Demirtaş: Yetti artık sabrımız kalmadı
Bu devlet politikasıyla halkın üzerinde terör estirildiğini söyleyen BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, "Yetti artık sabrımız kalmadı, artık bunun anlaşılması lazım" dedi.
DİYARBAKIR'da, PKK'nın gizli sivil yapılanması Kürdistan Topluluklar Birliği Türkiye Meclisi (KCK/TM) operasyonu ve Ahmet Türk'e yapılan saldırı, yaklaşık 25 bin kişinin katıldığı yürüyüş ve mitingle protesto edildi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ahmet Türk'e yumruklu saldırıyla ilgili, "Bizim Samsun halkıyla, Karadeniz halkıyla, Türk halkıyla bir sorunuz yok. Bizim faşizmle, ırkçılıkla sorunumuz var" dedi. Demirtaş, Kürt halkının bütün baskılara rağmen hiç bir zaman boyun eğmeyeceğini de belirterek, "Bu halk faşizmin alasını gördü. Sizin yaptıklarınız, tarih boyunca bu halka çektirdikleriniz, bu devlet politikasıyla halkın üzerinde estirdiğiniz terör, yetti artık. Sabrımız kalmadı, artık bunun anlaşılması lazım" diye konuştu.
BDP'liler, KCK/TM'ye yönelik 14 Nisan 2009'da başlayan ve bugüne kadar 1431 kişinin tutuklandığı operasyon ile Sansun'da kapatılan DTP eski Genel Başkanı Ahmet Türk'e ymruklu saldırıyı protesto etmek için Diyarbakır'da yaklaşık 25 bin kişinin katıldığı yürüyüş düzenledi.
Sabahın erken saatlerinden itibaren BDP il binasında toplanan ve ellerinde Abdullah Öcalan ile PKK bayrakları bulunan göstericiler, `Sabrımız taşarsa, Karadeniz de, Ege de Marmara da taşar', `Siyasal soykırıma hayır', `Operasyonlar durdurulsun, siyasi tutsaklar serbest bırakılsın' pankartları ile `Delimizi görmek istiyorsunuz? Kürt-Gençliği' yazılı dövizler taşıyıp `Ahmet Türk'e uzanan eller Kırılsın', `PKK halktır, halk burada', `Yaşasın başkan Apo', `İntikam, intikam', `Vur gerilla vur Kürdistanı Kur' sloganlar atarak yaklaşık 2 kilometre mesafedeki Koşuyolu Parkı'na geldi. Yürüyüş güzergahı üzerinde bulunan merkez Bağlar İlçesi AK Parti binası önünde çevik kuvvet ekiplerinin yanısıra BDP'li bir grup kol kola girerek olası bir saldırıya karşı önlem aldı.
FAŞİZMİ BU TOPRAKLARA GÖMDÜK
Koşuyolu Parkı'nda BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, geçen yıl 14 Nisan'da düzenlenen KCK/TM operasyonlarında partililerin gözaltına alınıp tutuklanmasını, Ahmet Türk'ün Samsun'da saldırıya uğramasını sert bir şekilde eleştirdi. Ahmet Türk'e alçakça bir saldırı gerçekleştirildiğini ve bunu kınadıklarını kaydeden Demirtaş, "Biz ilk günden bu yana şunun altını çizdik. Bizim Samsun halkıyla, Karadeniz halkıyla, Türk halkıyla bir sorunuz yok. Bizim faşizmle, ırkçılıkla sorunumuz var. Ve o faşizmi hortlatmaya çalışanlar iyi bilsinler ki, biz çoktan faşizmi bu topraklara gömdük, ruhuna fatiha okuduk. Kürt halkı sizin faşist politikalarınıza boyun eğmez. Bunu artık anlayın" dedi.
