Tarihçi Yazar İsmail Çolak: "Tarih dersi, çocukları tarihten nefret ettiriyor"

Tarihçi Yazar İsmail Çolak, okullardaki tarih dersleri ve tarih kitaplarının ihtiyacı karşılamadığını söyledi. Çolak, okullarda tarih adına anlatılanl

Tarihçi Yazar İsmail Çolak, okullardaki tarih dersleri ve tarih kitaplarının ihtiyacı karşılamadığını söyledi. Çolak, okullarda tarih adına anlatılanların genellikle kuru bilgi aktarımı seviyesinde kaldığını ifade ederek "Bolca kronolojik bilgi, zincirleme olay ve bir sürü antlaşma boca ediliyor çocukların zihinlerine. Hal böyle olunca, tarih de tarih dersi de ne yazık ki okul sıralarında sevimsiz bir anı olarak kalıyor. Tarihe ilgisiz, hatta ne acı ki düşman kesilen yığınlarca diplomalı çocuk mezun oluyor okullardan." dedi.

Tarihçi Yazar İsmail Çolak'ın "Kıtalara Sığmayan Osmanlı" isimli çalışması Nesil Çocuk yayınları arasında çıktı. Çolak, toplam altı kitap ve bir tarih çarkından oluşan çalışmayı hazırlamalarındaki amaçlarının 623 yıl dünyaya barış, medeniyet ve insanlıkla hükmeden Osmanlı'nın tarihini ve bunun mimarları olan Osmanlı padişahlarının hayat hikâyelerini çocukların dünyasına taşımak olduğunu belirterek şunları söyledi: "Çocukları, görsel bir zenginlik eşliğinde merak ve heyecan uyandırıcı, zevkli ve eğlenceli, masal gibi ama gerçek bir tarih yolculuğuna çıkarmak istedik. 365 gün büyük bir zevk, heyecan ve merakla, nefes almadan okuyacakları, hayal sınırlarını zorlayan bir Osmanlı şöleni sunduk. Osmanlı padişahlarının çocukluklarını, oyun ve eğlencelerini, nasıl bir eğitim aldıklarını, dünyayı yönetecek bir hükümdar olmaya nasıl hazırlandıklarını ve hayatlarının acı-tatlı anlarını akıcı ve anlaşılır bir dil ve hikâye üslubuyla anlattık."

Okullardaki tarih dersleri ve tarih kitaplarının ihtiyacı karşılamadığını ifade eden Çolak, "Tarih dersi çocukların ilgisini yeterince çekmiyor, merakını kamçılamıyor ve heyecanlandırmıyor. Kalplerini ve kafalarını doyurmuyor. Netice olarak da çocuklara ruh vermekte, kimlik aşılamada ve istenilen davranışları kazandırmada yetersiz kalıyor. Çocukların çoğunluğu tarihe ve tarih derslerine ilgisiz ve duyarsız. Tarihin ve tarih şuurunun önemini kavramaktan uzak. Hayatını, kişiliğini, kimliğini şekillendirmede, görev ve sorumluluklarının farkına varmada tarihi layık olduğu yere koyamıyor." dedi.

Bunun böyle olmasında çocukların suçlanamayacağını kaydeden Çolak, "Çünkü devlet okullarındaki dersler ve kitaplar resmi anlatımın ve müfredatın dışına çıkamıyor. Dolayısıyla tarih adına anlatılanlar da genellikle kuru bilgi aktarımı seviyesinde kalıyor. Bolca kronolojik bilgi, zincirleme olay ve bir sürü antlaşma boca ediliyor çocukların zihinlerine. Son derece yavan, ruhsuz, sıkıcı ve itici bir resmi anlatım ve moloz bilgi yığını. Bu sistem, müfredat ve metotla milyonlarca bilgi hamalı, ezberci ve papağan genç yetişiyor maalesef. Çocuklar, tarihte yaşanmış hadiselerden, hayatını, bugününü ve yarınını inşa edecek dersler çıkaramıyor, kazanımlar elde edemiyorlar. Hal böyle olunca, tarih de tarih dersi de ne yazık ki okul sıralarında sevimsiz bir anı olarak kalıyor. Tarihe ilgisiz, hatta ne acı ki düşman kesilen yığınlarca diplomalı çocuk mezun oluyor okullardan." diye konuştu.

Çocukların ve gençlerin seviyesine uygun kitapların yazımı ve basımı hususunda yayınevlerinin daha fazla gayret göstermesi gerektiğini ifade eden Çolak, sözlerini şöyle noktaladı: "Yayımlanan roman, hikâye ve tematik nitelikteki eserler, çocuklar, gençler ve öğrencilerin ilgi, merak ve dikkatini çekmeli. Seviyesine uygun olmalı, duygu dünyasına hitap etmeli. Dili, üslubu ve kurgusu ile sürükleyici olmalı ve kendisini sıkmadan, bıktırmadan okutmalı. Kitapta yazanları, kendisi, kişiliği, hayatı ve ülkesinin bugünü ve yarını ile bütünleştirmeli; kısacası çocuklar ve gençler bu eserlerde kendilerini bulmalı ve tanımalı."