Bakan Soylu Açiklamasi 'Acil Yikilacak Ve Agir Hasarli Binalara Girmek Yasak'
Içisleri Bakani Süleyman Soylu deprem bölgelerinde acil yikilacak ve agir hasarli binalari girmenin kesinlikle yasak oldugunu söyledi.
Içisleri Bakani Süleyman Soylu Hatay Afet Koordinasyon Merkezinde açiklamalarda bulundu.
“Acil yikilacak binalara girmek yasaktir”
Depremin ardindan acil yikilacak binalarin durumuna açiklik getiren Bakan Soylu, “Depremin ardindan hem acil yikilacak binalar, hem de agir hasarli binalar ortaya çikti. Bunlar Çevre ve Sehircilik Bakanliginin tespitleri ile gerçeklestirildi.
Hala bu tespit çalismasi devam ediyor. Bu tespit çalismasinda ortaya çikan sonuçlar nihai sonuçlar degildir. Itiraz edilebilir sonuçlardi. Vatandaslarimiz itiraz ettikleri andan itibaren yeniden ekip giderek degerlendirilecektir. Bu durum nihailesinceye kadar binalarda herhangi bir islem yapilmayacaktir. Acil yikilacak binalar girilmesi yasaktir, kesinlikle yasaktir. ‘Benim orada esyam var, yarim saat gireyim’ gibi bir sey söz konusu degildir. Dün aksamki depremler bize göstermistir ki deprem hareketliligi devam etmektedir. Böyle bir riski almak dogru degildir. Bütün kolluk birimlerine talimat verdik. Kimse bu evlerden kisitli süreli ve tasima yönünde zinhar herhangi bir giris yapip oradan bir esya tasimaya, bir malini almaya yönelik bir süreci söz konusu degildir” seklinde konustu.
“Bugünden itibaren agir hasarli binalara da girmek yasaktir”
Agir hasarli binalarin durumu ile ilgili alinan yeni karari da açiklayan Bakan Soylu, “Agir hasarli binalar hakkinda geçmisten isleyen prosedür açiktir. Agir hasarli binalara girmek de risklidir. Ancak geçmiste prosedür su idi. Bu konu yetkinlik gerektiren bir konudur. Yani hoca düzeyinde kisilerin karar verecegi konudur. O da kisitli süre için izin verirler. Simdi bu art arda gelen depremlerden sonra Çevre ve Sehircilik Bakanligimiz ile degerlendirmelerimiz neticesinde bugünden itibaren buradan esya alinama ve kisa süreli girilmesi de yasaklanmistir. Yani agir hasarli binalara da girmek yasaktir. Çünkü bu riski ve sorumlulugu tasiyamayiz. Bu konuda hem AFAD, hem aile bakanligimiz esya yardimi yapabilecektir. Iki üç gün sonra esya yardimi miktari açiklanacaktir” diye konustu.
Bakan Soylu, deprem bölgesinde yeni insa edilecek sehirlerin nereye kurulacagi konusunda ise her sehrin valiligi bünyesinde sehrin paydaslari ile bir araya gelinerek karar verilecegini söyledi.
“Fahis fiyat görülürse geregi yerine getirilecektir”
Depremin ardindan ortaya çikan fahis nakliye fiyatlarini da degerlendiren Soylu, “Normalde 5- 6 bin liralik sehir içi, sehirlerarasi 8-9 bin liralik tasinmayi 20-25 bin liraya çikaran fahis bir takim fiyatlar gördük. Bir kere bunun hesabini devlet sorar da bir de bu dünyani öteki dünyasi var bunun hesabini Allah da sorar. Buradan insanlar canini zor kurtardilar. Hereksin bir sikintisi var. Bunun üzerinden burada bir istismar yapmaya çalismak elbette ki bir kötülüktür. Bu konuda valilerimize OHAL’in ortaya koydugu çerçeve içerisinde gerekli talimatlari verdik. Bu konuda bir fahis fiyat görülürse geregi yerine getirilecektir. Bunu da ayipliyoruz. Ilgili ticaret ve esnaf odalarinin da bir çagri yapmasi, bu denetimi kendilerinin yapmasi esastir. Bize ait bölümünü biz yapariz ama bu ayni zamanda ahlaki meseledir. Bir meslek gurubu açisindan da bir ahlaki meseledir. Isini iyi yapanlara da haksizliktir. Ben o meslek odalarinin yerinde olsam yarin bir toplanti yapar bunlari tespit eder, onlari bir daha o meslek odalarinda temsil edilmemelerini saglarim. Eger herkes elbirligi ile bir fedakarlik yapiyor ve birileri bunu istismar ediyorsa, ona dönemin en agir cezasi verilmelidir. Keske söyle kanunlar olsa da bu insanlar ömürleri boyunca ticari kisitli olsa, kamu hizmetinden men edilse. Anlasiliyor ki ahlak duygusu, inanç duygusu yok olmus insanlar buradan para üzerinde istifade etmeye çalisiyorlar” ifadelerini kullandi.