FAŞİST UYGULAMALARDAN AKP HÜKÜMETİ SORUMLU
Demirtaş, Ahmet Türk'ün burnunun faşist anlayış tarafından kırıldığını ileri sürüp, şöyle dedi:
"Sizin faşist anayışınızın kırdığı burun var ya, 1925 Piran'da (Diyarbakır'ın Dicle ilçesi, Şeyh Sait isyanının başladığı yer) kırıldı, 1938 Dersim'de de kırıldı, 12 Eylül'de Amed zindanlarıda da kırıldı. Ama, o burun hala dimdik mücadelesini sürdürüyor. O burun öyle kolay kolay bıkacak, teslim olacak bir burun değil. Bu halk faşizmin alasını gördü. Sizin yaptıklarınız, tarih boyunca bu halka çektirdikleriniz, bu devlet politikasıyla halkın üzerinde estirdiğiniz terör, yetti artık. Sabrımız kalmadı, artık bunun anlaşılması lazım. Siz 80 yıl inkar ettiğiniz, dilini kültürünü yasakladığınız, hor gördüğünüz, insan yerine koymadığınız zindanlarda işkencelerde, sokaklarda infazlardan geçirdiğiniz bir halkın partisini kapattınız, siyasetçilerini yasakladınız. Bu halkın burnunu da kırarım derseniz, o zaman bu halkın iradesini, bu halkın gücünü tanımamışsınız deriz. Bu halkın kararlılığını anlamışsınız deriz. Şu saatten sonra Kürt halkı üzerindeki bu ırkçı milliyetçi faşist uygulamalardan birinci derecede AKP hükümeti sorumludur. Bu halkın faşizme boyun eğmediğini öncelikle AKP hükümetinin görmesi lazım."
HAKKARİ'DEKİ ÇOCUK İLE TÜRK'ÜN BURNUNDAN AKAN KAN AYNIDIR
Selahattin Demirtaş, Hakkari'de dün 13 yaşındaki çocuğun gözaltına alınış şeklini de eleştirerek şöyle devam etti:
"Eğer siz 13 yaşındaki çocuğu anasından kopararak yerlerde sürekleyerek, halkın gözü önünde işkence yapa yapa bu halka çözüm getiriyoruz derseniz, bu halk sizin burnunuzdan getirecektir. Buradan İçişleri Bakanı'na çağrı yapıyorum. 13 yaşındaki Hakkarili çocuğun burnundan akan kanla Ahmet Türk'ün burnundan akan kan aynıdır, o kanı akıtanlar da aynıdır. Samsun'dakini açığa aldınsa, Hakkari'dekini de açığa alacaksın. Hakkari'de bir çocuktan intikam alacak kadar ırkçılaşmış bir kamu görevlisi orada görev yapamaz. Orada Kürt düşmanı kamu görevlisi görev yapamaz. Alın bunları buradan, bunları Kürt halkının sırtından alın, bu coğrafyadan götürün faşistleriniz sizin olsun. Bu çocuk genel başkanının, partisinin uğradığı hakarete tahammül edemediği için sokaktaydı. O çocuğa reva gördüğünüz bu işkenceyi bugüne kadar bu halk kabul etmedi, bu saatten sonra da kimseye kabul ettiremezsiniz. Bir tek insanımızı o işkencelerle korkutamazsınız, yıldıramazsınız. Faşizme karşı, ırkçılığa karşı da elele kol kola Türk halkıyla Karadeniz halkıyla birlikte mücadele edeceğiz. Bunu herkes böyle bilsin."
15 MİLYON KÜRDÜ DE İÇERİ ATSANIZ DİZ ÇÖKTÜREMEZSİNİZ
BDP Genel Başkanı Demirtaş, KCK/TM operasyonlarını da eleştirdi. Operasyonlarda arkadaşlarının kapıları kırılırak gözaltına alındığını söyleyen Demirtaş, 29 Mart'tan sonra kendilerine yönelik tasfiye operasyonu yapıldığını iddia etti. Yaklaşık 2 bin kişini gözaltın alındığını belirten Demirtaş, "1500 arkadaşımız halen tutuklu. Tam bir yıl geçti daha hakim yüzü görmediler. Henüz iddianameleri hazır değil, neyle suçlandıklarını bilmiyorlar. Tam bir yıldır haksız yere bu halkın iradesi zindanlarda teslim alınmıştır. Biz her zaman şunu söyledik siz bize diz çöktüremezsiniz siz 1500 Kürdü değil, 15 milyon Kürdü de içeri atsanız bize diz çöktüremezsiniz. Bu halkın kararlı iradesi bunu ıspatlamıştır. Arkadaşlarımız zindanları teslim almıştır, zindana teslim olmamıştır" dedi.
