Atatürk hangi takımı tutuyordu?

Atatürk hangi takımlıydı tartışmaları yeniden alevleniyor.

Galatasray'da maçın son dakikalarında formasını yırtan Mustafa Sarp hakeme patladı. Mustafa mücadele etmelerine izin verilmediğini belirterek şunları söyledi: “Hakemle ilgili bir şeyler söylemek istiyorum ama zor tutuyorum kendimi. Ben kaybettiğimiz maçlarda kötü oynadığımızı düşünüyorum ama bugün son 15 dakikadır bizim mücadelemizi görmezden geliyorlar. Sahada anormal bir hakem vardı. Başka şeylere girmek istemiyorum ama bazıları çıkıp konuşuyor diye mi bunlar oluyor? Harry Kewell’ın pozisyonunda düdük çalmalıydı ama çalmadı. Ağzımdan kötü bir şey çıkmasın diye formamı sinirden kendim yırttım.”

ATATÜRK FENERBAHÇELİ'YDİ

“Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk de F.Bahçeli’ydi. Atatürk, 1928’de 3-3 biten Gazi Kupası maçından sonra üçü G.Saraylı ve ikisi F.Bahçeli olan beş kişinin önünde şunları söyledi: ’Burada üçe üçüz... Çünkü ben de Fenerli’yim!” Bu yazı Mart 2003’te yayınlanan Fenerbahçe dergisinde yer alıyor

Atatürk Fenerbahçeli mi? Galasataraylı mı? Uzun yıllardır süren bu tartışma dün İnan Kıraç’ın sözleriyle yeni boyut kazanırken Fenerbahçe, Atatürk’ün kesinlikle “Fenerli” olduğunu defalarca deklare etti. Hatta Fenerbaçe’nin resmi sitesindeki Atatürk köşesinde de buna kanıt olduğunu belirttiği dökümanlar ve uzun bir yazıya yer verdi. İşte Fenerbahçe’nin resim sitesinde yer alan Atatürk’ün Ferenbahçeli olduğunu anlatan yazıdan bazı önemli bölümler;
Son zamanlarda Fenerbahçeliliği tartışılmayan Atatürk Beşiktaşlılarca Beşiktaşlı ilan edilince, o denli uzun boylu değil demek istercesine, onlarda bu konuya daha sık girer oldular. Örneğin Galatasaray Kulübü’nün aylık resmi dergisinde birkaç kez Atatürk’ü konu eden, onu kulüpler üstü gösterme çabalarında olan makaleler yayınlayarak “Tarihi Bir Mektubu Gün Işığına Çıkarıyoruz” dediler...

Ali Sami Yen’in 1914 yılında binbaşı rütbesinde ki Mustafa Kemal’i Galatasaray’ın Rumenlerle yapacağı bir maça davet ettiğini bu davetin Atatürk’e geç ulaştığını ama yine de Mustafa Kemal’in kulüp müzesinde hala saklanan davete teşekkür niteliğindeki cevabı mektubunu da yayınlıyor. O mektupta Atatürk, “Davet mektubunuzu ancak dün sabah aldım. Fakat ben o gün doğrudan gidip maçı izledim” demektedir. Galatasaray’a mektup yazdığı için “Atatürk Galatasaraylı” mı diyelim? Fenerbahçe, Karşıyaka ve Altay kulüplerini ziyaret ettiği hatıra defterlerine izlenimlerini yazıp imzaladığı için onu Fenerbahçeli, Karşıyakalı ya da Altaylı mı sayalım?

Yahut Güneş Kulübü’nü iki kez ziyaret ettiği için Güneşli ya da mütarekede annesi Akaretler’de oturduğu için onu ziyaret ettiği günlerde pencereden Beşiktaşlı jimnastikçileri seyredip Beşiktaşlı mı olmuştur diyelim? Bize sorarsanız bu savların hiçbiri doğru değildir. Onun hangi kulübü tuttuğuna en güzel cevap soyadındadır. O nasıl Türklerin Atası ise, böyle bir soruya da cevabı kesin olarak şu olacaktır: “Ben sporcunun zeki, çevik ve aynı zamanda ahlaklısını severim.”