Kiralar konusunda yasanan artislara da deginen Soylu, “Birden kiranin bu kadar artiyor olmasi ayri bir istismar meselesidir. Ayiptir günahtir, çadirda kalan insanlarin ahi, o enkaz altinda günlerce kalip bir büyük lütufla Allah’in lütfu ile bugün yasayan insanlarin ahi tutar. Bu konuda kira fiyatini arttiranlara bunu bir kez daha hatirliyorum. Bu paranin bir hayrini görmezsiniz. Ister bizi sevin sevmeyin. Bu paranin hayrini görmezsiniz. Insanlar çocuklarinin arzularinda korkularindan isteklerinde kendilerini baska bir yere tasimak isteyecekler, bugün bir çocuga sordum ‘Kortun mu’ diye ‘Dislerim titredi’ diyor. Bunu anlamayip ben kirami 10 bine çikariyorum diyenler vicdan sahibi degillerdir. Bu milletin birligine de halel getiriyorlar” dedi.
Yapilacak konteyner sehirlerde kimlerin hak sahibi olacagini da açiklayan Bakan Soylu, sunlari söyledi:
“Ilk olarak evleri yikilmis olanlar. Ikincisi agir hasarli ev sahibi olanlar, acil yikilacak binalarin ev sahipleri olanlar buradan birinci derecek yararlanma hakkina sahip. Ardindan oturdugu evi orta hasarli tespit edilip baska oturacak evi olmayanlar. Daha sonra oturmakta oldugu evi yikilmis, agir ve orta hasarli olup oturabilecegi kendine ait baska bir evi olmayan kiracilar. Burada bir sart degisikligi getirdik. Ilk kez kiracilara kira destegi veriyoruz. Bundan önce hiçbir afette böyle bir destek verilmedi”
Vatandaslardan “Evim yuvan olsun” kampanyasina destek isteyen Bakan Soylu, “Su ana kadar agir hasarlilar, yikilmislar, acil yikilacaklar, ki bunlara orta hasar eklemis degiliz, o da eklendigi zaman bagimsiz birim sayisi 400 bin sinirina gelmis oldu. Bu su demektir. Tespit tamamlaninca bu rakam biraz daha artmis olacaktir. Özellikle burada bir kisim vatandaslarimiz konteynerlerde kalacaklar. Bir kisim vatandaslarimiz kiraya çikmayi tercih edecekler. Bir kisim vatandaslar baska illerde barinma imkani saglanacak. Vatandaslarimizdan özelikle bir iki evi olan, yazligi olan vatandaslarimizin ortaya koyacagin yardimlasma duygulariyla kampanyaya katilmalarini arzu ediyoruz. Katilanlar var. Bu topyekun sadece konteyner, çadirlar, sadece kendi bölgesinde çözülebilecek bir mesele degil. Bu sehirlerdeki insanlar, bu sehirlerde yasamaya devam edecekler. Sehirlerin yapisi, demografisi, sehirlerin bütünlügü korumak. Bunun da olabilecegini düsünüyorum” dedi.
Türkiye’nin alelade bir deprem süreci yasamadiginin altini çizen Bakan Soylu, “Birbirimizle dayanisma süreci içinde olmamiz gerekir. Buradan siyaset çikarmaya çalisan olacaktir. Herkes kendi yüzünü bu zor sürçte göstermektedir. Yalanlari, iftiralari, ‘Nasil siyasi çikar elde edebilirim’ ugraslari görüyoruz. Biz bunlarin ancak milletimizin moralini bozabilecek olanlarini düzeltebiliyoruz. Çünkü bununla ugrasacak vaktimiz yok. Birleri eline kamera almislar, el feneri almislar ‘Acaba nerede bir eksik görürsem bunu kamuoyuyla paylasirsam zarar olustururum’ kanaatiyle dolaniyorlar. Oysa milletimizin destege ihtiyaci var. Bastan beri bu isi koordine eden AFAD elbette ki ülkemizin her noktasina ulasmaya çalismaktadir. Su anda bir millet kenetlemis vaziyetle, devlet en ücra noktalara kadar koordinasyon içinde ulasmaktadir. Bu kadar yaygin alan, neredeyse Hollanda’nin 3 kati büyüklügünde bir alanda bu depreme bütün kapasitesi ile devlet ilk dakikadan itibaren müdahale etmistir. Eksiklik bulmaya çalisanlar söylesin. Onlarin belediyeleri de AFAD’in emri altindadir. Kaç saatte gelmislerdir? Kaç saatte? Lütfen kimse vicdansiz hareket etmesin. 3. günün sonunda artik herkes ‘Gidamiz yeter’ demistir. Milyonlarca ögün yemek verilmektedir. Çadir kentler kurulmus, en ücra noktaya ulastirilmistir. Elbette ki bu bölgede yaklasik 3 milyon hane var, herkes korku yasiyor. Biz biliyoruz ki 3 milyona da çadir versek talep edecekler. Çoluk çocuk insanlar, bu depremler devam ettikçe disarida olmak isteyecekler. Onun da bir öncelik sirasi vardir. Sadece AFAD koordinasyonunda dagitilan 301 bin çadir söz konusudur. Çadir sevkiyati devam ediyor” diye konustu.
