Aydin'da 'Dul Kadin' Sayisi Her Geçen Gün Artiyor Açiklamasi 2022 Yili Sonu Itibariyla Sayi 50 Bine Yaklasti
Türkiye Istatistik Kurumu verilerine göre 85 milyon 279 bin 553 nüfusa sahip ülkede esi vefat eden kadin ve erkek sayilari arasindaki fark dikkat çekti. Verilere göre Türkiye’de 3 milyon 155 bin 454 kadin, kocasi hayatini kaybettigi için dul kalirken, buna ragmen sadece 537 bin 620 erkegin karisi vefat ettigi için dul kaldigi belirlendi. Ülke genelinde oldugu gibi 1 milyon 148 bin 241 nüfuslu Aydin’da da esi vefat ettigi için dul kalan kadin sayisinin, hanimi hayatini kaybettigi için dul kalan erkek sayisindan 6 kat fazla oldugu ve evli erkeklerin yaklasik yüzde 83’ünün karisindan önce öldügü kayitlara geçti.

Aydin’in toplam nüfusunun 569 bin 291’ini erkekler, 578 bin 950’sini ise kadinlar olustururken, Aydin nüfusunun yüzde 5,16’sini esi vefat ettigi için dul kadinlarin, buna ragmen yüzde 1 oranina bile denk gelmeyecek sekilde yüzde 0,82’sini de esi hayatini kaybetmis dul erkeklerden olustugu belirlendi.
TÜIK medeni hallere göre nüfus tablosuna bakildiginda, Aydin’da 9 bin 510 erkek ile 59 bin 322 kadinin esi hayatini kaybederken, aradaki farkin yüksek olmasi ise çesitli yorumlara sebep oldu. Kadinlarin erkeklere göre daha uzun yasadigini ifade eden birçok vatandas ise aradaki farkin en büyük sebebinin erkeklerin kadinlara göre tekrar evlenme oraninin yüksek olmasi olabilecegini belirtti.
“222 bin kisi hiç evlenmedi”
TÜIK verilerine göre Aydin’da 2021 yilinda 58 bin 458 kadin esini kaybederken, 2022 yilinda bu rakam 59 bin 322’ye yükseldi. Erkeklerde ise 2021 yilinda 9 bin 323 erkek esini kaybederken 2022 yilinda 9 bin 510 erkek esini kaybetti. 2022 yili verilerine göre ayrica Aydin nüfusunun 294 bin 9’u erkek, 293 bin 99’u kadin olmak üzere toplam 587 bin 108’i evliyken, 130 bin 600’ü erkek, 92 bin 337’si kadin olmak üzere toplam 222 bin 937’si ise hiç evlenmedi. 27 bin 235’i erkek 31 bin 957’si kadin olmak üzere ise toplam 59 bin 192’si de bosandi.
“Kadinlar tekrar evlenmeyi tercih etmiyor”
Genellikle erkeklerin yeniden evlendigi için aradaki farkin yüksek gözükmesine sebep oldugunu ifade eden vatandaslardan Semra Demir, “Bu aranin açik olmasinin en büyük nedeni bana göre esler öldükten sonra kadinlar tekrar evlenmeyi tercih etmiyor ama esi ölen erkekler kaç yasinda olursa olsun tekrar evlenmeyi tercih ettigi için dul sayilmiyor. Kadin tercih etmiyor. Onun için dul kadin sayisi yüksekmis gibi görünüyor. Yani yüksek görünmesi normal. Ataerkil toplumda yasadigimiz için bizim yasadigimiz cografyada kadin ile erkegin arasinda en az 10 yas fark oluyor. Yani kadin dirdirindan ölüyor deniyor ya bazen. Aslinda dirdirdan degil de yasi geldigi için. Kadin 60 yasina geldiginde erkek 70 yasinda oluyor. Bence kaza gibi durumlar haricinde dogal ölümlerde kadin dirdiri bana göre hurafe. Dirdir eden çok erkekler de var” dedi.
