettim. Ben orada 'geliyor, ayağa kalkıyoruz' gibi bir sözcük de kullanmadım ama 30 Ağustos Zafer Bayramı'nın kabulü törenini Sayın Genelkurmay Başkanı yapıyor. Genelkurmay Başkanı bu kabulü yaparken Sayın Başbakan, Sayın Meclis Başkanı ve diğer zevat, tebrik edenler olarak orada yer alıyor. Ben bu düzenin biraz tuhafıma gittiğimi ifade ettim. Bunu da çok açık söyledim. Kapalı kapılar arkasında değil, biz bunları konuşabilmeliyiz. Bu çok doğal bir şeydir. Devletin resmi protokol zinciri içinde yaptığım bir değerlendirme."
Açıklamalarının yanlış aksettirildiğini savunan Yazıcı, 'ayağa kalkıyoruz' gibi bir söz kullanmadığını ifade etti. Yazıcı, "Arkadaşımız öyle renklendirmiş, ona da saygı duyuyorum. Bu Hipodrom'da yapılan merasimle alakalı bir şey değil. Orayı örnek vermişler ama onunla alakalı değil" diye konuştu.
Yazıcı, 'Sözleriniz 30 Ağustos'a özel değerlendirmeler değil mi?' sorusu üzerine, "Bütün bayramlar milletindir. Hepimizindir. Kadınların bayramı, gençlerin bayramı, askerin bayramı, sivillerin bayramı değil, bu bayramlar bizim gurur duyduğumuz günlerimizdir. Bunlar hepimizindir. Bunları nasıl kutlayacağız? Devlet protokolüyle alakalı bir fikir jimnastiği yaptım" ifadelerini kullandı.