Pakistan'dan Afganistan Sebebiyle Islamabad'in Suçlanmamasi Talebi
Pakistan Basbakani Imran Han, Afganistan'daki savasin sonucu sebebiyle Pakistan'i "uygun bir günah keçisi" yapan Batili ve eski Afgan hükümetlerini elestirerek, ülkesinin bu sebeple suçlanmamasi gerektigini bildirdi.
Basbakan Han, Washington Post gazetesine yazdigi makalede, ABD Kongresi'nde Afganistan konulu oturumlarda Pakistan'in 20 yildan fazla bir süredir yaptigi fedakarliklara atif yapilmamasini sürprizle karsiladigini belirterek, bunun yerine ABD'nin kayiplari sebebiyle ülkesinin suçlandigini belirtti.
Han, "Trajik bir sekilde bu gerçekle (Afgan hükümetinin basarisizligi) yüzlesmek yerine Afgan ve Batili hükümetler Pakistan’i suçlayarak uygun bir günah keçisi yarattilar." ifadelerini kullandi.
Afgan ve Batili hükümetlerin temelsiz sekilde Pakistan’i Taliban’a güvenli siginaklar saglama ve onlarin sinirda dolasmalarina müsaade etmekle suçladiklarini animsatan Han, Pakistan’in Kabil’e sinir güvenlik mekanizmasi, biyometrik sinir kontrolü ve sinirin çitle çevrilmesini önerdigini ancak tüm taleplerinin reddedildigini aktardi. Han, bunun yerine Afgan hükümetinin Hindistan’in destegiyle Pakistan’i suçladigini savundu.
- ABD bizi yalniz birakti vurgusu
Han, 2001’den bu yana Afganistan'daki savasin kazanilmaz oldugunu tekrarladigini hatirlatarak, Eski Pakistan Cumhurbaskani Pervez Müserref'i "askeri diktatör" olarak nitelendirdi ve Müserref'in ABD’nin tüm askeri destek taleplerini kabul ettigini, bunun da hem Pakistan hem de ABD için pahaliya mal oldugunu kaydetti.
ABD’nin Pakistan’dan hedef almasini istedigi gruplar arasinda SSCB’yi Afganistan’da maglup etmek için Pakistan Servisler Arasi Istihbarat (ISI) ve ABD Merkezi Istihbarat Teskilati (CIA) tarafindan ortak olarak egitilen gruplarin oldugunu vurgulayan Han, o zamanlar bu Afganlarin kutsal görevi yerine getiren özgürlük savasçilari olarak selamlandigini ve eski ABD Baskani Ronald Reagan’in "mücahitleri" Beyaz Saray’da agirladigini animsatti.
Han, SSCB’nin yenilmesinin ardindan ABD’nin Afganistan’i terk ettigini ve Pakistan’a yaptirim uyguladigini hatirlatarak, Washington’un geride Pakistan’da 4 milyon Afgan mülteci ve Afganistan’da kanli bir iç savas biraktigini belirtti.
- Taliban, güvenlik boslugundan dogdu
Bu güvenlik boslugundan ise Pakistan’daki Afgan mülteci kamplarinda dogan ve egitim gören Taliban’in ortaya çiktigini anlatan Han, 2001’de ABD’nin Islamabad’a yeniden ihtiyaç duydugunu ancak bunun daha önce ortak olarak destekledikleri aktörlere karsi oldugunu kaydetti.
Eski Pakistan Cumhurbaskani Müserref’in ABD’nin drone saldirilarina göz yumdugunu ve CIA’e izin verdigini belirten Han, Pakistan ordusunun ilk kez Afganistan sinirindaki yari özerk asiret bölgelerine girdigini kaydetti.
- Pakistan hedef haline geldi
Han, burada son derece bagimsiz Pestun kabileleri oldugunu animsatarak, bunlarin Taliban ve diger Islamci militanlarla derin baglari oldugunu ve ABD’nin yaninda savasa giren Pakistan’in da bu sebeple hedef yapildigina isaret etti.
Bu durumun Pakistan topraklarinda 450’nin üzerindeki ABD drone saldirisiyla daha da kötülestigine dikkati çeken Han, bu saldirilarin büyük sivil kayiplara yol açtigini ve bunun ABD ve Pakistan ordusu karsiti duygulari artirdigina vurgu yapti.
