Otomotiv Sektörü Kademeli ÖTV Indirimine Çalisiyor

Türkiye’de Ocak-Kasim dönemindeki otomobil satislari yillik bazda yüzde 2,4 oraninda azalarak 505 bin 886 adet olarak gerçeklesti. ODMD Yönetim Kurulu Baskani Ali Haydar Bozkurt yaptigi degerlendirmede, ÖTV’nin uzun vadede kademeli olarak kaldiracak senaryo ile 2 milyon adedin üstünde bir iç pazarin mümkün oldugunu kaydetti.

Otomotiv Sektörü Kademeli ÖTV Indirimine Çalisiyor
Otomotiv sektöründe Özel Tüketim Vergisi’nin (ÖTV) yildan yila kademeli sekilde azaltilmasi yönünde çalisma yapiliyor. ÖTV indirimi ve yatirim tesvikleriyle artacak satis adetlerin sektöre istihdam, yatirim ve üretim açisindan yüksek ivme kazandiracagi tahmin ediliyor.

Otomotiv Distribütörleri ve Mobilite Dernegi’nin (ODMD), isim degisikligini duyurdugu toplantida sektöre iliskin rakamlar ve gelecek döneme yönelik yapilan çalismalar paylasildi.

Otomotiv sektörüne dair on bir aylik degerlendirmenin ve beklentilerin açiklandigi basin toplantisinda ODMD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce Ocak-Kasim dönemi otomobil ve hafif ticari araç satislarina dair detayli bir sunum gerçeklestirirken, ODMD Yönetim Kurulu Baskani Ali Haydar Bozkurt konusmasinda sektörün kisa, orta ve uzun vadeli beklentilerini paylasti.

Otomobil satislari Ocak-Kasim döneminde azaldi

ODMD Genel Koordinatörü Dr. Hayri Erce, otomotiv sektöründe Ocak-Kasim dönemi satis adetlerini ve detayli analizlerini kamuoyu ile paylasti. Erce, yilin on bir ayina iliskin otomobil ve hafif ticari araç pazarini degerlendirdigi sunumunda ‘‘Türkiye otomobil ve hafif ticari araç toplam pazari, 2022 yili Ocak-Kasim döneminde bir önceki yilin ayni dönemine göre yüzde 1 oraninda azalarak 668 bin 63 adet olarak gerçeklesti. Otomobil satislari, 2022 yili Ocak-Kasim döneminde geçen yila göre yüzde 2,4 oraninda azalarak 505 bin 886 adet, hafif ticari araç pazari yüzde 3,4 artarak 162 bin 177 adet oldu.

2021 yilinda otomotiv toplam pazari 772 bin 722 adetle tamamlanmisti. Bu verilere otomobil, hafif ticari ve agir ticari araç satislari dahildir. Küresel arenada rekabet üstünlügümüzü korumak ve daha da gelistirmek, yeni yatirimlarin yeni teknolojilerle beraber ülkemize gelmesi bakimindan iç pazarin büyüklügü, ileriye dönük saglikli kararlar alabilmek için güven ve istikrar ortami önem tasiyor. Bu bakimdan yeni teknolojileri dikkate alarak, yakin gelecege gerek altyapi gerekse bir yandan mevzuat düzenlemeleri ile hazirlikli olmamiz ve küresel arenadaki rekabetçi gücümüzü mutlaka korumamiz gerekiyor.’’

“Türkiye’nin otomotiv üretim üssü olmasinin tam zamani”

2022 yilindaki gelismeleri ve Türkiye otomotiv sektöründe kisa, orta ve uzun vadeli bakis açisini degerlendiren Bozkurt, “Kisa vadeli duruma baktigimizda, 24 Kasim tarihi itibariyle matrah tutarlarinin güncellenmesi ile ilgili olarak sektörde uzun zamandir dile getirdigimiz düzenleme yapildi. Ancak matrah tutarlarindaki artislarin etkisi sinirli oldu” diye konustu.

ODMD olarak orta vadeli beklentilerini de açiklayan Bozkurt, “Dünyada gelisen teknolojiler ile beraber bizim su anda kullandigimiz ‘1.6 litre motor hacminin üstü lükstür, alti degildir’ noktasinin disina çikti. Orta vade beklentimiz, bu konuda temiz bir sayfa açip kriterlerin gözden geçirilmesini saglamak olacak. Gelisen teknolojilere uygun araçlarin ülkemizde de kullanilmasini istiyoruz. Tüketici yeni bir teknolojiye sahip araci oldugu zaman daha çevreci ürünler kullanmis olacak. Hatta yakit tüketimi konusunda da daha verimli araçlara kavusmus olacagiz. Orta vade beklentimiz öncelikle sistemin gözden geçirilmesi yönünde" seklinde beklentilerini paylasti.

