Uzmanlardan 'Keske' Dememek Için Asi Olun Çagrisi
SAÜ Anesteziyoloji Reanimasyon ve Yogun Bakim Bilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Erdem: 'Asi olmayanlarin yogun bakima gelme ihtimalleri çok fazla. Özellikle yogun bakima ve hastaneye yatislari azaltmasi adina lütfen asi olalim' '29, 37, 44 yasinda hiç asilanmamis, yogun bakimda solunum sikintisi çeken, görüstügümüzde 'Ah keske asilansaydim.' diyen, son çirpinislarini yapan insanlarla ugrasiyoruz' BAIBÜ Egitim ve Arastirma Hastanesi Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Uzmani Prof. Dr. Fatma Sirmatel: 'Nefes alamayan, ölümcül seyreden vakalarimiz yok. Neden? Asi sayesinde. Asinin tabii ki yan etkileri olacak. Yüzde 100 hiçbir seyi tedavi edemesiniz'
ÖMER FARUK SIMSEK / MEHMET EMIN GÜRBÜZ - Yan etkileri oldugunu düsünerek yeni tip koronavirüs (Kovid-19) asisi olmaktan çekinenleri bilimsel dayanaktan uzak bilgilere itibar etmemeleri konusunda uyaran uzmanlar, hastaligi önlemenin tek sartinin asi yaptirmak dikkati çekiyor.
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Egitim ve Arastirma Hastanesi Anesteziyoloji Reanimasyon ve Yogun Bakim Bilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Erdem, AA muhabirine, özellikle asilanmamis veya yeterli dozda asi yaptirmamis kisilerin ciddi oranda yogun bakim ünitesine yatisinin yapildigini anlatti.
Bunun kendilerini tedirgin ettigini vurgulayan Erdem, "29, 37, 44 yasinda hiç asilanmamis, yogun bakimda solunum sikintisi çeken, görüstügümüzde 'Ah keske asilansaydim.' diyen, son çirpinislarini yapan insanlarla ugrasiyoruz." dedi.
Ellerindeki asilarin en büyük özelliginin, ikinci ve üçüncü dozdan sonra hastanelerde yogun bakima yatisi azaltmasi olduguna dikkati çeken Erdem, sunlari kaydetti:
"Bunu da biz görüyoruz. Asilanmamis insanlar, hastaneye daha fazla gelmeye basladi. Eger kisi ikinci ve üçüncü dozu olduysa, hastaligi hafif atlatacaktir ya da belirti göstermeden atlatacak, daha rahat geçirecek ama asi olmayanlarin yogun bakima gelme ihtimalleri çok fazla. Özellikle yogun bakima ve hastaneye yatislari azaltmasi adina lütfen asi olalim."
- "Su anda elimizde asidan baska güçlü silah yok"
Erdem, asinin içerik ve yan etkilerine yönelik elestirilerin hiçbir bilimsel dayanagi bulunmayan kulaktan dolma bilgiler oldugunu dile getirerek, "Asi olunmadigi zaman yasanacak sikintilar var. Biz de bu tür bilgiler duyuyoruz; 'Asi oldu, bir gün sonra kalp krizi geçirdi.' gibi. Bunlarin hiçbir dayanagi yok. Toplumun da bu hastaliklari geçirme oranlari, denk gelme ihtimalleri var." degerlendirmesinde bulundu.
Özellikle gençlerin asi olmasi gerektigini vurgulayan Erdem, "Çünkü gençlerde bu hastalik, özellikle Delta varyanti çok ciddi seyrediyor, yogun bakima düsürüyor. Asi olmayi lütfen ihmal etmesinler." diye konustu.
Prof. Dr. Ali Fuat Erdem, ellerindeki en güçlü silahin asi oldugunun altini çizerek, "Bu, bizim tek silahimiz. Bireylerin degil, toplumun hassasiyeti çok önemli. Yani toplumda 3-5 kisinin asi olmasi yetmiyor, hepimizin asi olmasi lazim. Asi olundugu zaman, 'Tamam ben asi oldum, kesin korunacagim, hasta olmayacagim.' dememeli. Asi, hastaneye ve yogun bakima yatisimizi azaltiyor. Bu da son derece önemli." ifadelerini kullandi.
- "Türkiye, asi konusunda çok duyarli oldu"
Bolu Abant Izzet Baysal Üniversitesi (BAIBÜ) Egitim ve Arastirma Hastanesi Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Uzmani Prof. Dr. Fatma Sirmatel de tarih boyunca bakildiginda enfeksiyon hastaliklarinin asiyla beraber kontrol altina alindigina dikkati çekti.
