Milli Egitim Bakani Özer Açiklamasi '5 Yasindaki Okullasma Yüzde 11'Den Yüzde 98'E Yükseldi'
Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, “Egitimde evrensellesme, kitlelesme evresi tamamlandiginda daha fazla kalite ve egitimde firsat esitligine odaklanarak Türkiye Yüzyili vizyonuna sahip gençleri yetistirmek için sizlerle el ele olacagiz. Son 1 yilda üç noktaya agirlik verdik. 2000’li yillarda 5 yas okullasma orani yüzde 11’di, bugün yüzde 98’e ulasti” dedi.
Istanbul Bahçelievler’de Tarih, Kültür, Medeniyet Bilinci Semineri çerçevesinde “Anaokulu Yöneticileri” programi düzenlendi.
Programda anaokulu yöneticileriyle bir araya gelen Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, ögretmenlerin istedikleri egitimi almalari için bütçeden para gönderildigini ifade ederek, “Cumhurbaskanimizin liderliginde son 20 yilda yapilan atilimlar meyvelerini vermeye basladi.
5 yas okullasma orani yüzde 11’den yüzde 98’e geldi. Ilkokuldaki okullasma orani yüzde 100’e ulasti. Ortaokuldaki okullasma orani yüzde 99.44, liselerdeki okullasma yüzde 44’ten yüzde 95’e ulasti. Bunu yapmak için sadece okullar, derslikler yapilmadi. Inanilmaz bütçeleri kapsayan sosyal politikalar uygulandi. Sartli egitim yardimlarindan ögrencilere bursa kadar, tasimali egitimden ücretsiz kitaplara kadar. Su anda bizim egitim sistemimizde 1.8 milyon ögrenci ücretsiz olarak yemek yiyor. Tasimali egitim, pansiyon, sosyal yardimlasma fonundan yardim alanlarin yaninda son 1 yilda yaptigimiz bu atilimla okul öncesi 400 bin ögrencimize ücretsiz yemek veriyoruz" dedi.
Bakan Özer, "Bugün egitimle ilgili konusanlarin dün bu ülkenin çocuklarinin egitimle bulusmasini engelleyenler oldugunu görüyoruz. Bu ülkede basörtüsü yasaklari egitime erisim için niye bir bariyer olarak kullanildi? Kimler bunu uyguladi? Katsayi uygulamasini kimler uyguladi? Bugün ayni kesimi egitimde kalite kaygilarini dile getirirken görüyoruz. Sanki bu milletin derdiyle hemhallermis gibi, iyi niyetliymis gibi görünüp yapilanlari hükümsüzlestiren yaklasimlarini görüyoruz. Biz onlari taniyoruz. Bugün kadina siddetten konusuyorlar ama dün basörtüsünden egitime erisemeyen kadinlarimiz oldugunda tek bir kelime konusmadi onlar. Beyin göçünden konusanlar, kadinlarimiz yurtdisina gittiklerinde onlar hiç bundan konusmadi” dedi.
“Okul temelli mesleki egitim programina geçis yaptik”
Bakan Özer, okul öncesi egitimle suça bulasma oraninin daha azaldigini kaydederek, “Bakanlik dönemimde egitimle ilgili hangi konuyu götürdüysem ekonomik kosullari zorlamasina ragmen her zaman egitim sistemimizin yaninda, ögretmenlerimizin yaninda olan Cumhurbaskanimiza minnettarim. Egitimde evrensellesme, kitlesellesme evresi tamamlandiginda daha fazla kalite ve egitimde firsat esitligine odaklanarak Türkiye Yüzyili vizyonuna sahip gençleri yetistirmek için sizlerle el ele olacagiz. Son 1 yilda üç noktaya agirlik verdik. Birincisi okul öncesi egitimin yayginlastirilmasi. 2000’li yillarda 5 yas okullasma orani yüzde 11’di. O ailelerin sosyoekonomik seviyesine baktiginizda en avantajli olduklarini görürsünüz. Imkani olanlar okul öncesi egitime erisiyordu. Büyük bir çogunluk, yüzde 89’luk kisim ise buna erisemiyordu. Peki ne oluyordu? Birinci sinifa geldiklerinde hazir olma açisindan büyük bir fark ortaya çikiyordu. Hem bilissel hem fiziksel açidan. Egitimin ilk evresinde bu farklar telafi edilmedigi zaman fark giderek açiliyordu. Ünlü sosyologun da dedigi gibi ’avantaj daha fazla avantaja, dezavantaj da daha fazla dezavantaja’ neden oluyordu. Liselerdeki, okullardaki basari farkinin nedeni okul öncesi egitimdeki kisitlamalar. Biz istedik ki 6 Agustos 2021 tarihinde tüm Türkiye’de 2 bin 782 anaokulu varken, bir yilda 3 bin anaokulu yapmak için yola çiktik. Emine Erdogan’in himayesinde projeyi baslattik. Gelinen noktada 5 bin 431 anaokulu kapasitesi olustu ” diye konustu.