Deprem süreci ile ilgili provokasyonlar konusunda da uyaran Bakan Soylu, “Bazi muhalif gazetelerde birkaç köse yazari, yabanci ülkeden buralara bir takim görevlendirilmis kisiler deprem sabahi ile ilgili bir takim tezviratlari ortaya koymaktalar. Bunlarin hepsinin yalan oldugunu söylemek istiyorum. Lütfen bu yalanlari, iftiralari ortaya koyanlar çalisanlarin ve bizlerin zamanini almayin. Önümüzde bu isleri bitirdigimiz zaman çok vaktimiz olacak. Istediginiz iftiralari atabilirsiniz. Onlarin hepsinin bulundugu kaliplar, insanliklarini unutturdu. Biz deprem bölgesinde her hafta sokak hayvanlarinin istifadesi için bile bir tir mama gönderiyoruz. En azindan insanliklarina dönmelerini bu süreç içerisinde istirham ediyoruz. Eger biraz insan olabilirlerse bu dönem içerisinde mutlu olacagiz. Arkadaslarimiz bu islerle ugrasmamis olacaklar. Hirsizlik ihbarlarinin yüzde 99 küsurunun sahte çiktigi bir dönem yasadik. Bu kabul edilebilir degildir. Kötü niyetliliktir” dedi.
Bakan Soylu Hatay’da 5 enkazda cenazelere ulasma çalismalarinin sürdügünü, ardindan çalismalarin tamamlanacagini söyledi.
Kaynak: İHA
“Acil yikilacak binalara girmek yasaktir”
Depremin ardindan acil yikilacak binalarin durumuna açiklik getiren Bakan Soylu, “Depremin ardindan hem acil yikilacak binalar, hem de agir hasarli binalar ortaya çikti. Bunlar Çevre ve Sehircilik Bakanliginin tespitleri ile gerçeklestirildi.
Hala bu tespit çalismasi devam ediyor. Bu tespit çalismasinda ortaya çikan sonuçlar nihai sonuçlar degildir. Itiraz edilebilir sonuçlardi. Vatandaslarimiz itiraz ettikleri andan itibaren yeniden ekip giderek degerlendirilecektir. Bu durum nihailesinceye kadar binalarda herhangi bir islem yapilmayacaktir. Acil yikilacak binalar girilmesi yasaktir, kesinlikle yasaktir. ‘Benim orada esyam var, yarim saat gireyim’ gibi bir sey söz konusu degildir. Dün aksamki depremler bize göstermistir ki deprem hareketliligi devam etmektedir. Böyle bir riski almak dogru degildir. Bütün kolluk birimlerine talimat verdik. Kimse bu evlerden kisitli süreli ve tasima yönünde zinhar herhangi bir giris yapip oradan bir esya tasimaya, bir malini almaya yönelik bir süreci söz konusu degildir” seklinde konustu.
“Bugünden itibaren agir hasarli binalara da girmek yasaktir”
Agir hasarli binalarin durumu ile ilgili alinan yeni karari da açiklayan Bakan Soylu, “Agir hasarli binalar hakkinda geçmisten isleyen prosedür açiktir. Agir hasarli binalara girmek de risklidir. Ancak geçmiste prosedür su idi. Bu konu yetkinlik gerektiren bir konudur. Yani hoca düzeyinde kisilerin karar verecegi konudur. O da kisitli süre için izin verirler. Simdi bu art arda gelen depremlerden sonra Çevre ve Sehircilik Bakanligimiz ile degerlendirmelerimiz neticesinde bugünden itibaren buradan esya alinama ve kisa süreli girilmesi de yasaklanmistir. Yani agir hasarli binalara da girmek yasaktir. Çünkü bu riski ve sorumlulugu tasiyamayiz. Bu konuda hem AFAD, hem aile bakanligimiz esya yardimi yapabilecektir. Iki üç gün sonra esya yardimi miktari açiklanacaktir” diye konustu.
