Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yayci FETÖ'cülerin Askeri Okullara Nasil Sizdigini Anlatti
Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yayci, 15 Temmuz Demokrasi ve Milli Birlik Günü kapsaminda düzenlenen panelde FETÖ’cülerin askeri okullara nasil sizdigini belgelerle açiklayarak, “Sinavlarin zorluk derecesini artiran ÖSYM’deki FETÖ’cüler, örgüt mensuplarina sorulari verdi. 2010 yilinda askeri liselerdeki toplam kontenjan bin 40 iken, sinavda bin 214 aday tüm sorulara dogru yanit verdi. 17/25 Aralik’tan sonra FETÖ’cülerin ÖSYM’de tespit edilip temizlenmeye baslamasi da yine rakamlarla ortaya çikti” dedi.
Kazliçesme yerleskesinde gerçeklesen ve moderatörlügünü Rektör Prof. Dr. Emre Alkin’in üstlendigi panele konusmaci olarak Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yayci katildi.
Çok sayida akademisyen ve ögrencinin katildigi panelin ardindan sergi açilisi da gerçeklestirildi.
15 Temmuz sürecine nasil gelindiginin oldukça büyük önem arz ettigini ifade eden Prof. Dr. Emre Alkin, “Sürece nasil gelindigini anlarsak bir daha baska bir 15 Temmuz yasamamak adina gerekli tedbirleri alabiliriz. Buradaki en önemli husus, Fetullahçi Silahli Terör Örgütü’nün bir terör örgütü olmasinin yani sira esi benzeri görülmemis bir casusluk örgütü de olmasidir. Nitekim Türkiye’nin gelecegi parlaktir. Çünkü gençlerimiz var. Unutmayin; muhtaç oldugunuz kudret, damarlarinizdaki asil kanda mevcuttur” dedi.
‘FETÖ ile ilgili ilk resmi tespit 1986 yilinda yapildi’
“Diger kurumlarda oldugu gibi askeri okullarda da ögrenim gören ögrenciler, daha ortaokul ve lise dönemlerinde devsirilerek egitilmis ve askeri okullara yerlestirilmistir” diyen Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yayci, “FETÖ’nün TSK’daki örgütlenmeleri neticesinde FETÖ/PDY mensubu kisilere sinav sorulari verilerek askeri liseleri alinmalari saglanmistir. Bu konudaki ilk resmi tespit 1986 yilindadir. Ancak 2000 yilindan itibaren ÖSYM’deki örgütlenme ile ilgili okullara giris sinavlarinda yapilan usulsüzlükler sistematik hale gelmistir” degerlendirmesinde bulundu.
"ÖSYM’yi ele geçirerek kamu ve özel sektörü kontrol ettiler"
FETÖ’nün ÖSYM içerisinde örgütlenme amacini da açiklayan Yayci, “Denizcilikte bir taktik vardir. Bir denizi kontrol altina alacaksaniz, denizin tümünü kontrol altina almaya çalismazsiniz. O denize ulasan bogaz varsa, orayi kontrol altina almaya çalisirsiniz. Böylece denizin giris çikislarini kontrol ederek aslinda tamamini ele geçirmis olursunuz. Kamu ve özel sektör için büyük önem arz eden sinavlarin hazirlayicisi ve uygulayicisi olan ÖSYM de aslinda bir nevi bogaz görevini görmektedir. FETÖ burada örgütlenerek kamu ve özel sektörü kontrol altina almaya çalismis, bir nevi denizin tamamini ele geçirmistir” dedi.
FETÖ örgütlenmesinin 2000 yilindan önce basladiginin altini çizen Yayci, “Ancak 2000 yilinda ÖSYM ele geçiriliyor. Herkes ‘FETÖ sorulari çaldi’ diyor ancak bu eksik bir tespittir. Çünkü onlar sorulari çalmanin ötesinde sorulari ve yanitlari hazirlayan kisilerdi. Böylece sorulari çalmaya bile ihtiyaç duymadan hazirladiklari soru ve yanitlari kendi dershane ve okullarinda önceden paylastilar. Böylece hem istedikleri kisileri dilekleri konumlara getirirken, kendi dershane ve okullarini da egitim sektöründe basarili gösterdiler” ifadelerini kullandi.