- Pakistan’da 80 binin üzerinde can kaybi yasandi
Han, 2006 ve 2015 arasinda 50 militan grubun Pakistan devletine karsi cihat ilan ettigini ve bu süre zarfinda 16 bin terör saldirisinin gerçeklestirildigini kaydetti. Han, bu süreçte 80 binin üzerinde can kaybi yasandigini ve 150 milyar dolarin üzerinde ekonomik kayip verildigini aktardi.
Çatisma sebebiyle 3,5 milyonun üzerinde vatandasin yerlerinden edildigini vurgulayan Han, Pakistan’dan kaçan militanlarin Afganistan’a girdigini ve burada "Hint ve Afgan istihbarat servislerince desteklenerek kendilerine karsi daha fazla saldiri baslattiklarini" belirtti.
Pakistan’in 2016'da terörü büyük ölçüde temizlemesini güçlü ordu ve istihbarat kurumuna baglayan Han, Afganistan’da ise durumun daha da kötülestigini, bunun sebebinin "mesruiyet eksikligine sahip yozlasmis ve beceriksiz" Afgan hükümeti oldugunu vurguladi.
- "Baska çatismayi önlemek için gelecege bakmaliyiz"
Han, Afganistan'da temel sorunun mesruiyet eksikliginden yoksun Afgan hükümet yapisi oldugunu vurgulayarak, "Geçmisin suçlama oyununu sürdürmek yerine ülkede baska bir siddetli çatismayi önlemek için gelecege bakmaliyiz." ifadelerini kullandi.
Su anda dünya için dogru olanin baris ve istikrari saglamak adina yeni Afgan hükümeti ile iliski kurmak olduguna inandigini belirten Han, Taliban'in ihtiyaç duyulan insani ve kalkinma yardimina sahip olmasi halinde taahhütlerini yerine getirme konusunda daha fazla gerekçeye ve yetenege sahip olacagini vurguladi.
Han, bunun dogru yapilmasi halinde Doha baris sürecinin amaçladigi, barisin hayal edildigi ve dünya için tehdit olusturmayan bir Afganistan hedefinin basarilabilecegini kaydetti.
Aksi halde Han, Afganistan'in terk edilmesinin denendigini, bunun kaos, kitlesel göç ve uluslararasi terör gibi sonuçlari olacagini hatirlatarak, bundan kaçinilmasi gerektigini vurguladi.
Kaynak: AA
Han, "Trajik bir sekilde bu gerçekle (Afgan hükümetinin basarisizligi) yüzlesmek yerine Afgan ve Batili hükümetler Pakistan’i suçlayarak uygun bir günah keçisi yarattilar." ifadelerini kullandi.
Afgan ve Batili hükümetlerin temelsiz sekilde Pakistan’i Taliban’a güvenli siginaklar saglama ve onlarin sinirda dolasmalarina müsaade etmekle suçladiklarini animsatan Han, Pakistan’in Kabil’e sinir güvenlik mekanizmasi, biyometrik sinir kontrolü ve sinirin çitle çevrilmesini önerdigini ancak tüm taleplerinin reddedildigini aktardi. Han, bunun yerine Afgan hükümetinin Hindistan’in destegiyle Pakistan’i suçladigini savundu.
- ABD bizi yalniz birakti vurgusu
Han, 2001’den bu yana Afganistan'daki savasin kazanilmaz oldugunu tekrarladigini hatirlatarak, Eski Pakistan Cumhurbaskani Pervez Müserref'i "askeri diktatör" olarak nitelendirdi ve Müserref'in ABD’nin tüm askeri destek taleplerini kabul ettigini, bunun da hem Pakistan hem de ABD için pahaliya mal oldugunu kaydetti.
ABD’nin Pakistan’dan hedef almasini istedigi gruplar arasinda SSCB’yi Afganistan’da maglup etmek için Pakistan Servisler Arasi Istihbarat (ISI) ve ABD Merkezi Istihbarat Teskilati (CIA) tarafindan ortak olarak egitilen gruplarin oldugunu vurgulayan Han, o zamanlar bu Afganlarin kutsal görevi yerine getiren özgürlük savasçilari olarak selamlandigini ve eski ABD Baskani Ronald Reagan’in "mücahitleri" Beyaz Saray’da agirladigini animsatti.
