Türkiye, BM Dünya Turizm Örgütü Yürütme Konseyi'ne Aday

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş:'(BM Dünya Turizm Örgütü 20182021 Dönemi Yürütme Konseyi Seçimleri) 1016 Eylül tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti'nde yapılacak olan toplantılarda Avrupa Bölgesi'nden aday olduğumuzu ifade etmek isterim' 'Türkiye, dünyanın en önemli tarihi, kültürel mirasına sahip bir ülke olarak, dünyanın turizm potansiyeli ve gerçekleşmiş olan turizm faaliyetleri bakımından 10 büyük ülkesinden biri olma özelliğiyle sağlam, gerçekten güçlü, özellikle 2016'da yaşadığımız krizden sonra yeniden kendisini onarıp, ayağa kalkmayı başarmış, kuvvetli ve dayanıklı bir turizm sektörüne sahip olmasıyla Türkiye, Dünya Turizm Örgütü'ne çok önemli katkılar yapabilecek bir ülkedir'.

Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, 10-16 Eylül tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti'nde yapılacak Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü 22. Genel Kurulu'ndaki 2018-2021 Dönemi Yürütme Konseyi Seçimleri için Türkiye'nin Avrupa Bölgesi'nden aday olduğunu açıkladı.

Bakan Kurtulmuş, Birleşmiş Milletler (BM) Dünya Turizm Örgütü 22. Genel Kurulu'nda yapılacak 2018-2021 Dönemi Yürütme Konseyi Seçimleri için Türkiye'nin adaylığının duyurulması amacıyla Ankara Palas Devlet Konukevi'nde Dünya Turizm Örgütü Avrupa Bölgesel Komisyonu'na üye ülkelerin büyükelçi ve temsilcileriyle bir araya geldi.

Burada yabancı misyon temsilcilerine hitaben bir konuşma yapan Kurtulmuş, Bakanlık olarak ilk kez organize ettikleri bu toplantıyla hem tanışma hem de Türkiye'nin üyeliği konusundaki görüşlerini paylaşma ve yabancı misyon temsilcilerinin desteklerini alabilmek amacıyla bir araya geldiklerini söyledi.

Büyükelçilerin Türkiye'de bulundukları sürede kültürel ve turistik zenginliklerini sıcak bir ev sahipliğinde çok daha yakından tanıyacağına işaret eden Kurtulmuş, 'Eminim ki göreviniz süresince, buradan ayrıldıktan sonra da her biriniz Türkiye dostu olarak, Türkiye'nin bu kültürel ve turistik zenginliklerinin tabiri caizse birer kültürel taşıyıcısı, elçisi olarak da bizim dostlarımız olmaya devam edeceksiniz.' ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş, hem İslamiyet döneminde hem de İslamiyet'ten önce çok zengin kültürel birikimlerin yer aldığı Türkiye coğrafyasının dünyanın ilk yerleşim yerlerini de içinde barındıran çok derin bir tarihi, kültürel zenginliği olduğunu belirterek, Türkiye'nin göz kamaştırıcı bir ülke olduğunu vurguladı.

- 'Korumak, geliştirmek, gün yüzüne çıkarmak için mücadele veriyoruz'

Bakan Kurtulmuş, Türkiye'nin kültür ve turizm politikalarının eksenine kültürel çeşitliliği korumayı yerleştirmiş olan bir ülke olduğunun altını çizerek, şöyle konuştu:

'İmkanlarımız nispetinde dünyanın bu büyük tarihi ve kültürel birikimine sahip çıkarak, onları korumak, geliştirmek, gün yüzüne çıkarmak için mücadele veriyoruz. Ayrıca Türkiye'den yurt dışına gitmiş olan ve bugün başka ülkelerde sergilenen aslında bu topraklara ait olan kültürel mirasın da yeniden Türkiye'ye kazandırılması için fevkalade büyük bir gayret sarf ediyoruz. Bu gayretlerimizde sürekli olarak da dost ülkelerle birlikte iş birliği halinde sonuç elde etmeye çalışıyoruz.'

