Gaziler, 'Nefes Açiklamasi Yer Eksi Iki' Filmini Izledi
Ankara’da Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Egitim ve Arastirma Hastanesi’nde “Nefes: Yer Eksi Iki” filminin gösterimi yapildi.
Iki bin metre yükseklikteki bir karakolda geçen ve gerçek hikayelere dayanan “Nefes: Yer Eksi Iki” filminin gösterimi Ankara’da Gaziler Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Egitim ve Arastirma Hastanesi’nde yapildi. Gaziler için rehabilitasyon merkezinde yapilan gösterime gaziler ve aileleri, komutanlar, saglik personelleri, filmin yönetmeni Ozan Uzunoglu, filmin senaristi Hakan Evrensel, oyuncular Yasin Çam ve Sahin Kendirci katildi.
Film gösteriminden önce konusan senarist Hakan Evrensel, “Bu filmin bir çok aci ve zorluga gögüs germekte durumunda olan sizlerden çok yasadiklarinizdan habersiz kalmayi tercih eden insanlarimiz için çekildigini ve yazildigini özellikle belirtmek istiyorum. Sehitlerimizi anmak adina yapimci sirket tarafindan tasarlanip üretilen ve filminizin de sembolü olan gelincik brosunun film arasinda ve sonunda satisa sunulacagini ve elde edilen gelirin TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Spor Kulübüne bagislanacagini da hatirlatmak isterim” ifadelerine yer verdi.
Film gösterimi öncesinde galaya katilan film ekibine gaziler tarafindan ani hediyeleri verildi.
Film arasinda ve sonrasinda ise filmin sembollerinden olan gelincik broslari satisa sunuldu. Bros satisindan elde edilen gelir ise TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Spor Kulübüne bagislanacak.
“Ben filmde kendi yasadigim seyleri gördüm”
Film gösterimine katilan Gazi Jandarma Albay Bahadir Bartug, filminde kendisinin ve arkadaslarinin hikayelerini gördügünü ifade ederek, “Ben Gazi Jandarma Albay Bahadir Bartug. Filmi benim ikinci izleyisim olacak. Birincide aglamaktan gözlerim sismisti. Çok duyguluydu. Çok bizi anlatan, yasadigimiz seyleri anlatan bir film. Sanirim ikincide de ayni tepkiyi verecegim. Ben kendi yasadigim seyleri gördüm filmde, sehit devre arkadaslarimizin ki benim de çok yakin bir arkadasim sehit olmustu. Onun hikayesini gördüm. Orada beraber çalistigimiz insanlari gördüm. O duyguyu tekrar yasadim” dedi.
“Bu da bizim yasama azmimizi de pekistiren bir seydi”
Filmin sloganin kendisi etkiledigini söyleyen Gazi Bartug, "Filmin temasi ve slogani olan ‘Unutursan ölürler’ o kadar önemli bir sey ki biz hayattayiz iste ben yaralandim hayattayim, bir sürü insanin sehit olup topraga gittigini gördüm. Onlar hakkinda hissettigim seyler tam olarak buydu. Benim hissedip adini koyamadigim sey, ben bu insanlari hatirladigim sürece, ben onlari bildigim sürece onlar yasamaya ve var olmaya devam edecekler. Filmde tam olarak bunu ‘Unutursan ölürler’ cümlesi olarak görmek ve duymak hem ruhuma bir serinlik verdi, kendimi iyi hissettim. Onlari hatirlamaktan mutlu oldum. Onlarin mücadelesinin bir parçasi olmaktan mutlu oldum. Bu da bizim yasama azmimizi de pekistiren bizim hayatta olmak, yasamaya devam etmek, basimiza gelen her seye ragmen, yaralanmamiza ve sakat kalmamiza ragmen yasamaya asilma gücümüzü arttiran bir seydi” ifadelerine yer verdi.
“Var olsunlar. Hep var olacaklar ve hep biz onlari hatirlayacagiz”
Sehitlerin her zaman anilacagini belirten Gazi Bartug, "Hem bunu yazan Hakan Evrensel komutanima hem de bu filme vesile olan, sehit olan, hayatlarini bu ülke ve vatan için feda eden dostlarima, kardeslerime ve büyüklerime minnettarim. Hep var olacaklar ve hep biz onlari hatirlayacagiz. Biz onlari film vesilesi ile bugün aniyoruz. Yarin baska bir sey çikacak ve biz tekrar onlari unutmadigimizi gösterecegiz. Öbür gün baska bir sey çikacak ve biz yine onlari unutmadigimizi gösterecegiz. Biz onlari yasatmaya ve onlarin savasini kazanana kadar sürdürmeye devam edecegiz” seklinde konustu.
