BEKİR BOZDAĞ 2013’TE FETÖ’YE NASIL REST CEKTİ?

Latif Şimşek

Latif Şimşek

Bazı siyasetçilerin, gazetecilerin, yıllar yıllar önce, FETÖ ve Cemaat için söyledikleri sözleri arşivden çıkarıp yayınlamak moda oldu. Özellikle 2013`e kadar, istisnasız herkesin, FETÖ ile ilgili, övgü içeren birkaç gülmesini arşivlerden çıkarmak mümkün. Ancak niyetler başka…

Yıl 2013, aylardan Ekim. Gülen, Pensilvanya`daki sarayında kalp rahatsızlığı geçiriyor. FETÖ`nun elebaşı, o günlerde herkes tarafından, “Hoca Efendi” olarak anılmaya devam ediyor. Henüz 17-25 Aralık darbe girişimi yapılmamış. Ekrem Dumanlı, soluğu Pensilvanya`da alıyor. Bir yandan da, Fethullah Gülen`i kim aradı “geçmiş olsun” dedi. Kim aramadı, çetelesi tutuluyor.

İşte o günlerde Zaman Gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal, dönemin Başbakan Yardımcısı, Bekir Bozdağ`ın Basın Müşaviri Bilal Çetin`i arıyor. Diyor ki; “Bütün bakanlar Hoca Efendi`yi arayıp geçmiş olsun dileklerini iletti. Bir tek Bekir Bey aramamış, sayın Bakan, arayıp geçmiş olsun demek isterse, Ekrem Dumanlı, Hoca Efendi`nin yanında, Ekrem Bey`in telefonunu vereyim.”

Bilal Çetin, “Ben Bakan Bey`e iletirim” deyip kapatıyor telefonu.

Bekir Bozdağ, Fethullah Gülen`i aramıyor. Ertesi gün, Mustafa Ünal, tekrar Bilal`i arıyor. Belli ki Mustafa`ya, Ekrem Dumanlı`dan talimat gelmiş, “Ne yap et, Bekir Bey, hocaya ‘geçmiş olsun` telefonu açsın.” Mustafa, Bilal`e tekrar, “Hoca Efendi kırılmış, Bekir Bozdağ beni aramadı, diye. Ekrem Dumanlı, telefon bekliyor” diye baskı yapıyor kendince. Bilal, tekrar Bekir Bozdağ`a durumu iletiyor. Bekir Bozdağ aynen şunları söylüyor:

“Ayıp be! Zorla kendisine ‘geçmiş olsun` dedirtmeye çalışan bir adamı, kim olursa olsun aramam ben. Aramak içimden gelmiyorsa aramam kardeşim. Git Mustafa Ünal`a aynen bunları söyle. “

Bilal Çetin, Mustafa Ünal`a Bekir Bozdağ`ın bu mesajını, iletiyor mu, ya da aynı sertlikte iletiyor mu bilmiyorum ama arşivden baktım, FETÖ`nün, rahatsızlığı nedeniyle kendisini arayanlara teşekkür ettiği gazete ilanında Bekir Bozdağ`ın adı yok. Belli ki, Bekir Bozdağ, o dönemde, daha 17-25 Aralık yapılmadan, geleceği görmüş ve FETÖ`ye tavır koymaya başlamış. Üstelik, henüz hükümetten ve bürokrasiden hiç kimse, FETÖ`yü eleştirmeye bile başlamamış.

Aynı günlerde, Mustafa Ünal, bir grup gazete ve televizyonun Ankara Temsilcisi ile bir toplantıda karşılaşıyor. Hemen Fırsatı değerlendiriyor. Pensilvanya`daki Ekrem Dumanlı`yı arıyor. “Ekrem Bey, bazı Ankara Temsilcisi arkadaşlarla birlikteyiz. Onlar da Hoca Efendi`ye geçmiş olsun dileklerini iletiyor” diyor. Gazetecilerin hepsi birbirine bakıyor. Çünkü, kimse böyle bir talepte bulunmamış Mustafa Ünal`dan. Sonra, Fethullah Gülen, kendisini arayan gazeteciler için de bir teşekkür ilanı yayınlıyor. O dönem, Radikal`in Ankara Temsilcisi olan Deniz Zeyrek`e de ismen teşekkür ediyor. Deniz ilanı görünce şaşırıyor. “Ben aramadım da geçmiş olsun da demedim” diyor. Sonra anlaşılıyor ki, Mustafa Ünal`ın, bahsettiği temsilciler arasında Deniz de var.

Şimdilerde Adalet Bakanı olan Bekir Bozdağ, FETÖ ve O`na açık gizli destek veren siyasilerle, medya organlarının bir numaralı hedefi. Neden mi? Bozdağ, FETÖ`nün canını en çok acıtanların başında geliyor da ondan. CHP ve terörize olmuş kimi basın, Bozdağ`ın, 2010-2011`de Fethullah Gülen için söylediği birkaç övgüyü gündeme getiriyor. O sözler, Türkçe Olimpiyatlarında söylenmiş sözler. Ve henüz, sorun yaşanmadığı günler. Ki, o dönemde TÜSİAD`dan, MHP`ye, CHP`ye kadar bir çok siyasetçinin Gülen`e yaranmak adına sırada beklediği günler. Bekir Bozdağ`ın davetine icabet ettiği bir toplantıda, sarfettiği sözler nedeniyle, eleştirilmeye kalkışılması, hedefe konulması, O`nun FETÖ ile mücadelesini erozyona uğratmayı amaçlamaktan başka bir şey değildir.

Bekir Bozdağ, 17-25 Aralık`tan çok önce FETÖ`nün sinsi planlarını görmüş ve tavır koymuş bir siyasetçidir. 15 Temmuz`a giden yolda, Adalet ve Yargı sistemindeki FETÖ`cülerin, adeta kulağından tutulup sistem sistem dışına atılmasında büyük pay sahibidir. Cumhurbaşkanı`nın FETÖ ile mücadelede çok-çok önemli bir makam olan adalet Bakanlığı için yeniden Bekir Bozdağ`ı seçmesi tesadüfi değildir. Cumhurbaşkanı Erdoğan`ın FETÖ ile mücadele en çok güvendiği isimlerin başandı gelir Bekir Bozdağ. 15 Temmuz`da, meclise koşan ilk Bakan olan Bekir Bozdağ`ın, o gece mecliste yaptığı konuşma ve gösterdiği tavır, ekranları başındaki milyonlar için büyük bir motivasyon olmuştur.

Bu nedenle, arşivden küflenmiş bir görüntü çıkararak, Bekir Bozdağ`ı yıpratmak mümkün değildir.

Bunları bir siyasetçiye, bir bakana, bir hemşeriye övgü olsun, diye yazmadım. FETÖ ile amansızca mücadele eden, 15 Temmuz`da, darbeye karşı Türk siyasetini bayraklaştıran bir adam için yazdım. Yargıyı, FETÖ`nün çöplüğü haline getiren namussuzlara karşı, milliyetçi, muhafazakar, Atatürkçü, yargı mensuplarını bir araya toplayıp, direniş başlatan, HSYK`yı, Yargıtay`ı, Danıştay`ı, Anayasa Mahkemesi`ni, FETÖ militanlarından temizleyen bir hukuk adamı için yazdım.