Tüm Kalkismalardan Farkli Bir Darbe Tesebbüsü Açiklamasi 15 Temmuz

Cumhuriyet dönemi içerisinde su ana kadar yaklasik sekiz darbe ya da darbe tesebbüsü oldugunu ifade eden Siyaset Bilimci Prof. Dr. Senol Durgun, “Hiçbirinin bilançosu 15 Temmuz gibi olmamistir. Yine hiçbirinde devletin temel kurumlari bu sekilde hedef alinmamistir” diye konustu.

Tüm Kalkismalardan Farkli Bir Darbe Tesebbüsü Açiklamasi 15 Temmuz
Siyaset Bilimci Prof. Dr. Senol Durgun, 15 Temmuz darbe girisimini degerlendirdi. Durgun, “Cumhuriyetin kurulusundan sonrasi çok partili siyasal yasama geçisle baslayan Türk siyasal yasamindaki ara dönemler, neredeyse her 10 yilda bir ülkenin agir aksak isleyen demokratik siyasal yasamini askiya almisti. 1960’li yillardan itibaren baslayan bu süreç en son 15 Temmuz 2016’da yapilmaya çalisilsa da basarili olamamistir. Ancak buna ragmen ülke açisindan getirmis oldugu hem siyasi hem de sosyal fatura yüksek olmustur. Her ne kadar bu darbe tesebbüsü basarisiz olsa da kanli bir tesebbüs olarak tarih sayfalarinda yerini almis oldu. Daha önceki basarili ya da basarisiz olmus hiçbir darbe veya darbe tesebbüsü kanli bir sekilde sonuçlanmamisti” ifadelerini kullandi.

“Hiçbirinin bilançosu 15 Temmuz gibi olmamistir”

Cumhuriyet dönemi içerisinde su ana kadar yaklasik sekiz darbe ya da darbe tesebbüsü oldugunu ifade eden Beykent Üniversitesi Ögr. Üyesi Prof. Dr. Senol Durgun, “Hiçbirinin bilançosu 15 Temmuz gibi olmamistir. Yine hiçbirinde devletin temel kurumlari bu sekilde hedef alinmamistir. Bunun böyle olmasi gerçeklestirilmek istenen darbenin boyutlarinin içeride sadece siyasete bir sekil verme operasyonunun çok daha ötesinde bir amaci oldugunu göstermektedir. Zira darbe tesebbüsü içerisinde bulunan sözde devlet görevlilerinin çogunlukla Batili ülkelere kaçtiklarini ve orada çok kolay bir sekilde himaye edildiklerini görüyoruz. Zaten bu isin elebasisi olan sahis da NATO’da müttefikimiz olan ABD’de himaye edilmekte, devletin yasal basvurularina ve israrlarina ragmen koruma bulmakta ve bulmaya devam etmektedir. Aslinda bu durumu bize ülkemizde darbe tesebbüsünün perde arkasinda hangi mihraklarin oldugu noktasinda bazi bilgileri de vermektedir” dedi.



“Türk siyasi tarihinde yeni degil”

Durgun konusmasini söyle sürdürdü:

“Ancak bu durum Türk siyasi tarihinde yeni degildi. Çünkü siyasal yasamimizda 1960’li yillardan beri neredeyse bir teamül olusturacak sekilde yerlesen demokratik siyaseti askiya alma aliskanliginin arkasinda iç siyasi dinamiklerden çok, çogunlukla dis etkenler etkili olmustur. Burada 15 Temmuz’un farki, amaçlananlarin geçmistekilere kiyasla boyutlarinin daha büyük olmasiydi. Nitekim olusturdugu zayiat ve tahribat buna paralel olarak çok daha büyük ve kanli olmustur. Ayrica bundan önce gerçeklesmis ya da gerçeklestirilmeye çalisilan diger darbe ya da darbe tesebbüslerde genelde inisiyatif hep ordu içerisinde olmustu. Bu inisiyatif her ne kadar bazi darbe ya da darbe tesebbüslerinde ordunun en üst makamin kontrolünde olmasa da (Örnegin 1960 Darbesi, Talat Aydemir Kalkismasi vs.) yine de nihai merci yeri kurum olarak askeriyeydi. 15 Temmuz Darbe tesebbüsü ise bu konuda simdiye kadar olanlardan bu noktada farklilasmis oldugunu görüyoruz. Çünkü darbe tesebbüsü her ne kadar emir komuta zinciri içerisinde, dönemin genelkurmay baskani ve kuvvet komutanlari tarafindan gerçeklestirilmemisse de daha alt rütbe de generallerin basi çektigi gözükse de gerçekte darbe tesebbüsünü yöneten ya da yönlendiren asker nitelikli kisiler degil, kamuoyunda ‘sivil imamlar’ olarak adlandirilan askeri kurum disi kisiliklerdi. Bunlarin bagli oldugu mahfil ise, daha önce kamuoyunda dini bir cemaat olarak bilinen ve elebasinin su an ABD’de oldugu Fetullah Gülen’di. Bu haliyle bile cumhuriyet dönemi içerisindeki darbe tarihi açisindan 15 Temmuz bu konuda da darbe tarihinin genel karakteristik yapisindan da ayrilmaktadir.”
Kaynak: İHA