Çalışma Ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer'in Gazinatep Temasları
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ekonomik büyüme şartları ayrıntılı bir şekilde analiz, çalışma hayatının dinamikleri gözden geçirildiğinde istihdam oluşturmaya yönelik çok ciddi sorunlar olduğunu ifade ederek, bunu son birkaç yıldır yoğun bir şekilde hızla değiştirmeye çalıştıklarını söyledi
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ömer Dinçer, ekonomik büyüme şartları ayrıntılı bir şekilde analiz, çalışma hayatının dinamikleri gözden geçirildiğinde istihdam oluşturmaya yönelik çok ciddi sorunlar olduğunu ifade ederek, bunu son birkaç yıldır yoğun bir şekilde hızla değiştirmeye çalıştıklarını söyledi.
Gaziantep Sanayi Odası Meclis Toplantısı'na katılan Bakan Dinçer, burada yaptığı açıklamada Gaziantep'e övgüler yağdırarak, "Gaziantep uluslar arası alanda ilişki kapasitesi çok yüksek, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda bu ilişkilerini çeşitlendirebilmiş illerimizden bir tanesi. Tabi böyle bir il için iyi bir vizyon oluşturmak ve o vizyona ulaşmak içinde çok sağlam bir misyon tanımlamak gerekir. Başkanlarımızdan edindiğim bilgiye göre de 2023 yılında 30 milyarlık bir ekonomik hacme ulaşmayı
hedeflediğinize göre bu konuda iyi tanımlamalar var ki bu rakamın bundan 20 sene önce Türkiye'nin tamamına yönelik bir hedef olduğunun altını çizersek Gaziantep'in bu hedefinin ne anlama geldiğini daha iyi anlaşılır" dedi.
Ülkenin en önemli sorunlarından birinin işsizlik olduğunu anlatan Bakan Dinçer, "Bir sosyal meseledir. İstatistiklerde işsizliğin artması veya azalması mutlaka bize içinde bulunduğumuz durumu gösterir ama bunun sosyal yapı içerisinde nasıl bir etki yaptığını anlatmaya yetmiyor çoğu kez. İş verenleriyle Ticaret ve Sanayi Odası yöneticileriyle belediye başkanı ve valisiyle yani o kentte etki yapabilecek bütün insanlarıyla bu sorunu hissetmek ve çözmek lazım. Tüm dünya bu sorunu yaşamaya başladı. 2008
yılından ve daha öncesinden itibaren işsizlik sorununu çözmüş olarak gördüğümüz pek çok ülke 2009 krizi ile birlikte çok ciddi bir sorunla karşılaştılar. 2009 yılında tam 50 milyon insan işsiz kaldı. Bunun 2010 yılında biraz azalacağı var sayılıyordu ama fark edildi ki azalmıyor. Özelikle gelişmiş ülkelerin pek çoğunda işsizlik artmaya devam etti. Çok şükür bizim ülkemizde 2009 yılının son çeyreğinden itibaren bu alanda çok ciddi bir mesafe kat ettik. Aşağı yukarı 2009 yılında krize rağmen bir milyon 300
bine yakın insanımıza istihdam sağlamayı başardık. Ekonomik büyümeyle beraber bu istihdamda ki artışlarda beraberinde geldi" diye konuştu.
Hem ekonomik büyüme şartları ayrıntılı bir şekilde analiz edildiğinde hem de çalışma hayatının dinamikleri gözden geçirildiğinde aslında istihdam yaratmaya yönelik çok ciddi sorunların oluğuna işaret eden Bakan Dinçer, "İstihdam dostu bir büyümeye sahip değiliz. Her yıl yüzde 5.5 - 6 civarında son 8 yıldır büyümemize rağmen ortalama maalesef istihdam yaratma kapasitemiz sınırlı kaldı. Çünkü çalışma hayatımız çok katı. Ayrıca çalışma hayatımızda şimdiye kadarki bütün ilişki sistemi geleneksel bir tarza ve
modele dayalıydı. Bunu son birkaç yıldır yoğun bir şekilde ve hızla değiştirmeye çalışıyoruz. Yeni felsefemiz şu, insan odaklı bir istihdam ve çalışma hayatı ortaya çıkarmak. Ondan önce daha çok iş odaklı bir istihdam ve çalışma hayatı üzerinde yoğunlaşılmıştı. Yeni işler yeni meslekler ve yeni kabiliyetler bizim için çok önemli bir kavram olarak çıkmaya başladı" şeklinde konuştu.