1996 yilinda vatani görevini yaparken Siirt’in Eruh ilçesinde mayina basma sonucu yaralan Savas Yücel ise filmi gaziler ile birlikte izlemenin iyi olacagini ifade ederek, “Hakan abimiz emekli bir asker. Bu üçüncü filmi. Bir galada burada yapmak istedi ve biz de mutlu bir sekilde katildik. Bizi onore etti. Hep beraber biz ona destek olurken o da bize moral verdi ve eski günleri yad etmis olduk. Ben filmi daha önce izleyememistim. Hastanede yatiyordum. Kalça protezi ameliyati oldugum için çikamamistim. Filmin burada olmasi daha güzel oldu. Onlarca gazi ile birlikti filmi izlemis olacagiz” dedi.
Filmle ayni temada iki adet kitabi olan Yücel, “‘Biz kinali bacaksizlar’ ve ‘Kan çiçekleri’ isimli iki tane kitabim var. Hakan Evrensel agabeyim ile de o dönemde tanismistik ve çok büyük destekleri olmustu. Kitaplarim güneydogu gazilerini, terörle mücadeleyi, yasanan anilari, sehitlerimizin sehit olus hikayelerini ve gazilerin çektikleri sikintilari anlatan kitaplar. Filmin çok güzel bir is olacagini fragmanlardan gördük ve bir önceki Nefes filmi gerçekten çok çok güzel bir filmdi ve bu da onun devami. Bu tür filmleri ve güneydoguda ki terör olaylarini gündeme getirmek ve ülkemizin terör sorununu gün yüzüne çikarmakta önemli bir basari gösteren film oldugunu düsünüyorum. Böyle kaynaklara da ihtiyaç var” ifadelerine yer verdi.
“Filme yansitmaya çalistigimizin 100 katini gerçekten yasayan insanlarla beraber izlemek bizim için çok daha anlamli”
Filmin yönetmeni Ozan Ozanoglu ise filmi gaziler ile birlikte izlemenin kendisi için daha anlamli oldugunu söyleyerek, “Ben ‘Nefes: Yer eksi iki’ filminin yönetmeni Ozan Ozanoglu. Bugün TSK Rehabilitasyon Merkezinde gazilerimiz ve komutanlarimiz ile beraber filmimizi seyrediyoruz. Tabii ki bu filmi onlarla beraber seyretmek bizim için çok baska ve anlamli bir duygu. Biz bu terörle mücadele hakkinda yasanan sürecin bir kismini filme yansitmaya çalistik ama burada bizim yansitmaya çalistigimizin 10 katini, 100 katini gerçekten yasayan insanlarla beraber izlemek bizim için çok daha anlamli ve çarpici bir durum oldu. Ben bu filmi teknik tarafinda oldugumuz için defalarca seyrettim ama bugün burada gazilerimiz ve komutanlarimiz ile beraber seyretmek benim için çok daha baska bir deneyim oldu. Umarim onlarin yasadiklarini ve hissettiklerini birazcik olsun yeni nesle ve gençlerimize aktarabilmisizdir. Filmimiz birazcik olsun onlarin kalbinde ve yüreginde yer edinebilmistir” ifadelerine yer verdi.
Emekli bir asker olan filmin senaristi Hakan Evrensel ise film hakkinda, “TSK Rehabilitasyon Merkezinde, filmde aktarmaya çalistigimiz olaylarin gerçegini yasayan gaziler ve onlarin aileleri ve son derece vefakar saglik personeli ile beraber izliyoruz. Bizim için çok yogun duygulu bir etkinlik ve çok etkileniyoruz. Umarim onlarda begenirler. Öncelikle sunu söylemem lazim. Türkiye’de aslinda dünyada sayili rehabilitasyon merkezlerinden birisinin içindeyiz. Bu çati altinda olmaktan onur duyuyoruz. Bu filmden bahsedecek olursak öncelikle bu aslinda bir kitapti. Senaryoyu tabii ki orada görev yapmis ve gazi olmus insanlarla ve hala orada görev yapan arkadaslarimla görüserek kaleme aldim ama sinema filmi hale gelme asamasinda yönetmenimizin ve yapimcimizin çok büyük katkisi var. Bu komplike bir is. Onlara birlikte yürüttük bu isi. Umarim gerçege yakin oldugunu düsünürler tek temennimiz bu” seklinde konustu.
