Afgan Isçinin Yakildigi Olayda 6 Sanik Ikinci Kez Hakim Karsisinda

Zonguldak’ta Afganistan uyruklu Vezir Mohammed Nourtani’nin ölümüne iliskin 3’ü tutuklu olmak üzere 6 sanigin yargilanmasina devam edildi.

Afgan Isçinin Yakildigi Olayda 6 Sanik Ikinci Kez Hakim Karsisinda
Geçen yil kasim ayinda ailesinin kayip ihbarinda bulundugu 50 yasindaki Afgan maden isçisi Vezir Mohammad Nourtani’nin cesedinin yanmis halde bulunmasinin ardindan baslatilan sorusturmada ikinci durusma 1. Agir Ceza Mahkemesinde gerçeklesti. Tutuksuz saniklar A.Ç. (46) ve E.D. (22) ile maktulün ve saniklarin yakinlari ile taraf avukatlarinin yer aldigi durusmaya tutuklu saniklar A.A. (52), E.G. (34) ve H.K. (46) de Ses ve Görüntü Bilisim Sistemi (SEGBIS) araciligiyla katildi.

Taniklardan S.K., olay tarihinde çalistigi akaryakit istasyonuna tanimadigi 2 kisinin gelerek araca mazot koymasini, bidon bulup bidonla kendilerine benzin vermesini istediklerini belirterek, kendilerine bidon olmadigini söyledigini aktardi. Daha sonra sahislarin ufak da olsa bir bidonun islerini görecegini söylemeleri üzerine bir buçuk litrelik pet siseye benzin doldurdugunu ifade eden S.K, "Saniklar bildigim kadariyla alkollüydü. Alkollü olmalarindan dolayi kendilerinden biraz çekindigim için T.C. yazamayip plaka üzerinden benzin verdim. Sonra nakit olarak ödemeyi yapip gittiler. Araci kullanan araçtan hiç inmedi, ayrica gece vaktiydi, yüzlerine dikkat etmedim. Su an benzin alan kisilerin hangi saniklar oldugunu söyleyemem" diye konustu.

Olay günü yasananlari anlatan S.K., "Olay gecesi T.C. kimlik numarasi almadim. Benimle iletisim kurdular ve sahislara benzini ben verdim. Gelen araç hatirladigim kadariyla çift kabin pikap tarzi bir araçti. Sahislar donuk bir sekilde hareket ediyorlardi. Saniklar konusurken yere bakiyorlardi. Bu nedenle yüzlerini hatirlamiyorum. Zaten lavaboya giden kisiyi arkadan görmüstüm, benim bulundugum tarafta degildi. Bu nedenle onu hiç teshis edemem. Lavaboya giden sahisla hiç konusmadik" dedi.

Tanik E.D. ise saniklardan E.D’nin kardesi oldugunu dile getirerek, "Olay gecesi evdeydim. Kardesim E.D. beni aradi. Benden disari çikmami, bana bir sey söyleyecegini belirtti.

Evden çiktiktan 5 dakika sonra E.D. yanima geldi. Kendisine ne oldugunu sordum. E.D. bana, ’H.K. ve E.G. ocaginda çalisan bir isçinin bayilip veya kalp krizi geçirdigini, ölmüs olabilecegini’ söyledi.

Ben de, ’Hastaneye getirdiler mi?’ diye sordum. E.D, H.K’nin kendisinden battaniye getirmesini istedigini söyledi.

Bir süre sonra E.D’yi arayip yanlarina çagirmislar. Kardesimin söylemesine göre H.K, E.D’den kazma kürek getirmesini istemis. Kardesim korkup olayi anlatmak için benim yanima geldi ve olayi bana anlatti. Kardesimle birlikte evden ayrilip madene dogru giderken madenin çikisinda onlarla karsilastik. Araçtan indigimizde onlar kendi aralarinda ne yapacaklarini konusuyorlardi. H.K, E.D’ye, ’Kazma kürek getirdin mi?’ diye sordu. E.D. de getirmedigini söyledi.