Bakan Dinçer, gençlerimizin çocuklarımızın sürekli ihtiyaç duyulan yeni mesleklere uygun bir şekilde yeniden bilgi ve donanıma kavuşturulması gerektiğini anlatarak, "İşte biz Çalışma Bakanlığı olarak formen eğitimleri dışında ayrıca insanlarımıza hayat boyu meslek öğrenebilecekleri veya bildikleri meslekleri geliştirebilecekleri fırsat kapıları açıyoruz. Bu açıdan bakıldığında UMEM projesi yani Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi bizim için çok büyük anlam taşıyor. B anlamda hem karşı karşıya
olduğumuz yaşamakta olduğumuz zihniyet değişimini ifade ediyor, hem de o zihniyet değişiminin topluma sağlayacağı yararları göstermesi açısından çok önemli bir konumda bulunuyor" dedi.
Şimdiye kadar meslek okullarında bir takım mesleklerin teorik veya pratikte öğretilmeye çalışıldığını hatırlatan Bakan Dinçer, "Bunun piyasanın ihtiyaçlarına ne kadar uygun olduğuna dair herhangi bir sorgulama yapılmıyordu. Nitekim bizim eğitim sistemimizin en çok eleştirilen tarafı da piyasaya uyumlu olmayan eğitim verilmesiydi. Bu UMEM projesi piyasayla uyumlu bir eğitim fikrini işlemeye çalışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK'ü Devlet Planlama Teşkilatını ve Sanayi Bakanlığını bizim bakanlığımızın
koordinasyonunda bir araya getirdik ve bir prensip kararı alındı. Buda meslek standardı yayınlanmış alanlarda olmak üzere bütün meslek liselerinin ve meslek yüksek okullarının müfredatı bu standartlara göre uygulanacak. Dolayısıyla mesleki eğitimde artık piyasa ihtiyaçlarına göre tanımlanmış standartlar müfredatı için temel belirleyici hale gelecekler. Yine bunu da yaparken ilgili piyasa aktörleri de kararlara dahil edilecekler" diye konuştu.
Buradaki toplantıda konuşan Vali Süleyman Kamçı ise Gaziantep'in her alanda gelişip büyüdüğüne ifade ederek, "Bölgemizin en gelişmiş ve kalkınmış ülkemizin de önde gelen metropollerinden olan Gaziantep ekonomik, sosyal ve kültürel bir merkez olarak hızla gelişen kentlerimizin başında gelmektedir. Bölgenin lokomotifi olan ilimiz sanayi, ticaret, eğitim, sağlık, sosyal kültürel yatırımlarıyla istihdam ve kalkınma yolunda gelişimini sürdürmektedir. Günümüzde yaşanan değişim ve gelişmeleri yakından takip
ederek ekonomik kalkınmaya paralel tüm alanlarda dünya standartları hedeflendiği ilimizde birçok alanda kamu ve özel sektör yatırımları devam etmektedir. Bunu gerçekleştirme yolunda en büyük güven ve sermayemiz genç ve dinamik nüfusumuzdur. Başlatılan UMEM projesini yakından takip ediyoruz. Nitelikli insan kazandırma yolunda çok büyük hedefleri olan UMEM projesi bir yandan istihdamımıza beceri kazandırırken kentimizde tüm kesimlerce benimsenmiştir" dedi.
Sanayi Odası Başkanı (GSO) Nejat Koçer de Gaziantep'in milli mücadeleden buyana her noktada örnek mücadele sergilemiş bir şehir olduğuna dikkati çekerek, "Son iki yıl içerisinde global kriz içerisinde de Türkiye'de en az istihdam azaltmış ve en az işçi kaybı olan illerin başında geliyor. Her sanayicimiz yaşadığı her ortamda işçisine sahip olmaya çalışan bir anlayış içerisinde ve bu anlayışla Gaziantep 2008 yılı Eylül ayında yaklaşık 140 binler seviyesine girdiği kriz ortamına işçi kaybetmeden hemen hemen
yüzde 2-3 lük bir kayıpla bugün 170 bin çalışan noktasına ulaşmış durumdadır. Bu anlamda Gaziantep Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı için önemli bir şehir. Yine Gaziantep son iki yıl içerisinde Türkiye'nin kalkınmasına, büyümesine, ihracatına en fazla katkı sağlayan illerden bir tanesi olmuştur. Örneğin bu yıl Türkiye'nin büyümesi yüzde 7.5 iken Gaziantep'in büyüme oranı yüzde 15 civarında" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından GSO Meclis Başkanı ve Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdur Kadir
Konukoğlu tarafından Bakan Dinçer'e çeşitli hediyeler verildi.