Kaynak: İHA
Film gösteriminden önce konusan senarist Hakan Evrensel, “Bu filmin bir çok aci ve zorluga gögüs germekte durumunda olan sizlerden çok yasadiklarinizdan habersiz kalmayi tercih eden insanlarimiz için çekildigini ve yazildigini özellikle belirtmek istiyorum. Sehitlerimizi anmak adina yapimci sirket tarafindan tasarlanip üretilen ve filminizin de sembolü olan gelincik brosunun film arasinda ve sonunda satisa sunulacagini ve elde edilen gelirin TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Spor Kulübüne bagislanacagini da hatirlatmak isterim” ifadelerine yer verdi.
Film gösterimi öncesinde galaya katilan film ekibine gaziler tarafindan ani hediyeleri verildi.
Film arasinda ve sonrasinda ise filmin sembollerinden olan gelincik broslari satisa sunuldu. Bros satisindan elde edilen gelir ise TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelliler Spor Kulübüne bagislanacak.
“Ben filmde kendi yasadigim seyleri gördüm”
Film gösterimine katilan Gazi Jandarma Albay Bahadir Bartug, filminde kendisinin ve arkadaslarinin hikayelerini gördügünü ifade ederek, “Ben Gazi Jandarma Albay Bahadir Bartug. Filmi benim ikinci izleyisim olacak. Birincide aglamaktan gözlerim sismisti. Çok duyguluydu. Çok bizi anlatan, yasadigimiz seyleri anlatan bir film. Sanirim ikincide de ayni tepkiyi verecegim. Ben kendi yasadigim seyleri gördüm filmde, sehit devre arkadaslarimizin ki benim de çok yakin bir arkadasim sehit olmustu. Onun hikayesini gördüm. Orada beraber çalistigimiz insanlari gördüm. O duyguyu tekrar yasadim” dedi.
“Bu da bizim yasama azmimizi de pekistiren bir seydi”
Filmin sloganin kendisi etkiledigini söyleyen Gazi Bartug, "Filmin temasi ve slogani olan ‘Unutursan ölürler’ o kadar önemli bir sey ki biz hayattayiz iste ben yaralandim hayattayim, bir sürü insanin sehit olup topraga gittigini gördüm. Onlar hakkinda hissettigim seyler tam olarak buydu. Benim hissedip adini koyamadigim sey, ben bu insanlari hatirladigim sürece, ben onlari bildigim sürece onlar yasamaya ve var olmaya devam edecekler. Filmde tam olarak bunu ‘Unutursan ölürler’ cümlesi olarak görmek ve duymak hem ruhuma bir serinlik verdi, kendimi iyi hissettim. Onlari hatirlamaktan mutlu oldum. Onlarin mücadelesinin bir parçasi olmaktan mutlu oldum. Bu da bizim yasama azmimizi de pekistiren bizim hayatta olmak, yasamaya devam etmek, basimiza gelen her seye ragmen, yaralanmamiza ve sakat kalmamiza ragmen yasamaya asilma gücümüzü arttiran bir seydi” ifadelerine yer verdi.
“Var olsunlar. Hep var olacaklar ve hep biz onlari hatirlayacagiz”
Sehitlerin her zaman anilacagini belirten Gazi Bartug, "Hem bunu yazan Hakan Evrensel komutanima hem de bu filme vesile olan, sehit olan, hayatlarini bu ülke ve vatan için feda eden dostlarima, kardeslerime ve büyüklerime minnettarim. Hep var olacaklar ve hep biz onlari hatirlayacagiz. Biz onlari film vesilesi ile bugün aniyoruz. Yarin baska bir sey çikacak ve biz tekrar onlari unutmadigimizi gösterecegiz. Öbür gün baska bir sey çikacak ve biz yine onlari unutmadigimizi gösterecegiz. Biz onlari yasatmaya ve onlarin savasini kazanana kadar sürdürmeye devam edecegiz” seklinde konustu.