Biz Fenerbahçeli’lerin büyük gurur duyacağı bir ayrıcalık var. Fenerbahçe’mizi Atatürk de severdi ve her zaman büyük ilgi gösterirdi. İşte sizlere Atamız’ın Fenerbahçeli’liğini, onun camiamıza olan ilgisini gösteren, tartışmasız kanıtlayan tarihsel olayları, verileri zaman sırasıyla sunuyoruz.

KULÜBE CEBİNDEN 500 BİN LİRA VERDİ

5 HAZİRAN’I 6 Haziran 1932’ye bağlayan gece Fenerbahçe’mizin Kuşdili’nde ki ahşap lokalinde yangın çıkmıştı. Kulüp binamız içindeki, tarihsel fotoğraflar, tüm branşlara ait malzemeler, kulübün tüm evrakları, kütüphane ve mobilyalar bina ile birlikte tamamen yandılar. Kısaca çok az eşya kurtarılabilmişti. Kulübümüz yuvasız kalmıştı. Gazeteler yardım kampanyaları açtılar. Örneğin Cumhuriyet Gazetesi her gün bağış yapanları adları ile yayınlıyordu. 20 Haziran 1932 pazartesi günü yapılan bağışlarla o güne kadarki bağış toplamının 791 Lira’yı bulduğunu Cumhuriyet Gazetesi’nden öğreniyoruz 21 Haziran 1932 Salı gününe ait 2917 no’lu Cumhuriyet Gazetesi’ni elinize aldığınızda ise 1. sayfanın sağ üst köşesinde bir haber dikkati çekiyordu. “Gazi Hazretleri Fenerbahçe’ye 500 Lira teberru ettiler.” Atamızın gönderdiği bu 500 liralık bağış miktarını lütfen küçümsemeyin ve şunu da göz önüne alın. Atatürk bu tür harcamalarını kesinlikle hep kendi maaşından, cebinden yapardı. Yani bu bir tür devlet kesesinden hovardalık değildi. Gazeteyi incelediğimizde 10-12 günde yapılan toplam bağış miktarının 791 Lira olduğu görülüyor. Atamız tek başına 500 Lira göndermiş ve miktar bir anda 1300 Lira’ya fırlamıştır.

Atatürk’ten Fener’e övgü satırları

Atatürk’ün Fenerbahçe’yi ziyaretinde yazdığı satırlar şöyle anlatılıyor; 5 Haziran 1932’de Kulübümüzün Kuşdili’ndeki binası yanınca, ilk bağış yine Büyük Önderimiz’den geldi. Mustafa Kemal Atatürk’ün kulübümüzü ziyareti sırasında, hatıra defterimize yazdığı satırlar şöyledir; “Fenerbahçe Kulübü’nün her tarafa mazhar-i takdir olmuş bulunan asari mesaisini işitmis ve bu kulübü ziyaret ve erbab-ı himmeti tebrik etmeyi vazife edinmiştim. Bu vazifenin ifası ancak bugün müyesser olabilmiştir. Takdirat ve tebrikatımı buraya kayd ile mübahiyim.” 3.5.1918 - Ordu Kumandanı - Mustafa Kemal

Savaş cephede sürerken bile Fener’i ziyaret etti!

