Sosyolog Irmak Açiklamasi 'Kadinlar Afet Riskiyle Daha Fazla Karsi Karsiyadir'

Afet ve Kriz Yönetimi Uzmani, ayni zamanda Aile Danismanligi Organizasyon ve Yardimlasma Dernegi Baskani Sosyolog Gülcan Irmak, dogal afetlerde çogu zaman hayatlarini kaybedenlerin çogunlugunu kadin ve kiz çocuklarinin olusturdugunu söyledi.

Irmak, “Kadinlarin afet yönetimi sürecinde ortaya koyduklari beceri ve katkilar, afetlerden etkilenme biçimleri ve kirilganlik yani zarar görebilirlik, savunmasizlik düzeyleri farklilik arz etmektedir. Bu kirilganlik farkliligi da toplumsal cinsiyet olgusuyla dogrudan baglantilidir. Afetlerin yol açtigi pek çok olumsuz etki, normal hayatin sekteye ugramasi, güvensizlik, endise gibi durumlar hayati tüm toplum için zorlastirirken, bu olumsuz etkiler bilgiye erisimi daha zor olan, daha hazirliksiz ve korunmasiz konumdaki gruplara katlanarak yansimaktadir. Afetlerde, kadin ve erkeklerin afetlerin farkli asamalarindaki biyolojik, ailevi, sosyal ve kültürel ihtiyaç ve önceliklerinin farklilik arz ettigini, kadinlarin afetlerden sonra daha savunmasiz kaldiklarini yapilan çalismalar da göstermektedir” diye konustu.

Afetlerin toplumsal cinsiyet temelli etkilerinden bahseden Irmak, “Kadinlar afet riskiyle daha fazla karsi karsiyadir. Bu da sosyal siniflari, bakim rolleri ve göreli olarak güç ve statüden yoksun bulunmalarindan kaynaklanmaktadir. Ayrica kadinlar için sosyal izolasyon ve hareketliligin kisitlanmasi da afet riskini arttirmaktadir. Kadinlarin egitim seviyeleri sebebiyle uyari mekanizmalarina erisim ve tepki verme becerileri daha düsük olabilmektedir. Afetlerin ilk sonucu itibariyle kadinlar, fiziksel olarak erkeklerden daha fazla etkileniyor. Bu özellikle gebe kadinlarda daha fazladir. Kadinlarin afetler sirasinda çocuklari ve yaslilari korumada daha faal olmalari bu riski artirmaktadir. Afetlerin sonucunda kadinlar arasinda daha fazla ruhsal sorunlar görülebilmektedir. Stres, depresyon, travmatik stres bozuklugu yasanabilmektedir. Kadinlar afet sonrasinda fiziksel ve duygusal yorgunluk yasamaktadir. Geleneksel aile yapisi ve bakim rolünü üstlenenler olarak benlik algisini kaybetme riski altinda kalmaktadir. Kadinlar ailenin ihtiyaçlarini her zaman kendisinin önüne koymaktadir. Kadin ve erkeklerin afete müdahale asamasindaki rolleri, geleneksel ve toplumsal cinsiyet yapisi çerçevesinde olmakta ve isbölümünü etkilemektedir. Bakim yükümlülügü kadinlarin üzerinde oldugu için afet dönemlerinde kadinlarin yük ve sorumluluklari artmaktadir” seklinde konustu.