Erdogan Açiklamasi 'Milli Güvenligimizi Kast Eden Ser Odaklarini Suriye'den Söküp Atmaya Da Kararliyiz'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “Milli güvenligimizi kast eden ser odaklarini Suriye’den söküp atmaya da kararliyiz” dedi.

Erdogan Açiklamasi 'Milli Güvenligimizi Kast Eden Ser Odaklarini Suriye'den Söküp Atmaya Da Kararliyiz'


Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan’in Iran temaslari kapsaminda Türkiye-Rusya-Iran Üçlü Zirvesi gerçeklestirildi.

Erdogan zirvede gerçeklestirdigi konusmada, bu formatta son olarak 2019 yilinda Ankara’da bir araya gelindigini ifade ederek, 2020 yilindaki toplantinin online olarak gerçeklestirildigini sözlerine ekledi. Ilerleyen dönemde daha sik görüsme imkani olacagini sözlerine ekleyen Cumhurbaskani Erdogan, “Suriye krizi kaynakli meydan okumalar esasen bunu gerekli kiliyor. Astana platformu etkin çözümler üretebilen ve bunlarin hayata geçirilmesi amaciyla somut adimlar atabilen yegane girisimdir. Biriyle mücadele için digerinin taseron olarak kullanilmasi gibi mülahazalari kabul etmiyoruz. Terör örgütleri ile mücadelemiz nerede ve kimler tarafindan desteklendigine bakilmaksizin sürecektir. Milli güvenligimizi kast eden ser odaklarini Suriye’den söküp atmaya da kararliyiz. Astana garantörleri olarak Rusya Federasyonu ve Iran’dan beklentimiz bu mücadelede Türkiye’ye destek olmalari” dedi.



“Terör örgütünün isgal ettigi topraklardan tamamen sökülüp atilmasi olacaktir”

Görüsmelerde daha önce varilan anlasmalarin uygulanma durumunun gözden geçirildigini kaydeden Erdogan, “PKK, PYD, YPG terörü hepimizin ortak meselesidir. Astana garantörleri olarak bugüne kadar sergiledigimiz isbirligini sürdürerek, bu hedeflere elbirligi ile ulasacagimiza inaniyorum. Ancak Suriye’nin huzuruyla birlikte toprak bütünlügü karsisindaki en önemli tehdit terör belasidir. DEAS, PKK, YPG, PYD ve diger tüm terör örgütleriyle mücadele kesintisiz bir sekilde sürdürülmelidir. PKK, YPG, PYD, Firat’in batisinda ve dogusunda terör eylemlerine devam ediyor. Suriye halkina yapilacak en büyük iyilik bölücü terör örgütünün isgal ettigi topraklardan tamamen sökülüp atilmasi olacaktir. Bölgemizin geleceginde bölücü teröre ve uzantilarina yer olmadiginin kesin olarak anlasilmasi gerekiyor. Türkiye, güney siniri boyunca terörden arindirdigi bölgelerle hem sivillerin hayatini korumus hem düzensiz göçü engellemis hem de Suriye’nin toprak bütünlügüne önemli katki vermistir. Önümüzdeki dönemde de eli kanli terör örgütlerine yönelik tavizsiz mücadelemizi sürdürecegiz” ifadelerini kullandi.

“Suriye halkinin acil insani ihtiyaçlarinin kesintisiz ve ayrim gözetmeksizin idame ettirilmesi hepimiz öncelik tasiyor” diyen Erdogan, açiklamasini su sekilde sürdürdü:

“Suriyeli siginmacilarin ve onurlu geri dönüsleri de Astana sürecinin önemli gündem maddelerinden biridir. Birçok önemli konuyu masaya yatiracagim zirve toplantimizin hayirlara vesile olmasini temenni ediyorum. Bugünkü istisarelerimizin, alacagimiz kararlarin Suriye’deki siyasi geçis süreci ilerletilmesine yardimci olmasini özellikle temenni ediyorum. PKK, YPG, PYD örgütünün aldigi dis destekle Suriye’nin bölünmesini pekistirecek adimlar attigi görüyoruz. Bu terör örgütünü bölücü gündemini ilerletirken, saldirilarda sürdürürken Türkiye’nin kayitsiz ve hareketsiz kalmasi da beklemek mümkün degil. Siz degerli dostlarimizdan Türkiye’nin güvenlik endiselerini anladiginiza dair ifadeler duyuyorum. Buna mütesekkirim. sadece sözler yaralara derman olmuyor. PKK, YPG, PYD unsurlarinin sinirimizdan en az 30 km öteye tamamen çekilmesi zamaninda yapilan mutabakatlarin geregidir. Bu hala gerçeklesmemistir. Tel Rifat ve Mümbiç terör yatagi haline dönmüstür. Terör örgütünün sigindigi bu limanlarin temizlemenin vakti çoktan geldi. Astana ortaklarimizdan beklentimiz Suriye’de istikrarin saglanmasi da yönelik çabalarimiza samimi destek vermeleridir”