Bakan Soylu, deprem bölgesinde yeni insa edilecek sehirlerin nereye kurulacagi konusunda ise her sehrin valiligi bünyesinde sehrin paydaslari ile bir araya gelinerek karar verilecegini söyledi.
“Fahis fiyat görülürse geregi yerine getirilecektir”
Depremin ardindan ortaya çikan fahis nakliye fiyatlarini da degerlendiren Soylu, “Normalde 5- 6 bin liralik sehir içi, sehirlerarasi 8-9 bin liralik tasinmayi 20-25 bin liraya çikaran fahis bir takim fiyatlar gördük. Bir kere bunun hesabini devlet sorar da bir de bu dünyani öteki dünyasi var bunun hesabini Allah da sorar. Buradan insanlar canini zor kurtardilar. Hereksin bir sikintisi var. Bunun üzerinden burada bir istismar yapmaya çalismak elbette ki bir kötülüktür. Bu konuda valilerimize OHAL’in ortaya koydugu çerçeve içerisinde gerekli talimatlari verdik. Bu konuda bir fahis fiyat görülürse geregi yerine getirilecektir. Bunu da ayipliyoruz. Ilgili ticaret ve esnaf odalarinin da bir çagri yapmasi, bu denetimi kendilerinin yapmasi esastir. Bize ait bölümünü biz yapariz ama bu ayni zamanda ahlaki meseledir. Bir meslek gurubu açisindan da bir ahlaki meseledir. Isini iyi yapanlara da haksizliktir. Ben o meslek odalarinin yerinde olsam yarin bir toplanti yapar bunlari tespit eder, onlari bir daha o meslek odalarinda temsil edilmemelerini saglarim. Eger herkes elbirligi ile bir fedakarlik yapiyor ve birileri bunu istismar ediyorsa, ona dönemin en agir cezasi verilmelidir. Keske söyle kanunlar olsa da bu insanlar ömürleri boyunca ticari kisitli olsa, kamu hizmetinden men edilse. Anlasiliyor ki ahlak duygusu, inanç duygusu yok olmus insanlar buradan para üzerinde istifade etmeye çalisiyorlar” ifadelerini kullandi.
Kiralar konusunda yasanan artislara da deginen Soylu, “Birden kiranin bu kadar artiyor olmasi ayri bir istismar meselesidir. Ayiptir günahtir, çadirda kalan insanlarin ahi, o enkaz altinda günlerce kalip bir büyük lütufla Allah’in lütfu ile bugün yasayan insanlarin ahi tutar. Bu konuda kira fiyatini arttiranlara bunu bir kez daha hatirliyorum. Bu paranin bir hayrini görmezsiniz. Ister bizi sevin sevmeyin. Bu paranin hayrini görmezsiniz. Insanlar çocuklarinin arzularinda korkularindan isteklerinde kendilerini baska bir yere tasimak isteyecekler, bugün bir çocuga sordum ‘Kortun mu’ diye ‘Dislerim titredi’ diyor. Bunu anlamayip ben kirami 10 bine çikariyorum diyenler vicdan sahibi degillerdir. Bu milletin birligine de halel getiriyorlar” dedi.
Yapilacak konteyner sehirlerde kimlerin hak sahibi olacagini da açiklayan Bakan Soylu, sunlari söyledi:
“Ilk olarak evleri yikilmis olanlar. Ikincisi agir hasarli ev sahibi olanlar, acil yikilacak binalarin ev sahipleri olanlar buradan birinci derecek yararlanma hakkina sahip. Ardindan oturdugu evi orta hasarli tespit edilip baska oturacak evi olmayanlar. Daha sonra oturmakta oldugu evi yikilmis, agir ve orta hasarli olup oturabilecegi kendine ait baska bir evi olmayan kiracilar. Burada bir sart degisikligi getirdik. Ilk kez kiracilara kira destegi veriyoruz. Bundan önce hiçbir afette böyle bir destek verilmedi”
Vatandaslardan “Evim yuvan olsun” kampanyasina destek isteyen Bakan Soylu, “Su ana kadar agir hasarlilar, yikilmislar, acil yikilacaklar, ki bunlara orta hasar eklemis degiliz, o da eklendigi zaman bagimsiz birim sayisi 400 bin sinirina gelmis oldu. Bu su demektir. Tespit tamamlaninca bu rakam biraz daha artmis olacaktir. Özellikle burada bir kisim vatandaslarimiz konteynerlerde kalacaklar. Bir kisim vatandaslarimiz kiraya çikmayi tercih edecekler. Bir kisim vatandaslar baska illerde barinma imkani saglanacak. Vatandaslarimizdan özelikle bir iki evi olan, yazligi olan vatandaslarimizin ortaya koyacagin yardimlasma duygulariyla kampanyaya katilmalarini arzu ediyoruz. Katilanlar var. Bu topyekun sadece konteyner, çadirlar, sadece kendi bölgesinde çözülebilecek bir mesele degil. Bu sehirlerdeki insanlar, bu sehirlerde yasamaya devam edecekler. Sehirlerin yapisi, demografisi, sehirlerin bütünlügü korumak. Bunun da olabilecegini düsünüyorum” dedi.