Bulunduklari bölgede de esi vefat eden kadin yogunlugunun fazla oldugunu belirten Refik Demir ise “Bizim bulundugumuz köy, ufak bir yer ama orada bir vefat oldugunda sürekli erkekler öldügünü görüyoruz. Bir ara hatta bölge halki arasinda da konusulmustu ‘hep erkekler ölüyor’ diye. Bizim ufak yerde bile bu durum öyleydi ama bunu genele yaymak ne derece dogru olur bilemem” seklinde konustu.
“Kadinlar evin isigidir”
Kadinlarin evin isigi oldugunu ve vefat edince o isigin söndügünü belirten Gülseren Can, “Kadinlar yedi canli, diri ama erkekler daha dirayetsiz oluyor. Hemen ölüyorlar. Kadinlar dul kaliyor. Devlet de bu kadinlara eslerinin maaslarini bagladiklari için uzun ömürlü oluyorlar. Bayanlar kendilerini fazla yipratmiyor ama ayak üzerinde duran çok çalisan da var. Bir evde kadin, o evin isigidir. Evin isigi söndügü zaman o evin her seyi biter, diregi yikilir. Erkek dul kaldigi zaman o eve selam verip giren olmaz ama kadin dul kaldigi zaman gelen giden olur. Allah kimsenin yuvasini dagitmasin. Ben yeni kalp ameliyati geçirdim, simdi esim çok korkuyor. Bazi zaman agliyor. Sen evin isigisin, sen gidersen ben ne olacagim diyor. Onun için dul kalan erkekler genelde hemen evleniyor ama kadinlar evlenmiyor” dedi.
“Erkeklerde kötü aliskanliklar ve stres daha fazla”
Erkeklerin kadinlara göre yasam süresini düsüren birçok etkenin daha yaygin oldugunu belirten Hüsnü Okçu ise, “Kadinlarin yasam süresinin erkeklerden biraz daha uzun oldugu bilinen bir sey. Arti erkeklerde yasam süresini kisaltan sigara alkol gibi bazi kötü aliskanliklar daha yaygin. Stres, gerilim gibi durumlari kadinlar davranislariyla belki biraz daha kolay atabilirler. Bizim toplumumuz, ataerkil bir toplum. Erkegin ailenin geçimini saglamadaki sorumlulugu daha fazla. Bu durum erkegin fazladan stres geçirmesine sebep olabilir ama tabi bunlarin bilimsel olarak arastirilmasi lazim” dedi.
“Erkekler tek baslarina hayatini idame ettiremez”
Erkeklerin tek baslarina yasamalarinin daha zor oldugunu ve tekrar evlendiklerini ifade eden Hikmet Yücesoy da, “Tabi ki bir gün hepimiz yaslanip ölecegiz ama esi vefat edince kadinlar kendilerini daha iyi idame ettirebilirler, erkekler ise zor. O yüzden erkekler tekrar evlenebiliyor. Ben belki bir yumurta pisirmeyi dahi yapamam esim olmadan. Yani kadinla erkegin konumu farklidir ama insan olarak benim gözümde ikisi de esit. Biri olmadan digeri yasayamaz. Tabiatin kanunu bu” dedi.
Kadinlarin eslerinden kalan maaslar ile rahat bir sekilde yasayabildiklerini ifade eden Hamit Yildirim ise “Erkeklere göre artik bekar hanim evlenip ne yapsin, esinden gelen maasi aliyor. Rahatlari yerinde oluyor ve onun için evlenmiyorlar” dedi.
Kendisinin vefat etmesinin ardindan esinin tekrar evlenmeyecegini belirten Ali Savas da “Simdi ben emekliyim. Yarin ben öldügümde benim hanim baska bir kocaya gitmez. Çünkü benim maasimi alacak zaten. Niye kocaya varsin” dedi.