ARKADAŞLARIMIZ REHİN ALINMIŞTIR
Demirtaş, AKP'nin 29 Mart seçimlerinde halktan yediği tokattan yeterince ders almadığı için, halkın sabrını zorlamaya, üzerinde kirli oyunlar oynamaya devam ettiğini iddia etti. Bu nedenle tam anlamadıkları için halkın AK Parti'ye son bir ders vermesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, "İşte önümüzdeki seçimler bunun fırsatıdır. AKP'yi bu coğrafyadan silinmesi için, gece gündüz çalışacağımıza söz veriyoruz" dedi.
BDP Genel Başkanı Demirtaş, şöyle devam etti:
"Siz bizi tasfiye edeceğinize inanıyorsanız, hodri meydan kim tasfiye olacak hep beraber göreceğiz. Buradan bu operasyonları gerçekleştirenlere, bu halkın önünde şu çağrıyı yapıyoruz. Çok daha fazla geciktirmeden derhal arkadaşlarımızı cezalandırmaktan vazgeçin, bir an önce iddianamelerini hazırlayıp hakim karşısına çıkarın. Bütün arkadaşlarımız serbest kalacak. Her bir arkadaşımız bu halkın siyasi iradesidir. Bu tahliyeler bu halkın direnişiyle sağlanacaktır. Bu halk kendi öz evlatlarını zindanlardan alacak. Zindanlar boşalmaya başladığında bütün zindanlar boşalacak, kapılar açılacaktır. 14 Nisan operasyonu boşa çıkmıştır. Boşa çıkmış bir operasyonun bu saatten sonra anlamı kalmamış bir operasyonun rehinelerini serbest bırakın artık. Bu rehineler kendi özgürlüğüne, halkının arasına karışmadığı sürece AKP'ye bir tek gün rahat nefes aldırmayacağız. Bugün 14 Nisanın yıldönümünde aynı zamanda partimizin öncülüğünde kesintisiz bir kampanya başlatıyoruz. Her yer aynı zamanda demokratik direniş alanıdır. Her yerde 14 Nisan operasyonunun boşa çıktığını göstermek için arkadaşlarımızın mahkemeye çıkarılması ve serbest bırakılması üçlü bir kampanya başlatacağız."
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Ahmet Türk'e yumruklu saldırıyla ilgili, "Bizim Samsun halkıyla, Karadeniz halkıyla, Türk halkıyla bir sorunuz yok. Bizim faşizmle, ırkçılıkla sorunumuz var" dedi. Demirtaş, Kürt halkının bütün baskılara rağmen hiç bir zaman boyun eğmeyeceğini de belirterek, "Bu halk faşizmin alasını gördü. Sizin yaptıklarınız, tarih boyunca bu halka çektirdikleriniz, bu devlet politikasıyla halkın üzerinde estirdiğiniz terör, yetti artık. Sabrımız kalmadı, artık bunun anlaşılması lazım" diye konuştu.
BDP'liler, KCK/TM'ye yönelik 14 Nisan 2009'da başlayan ve bugüne kadar 1431 kişinin tutuklandığı operasyon ile Sansun'da kapatılan DTP eski Genel Başkanı Ahmet Türk'e ymruklu saldırıyı protesto etmek için Diyarbakır'da yaklaşık 25 bin kişinin katıldığı yürüyüş düzenledi.
Sabahın erken saatlerinden itibaren BDP il binasında toplanan ve ellerinde Abdullah Öcalan ile PKK bayrakları bulunan göstericiler, `Sabrımız taşarsa, Karadeniz de, Ege de Marmara da taşar', `Siyasal soykırıma hayır', `Operasyonlar durdurulsun, siyasi tutsaklar serbest bırakılsın' pankartları ile `Delimizi görmek istiyorsunuz? Kürt-Gençliği' yazılı dövizler taşıyıp `Ahmet Türk'e uzanan eller Kırılsın', `PKK halktır, halk burada', `Yaşasın başkan Apo', `İntikam, intikam', `Vur gerilla vur Kürdistanı Kur' sloganlar atarak yaklaşık 2 kilometre mesafedeki Koşuyolu Parkı'na geldi. Yürüyüş güzergahı üzerinde bulunan merkez Bağlar İlçesi AK Parti binası önünde çevik kuvvet ekiplerinin yanısıra BDP'li bir grup kol kola girerek olası bir saldırıya karşı önlem aldı.