Türkiye’nin alelade bir deprem süreci yasamadiginin altini çizen Bakan Soylu, “Birbirimizle dayanisma süreci içinde olmamiz gerekir. Buradan siyaset çikarmaya çalisan olacaktir. Herkes kendi yüzünü bu zor sürçte göstermektedir. Yalanlari, iftiralari, ‘Nasil siyasi çikar elde edebilirim’ ugraslari görüyoruz. Biz bunlarin ancak milletimizin moralini bozabilecek olanlarini düzeltebiliyoruz. Çünkü bununla ugrasacak vaktimiz yok. Birleri eline kamera almislar, el feneri almislar ‘Acaba nerede bir eksik görürsem bunu kamuoyuyla paylasirsam zarar olustururum’ kanaatiyle dolaniyorlar. Oysa milletimizin destege ihtiyaci var. Bastan beri bu isi koordine eden AFAD elbette ki ülkemizin her noktasina ulasmaya çalismaktadir. Su anda bir millet kenetlemis vaziyetle, devlet en ücra noktalara kadar koordinasyon içinde ulasmaktadir. Bu kadar yaygin alan, neredeyse Hollanda’nin 3 kati büyüklügünde bir alanda bu depreme bütün kapasitesi ile devlet ilk dakikadan itibaren müdahale etmistir. Eksiklik bulmaya çalisanlar söylesin. Onlarin belediyeleri de AFAD’in emri altindadir. Kaç saatte gelmislerdir? Kaç saatte? Lütfen kimse vicdansiz hareket etmesin. 3. günün sonunda artik herkes ‘Gidamiz yeter’ demistir. Milyonlarca ögün yemek verilmektedir. Çadir kentler kurulmus, en ücra noktaya ulastirilmistir. Elbette ki bu bölgede yaklasik 3 milyon hane var, herkes korku yasiyor. Biz biliyoruz ki 3 milyona da çadir versek talep edecekler. Çoluk çocuk insanlar, bu depremler devam ettikçe disarida olmak isteyecekler. Onun da bir öncelik sirasi vardir. Sadece AFAD koordinasyonunda dagitilan 301 bin çadir söz konusudur. Çadir sevkiyati devam ediyor” diye konustu.
Deprem süreci ile ilgili provokasyonlar konusunda da uyaran Bakan Soylu, “Bazi muhalif gazetelerde birkaç köse yazari, yabanci ülkeden buralara bir takim görevlendirilmis kisiler deprem sabahi ile ilgili bir takim tezviratlari ortaya koymaktalar. Bunlarin hepsinin yalan oldugunu söylemek istiyorum. Lütfen bu yalanlari, iftiralari ortaya koyanlar çalisanlarin ve bizlerin zamanini almayin. Önümüzde bu isleri bitirdigimiz zaman çok vaktimiz olacak. Istediginiz iftiralari atabilirsiniz. Onlarin hepsinin bulundugu kaliplar, insanliklarini unutturdu. Biz deprem bölgesinde her hafta sokak hayvanlarinin istifadesi için bile bir tir mama gönderiyoruz. En azindan insanliklarina dönmelerini bu süreç içerisinde istirham ediyoruz. Eger biraz insan olabilirlerse bu dönem içerisinde mutlu olacagiz. Arkadaslarimiz bu islerle ugrasmamis olacaklar. Hirsizlik ihbarlarinin yüzde 99 küsurunun sahte çiktigi bir dönem yasadik. Bu kabul edilebilir degildir. Kötü niyetliliktir” dedi.
Bakan Soylu Hatay’da 5 enkazda cenazelere ulasma çalismalarinin sürdügünü, ardindan çalismalarin tamamlanacagini söyledi.