"2004 yilindan itibaren sinav zorlugunu artirdilar"
ÖSYM’nin 2000 yilindan itibaren Askeri Liselere Giris Sinavi’ndaki matematik testlerinin objektif zorluk derecesine mercek tutan Yayci, “Egitim sektöründeki herkes bilir, sinavlarin objektif zorluk derecesi vardir. Bu durum Askeri Liselere Giris Sinavi’nda da bulunuyordu. Örgüt 2004’te, ’Biz sorulari paylasiyoruz istedigimiz kisilerle ama bizim disimizda olan ve basarili olan adaylar var onlar da sinavi kazaniyor. Dolayisiyla sonra bir de onlari okuldan atmakla ugrasiyoruz. Bu nedenle ÖSYM sinavlarinin zorluklarini artiralim’ seklinde bir karar aliyor. Mantiken sinav zorluk derecesi arttikça tüm sorulari dogru yapan aday sayisi düsüyor olmali. Ancak zorluklar yüzde 20 artmis olmasina ragmen tüm sorulari dogru yanitlayan aday sayisi artiyor” diye konustu.
FETÖ tarafindan örgüt disindan olan ama basarili olan adaylara karsi da önlem alindigini hatirlatan Yayci, “Buna ragmen örgütten sorulari almamis olan basarili gençler hala sinavlari kazanmaya devam edince, zorluk derecesini yüzde 44’e kadar yükseltiyorlar, delil niteliginde rakamlar ortaya çikiyor” dedi.
‘Bin 40 kontenjan varken bin 214 aday tüm sorulara dogru yanit veriyor’
Çarpici rakamlarla zorluk derecelerindeki degiskenlik ve tüm sorulari dogru yanitlayan aday sayilarini yil yil örneklerle açiklayan Yayci, “2000 yilinda düzenlenen sinavin zorluk derecesi yüzde 33, tüm sorulari dogru yapan aday sayisi ise 34; 2004’te zorluk derecesi yüzde 38, tüm sorulari dogru yapan aday sayisi ise 256; 2006’da zorluk derecesi yüzde 44, tüm sorulari dogru yapan aday sayisi ise 491; 2010’da zorluk derecesi yüzde 41, buna ragmen tüm sorulari dogru yapan aday sayisi ise bin 214; 2011’de zorluk derecesi yüzde 38, tüm sorulari dogru yapan aday sayisi ise 642; 2012’de zorluk derecesi yüzde 31, tüm sorulari dogru yapan aday sayisi 717” seklinde konustu.
2010 yilinda FETÖ’nün sorulari paylasma durumunun en yüksek seviyeyi gördügünü ifade eden Yayci, “2010 yilinda Kara Kuvvetleri için 600, Hava ve Deniz Kuvvetleri için 200’er; GATA için 40 ögrenci olmak üzere toplam askeri lise kontenjani bin 40 olmasina ragmen tam bin 214 aday sorularin tamamini dogru yapiyor. Kontenjandan daha fazla kisi tüm sorulara dogru yanit vermis oluyor” dedi.
"17/25 Aralik’tan sonra tespit edildi ve temizlenmeye basladi"
Yayci, “2013’te yapilan 17/25 Aralik operasyonu ile hain örgütün ÖSYM’de tespit edilmesi ve temizlenmesiyle 2014 ve 2015 yillarinda zorluk derecesi 23 olan iki sinavda tüm sorulara dogru yanit veren adaylarin toplam sayisi sadece 2 olarak kayitlara geçiyor. Örgüt tespit edilince, sinavin zorluk derecesi düsürülmesine ragmen tüm sorulari dogru yapan aday sayisi düsüyor. Bundan daha büyük bir delil olabilir mi?” ifadelerini kullandi.
FETÖ/PDY sorusturmasi kapsaminda itirafçi olan Askeri Ögrenci Alim Komisyonu’nda görevli olan bir Isth. Bnb.’nin ifadelerini de paylasan Cihat Yayci, “Binbasi, komisyondaki görevi ile ilgili talimati ‘cemaat abisinden’ aldigini söylüyor ve söyle diyor; ‘Komisyona gelen ögrencilerin FETÖ’den olup olmadigini ögrenci aday numaralari ile tespit ediyorduk. Ögrenci numarasinda yer alan rakamlarin toplami belirli bir sayidan büyükse bu kisi için olumlu karar aliyorduk. Küçükse olumlu ya da olumsuz bir sey söylemiyorduk. Çünkü bu kisiyle ilgili karari üst komisyon aliyordu’ diyor. Olayin büyüklügüne bakar misiniz” sözleriyle tepki gösterdi.
Panel, Rektör Prof. Dr. Emre Alkin ve Müstafi Tümamiral Doç. Dr. Cihat Yayci’nin “15 Temmuz Fotograflarda” sergisinin açilisini yapmasinin ardindan sona erdi.