Bunun üzerine ben de H.K’ye, ’Adami hastaneye getirin, kendi basinizi da kardesimin basini da yakmayin’ dedim. Daha sonra H.K, E.D’ye para uzatip benzin almasini istedi. Kardesim kabul etmedi" dedi.

Saniklardan H.K. ve E.G’yi tanidigini söyleyen ve ocaga indiklerinde çalisan elemanlar arasinda Vezir Mohammad Nourtani’yi görmediklerini öne süren, ardindan da E.G’ye, ‘Nourtani nerede?’ diye sordugunu kaydeden tanik Afgan madenci K.B, E.G’nin kendisine Nourtani’nin çalismayip eve gittigini söyledigini anlatti. Daha sonra Nourtani’nin ailesini aradigini belirten K.B., evdekilerin Nourtani’nin eve gelmedigini söylediklerini ifade ederek, “Ben de arkadasina gittigini düsündüm, bir daha da aramadim. Sabah oldu, evinden esi beni aradi. Nourtani’nin dünden beri eve gelmedigini, nerede oldugunu sordu. E.G’yi aradim, Nourtani’nin eve gitmedigini, esinin beni aradigini söyledim. E.G. de, ’Ben nereden bileyim?’ diye cevap verdi. Ben de Nourtani’nin arkadasini aradim. Arkadasi, ’Isteyim, Nourtani yanima gelmedi’ dedi.

E.G’yi arayip, ’Adam kayip, ailesi ve herkes onu ariyor’ dedim. Bana, ’Çarsiya gel, seninle bir sey konusacagim’ dedi.

Telefon görüsmesinden zaman geçtikten sonra E.G. beni aradi, çarsiya gittigini söyledi.

Türkçe bilmedigim için E.G’nin yanina oglumu gönderdim. Oglum çarsidan geldiginde ne oldugunu sordum. E.G’nin dedigine göre, polis Nourtani’yi bir sokakta bulmus, birileri onu biçaklayip öldürmüs. Tüm bildiklerim bunlardir” seklinde konustu.



“Böbrek istendigini ne duydum ne de gördüm”

Organlarinin, özellikle böbreginin istenildigine dair bir seyler duyup duymadiginin sorulmasi üzerine K.B, "Bu olay öncesi veya olay olduktan sonrasinda çalisanlardan böbrek istendigini ne duydum ne de gördüm. Benden herhangi bir kimse böbrek istemedi. Oglum da okula gidiyor, ondan da böyle bir sey istendigini görmedim, duymadim. Kizimla aramizda 20 bin dolar karsiliginda böbrek istendigine dair bir konusma geçmedi" ifadelerini kullandi.

“Böbrek meselesini bildigi halde söylemek istemiyor”

Akaryakit istasyonunda çalisanlarin kaç litre benzin alindigini hatirladigini ancak saniklarin yüzlerinin nasil hatirlanmadigini soran Nourtani’nin esi Qamer Gül Meliki, "Taniklar bence yalan söylüyorlar. Birini gerçekten yok etmek isteseler neden sadece karin bölgesini yakmislar. Bir seyi gizlemek istemisler. Tanik böbrek meselesini bildigi halde söylemek istemiyor” ifadelerine yer verdi.

Müsteki avukati da tanik beyanlarinda çeliskiler oldugunu ileri sürerken, cumhuriyet savcisi mütalaa için süre istedi. Cumhuriyet savcisinin saniklarin üzerlerine atili suçtan alabilecekleri ceza miktari, kaçma süphelerinin bulunmasi üzerine saniklarin tutukluluk hallerinin devamina karar verilmesini talep etmesi üzerine mahkeme heyeti, saniklarin tutukluluk hallerinin devamina karar vererek, durusmayi 18 Eylül’e erteledi.
Kaynak: İHA