Antalya'daki FETÖ/PDY Davası
Tutuklu yargılanan 49 sanıktan 20'si, adli kontrol şartıyla tahliye edildi Meslekten ihraç edilen polis memuru Özverenli: 'Mehmet Kurt, bana mesajında 'Darbe gecesi sizin orada bir şey olursa sesini çıkarma, fazla ön plana çıkma, geride dur' dedi'.
Antalya'da Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) üyesi oldukları iddiasıyla eski emniyet mensuplarından oluşan, 49'u tutuklu, 7'si firari 78 kişinin yargılandığı davada 20 sanığın adli kontrol şartıyla tahliyesine karar verildi.
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesindeki 200 kişilik konferans salonunda görülen duruşmaya 49 tutuklu ve 22 tutuksuz sanık ile yakınları ve avukatları katıldı.
Daha önce polislikten ihraç edilen, başka bir soruşturma kapsamında Diyarbakır'da tutuklu bulunan sanık Sercan Özverenli, SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmada, örgütün gizli haberleşme sistemi 'ByLock' programının nasıl ve kimler tarafından yüklendiğini önceki ifadesinde anlattığını söyledi.
Özverenli, 'Bu programın yabancı dilde bir resmi sitesi vardı, bu nedenle legal olduğunu düşünmüştüm, daha sonra bu programın legal olmadığını, ambleminin başka bir programa benzediğini anladım.' diye konuştu.
Özverenli, ismini 'Tahir' diye bildiği Mehmet Kurt'la daha sonra ByLock olduğunu öğrendiği program üzerinden darbe girişimi gecesi saat 00.30 sıralarında mesajlaştıklarını belirterek, şunları söyledi:
'Mehmet Kurt, bana mesajında 'Darbe gecesi sizin orada bir şey olursa sesini çıkarma, fazla ön plana çıkma, geride dur.' dedi. Bu olayın öncesinde cemaatin illegal işlerle uğraştığı konusunda şüphelerim vardı ancak bu mesajla cemaatin darbenin içerisinde olduğu kanısına kesin olarak vardım. Bildiğim kadarıyla bana mesaj atan bu şahıs halen firaridir, yakalanmamıştır.'
Bildiklerini samimiyetle anlattığını iddia eden Özverenli, Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak istediğini söyledi.
- 'Bir dolarlar düğündeki davulculardan'
Polislikten ihraç edilen sanık Kamil Baş da 22 yıllık meslek hayatında kimseden emir almadığını öne sürdü.
Sanık Baş, 'Evimde ele geçirilen bir dolar, Denizli'de çocuklarımın düğününde davulculardan aldığı paralardır, bu konuda daha önce de beyanda bulunmuştum. Zaman gazetesi aboneliğim yoktur, evimde ele geçirilen gazeteler, elma kasalarını koymak için kullandığım hurda gazetelerdir.' dedi.
Sanık avukatlarından İsmail Deveci de duruşma salonunda sivil ve resmi polis sayısının fazla olduğunu ileri sürerek, yargılamayı olumsuz etkilediği gerekçesiyle polislerin dışarı çıkarılmasını talep etti.
Bunun üzerine mahkeme heyeti, salonda güvenliği sağlamak amacıyla yeterli sayıda polis memuru bulunduğuna dikkati çekerek, Deveci'nin talebini oy birliğiyle reddetti.
Mahkeme heyeti, 29 sanığın kuvvetli suç şüphesi taşımaları nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verdi, 20 sanığın ise tutuklulukta geçirdikleri süre ve delillerin toplanmış olması gerekçesiyle adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmasına hükmetti.
Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.
Kaynak: AA
Antalya 2. Ağır Ceza Mahkemesince, Bölge Adliye Mahkemesindeki 200 kişilik konferans salonunda görülen duruşmaya 49 tutuklu ve 22 tutuksuz sanık ile yakınları ve avukatları katıldı.
Daha önce polislikten ihraç edilen, başka bir soruşturma kapsamında Diyarbakır'da tutuklu bulunan sanık Sercan Özverenli, SEGBİS aracılığıyla yaptığı savunmada, örgütün gizli haberleşme sistemi 'ByLock' programının nasıl ve kimler tarafından yüklendiğini önceki ifadesinde anlattığını söyledi.
Özverenli, 'Bu programın yabancı dilde bir resmi sitesi vardı, bu nedenle legal olduğunu düşünmüştüm, daha sonra bu programın legal olmadığını, ambleminin başka bir programa benzediğini anladım.' diye konuştu.
Özverenli, ismini 'Tahir' diye bildiği Mehmet Kurt'la daha sonra ByLock olduğunu öğrendiği program üzerinden darbe girişimi gecesi saat 00.30 sıralarında mesajlaştıklarını belirterek, şunları söyledi:
'Mehmet Kurt, bana mesajında 'Darbe gecesi sizin orada bir şey olursa sesini çıkarma, fazla ön plana çıkma, geride dur.' dedi. Bu olayın öncesinde cemaatin illegal işlerle uğraştığı konusunda şüphelerim vardı ancak bu mesajla cemaatin darbenin içerisinde olduğu kanısına kesin olarak vardım. Bildiğim kadarıyla bana mesaj atan bu şahıs halen firaridir, yakalanmamıştır.'
Bildiklerini samimiyetle anlattığını iddia eden Özverenli, Etkin Pişmanlık Yasası'ndan yararlanmak istediğini söyledi.
- 'Bir dolarlar düğündeki davulculardan'
Polislikten ihraç edilen sanık Kamil Baş da 22 yıllık meslek hayatında kimseden emir almadığını öne sürdü.
Sanık Baş, 'Evimde ele geçirilen bir dolar, Denizli'de çocuklarımın düğününde davulculardan aldığı paralardır, bu konuda daha önce de beyanda bulunmuştum. Zaman gazetesi aboneliğim yoktur, evimde ele geçirilen gazeteler, elma kasalarını koymak için kullandığım hurda gazetelerdir.' dedi.
Sanık avukatlarından İsmail Deveci de duruşma salonunda sivil ve resmi polis sayısının fazla olduğunu ileri sürerek, yargılamayı olumsuz etkilediği gerekçesiyle polislerin dışarı çıkarılmasını talep etti.
Bunun üzerine mahkeme heyeti, salonda güvenliği sağlamak amacıyla yeterli sayıda polis memuru bulunduğuna dikkati çekerek, Deveci'nin talebini oy birliğiyle reddetti.
Mahkeme heyeti, 29 sanığın kuvvetli suç şüphesi taşımaları nedeniyle tutukluluk halinin devamına karar verdi, 20 sanığın ise tutuklulukta geçirdikleri süre ve delillerin toplanmış olması gerekçesiyle adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılmasına hükmetti.
Duruşma, eksiklerin giderilmesi için ertelendi.