ERKEN SEÇİM GERİ KALMIŞLIĞIN İŞARETİDİR

Mehmet Orhan

Mehmet Orhan

Yeni ABD Başkanı seçilen Joe Biden, 20 Ocak'ta tahtına oturacak.
Trump hala seçimleri yenileme hayaliyle yaşasa da o iş bitti. Biden, ay sonunda ABD'nin yeni başkanı olarak dünya turuna başlayacak.

Aylardır, Biden'ın Türkiye karşıtlığını, Türkiye'ye karşı nasıl bir tutum içinde olacağını tartışıp duruyoruz. Önemli olan, Biden'ın neler yapacağı değil, Türkiye'nin neler yapacağı. Sanki bugüne kadar bütün ABD Başkanları Türkiye'nin dostu muydu? Hayır, ABD çıkarlarının dostlarıydı. İşte Türkiye de tam bunu yapacak. Türkiye çıkarlarının dostu olacak, olmalı. Biden, geçmişte şunu demiş,
bunu söylemiş… Geçelim bunları. Hiçbir ABD Başkanı Türkiye ile düşman olarak, Ortadoğu'da politika geliştiremez.
ABD de Avrupa da Türkiye'nin uluslararası bir aktör olmasını istemiyor. İstemez de.

Ama bunu engellemek için yapabilecekleri de sonsuz ve sınırsız değil. Zaten ellerinden geleni yapıyorlar. Onlar bunu yaparken, Türkiye de yoluna devam ediyor. İlk yerli savaş uçağımız 2023 yılında hangardan çıkacak. Sonrasında, o uçak daha da geliştirilecek. Nasıl şu an dünyanın en ileri İHA'larını, SİHA'larını yapıyorsak, bir gün dünyanın en gelişmiş savaş uçaklarını da üreteceğiz. Avrupa ve ABD, bunu engelleyebiliyor mu? Tankımızı yaptık, helikopterimizi yaptık, piyade tüfeğimizi yaptık, toplarımızı, füzelerimizi yaptık. Engelleyebildiler mi? Hayır. Bunları üreten irade dik durursa, sağlam durursa engelleyemezler. Şu an, savunma sanayisindeki yerlilik oranımız yüzde 85'lere çıkmış durumda. Bu az şey değil.

Türkiye için nihai hedef, yerli milli hava savunma sistemleri ve başkalarının sahip olduğu, caydırıcı nükleer silahlar olmalı. O günler de çok uzak değil.
Son on yıldaki gelişmeler gösterdi ki, Türkiye kendi göbeğini kendi kesmek zorunda.

Ortadoğu ülkelerinde baskıyla sindirilmiş bir halk, gücünü korumak için ABD'nin, batının ağzına bakan diktatörlerle karşı karşıyayız. Yapılan araştırmalar, liderlerinin Türkiye ve Erdoğan karşıtı olduğu Müslüman ülkelerin halklarının Erdoğan ve Türkiye'yi kendileri için de kurtarıcı olarak gördüklerini ortaya koyuyor. Türkiye bu liderlere güvenemez ama bu halkları da yalnız bırakamaz.

Batının ikircikli tutumuna karşı, Türkiye Doğu ile ilişkilerini de geliştirmek zorunda.

Rusya onun için önemli.

ABD ve Avrupa, Türkiye'yi Doğu blokuna mahkum etmenin kendileri için ne kadar büyük bir hata olacağının farkında. Siz bakmayın Fransa'nın oğlanı Macron'un esip gürlemesine. İngiltere, daha birkaç gün önce, Türkiye ile çok önemli bir ekonomik işbirliği anlaşması imzaladı. Macron havlasa ne olur havlamasa ne?
Biden da kuzu kuzu Türkiye ile ilişkilerini sağlam ve sıcak tutacak. Seçim döneminde kendini kollayan Siyonistlere şirin görünmek için sarfettiği birkaç hadsiz laf esas alınmasın. Amerika da yoluna devam edecek, Türkiye de. Öyle ya da böyle Amerika asla Türkiye'yi gözden çıkaramaz. Önemli olan, Türkiye bir şekilde yola devam ederken eksik taşları yerine koyması. Türkiye muhalefeti keşke, ülkemizin nasıl bir dönemeçten geçtiğinin farkında olsa. Türkiye'nin bu dönem ve önümüzdeki 20-25 yıl için koyduğu hedefler, iç politik hesaplaşmalardan çok çok daha önemli. Çünkü, bu kısa sürede alacağımız mesafe, Türkiye'nin belki de önündeki yüzyıllarını belirleyecek. Bu dönemde taşları yerine koyanlar, gelecek nesillerin o taşlara takılıp tökezlemeden yürümesini sağlayacak.

Türkiye 2002 kasım seçimlerinden bu yana erken seçim yapmadı.

Bu Türk siyaseti açısından övünülecek bir durum. Zira 1946-2002 yılları arasında tam 52 kez hükümet değiştiğini göz önüne alırsak, nerdeyse her yıl değişen iktidarların Türkiye için hiçbir şey yapamadıklarını, yapamayacaklarını görürüz.

Erken seçimler, zamanından önce yapılan ya da yapılması istenilen seçimler, gelişmemiş, üçüncü dünya ülkelerine has uygulamalardır. ABD'de ya da Avrupa'da kaç kez erken seçim yapılmış araştırın. Belki, suikastlar nedeniyle, savaşlar nedeniyle bir-iki örnek bulabilirsiniz. Onun dışında seçim, gelişmiş demokratik ülkelerde hep zamanında yapılır.