FAŞİZMİ BU TOPRAKLARA GÖMDÜK
Koşuyolu Parkı'nda BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, geçen yıl 14 Nisan'da düzenlenen KCK/TM operasyonlarında partililerin gözaltına alınıp tutuklanmasını, Ahmet Türk'ün Samsun'da saldırıya uğramasını sert bir şekilde eleştirdi. Ahmet Türk'e alçakça bir saldırı gerçekleştirildiğini ve bunu kınadıklarını kaydeden Demirtaş, "Biz ilk günden bu yana şunun altını çizdik. Bizim Samsun halkıyla, Karadeniz halkıyla, Türk halkıyla bir sorunuz yok. Bizim faşizmle, ırkçılıkla sorunumuz var. Ve o faşizmi hortlatmaya çalışanlar iyi bilsinler ki, biz çoktan faşizmi bu topraklara gömdük, ruhuna fatiha okuduk. Kürt halkı sizin faşist politikalarınıza boyun eğmez. Bunu artık anlayın" dedi.
FAŞİST UYGULAMALARDAN AKP HÜKÜMETİ SORUMLU
Demirtaş, Ahmet Türk'ün burnunun faşist anlayış tarafından kırıldığını ileri sürüp, şöyle dedi:
"Sizin faşist anayışınızın kırdığı burun var ya, 1925 Piran'da (Diyarbakır'ın Dicle ilçesi, Şeyh Sait isyanının başladığı yer) kırıldı, 1938 Dersim'de de kırıldı, 12 Eylül'de Amed zindanlarıda da kırıldı. Ama, o burun hala dimdik mücadelesini sürdürüyor. O burun öyle kolay kolay bıkacak, teslim olacak bir burun değil. Bu halk faşizmin alasını gördü. Sizin yaptıklarınız, tarih boyunca bu halka çektirdikleriniz, bu devlet politikasıyla halkın üzerinde estirdiğiniz terör, yetti artık. Sabrımız kalmadı, artık bunun anlaşılması lazım. Siz 80 yıl inkar ettiğiniz, dilini kültürünü yasakladığınız, hor gördüğünüz, insan yerine koymadığınız zindanlarda işkencelerde, sokaklarda infazlardan geçirdiğiniz bir halkın partisini kapattınız, siyasetçilerini yasakladınız. Bu halkın burnunu da kırarım derseniz, o zaman bu halkın iradesini, bu halkın gücünü tanımamışsınız deriz. Bu halkın kararlılığını anlamışsınız deriz. Şu saatten sonra Kürt halkı üzerindeki bu ırkçı milliyetçi faşist uygulamalardan birinci derecede AKP hükümeti sorumludur. Bu halkın faşizme boyun eğmediğini öncelikle AKP hükümetinin görmesi lazım."
HAKKARİ'DEKİ ÇOCUK İLE TÜRK'ÜN BURNUNDAN AKAN KAN AYNIDIR
Selahattin Demirtaş, Hakkari'de dün 13 yaşındaki çocuğun gözaltına alınış şeklini de eleştirerek şöyle devam etti:
"Eğer siz 13 yaşındaki çocuğu anasından kopararak yerlerde sürekleyerek, halkın gözü önünde işkence yapa yapa bu halka çözüm getiriyoruz derseniz, bu halk sizin burnunuzdan getirecektir. Buradan İçişleri Bakanı'na çağrı yapıyorum. 13 yaşındaki Hakkarili çocuğun burnundan akan kanla Ahmet Türk'ün burnundan akan kan aynıdır, o kanı akıtanlar da aynıdır. Samsun'dakini açığa aldınsa, Hakkari'dekini de açığa alacaksın. Hakkari'de bir çocuktan intikam alacak kadar ırkçılaşmış bir kamu görevlisi orada görev yapamaz. Orada Kürt düşmanı kamu görevlisi görev yapamaz. Alın bunları buradan, bunları Kürt halkının sırtından alın, bu coğrafyadan götürün faşistleriniz sizin olsun. Bu çocuk genel başkanının, partisinin uğradığı hakarete tahammül edemediği için sokaktaydı. O çocuğa reva gördüğünüz bu işkenceyi bugüne kadar bu halk kabul etmedi, bu saatten sonra da kimseye kabul ettiremezsiniz. Bir tek insanımızı o işkencelerle korkutamazsınız, yıldıramazsınız. Faşizme karşı, ırkçılığa karşı da elele kol kola Türk halkıyla Karadeniz halkıyla birlikte mücadele edeceğiz. Bunu herkes böyle bilsin."