Gaziantep Sanayi Odası Meclis Toplantısı'na katılan Bakan Dinçer, burada yaptığı açıklamada Gaziantep'e övgüler yağdırarak, "Gaziantep uluslar arası alanda ilişki kapasitesi çok yüksek, ekonomik, sosyal ve kültürel alanda bu ilişkilerini çeşitlendirebilmiş illerimizden bir tanesi. Tabi böyle bir il için iyi bir vizyon oluşturmak ve o vizyona ulaşmak içinde çok sağlam bir misyon tanımlamak gerekir. Başkanlarımızdan edindiğim bilgiye göre de 2023 yılında 30 milyarlık bir ekonomik hacme ulaşmayı
hedeflediğinize göre bu konuda iyi tanımlamalar var ki bu rakamın bundan 20 sene önce Türkiye'nin tamamına yönelik bir hedef olduğunun altını çizersek Gaziantep'in bu hedefinin ne anlama geldiğini daha iyi anlaşılır" dedi.
Ülkenin en önemli sorunlarından birinin işsizlik olduğunu anlatan Bakan Dinçer, "Bir sosyal meseledir. İstatistiklerde işsizliğin artması veya azalması mutlaka bize içinde bulunduğumuz durumu gösterir ama bunun sosyal yapı içerisinde nasıl bir etki yaptığını anlatmaya yetmiyor çoğu kez. İş verenleriyle Ticaret ve Sanayi Odası yöneticileriyle belediye başkanı ve valisiyle yani o kentte etki yapabilecek bütün insanlarıyla bu sorunu hissetmek ve çözmek lazım. Tüm dünya bu sorunu yaşamaya başladı. 2008
yılından ve daha öncesinden itibaren işsizlik sorununu çözmüş olarak gördüğümüz pek çok ülke 2009 krizi ile birlikte çok ciddi bir sorunla karşılaştılar. 2009 yılında tam 50 milyon insan işsiz kaldı. Bunun 2010 yılında biraz azalacağı var sayılıyordu ama fark edildi ki azalmıyor. Özelikle gelişmiş ülkelerin pek çoğunda işsizlik artmaya devam etti. Çok şükür bizim ülkemizde 2009 yılının son çeyreğinden itibaren bu alanda çok ciddi bir mesafe kat ettik. Aşağı yukarı 2009 yılında krize rağmen bir milyon 300
bine yakın insanımıza istihdam sağlamayı başardık. Ekonomik büyümeyle beraber bu istihdamda ki artışlarda beraberinde geldi" diye konuştu.
Hem ekonomik büyüme şartları ayrıntılı bir şekilde analiz edildiğinde hem de çalışma hayatının dinamikleri gözden geçirildiğinde aslında istihdam yaratmaya yönelik çok ciddi sorunların oluğuna işaret eden Bakan Dinçer, "İstihdam dostu bir büyümeye sahip değiliz. Her yıl yüzde 5.5 - 6 civarında son 8 yıldır büyümemize rağmen ortalama maalesef istihdam yaratma kapasitemiz sınırlı kaldı. Çünkü çalışma hayatımız çok katı. Ayrıca çalışma hayatımızda şimdiye kadarki bütün ilişki sistemi geleneksel bir tarza ve
modele dayalıydı. Bunu son birkaç yıldır yoğun bir şekilde ve hızla değiştirmeye çalışıyoruz. Yeni felsefemiz şu, insan odaklı bir istihdam ve çalışma hayatı ortaya çıkarmak. Ondan önce daha çok iş odaklı bir istihdam ve çalışma hayatı üzerinde yoğunlaşılmıştı. Yeni işler yeni meslekler ve yeni kabiliyetler bizim için çok önemli bir kavram olarak çıkmaya başladı" şeklinde konuştu.
