Rektör Ünal Açiklamasi 'Radikal Bir Girisimde Bulunmazsak Yarin Bizim Için Çok Geç Olacak'
Ondokuz Mayis Üniversitesi (OMÜ) Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, iklim degisikligi konusunda girisimde bulunulmazsa yarinlar için çok geç kalinacagini söyledi.

Iklim Degisikligi Için Isbirligi ve Yesil Mutabakat Sempozyumu’nun açilisinda konusan Rektör Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Önemli bir tema olan iklim degisikligi üzerinde hem kendimizi hem de gelecegimizi konusmak üzere bir araya geldik. Sadece akademik bir etkinlik olarak degil ayni zamanda gelecege dönük eylem planlayabilmek üzere organize edilmis sempozyumu ayricalikli kiliyor” dedi.
Sempozyumun düzenlenmesine katkisi olanlara tesekkür eden Rektör Ünal, “Yasadigimiz dünyada artik iklim akademinin konusu olmaktan çikti bu gerçeklikle yüzlesmek gerekiyor. Artik bizim varligimizi tehdit eden eger bugün stratejik bir karar alip ve radikal bir girisimde bulunmazsak yarin bizim için çok geç olacak. Bu nedenle bir farkindalik daha dogrusu farkindaligin bize dayattigi bir zorunluk olarak ortaya çikan bir etkinliktir. Üniversitede baslangiç süreci önce bir çalistayla basladi.
Hedef çalistayin arkasindan çok katilimli bir sempozyum yapmakti. O nedenle tema seçilirken ya da bu gruplar olusturulurken farkli düsüncelerle hareket edildi” diye konustu.
“Uluslararasi raporu Aralik ayi içerisinde deklare edecegiz”
Hedeflerinin çevre ile alakali üniversitenin hazirlayacagi bu raporun topluma sunulmasi oldugunu söyleyen Prof. Dr. Yavuz Ünal, “Bütün uzmanlarin bir araya geldigi çevre ve iklim degisikligi ile alakali karsi karsiya oldugumuz tehditlerle ilgili dünyadaki gelisimleri dikkate alarak uluslararasi raporu aralik ayi içerisinde deklare edecegiz. Köklü bir üniversite olan OMÜ’nün bu çiktilari kitap olarak yayinlamasini önemsiyorum. Ancak bu bir akademik etkinlik degildir. Yasadigimiz dünyadaki degisikliklerin bize ne getirecegini açik bir sekilde ortaya koyarak basta kurumlar olmak üzere herkesi göreve davet edecegiz. Yesil ve çevreci üniversite için kampüsle alakali bir takim çalismalar yaptik. Kampüsümüzün karbon ayak izini çikardik ve kampüsteki karbon ayak izini düsürmek üzere bir stratejik plan hazirladik. Bunun ulasimdan tüketime varincaya kadar tüketme kültürünü biçimlendirecek kadar stratejik planin içine de yerlestirdik. Bir digeri ise kampüste dogal hayatin tekrar geri kazanilmasi ve dogal yasamin korunmasi için sülün ve keklik salimi gerçeklestirdik. Bunlar bizim farkindalik kazanmamiz için önemliydi. Terk edilen ve kullanilmayan alanlarda yaklasik 10 bin agaç diktik. Iklim degisikligi bizim varligimizi tehdit etmeye basladi.
Yarin çok geç olacak. Içerisinde yasadigimiz cografya bu durumdan en erken etkilenecek cografyalardan bir tanesi, o nedenle OMÜ’nün üstlendigi misyonu degerli buluyoruz” seklinde konustu.
“Farkindalik kazanmanizi istiyoruz”
OMÜ olarak 2022 yilinda iklim ve çevre ile alakali 62 proje üretildigini ve bu projelerin bir kisminin patentlendigine dikkat çeken Rektör Ünal, konusmasinin sonunda ögrencilere de tavsiyelerde bulunarak söyle tamamladi: “Kirlettigimiz dünyayi elbirligiyle yeniden kurtarmak, temizlemek ve yasanabilir bir dünyaya çevirmeyi amaçliyoruz. Bu nedenle bütün paydaslarimizi göreve davet ederken sizlerin de farkindalik kazanmanizi istiyoruz.”
Sempozyum Baskani ve ÇEVSAM Müdürü Prof. Dr. Yüksel Ardali ise sunlari söyledi:
“Bir yil önce bu sempozyum hazirliklarina basladigimizda multidisipliner bir yaklasimla ve bütün paydaslarimizi içerecek sekilde bir sempozyum yapmayi planladik. Sempozyumda iklim degisikligi ve çevresel deformasyon konusunda farkindalik olusturmayi amaçliyoruz ve birçok konuda çalisilmalarin tartisildigi bir platform olusturarak gelecege daha umutla bakma hedefindeyiz. Konularimiz yasam sagligi, mühendislik, mimarlik, teknoloji, sifir atik, doga ve biyoçesitlilik, iklim politikalari, yesil dönüsüm, yesil mutabakat, sulak alanlar ve kenevir. Dünyanin artik çok fazla zamani yok. Akademisyenlerin çalismalarinin, sanatçilarin ve aktivistlerin liderlik edecegi yeni dünyada öncelikle yasam tarzimizi, üretim ve tüketim aliskanliklarimizi degistirmek, sorunlari entegre ve yesil dönüsüm yaklasimiyla çözmek ve birlikte çalismak zorundayiz. Örnegin geri dönüsüm yaparken dünyaya zarar veriyorsak kimyasal madde kullaniyorsak yanlis yoldayiz. Çevresel söylemimizi, iklim degisikligiyle ilgili söylemde olan önlemlerimizi hayata geçiremiyorsak dogru yolda degilizdir. Hepimiz yasama alanimiz olan bu dünyaya borçluyuz hiçbir canliyi dislamadan ahlaki ve etik kosullarda bu dünyada yasamak zorundayiz.”