Han, SSCB’nin yenilmesinin ardindan ABD’nin Afganistan’i terk ettigini ve Pakistan’a yaptirim uyguladigini hatirlatarak, Washington’un geride Pakistan’da 4 milyon Afgan mülteci ve Afganistan’da kanli bir iç savas biraktigini belirtti.
- Taliban, güvenlik boslugundan dogdu
Bu güvenlik boslugundan ise Pakistan’daki Afgan mülteci kamplarinda dogan ve egitim gören Taliban’in ortaya çiktigini anlatan Han, 2001’de ABD’nin Islamabad’a yeniden ihtiyaç duydugunu ancak bunun daha önce ortak olarak destekledikleri aktörlere karsi oldugunu kaydetti.
Eski Pakistan Cumhurbaskani Müserref’in ABD’nin drone saldirilarina göz yumdugunu ve CIA’e izin verdigini belirten Han, Pakistan ordusunun ilk kez Afganistan sinirindaki yari özerk asiret bölgelerine girdigini kaydetti.
- Pakistan hedef haline geldi
Han, burada son derece bagimsiz Pestun kabileleri oldugunu animsatarak, bunlarin Taliban ve diger Islamci militanlarla derin baglari oldugunu ve ABD’nin yaninda savasa giren Pakistan’in da bu sebeple hedef yapildigina isaret etti.
Bu durumun Pakistan topraklarinda 450’nin üzerindeki ABD drone saldirisiyla daha da kötülestigine dikkati çeken Han, bu saldirilarin büyük sivil kayiplara yol açtigini ve bunun ABD ve Pakistan ordusu karsiti duygulari artirdigina vurgu yapti.
- Pakistan’da 80 binin üzerinde can kaybi yasandi
Han, 2006 ve 2015 arasinda 50 militan grubun Pakistan devletine karsi cihat ilan ettigini ve bu süre zarfinda 16 bin terör saldirisinin gerçeklestirildigini kaydetti. Han, bu süreçte 80 binin üzerinde can kaybi yasandigini ve 150 milyar dolarin üzerinde ekonomik kayip verildigini aktardi.
Çatisma sebebiyle 3,5 milyonun üzerinde vatandasin yerlerinden edildigini vurgulayan Han, Pakistan’dan kaçan militanlarin Afganistan’a girdigini ve burada "Hint ve Afgan istihbarat servislerince desteklenerek kendilerine karsi daha fazla saldiri baslattiklarini" belirtti.
Pakistan’in 2016'da terörü büyük ölçüde temizlemesini güçlü ordu ve istihbarat kurumuna baglayan Han, Afganistan’da ise durumun daha da kötülestigini, bunun sebebinin "mesruiyet eksikligine sahip yozlasmis ve beceriksiz" Afgan hükümeti oldugunu vurguladi.
- "Baska çatismayi önlemek için gelecege bakmaliyiz"
Han, Afganistan'da temel sorunun mesruiyet eksikliginden yoksun Afgan hükümet yapisi oldugunu vurgulayarak, "Geçmisin suçlama oyununu sürdürmek yerine ülkede baska bir siddetli çatismayi önlemek için gelecege bakmaliyiz." ifadelerini kullandi.
Su anda dünya için dogru olanin baris ve istikrari saglamak adina yeni Afgan hükümeti ile iliski kurmak olduguna inandigini belirten Han, Taliban'in ihtiyaç duyulan insani ve kalkinma yardimina sahip olmasi halinde taahhütlerini yerine getirme konusunda daha fazla gerekçeye ve yetenege sahip olacagini vurguladi.
Han, bunun dogru yapilmasi halinde Doha baris sürecinin amaçladigi, barisin hayal edildigi ve dünya için tehdit olusturmayan bir Afganistan hedefinin basarilabilecegini kaydetti.
Aksi halde Han, Afganistan'in terk edilmesinin denendigini, bunun kaos, kitlesel göç ve uluslararasi terör gibi sonuçlari olacagini hatirlatarak, bundan kaçinilmasi gerektigini vurguladi.