Bakan Dinçer, gençlerimizin çocuklarımızın sürekli ihtiyaç duyulan yeni mesleklere uygun bir şekilde yeniden bilgi ve donanıma kavuşturulması gerektiğini anlatarak, "İşte biz Çalışma Bakanlığı olarak formen eğitimleri dışında ayrıca insanlarımıza hayat boyu meslek öğrenebilecekleri veya bildikleri meslekleri geliştirebilecekleri fırsat kapıları açıyoruz. Bu açıdan bakıldığında UMEM projesi yani Uzmanlaşmış Meslek Edindirme Merkezleri Projesi bizim için çok büyük anlam taşıyor. B anlamda hem karşı karşıya
olduğumuz yaşamakta olduğumuz zihniyet değişimini ifade ediyor, hem de o zihniyet değişiminin topluma sağlayacağı yararları göstermesi açısından çok önemli bir konumda bulunuyor" dedi.
Şimdiye kadar meslek okullarında bir takım mesleklerin teorik veya pratikte öğretilmeye çalışıldığını hatırlatan Bakan Dinçer, "Bunun piyasanın ihtiyaçlarına ne kadar uygun olduğuna dair herhangi bir sorgulama yapılmıyordu. Nitekim bizim eğitim sistemimizin en çok eleştirilen tarafı da piyasaya uyumlu olmayan eğitim verilmesiydi. Bu UMEM projesi piyasayla uyumlu bir eğitim fikrini işlemeye çalışıyor. Milli Eğitim Bakanlığı, YÖK'ü Devlet Planlama Teşkilatını ve Sanayi Bakanlığını bizim bakanlığımızın
koordinasyonunda bir araya getirdik ve bir prensip kararı alındı. Buda meslek standardı yayınlanmış alanlarda olmak üzere bütün meslek liselerinin ve meslek yüksek okullarının müfredatı bu standartlara göre uygulanacak. Dolayısıyla mesleki eğitimde artık piyasa ihtiyaçlarına göre tanımlanmış standartlar müfredatı için temel belirleyici hale gelecekler. Yine bunu da yaparken ilgili piyasa aktörleri de kararlara dahil edilecekler" diye konuştu.
Buradaki toplantıda konuşan Vali Süleyman Kamçı ise Gaziantep'in her alanda gelişip büyüdüğüne ifade ederek, "Bölgemizin en gelişmiş ve kalkınmış ülkemizin de önde gelen metropollerinden olan Gaziantep ekonomik, sosyal ve kültürel bir merkez olarak hızla gelişen kentlerimizin başında gelmektedir. Bölgenin lokomotifi olan ilimiz sanayi, ticaret, eğitim, sağlık, sosyal kültürel yatırımlarıyla istihdam ve kalkınma yolunda gelişimini sürdürmektedir. Günümüzde yaşanan değişim ve gelişmeleri yakından takip
ederek ekonomik kalkınmaya paralel tüm alanlarda dünya standartları hedeflendiği ilimizde birçok alanda kamu ve özel sektör yatırımları devam etmektedir. Bunu gerçekleştirme yolunda en büyük güven ve sermayemiz genç ve dinamik nüfusumuzdur. Başlatılan UMEM projesini yakından takip ediyoruz. Nitelikli insan kazandırma yolunda çok büyük hedefleri olan UMEM projesi bir yandan istihdamımıza beceri kazandırırken kentimizde tüm kesimlerce benimsenmiştir" dedi.
Sanayi Odası Başkanı (GSO) Nejat Koçer de Gaziantep'in milli mücadeleden buyana her noktada örnek mücadele sergilemiş bir şehir olduğuna dikkati çekerek, "Son iki yıl içerisinde global kriz içerisinde de Türkiye'de en az istihdam azaltmış ve en az işçi kaybı olan illerin başında geliyor. Her sanayicimiz yaşadığı her ortamda işçisine sahip olmaya çalışan bir anlayış içerisinde ve bu anlayışla Gaziantep 2008 yılı Eylül ayında yaklaşık 140 binler seviyesine girdiği kriz ortamına işçi kaybetmeden hemen hemen
yüzde 2-3 lük bir kayıpla bugün 170 bin çalışan noktasına ulaşmış durumdadır. Bu anlamda Gaziantep Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı için önemli bir şehir. Yine Gaziantep son iki yıl içerisinde Türkiye'nin kalkınmasına, büyümesine, ihracatına en fazla katkı sağlayan illerden bir tanesi olmuştur. Örneğin bu yıl Türkiye'nin büyümesi yüzde 7.5 iken Gaziantep'in büyüme oranı yüzde 15 civarında" diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından GSO Meclis Başkanı ve Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanı Abdur Kadir
Konukoğlu tarafından Bakan Dinçer'e çeşitli hediyeler verildi.