Mesafe kat edilmesi gereken bir konunun da siyasi süreç oldugunu kaydeden Cumhurbaskani Erdogan, “Önümüzdeki hafta yapilmasi planlanan dokuzuncu toplantinin ertelenmesi üzücüdür. Rus dostlarimizin toplanti mekani konusunda bazi endiseleri oldugunu biliyorum. Bu endiseleri gidermek için Birlesmis Milletler ve Isviçre makamlari nezdinde girisimlerde bulunduk ve olumlu cevaplar aldik. Anayasa Komitesi’nin sürecinin basarisizligi Astana sürecinin basarisizligi olarak görülmektedir. Komitenin hizli bir sekilde somut sonuçlar elde etmesi temin edilmelidir. Bunun içinde BM’nin toplantilari kolaylastiriciliginda ve BM merkezlerinden herhangi birinde düzenlenmesi saglanmalidir” ifadelerini kullandi.

“Rejimin tavri ise birlikte basladigimiz bu süreci baltalamaktadir”

Cumhurbaskani Erdogan, bugüne kadar düzenlenen toplantidan istenilen sonuçlarin elde edilmedigini kaydederek, “Muhalefet kanadi tüm olumsuzluklara ragmen Türkiye’nin telkinleriyle yapici bir anlayisla masada bulunuyor. Rejimin tavri ise birlikte basladigimiz bu süreci baltalamaktadir. Beraberce tesis ettigimiz bu sürecin geriye gitmesi Astana mekanizmasinin islevinin sorgulanmasina yol açmaktadir. Bu tablo karsisinda süreci canlandirmamiz sarttir. Astana süreci öncü rolünü ve inisiyatif üstünlügünü kaybetmemelidir” dedi.



“Idlib’teki ateskesin ihlal edilmemesi bu bakimdan önemlidir”

Cumhurbaskani Erdogan açiklamasini su sekilde sürdürdü:

"Idlib’te göreceli de olsa sükûnet varsa bu Astana platformumuzun basarisidir. Sahada sükûneti muhafaza etmek ve bölgedeki 4 milyon Suriyelinin yaralarina merhem olmak, onlara yardim eli uzatmak bizlerin görevidir. Idlib’teki ateskesin ihlal edilmemesi bu bakimdan önemlidir. Özellikle sivilleri sivil yerlesim yerlerini hedef alan saldirilar siyasi çözüm çabalarimizi baltaliyor. Rejim kendi halkini bu gibi saldirilarla öldürmek yerine samimiyetle siyasi sürece katilmalidir. Diger taraftan sizlerin Idlib’teki terör odaklarindan kaynaklanan endiselerinizi anliyoruz. Mutabakatlarimiz çerçevesinde her türlü tedbiri aliyoruz. Sehitler verme pahasina mücadelemizi sürdürüyoruz. Gelinen noktada çalismalarimiz neticesinde bu bölgelerde terörist yapilanmalarin hakimiyeti bulunmadiginin altini özellikle çizmek istiyorum. Türkiye 3.7 milyon Suriyeli kardesimizi geçici olarak misafir etmektedir. Suriye ihtilafinin getirdigi insani krizin yükünü maddi, manevi, sosyal, toplumsal en fazla çeken ülke Türkiye’dir. Suriyelilerin topraklarina huzurlu kalple, güvenli, gönüllü ve onurlu geri dönüsü temin edilmelidir. Güvenlik ve istikrar saglandigi taktirde Suriyelilerin kendi topraklarina geri döndüklerini memnuniyetle görüyoruz. Terörden temizledigimiz bölgelere Türkiye’den 500 binden fazla Suriyeli geri döndü. 1 milyon Suriyelinin geri dönüs için hazirliklarimiz sürüyor. Siyasi çözümde ilerleme kaydedilmesi, insani altyapinin hazir edilmesi, dönmek isteyenlerin kötü muameleye maruz kalmayacaklarindan emin olmalari geri dönüsler için temel tesvik unsurlaridir. Bu krizi iz çikarmadik külfetinin sadece bizler tarafindan yüklenilmesini beklemek adil degildir. Uluslararasi toplumun yardimlarinin ayrim gözetmeksizin temin etmek müsterek menfaatimizedir. Suriye’nin kuzeyi batisindaki durum özellikle dikkat çekiyor. 4 milyonu askin Suriyeli uluslararasi yardimlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyuyor. Türkiye, BM’nin kolaylastirmak için sinir ötesi her türlü destegi vermistir. Astana ortaklarimizdan da ayni anlayisi bekliyorum”
Kaynak: İHA