15 MİLYON KÜRDÜ DE İÇERİ ATSANIZ DİZ ÇÖKTÜREMEZSİNİZ
BDP Genel Başkanı Demirtaş, KCK/TM operasyonlarını da eleştirdi. Operasyonlarda arkadaşlarının kapıları kırılırak gözaltına alındığını söyleyen Demirtaş, 29 Mart'tan sonra kendilerine yönelik tasfiye operasyonu yapıldığını iddia etti. Yaklaşık 2 bin kişini gözaltın alındığını belirten Demirtaş, "1500 arkadaşımız halen tutuklu. Tam bir yıl geçti daha hakim yüzü görmediler. Henüz iddianameleri hazır değil, neyle suçlandıklarını bilmiyorlar. Tam bir yıldır haksız yere bu halkın iradesi zindanlarda teslim alınmıştır. Biz her zaman şunu söyledik siz bize diz çöktüremezsiniz siz 1500 Kürdü değil, 15 milyon Kürdü de içeri atsanız bize diz çöktüremezsiniz. Bu halkın kararlı iradesi bunu ıspatlamıştır. Arkadaşlarımız zindanları teslim almıştır, zindana teslim olmamıştır" dedi.
ARKADAŞLARIMIZ REHİN ALINMIŞTIR
Demirtaş, AKP'nin 29 Mart seçimlerinde halktan yediği tokattan yeterince ders almadığı için, halkın sabrını zorlamaya, üzerinde kirli oyunlar oynamaya devam ettiğini iddia etti. Bu nedenle tam anlamadıkları için halkın AK Parti'ye son bir ders vermesi gerektiğini ifade eden Demirtaş, "İşte önümüzdeki seçimler bunun fırsatıdır. AKP'yi bu coğrafyadan silinmesi için, gece gündüz çalışacağımıza söz veriyoruz" dedi.
BDP Genel Başkanı Demirtaş, şöyle devam etti:
"Siz bizi tasfiye edeceğinize inanıyorsanız, hodri meydan kim tasfiye olacak hep beraber göreceğiz. Buradan bu operasyonları gerçekleştirenlere, bu halkın önünde şu çağrıyı yapıyoruz. Çok daha fazla geciktirmeden derhal arkadaşlarımızı cezalandırmaktan vazgeçin, bir an önce iddianamelerini hazırlayıp hakim karşısına çıkarın. Bütün arkadaşlarımız serbest kalacak. Her bir arkadaşımız bu halkın siyasi iradesidir. Bu tahliyeler bu halkın direnişiyle sağlanacaktır. Bu halk kendi öz evlatlarını zindanlardan alacak. Zindanlar boşalmaya başladığında bütün zindanlar boşalacak, kapılar açılacaktır. 14 Nisan operasyonu boşa çıkmıştır. Boşa çıkmış bir operasyonun bu saatten sonra anlamı kalmamış bir operasyonun rehinelerini serbest bırakın artık. Bu rehineler kendi özgürlüğüne, halkının arasına karışmadığı sürece AKP'ye bir tek gün rahat nefes aldırmayacağız. Bugün 14 Nisanın yıldönümünde aynı zamanda partimizin öncülüğünde kesintisiz bir kampanya başlatıyoruz. Her yer aynı zamanda demokratik direniş alanıdır. Her yerde 14 Nisan operasyonunun boşa çıktığını göstermek için arkadaşlarımızın mahkemeye çıkarılması ve serbest bırakılması üçlü bir kampanya başlatacağız."