Bozkurt, dernek tarafindan hazirlanan Türkiye Otomotiv Ekosistemi Gelisim Senaryolari ile ülkemizin üretimde öne çikacagi noktalari tespit ettiklerini belirterek; “2023-2034 arasi yillarin modellendigi senaryoda Türkiye’de otomotiv ekosistemine uzun vadeli olarak baktigimizda, herkesin en basta ÖTV’nin kaldirilmasini talep ettigini görüyoruz. Ancak bunun sadece bir günde yapilamayacagi bir gerçek. Ayni zamanda mevcut araç envanterinin degeri düser ve basta filo sirketleri gibi envanter yöneten sirketlerin yönetemeyecegi durumlar yasanir. Bu noktada otomotiv ekosistemini gözeten, sorumluluk sahibi bir yaklasim göstermeliyiz. Biz de ODMD olarak uzun vadede ÖTV konusunu nasil kaldirabiliriz diye kapsamli bir çalisma gerçeklestirdik. Bu sayede ülkemiz artik ‘otomobil üzerinden yüksek vergiler alan bir ülke’ seklinde anilmaktan çikar, ‘yeni teknolojiler için bir üretim üssü haline gelebilir’. Kisacasi, Türkiye’nin otomotiv üretim üssü olmasinin tam zamani” dedi.

“ÖTV’yi uzun vadede kaldiracak senaryo ile 2 milyon adedin üstünde bir iç pazar mümkün”

Gerçeklestirdikleri simülasyona göre kademeli olarak ÖTV oranlarinin düsmesiyle birlikte bu rakami sifirlayacak bir senaryo çalisildigini anlatan Bozkurt, “Bu 10-15 yillik süreçte üretim yatirimi almak gibi tesviklerin hazirlanmasi üzerine detaylar da devreye girmeli. Böyle bir adim atmak için tam olarak dogru zamandayiz ve bu geçisi dogru yönetmeliyiz. Bu adimlarla birlikte otomobil ve hafif ticari araç pazarinin 2034’e kadar 2 milyonun üstünde bir adede ulasma potansiyeli var. Pazarin gelisimi, Türkiye Otomotiv Sektörü’nü Dünya Otomotiv Ekosistemi’ndeki yerini daha üst siralara tasiyacaktir. Biz ülke olarak mevcut konjonktürde, yatirim ve üretim anlaminda en avantajli konumdayiz. Böyle bir stratejik hamle ile bir yol haritasi belirlememiz ve bu yol haritasina sadik kalmamiz önem tasiyor. 2010 yilindan itibaren ortalama iç pazar adetleri 800 bin adetlerde ve aslinda 2 milyonu geçecek, 3 milyon adedi ise zorlayacak bir iç pazar potansiyelimiz var. Ortaya koydugumuz senaryo ile otomotiv yol haritasi olusturularak, 2034’e kadar 1000 kisiye düsen otomobil sayisi, 219 adetten Dogu Avrupa ortalamasi olan 365 adedin üzerine çikarken, daha fazla marka/model üretimi mümkün olacak, otomotiv ihracati 2 milyon adede ve 30 milyar dolar seviyelerinden 50 milyar dolarin üzerine çikarma imkâni olacaktir. Tedarik sanayinin de ekonomik ölçeklere ulasmasi ve yatirimlarini artirabilmesi mümkün. Bu gelismeler yeni yan sanayi firmalarinin da ülkemizde yatirimlar yapmasina ve mevcut yan sanayi firmalarinin kapasite artirmasina firsat olusturacak” diye konustu.

“Türkiye Çinli otomobil üreticileri için üretim üssü olabilir”

Özellikle son dönemde Çinli elektrikli araç üreticilerinin Avrupa pazarina giris yapmakla ilgili önlerindeki en büyük zorluklarin basinda gümrük tarifeleri ve lojistik yönden uzaklik konularinin geldigini belirten Bozkurt, Türkiye’nin, Çinli otomobil üreticileri için en uygun üretim üssü olarak öne çikabilecek firsatlari barindirdigina dikkat çekti.

“Otomotivde istihdam toplami yüzde 50 artabilir”

Bozkurt, ÖTV’nin kademeli olarak azaltilmasi sayesinde, Türkiye’de sektörün her açidan gelisecegini ifade ederek, “Dönüsen otomotiv sektörü çevresinde, pazar/ihracat/üretimin artmasi, paydas sektörlerle beraber katma degeri yüksek is imkanlarinin gelisimine firsat taniyacaktir. Otomotiv ve paydas sektörlere ait istihdam toplami yüzde 50 seviyelerinde artarak 750 bin kisiye ulasabilecektir. Türkiye’deki araç parkinin yas ortalamasinin düsmesinde, ÖTV’nin azalan bir takvimde indirilmesinin de olumlu etkileri olacaktir. Iç pazar adetlerini olmasi gereken seviyelere tasiyacak uygulamalar ayrica araç parkimizin gençlesmesi bakimindan da gerekli. Tüm bu önemli faktörler göz önüne alindiginda kademeli bir özel tüketim vergisi indirimi ile otomotive uygulanan özel tüketim vergilerinin sifirlanmasi hem tüketiciler hem ekonomimiz hem de sektörün büyümesi ve gelismesi için çok sayida firsatlar doguracagina inaniyoruz” dedi.

Kaynak: İHA