YIL 1918, Birinci Dünya Savaşı bütün hızıyla sürüyor. Düşman donanması, Mustafa Kemal’in başında olduğu, savunduğu Çanakkale Boğazı’nı geçememiş ve tam bir yenilgiye uğramıştı. Artık Mustafa Kemal’i başka cephelerde başka savaşlar beklemektedir. Bu arada cepheden İstanbul’a kısa bir tatile gelmiştir. Bu eşsiz kahramanın İstanbul’da yapacağı bir sürü işi, bir sürü teması olacağını tahmin etmek her halde güç olmasa gerek. Buna karşın o denli işinin arasında Fenerbahçe Kulübü’nü ziyaret etmek istemiştir. Öğleden sonra Moda’dan Kuşdili’ne giden yolda iki kişi yürümekteydi. Bunlardan biri sivil kıyafetli sarı saçlı mavi gözlüydü. Bu, Anafartalar Kahramanı Mirliva (Tuğgeneral) Mustafa Kemal Paşa’dan başkası değildi. Yanında İttihat ve Terakki Partisi Genel Sekreteri ve Büyük Atamız’ın en sevdiği arkadaşlarından biri hatta belki de birincisi Sabri Toprak vardı.
Zaten Birinci Dünya Savaşı sıralarında her İstanbul’a gelişinde Sabri Bey’in Moda’daki evinde kalırdı. Sabri Bey o sıralar kulübün o zamanki tanımıyla umumi reisi (genel başkanı) idi.

FB’yi takdir ederdi

Atatürk bu kez de Yıldırım Orduları Grubu Komutanı olarak Filistin Cephesi’ne giderken birkaç günlüğüne İstanbul’a uğramıştı. Vakit öğleden sonra idi. Kuşdili Çayırı’nın yanında ki kulübümüzün Kuşdili Lokali’ne geldiler. Çanakkale’de düşmana geçit vermeyerek ünlenmiş artık herkes tarafından tanınan Yıldırım Orduları Komutanı Mustafa Kemal ile Kulübü ziyarete geleceklerini Sabri Bey önceden bildirdiği için Fenerbahçeliler onu bekliyorlardı. Önce yorgunluk kahvesi içildi. Ardından da Dr. Hamit Hüsnü ve Elkatipzade Mustafa Beyler ile birlikte lokalin ikinci katında kupaların olduğu bölüm gezildi. Daha sonra Elkatipzade Mustafa Bey kendisine kulüp hatıra defterini uzattı. Fenerbahçeli’lerin bu aziz konuğu Fenerbahçe hatıra defterine hepinizin bildiği o ünlü sevgi ve takdir duygularını yazmıştır.
Son olarak kulüpten ayrılmadan önce limonata içen Ulu Önder Atamız kulübümüzde aşağı yukarı iki saat kadar kalmıştır. Dönüş zamanı geldiğinde bu kez Fenerbahçe Kürek Şubesi’nin beyaz renkli iki çifte yarış teknesine (fıta) Kurbağalıdere kenarındaki kulübün iskelesinden binildi. Kürekte Elkatipzade Mustafa Bey vardı. Mustafa Kemal Paşa Fenerbahçeli’lere son söz olarak: “Fenerbahçe’ye sonsuz muvaffakiyetler (başarılar) dilerim, Allahaısmarladık” demişti.

Beşiktaş : Atamız üç büyük takıma da eşit uzaklıktaydı

Mario Berk (Beşiktaş yöneticisi)

“ATATÜRK’ÜN hangi takımı tuttuğu herkesin kendine çekmeye çalıştığı bir konudur. Atatürk muhtemelen 3 büyük takıma da eşit uzaklıktaydı. Ancak kişisel yorumum saraydan olması, işgal güçleri ve İngilizlerle maç yaptığı için Beşiktaş taraftarı olabilir. Kimin daha fazla taraftarı var gibi bu konuyu da defalarca tartışmak çok anlamsız. Sanki Atatürk’ün tuttuğu takım hangisiyse o en büyük olacak. Ya da Atatürk Sivasspor taraftarı olsa o takımın bugün yeri mi değişecek? Öyle bir şey yok. Şu anda da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan Fenerbahçe taraftarı.

Bu Beşiktaş ve Galatasaray daha küçük olarak algılanmasına yol açabilir mi? Büyük takımlar bu tip konularla büyük olmamışlardır. Ancak Atatürk’ün Beşiktaşlı olduğuna emin olabilsek bu bizi çok onurlandırırdı. Eminin her takımda Atatürk’ün kendi taraftarları olmasından da onur duyardı. Tartışmada zaten bu nedenle uzun süredir devam ediyor. ”