1996 yilinda vatani görevini yaparken Siirt’in Eruh ilçesinde mayina basma sonucu yaralan Savas Yücel ise filmi gaziler ile birlikte izlemenin iyi olacagini ifade ederek, “Hakan abimiz emekli bir asker. Bu üçüncü filmi. Bir galada burada yapmak istedi ve biz de mutlu bir sekilde katildik. Bizi onore etti. Hep beraber biz ona destek olurken o da bize moral verdi ve eski günleri yad etmis olduk. Ben filmi daha önce izleyememistim. Hastanede yatiyordum. Kalça protezi ameliyati oldugum için çikamamistim. Filmin burada olmasi daha güzel oldu. Onlarca gazi ile birlikti filmi izlemis olacagiz” dedi.
Filmle ayni temada iki adet kitabi olan Yücel, “‘Biz kinali bacaksizlar’ ve ‘Kan çiçekleri’ isimli iki tane kitabim var. Hakan Evrensel agabeyim ile de o dönemde tanismistik ve çok büyük destekleri olmustu. Kitaplarim güneydogu gazilerini, terörle mücadeleyi, yasanan anilari, sehitlerimizin sehit olus hikayelerini ve gazilerin çektikleri sikintilari anlatan kitaplar. Filmin çok güzel bir is olacagini fragmanlardan gördük ve bir önceki Nefes filmi gerçekten çok çok güzel bir filmdi ve bu da onun devami. Bu tür filmleri ve güneydoguda ki terör olaylarini gündeme getirmek ve ülkemizin terör sorununu gün yüzüne çikarmakta önemli bir basari gösteren film oldugunu düsünüyorum. Böyle kaynaklara da ihtiyaç var” ifadelerine yer verdi.
“Filme yansitmaya çalistigimizin 100 katini gerçekten yasayan insanlarla beraber izlemek bizim için çok daha anlamli”
Filmin yönetmeni Ozan Ozanoglu ise filmi gaziler ile birlikte izlemenin kendisi için daha anlamli oldugunu söyleyerek, “Ben ‘Nefes: Yer eksi iki’ filminin yönetmeni Ozan Ozanoglu. Bugün TSK Rehabilitasyon Merkezinde gazilerimiz ve komutanlarimiz ile beraber filmimizi seyrediyoruz. Tabii ki bu filmi onlarla beraber seyretmek bizim için çok baska ve anlamli bir duygu. Biz bu terörle mücadele hakkinda yasanan sürecin bir kismini filme yansitmaya çalistik ama burada bizim yansitmaya çalistigimizin 10 katini, 100 katini gerçekten yasayan insanlarla beraber izlemek bizim için çok daha anlamli ve çarpici bir durum oldu. Ben bu filmi teknik tarafinda oldugumuz için defalarca seyrettim ama bugün burada gazilerimiz ve komutanlarimiz ile beraber seyretmek benim için çok daha baska bir deneyim oldu. Umarim onlarin yasadiklarini ve hissettiklerini birazcik olsun yeni nesle ve gençlerimize aktarabilmisizdir. Filmimiz birazcik olsun onlarin kalbinde ve yüreginde yer edinebilmistir” ifadelerine yer verdi.
Emekli bir asker olan filmin senaristi Hakan Evrensel ise film hakkinda, “TSK Rehabilitasyon Merkezinde, filmde aktarmaya çalistigimiz olaylarin gerçegini yasayan gaziler ve onlarin aileleri ve son derece vefakar saglik personeli ile beraber izliyoruz. Bizim için çok yogun duygulu bir etkinlik ve çok etkileniyoruz. Umarim onlarda begenirler. Öncelikle sunu söylemem lazim. Türkiye’de aslinda dünyada sayili rehabilitasyon merkezlerinden birisinin içindeyiz. Bu çati altinda olmaktan onur duyuyoruz. Bu filmden bahsedecek olursak öncelikle bu aslinda bir kitapti. Senaryoyu tabii ki orada görev yapmis ve gazi olmus insanlarla ve hala orada görev yapan arkadaslarimla görüserek kaleme aldim ama sinema filmi hale gelme asamasinda yönetmenimizin ve yapimcimizin çok büyük katkisi var. Bu komplike bir is. Onlara birlikte yürüttük bu isi. Umarim gerçege yakin oldugunu düsünürler tek temennimiz bu” seklinde konustu.