Hazine'den daha yüksek faiz verecek

Akfen Holding 6 ayda bir kupon ödemeli, iki yıl vadeli 100 milyon lira tutarında tahvil çıkararak halka arz edecek.

Hazine'den daha yüksek faiz verecek
Akfen’in Başkanı Hamdi Akın, “Hazine’nin tahvilinden hiç farkı yok, üstüne 2 - 3 puan ilave faiz vereceğim” dedi.

Hazine’nin borçlanma faizinin tek haneye düştüğü ortamda TL cinsi reel kesim finansman bonolarının önünün açıldığı tartışmaları yapılırken Hamdi Akın’ın elini çabuk tutup talep dahi topladığı ortaya çıktı. Bu yatırım aracının hızla yaygınlaşmasını beklediklerini söyleyen Akfen Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, “Hazine’nin tahvillerinden hiç farkı yok. Hazine’nin faizinin üstüne 2 - 3 puan daha vereceğim. 6 ayda bir kupon ödemeli, 2 yıl vadeli 100 milyon liralık tahvil ihraç edeceğiz. Halka arzı İş Yatırım gerçekleştirecek. Gelen sinyaller bunun 3 - 4 katı üstünde talep geleceği yönünde. Bankalar 2010’da faizin yükseleceği havasında ancak ben aksine düşeceğine inanıyorum. Hazine’nin faizi düştü, bizim gibi şirketlere borçlanma piyasasına girmenin yolu açıldı” dedi.

Kendilerinin arkasından birçok holdingin bu yolu deneyeceğinden emin olduğunu söyleyen Akın bu enstrümanın müşterisinin de hazır olduğunu şu sözlerle anlattı: “Artık Hazine’nin faizini yeterli görmeyen ve parasını nereye yatıracağını bilemeyen çok yatırımcı var. Bu yatırımcılar güvenilir şirketlerin bonolarını tercih edilebilir diye düşündük. Bunu çıkaran ilk holding olduk.”

MONOPOLÜ SEVERİM


Bono ihracından gelecek parayı turizm ve enerji yatırımlarına yönlendirecek olan Akın yatırım sırlarını da açıkladı: “Öyle hastaneydi, okuldu, sağlıktı uğraşamam. Bütün yatırımlarım garantili alanlardadır, risk almam. Otellere dünyanın bir numarası Accor grubu kiracı olduğu için girdim. Enerjiye de devlet alım garantisi verdiği için... Girdiğim sektörler ya niştir ya da garantisi vardır. Araç muayane istasyonları mesela, devletin tıkır tıkır ödediği monopol olduğumuz bir iş. Mersin Limanı, TAV yine garantili işler. Gelir garanti olunca bankalar da kolay proje finansmanı veriyor.”
 
SPK KAYDA ALIYOR


Şirketlerin tıpkı Hazine gibi bir borçlanma senedi çıkararak yatırımcıya sattığı bonolara özel sektör tahvili deniyor. Halka arz etmek için SPK’nın kaydına girmek gerekiyor. Halk arz ve veya tahsisli (sınırlı sayıda, mesela 100’ün altında yatırımcıya satıldığında) ihraç edilebiliyor. SPK şirketlerin sermayesine bağlı olarak bir limit belirliyor. Bu şirketlerin de mali tabloları mutlaka bağımsız denetimden geçiyor. Bonoları alan yatırımcı kupon ödemeli Hazine bonosunda olduğu gibi arada faiz ödemelerini alıp vade sonunda ise ana parasını geri alıyor.

ENFLASYON KADIN GİBİDİR HEP DİKEN ÜSTÜNDE TUTAR

Finansçılar dururken Japonya’daki risklere ilk dikkat çeken kişilerden birisi olan Akın bu ilgisini ise şöyle anlattı: “Japonya bütün ekonomisini ihracata bağlamış bir ekonomiydi. Ancak Japon yeni çok kıymetlendi. İhracatları 650 milyar dolardan, 330 milyar dolara düştü. Japonya patlarsa dünya ikinci dibi görebilir.”

Akın, bu riskin nasıl önlenebileceği konusundaki görüşlerini, “İharacatı yeniden artırmak zorundalar. Mutlaka parasını en az yüzde 40 - 50 devalüe etmeli. Başka şansı yok” diyerek dile getirdi.

Yatırım için motivasyon gerektiğini anlatan Akın bunun da enflasyon olduğunu ilginç bir benzetmeyle anlattı: “Enflasyon olmaz ise motivasyon olmuyor, herkes kabuğuna çekiliyor. Japonya’da kalmadı bu, sıfırlandı. Japonya’da her şey dondu, insanların istekleri, arzuları kalmadı. İnsanlar cebindeki paranın değerinin düşeceğini hissetmezse çalışmak için ya da para kazanmak için çaba sarf etmezler. Kadın gibidir enflasyon, sevgilini kaybetmekten hiç endişe duymuyorsan ona karşı ilgin ve ihtimamın biraz daha azalır. Arada kaybedeceğinden korkacağın durumlar olmalı. Yoksa ilişki donuklaşıyor.”