Azerbaycan'dan Tokat'a Uzanan Sanat Köprüsü

Tokat Üniversitesi Egitim Fakültesi Resim-Is Egitimi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Mehemmed Yüzbasiyev, 2007 yilinda Türkiye’ye geldigi günden beri ögrencilerine sanat egitimi veriyor. Azerbaycan’dan gelen Yüzbasiyev, ögrencilerin gönlünde taht kurarak, resim sanatinin inceliklerini aktariyor.

Azerbaycan'dan Tokat'a Uzanan Sanat Köprüsü
17 yildir Tokat Üniversitesi’nde egitim veren Tokat Üniversitesi Egitim Fakültesi Resim-Is Egitimi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Mehemmed Yüzbasiyev, özellikle Azerbaycan Türkçesiyle ögrencilerin dikkatini çekiyor. Ögrenciler, ilk basta ögretmenlerinin Erzurumlu oldugunu sansalar da onunla tanistiklarinda gerçek kimligini ögreniyor. Tokat’i memleketi gibi gören Yüzbasiyev, ögrencileriyle resim sanatini çalisarak Türkiye’deki vatanini buldugunu ifade ediyor. Ögrencileriyle iletisimde herhangi bir sorun yasamayan Yüzbasiyev, Türk soylu devletlerarasinda en yakin iliskinin Azerbaycan ve Türkiye arasinda oldugunu vurguluyor. Dil benzerligi sayesinde iletisimde herhangi bir sikinti yasamadiklarini belirtiyor.

Tokat Üniversitesi Egitim Fakültesi Resim-Is Egitimi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Mehemmed Yüzbasiyev, arkadasinin önerisi üzerine 2007 yilinda Azerbaycan’dan Tokat’a geldi. Tokat Üniversitesi’ne yaptigi akademik basvurusunun onaylanmasi üzerine esini de alarak Türkiye’ye tasindi. 17 yil boyunca yüzlerce ögrenciye egitim veren Yüzbasiyev, kaybetmedigi Azeri Türkçesiyle de ögrencilerin gönlünde taht kurdu. Ögrencileri hocalarinin sivesinden dolayi il basta Erzurumlu sansalar da gerçegi tanistiklarinda ögreniyor. 8 bin baraji ve özel yetenek sinaviyla alinan 2 ögrenciler Azeri ögretmenlerinden resim sanatinin sirlarini ögreniyor.

Tokat Üniversitesi Egitim Fakültesi Resim-Is Egitimi Anabilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Mehemmed Yüzbasiyev, “Burada bizimle beraber müzik bölümünde çalisan bir hocamiz vardi. Yusuf Habiboglu adinda doçent vardi. Önce o buraya gelmisti. Bana da buraya gelmek ister misin diye söylemisti. Ben de isterim dedim. Sonrasinda da üniversiteden davet edince geldim. 4 Nisan 2007 yilinda burada göreve basladim” dedi.



“Tokat benim memleketim”

Türkiye’ye tam olarak alistigini ifade eden Yüzbasiyev, “Tokat’ta benim memleketim gibi bir yer. Hiçbir sikinti yasamadim. Burasi da benim vatanim gibi bir yerdir. Zaten de vatanimdir. Türkiye’de benim vatanimdir. O yüzden geldik ve burada göreve basladik. Ögrencilerle çalismalara basladik. Onlara resim sanatini ögretmeye çalisiyoruz. Çok farkli tekniklerde çalismalar yapiyoruz. Ögrencilerimizle ilk önce karakalem çalismalariyla baslayarak sulu boya ve yagli boya çalismalari yapiyoruz. Bu konularda onlara bilgi veriyorum. Resim sanatinin sirlarini ögretiyorum. Çalistigimiz zaman resme eli yatkin mi belli oluyor. Yetenekli ögrencilere daha hizli anliyorlar. Güzel sanatlar lisesinden gelmeyen ögrenciler de oluyor. Onlar da burada bir seyler ögreniyorlar” diye konustu.



“Türk soylu devletlerde birbirine en yakin biziz”

Ögrenciliyle iletisimde herhangi bir sorun yasamadigini vurgulayan Yüzbasiyev, “Iletisimde bir problem yasamiyorum. Onlar da benim çocuklarim gibiler. Derste birbirimizi anliyoruz. Ben iletisimde herhangi bir sorun yasamiyorum. Benim anlattigim dersleri anliyorlar mi diye de ögrencilerimize sormaniz lazim. Azerbaycan Türkçesinde de birkaç kelime farkli. Türk soylu devletler içerisinde birbirine en yakin olan biziz. O yüzden bize kardes diyorlar. Bir millet iki devlet diyorlar. Dilimiz çok yakin. Buradan Azerbaycan’a giden Türkler de hiç sikinti yasamiyor” dedi.



“Iletisim konusunda bir sorunumuz yok”

Resim Is Ögretmenligi 3’üncü sinif ögrencisi Nazlican Evci, “Bir farklilik yok. Zaten hocamiz derslere ve bize çok emek veren bir ögretmen. Resim dersimizi biz 2 kisi aliyoruz. Derslerimiz özel ders gibi geçiyor. Bu yüzden de çok sansliyiz. Hocamiz bazi kelimeleri farkli söylese de iletisimde herhangi bir sikinti yasamiyoruz. Zaten kelimelerimiz ve cümlelerimiz hemen hemen birbiriyle ayni, birbirine çok benziyor. O konuda bir sikintimiz yok” dedi.



“Ilk derste hocamizi Erzurumlu sandim”

Zeynep Somuncu ise “Ilk geldigimizde ben hocamizi Erzurum’dan, Kars bölgemizden geldigini düsünmüstüm. Sonradan tanistigimizda Azeri oldugunu ögrendim ve çok sasirmistim. Iletisim konusunda çok problem yasamiyoruz. Illa ki kelime farkliliklari oluyor ama genelde anlasiyoruz. Derslerimiz ayni özel ders gibi geçiyor herhangi bir problem yasamiyoruz. Hocamiz detayli bir sekilde bizimle ilgileniyor. En ufak detayda bile bize çok yardimci oluyor. Bu bölüme girmek için 8 bin barajiyla ve el becerisi sarti var. El özelliklerimize göre bu bölüme geliyoruz” diye konustu.

Kaynak: İHA