Kültür ve turizmin son derece kuvvetli alanlar olduğuna dikkati çeken Kurtulmuş, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Kültür ve turizm, özellikle dünyanın bu kadar büyük sorunlar yaşadığı, maalesef bu kadar büyük kırılmaların, çatışmaların yaşandığı günümüz dünyasında her ikisinin de dünya barışını, karşılıklı anlayışı, yakınlaşmayı sağlayacak önemli enstrümanlar olduğu kanaatindeyiz. Onun için hem Türkiye'nin kültürel zenginliği ve çeşitliliğini hem de turistik olarak dünyanın en önemli destinasyon merkezlerinden birisi olma özelliğini bu çerçevede dünya barışına katkı sunacak araçlar, enstrümanlar olarak görüyor ve bunları kuvvetlendirmeye gayret ediyoruz. Bu anlamda kültürel, turistik zenginliği ve çeşitliliği aslında Türkiye'nin en önemli 'soft-power'larından ikisini oluşturuyor.'

- Türkiye 1975'ten beri kurucu üye

Kültür ve Turizm Bakanı Kurtulmuş, büyükelçilerle yakın bir diyalog içerisinde, özellikle dünya barışına katkı sağlama potansiyeli bulunan kültür ve turizm alanındaki çalışmaları daha da derinleştirip, kökleştirerek, dünya barışına katkı sağlama için bütün güçleriyle mücadele edeceklerini dile getirdi.

Bu çalışmalar kapsamında Türkiye'nin BM Dünya Turizm Örgütü ile olan ilişkisinin önemine dikkati çeken Kurtulmuş, 'Türkiye, 1975'ten beri kurucu üye olarak, Dünya Turizm Örgütü'nün içerisindedir, Birleşmiş Milletler'in bu önemli kuruluşunun parçasıdır. Birleşmiş Milletler'in Dünya Turizm Örgütü, bildiğiniz gibi, turizmi sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası olarak görmektedir ve dolayısıyla turizm alanında hem sürdürülebilir kalkınmanın bir parçası olarak turizmin geliştirilmesi hem turizmin çeşitlendirilmesi konularında önemli perspektife sahiptir.' dedi.

Kurtulmuş, Türkiye'nin turizm politikalarıyla Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütünün politikalarının da örtüştüğünü anlatarak, 'Bu çerçevede, inşallah 10-16 Eylül tarihlerinde Çin Halk Cumhuriyeti'nde yapılacak olan toplantılarda Avrupa Bölgesi'nden aday olduğumuzu ifade etmek isterim. Sizlerin değerli desteklerine, katkılarına ihtiyacımız olduğunu da ifade ederim.' diye konuştu.

- 'Türkiye, Dünya Turizm Örgütü'ne çok önemli katkılar yapabilecek bir ülkedir'

Bakan Numan Kurtulmuş, BM Dünya Turizm Örgütü Yürütme Konseyi üyeliğinin sadece Türkiye için önem taşımadığına işaret ederek, şunları kaydetti:

'Türkiye, dünyanın en önemli tarihi, kültürel mirasına sahip bir ülke olarak, dünyanın turizm potansiyeli ve gerçekleşmiş olan turizm faaliyetleri bakımından 10 büyük ülkesinden biri olma özelliğiyle sağlam, gerçekten güçlü, özellikle 2016'da yaşadığımız krizden sonra yeniden kendisini onarıp, ayağa kalkmayı başarmış, kuvvetli ve dayanıklı bir turizm sektörüne sahip olmasıyla Türkiye, Dünya Turizm Örgütü'ne çok önemli katkılar yapabilecek bir ülkedir.

Biz, hem karşılıklı BM Dünya Turizm Örgütü'ne yapacağımız hem de bu örgütün yürütme kurulu üyeliği vasıtasıyla Türkiye'nin bölge barışına yapacağı katkılar dolayısıyla bu üyeliği önemsiyoruz. Sizlerin desteklerinizi bekliyoruz ve inşallah önümüzdeki süreçte her iki alanda da Türkiye'nin yapacağı faaliyetlerle önemli mesafe alacağımızı, bir kan gölüne dönmüş olan bu coğrafyada yeniden barışın, çok kültürlülüğün, çok dinli hayatın, kültürel çeşitliliğin ve turistlerin bu ülkenin kültürel çeşitliliğine sahip olarak, bunları yaşayarak dünya barışının bir şekilde tesis edilme imkanının sağlanacağını ümit ediyorum.'

Kaynak: AA