Kaynak: İHA
Programda anaokulu yöneticileriyle bir araya gelen Milli Egitim Bakani Mahmut Özer, ögretmenlerin istedikleri egitimi almalari için bütçeden para gönderildigini ifade ederek, “Cumhurbaskanimizin liderliginde son 20 yilda yapilan atilimlar meyvelerini vermeye basladi.
5 yas okullasma orani yüzde 11’den yüzde 98’e geldi. Ilkokuldaki okullasma orani yüzde 100’e ulasti. Ortaokuldaki okullasma orani yüzde 99.44, liselerdeki okullasma yüzde 44’ten yüzde 95’e ulasti. Bunu yapmak için sadece okullar, derslikler yapilmadi. Inanilmaz bütçeleri kapsayan sosyal politikalar uygulandi. Sartli egitim yardimlarindan ögrencilere bursa kadar, tasimali egitimden ücretsiz kitaplara kadar. Su anda bizim egitim sistemimizde 1.8 milyon ögrenci ücretsiz olarak yemek yiyor. Tasimali egitim, pansiyon, sosyal yardimlasma fonundan yardim alanlarin yaninda son 1 yilda yaptigimiz bu atilimla okul öncesi 400 bin ögrencimize ücretsiz yemek veriyoruz" dedi.
Bakan Özer, "Bugün egitimle ilgili konusanlarin dün bu ülkenin çocuklarinin egitimle bulusmasini engelleyenler oldugunu görüyoruz. Bu ülkede basörtüsü yasaklari egitime erisim için niye bir bariyer olarak kullanildi? Kimler bunu uyguladi? Katsayi uygulamasini kimler uyguladi? Bugün ayni kesimi egitimde kalite kaygilarini dile getirirken görüyoruz. Sanki bu milletin derdiyle hemhallermis gibi, iyi niyetliymis gibi görünüp yapilanlari hükümsüzlestiren yaklasimlarini görüyoruz. Biz onlari taniyoruz. Bugün kadina siddetten konusuyorlar ama dün basörtüsünden egitime erisemeyen kadinlarimiz oldugunda tek bir kelime konusmadi onlar. Beyin göçünden konusanlar, kadinlarimiz yurtdisina gittiklerinde onlar hiç bundan konusmadi” dedi.
“Okul temelli mesleki egitim programina geçis yaptik”
Bakan Özer, okul öncesi egitimle suça bulasma oraninin daha azaldigini kaydederek, “Bakanlik dönemimde egitimle ilgili hangi konuyu götürdüysem ekonomik kosullari zorlamasina ragmen her zaman egitim sistemimizin yaninda, ögretmenlerimizin yaninda olan Cumhurbaskanimiza minnettarim. Egitimde evrensellesme, kitlesellesme evresi tamamlandiginda daha fazla kalite ve egitimde firsat esitligine odaklanarak Türkiye Yüzyili vizyonuna sahip gençleri yetistirmek için sizlerle el ele olacagiz. Son 1 yilda üç noktaya agirlik verdik. Birincisi okul öncesi egitimin yayginlastirilmasi. 2000’li yillarda 5 yas okullasma orani yüzde 11’di. O ailelerin sosyoekonomik seviyesine baktiginizda en avantajli olduklarini görürsünüz. Imkani olanlar okul öncesi egitime erisiyordu. Büyük bir çogunluk, yüzde 89’luk kisim ise buna erisemiyordu. Peki ne oluyordu? Birinci sinifa geldiklerinde hazir olma açisindan büyük bir fark ortaya çikiyordu. Hem bilissel hem fiziksel açidan. Egitimin ilk evresinde bu farklar telafi edilmedigi zaman fark giderek açiliyordu. Ünlü sosyologun da dedigi gibi ’avantaj daha fazla avantaja, dezavantaj da daha fazla dezavantaja’ neden oluyordu. Liselerdeki, okullardaki basari farkinin nedeni okul öncesi egitimdeki kisitlamalar. Biz istedik ki 6 Agustos 2021 tarihinde tüm Türkiye’de 2 bin 782 anaokulu varken, bir yilda 3 bin anaokulu yapmak için yola çiktik. Emine Erdogan’in himayesinde projeyi baslattik. Gelinen noktada 5 bin 431 anaokulu kapasitesi olustu ” diye konustu.