Globallesen dünyada temasin çok hizli oldugunu vurgulayan Sirmatel, söyle devam etti:
"Asi karsiti olanlari anlamakta zorlaniyorum. Kim ne derse desin, ülkemiz bu konuda çok duyarli oldu. Gerçekten Çin'den çok büyük asilar getirildi. 'Asi yok.' falan denildi. Hayir, asi var. Enfeksiyonu önlemek ancak asiyla olur. Yogun bakimlara agir hastalar gelmiyor. Nefes alamayan, ölümcül seyreden vakalarimiz yok. Neden? Asi sayesinde. Asinin tabii ki yan etkileri olacak. Yüzde 100 hiçbir seyi tedavi edemesiniz. Tipta iki kere iki dört etmez. Milyonda bir, 50 bin de bir, 100 bin de birçok hafif yan etkileri var. Üsüme, titreme, ates, asinin yapildigi yerde agri, kizariklik, bir iki hafta içerisinde asiri halsizlik, yorgunluk... Hiçbir zaman bu enfeksiyonun yaptigi agir tabloyu, asilamada göremiyoruz."
Sirmatel, vaka sayilarinda son günlerde artislarin yasandigina dikkati çekerek, "Samimiyeti çok fazla seven insanlariz. Öpüsmeler, tokalasmalar, agiz agiza konusmalar yapilmamali. Toplu tasimalarda maske mutlaka kullanilmali. Artik yasam degisti. Hayatimiz degisecek. O kalabalik ortamlar yok artik." diye uyardi.
Kaynak: AA
Sakarya Üniversitesi (SAÜ) Egitim ve Arastirma Hastanesi Anesteziyoloji Reanimasyon ve Yogun Bakim Bilim Dali Ögretim Üyesi Prof. Dr. Ali Fuat Erdem, AA muhabirine, özellikle asilanmamis veya yeterli dozda asi yaptirmamis kisilerin ciddi oranda yogun bakim ünitesine yatisinin yapildigini anlatti.
Bunun kendilerini tedirgin ettigini vurgulayan Erdem, "29, 37, 44 yasinda hiç asilanmamis, yogun bakimda solunum sikintisi çeken, görüstügümüzde 'Ah keske asilansaydim.' diyen, son çirpinislarini yapan insanlarla ugrasiyoruz." dedi.
Ellerindeki asilarin en büyük özelliginin, ikinci ve üçüncü dozdan sonra hastanelerde yogun bakima yatisi azaltmasi olduguna dikkati çeken Erdem, sunlari kaydetti:
"Bunu da biz görüyoruz. Asilanmamis insanlar, hastaneye daha fazla gelmeye basladi. Eger kisi ikinci ve üçüncü dozu olduysa, hastaligi hafif atlatacaktir ya da belirti göstermeden atlatacak, daha rahat geçirecek ama asi olmayanlarin yogun bakima gelme ihtimalleri çok fazla. Özellikle yogun bakima ve hastaneye yatislari azaltmasi adina lütfen asi olalim."
- "Su anda elimizde asidan baska güçlü silah yok"
Erdem, asinin içerik ve yan etkilerine yönelik elestirilerin hiçbir bilimsel dayanagi bulunmayan kulaktan dolma bilgiler oldugunu dile getirerek, "Asi olunmadigi zaman yasanacak sikintilar var. Biz de bu tür bilgiler duyuyoruz; 'Asi oldu, bir gün sonra kalp krizi geçirdi.' gibi. Bunlarin hiçbir dayanagi yok. Toplumun da bu hastaliklari geçirme oranlari, denk gelme ihtimalleri var." degerlendirmesinde bulundu.
Özellikle gençlerin asi olmasi gerektigini vurgulayan Erdem, "Çünkü gençlerde bu hastalik, özellikle Delta varyanti çok ciddi seyrediyor, yogun bakima düsürüyor. Asi olmayi lütfen ihmal etmesinler." diye konustu.
Prof. Dr. Ali Fuat Erdem, ellerindeki en güçlü silahin asi oldugunun altini çizerek, "Bu, bizim tek silahimiz. Bireylerin degil, toplumun hassasiyeti çok önemli. Yani toplumda 3-5 kisinin asi olmasi yetmiyor, hepimizin asi olmasi lazim. Asi olundugu zaman, 'Tamam ben asi oldum, kesin korunacagim, hasta olmayacagim.' dememeli. Asi, hastaneye ve yogun bakima yatisimizi azaltiyor. Bu da son derece önemli." ifadelerini kullandi.
- "Türkiye, asi konusunda çok duyarli oldu"
Bolu Abant Izzet Baysal Üniversitesi (BAIBÜ) Egitim ve Arastirma Hastanesi Enfeksiyon Hastaliklari ve Klinik Mikrobiyoloji Bölümü Uzmani Prof. Dr. Fatma Sirmatel de tarih boyunca bakildiginda enfeksiyon hastaliklarinin asiyla beraber kontrol altina alindigina dikkati çekti.
Globallesen dünyada temasin çok hizli oldugunu vurgulayan Sirmatel, söyle devam etti:
"Asi karsiti olanlari anlamakta zorlaniyorum. Kim ne derse desin, ülkemiz bu konuda çok duyarli oldu. Gerçekten Çin'den çok büyük asilar getirildi. 'Asi yok.' falan denildi. Hayir, asi var. Enfeksiyonu önlemek ancak asiyla olur. Yogun bakimlara agir hastalar gelmiyor. Nefes alamayan, ölümcül seyreden vakalarimiz yok. Neden? Asi sayesinde. Asinin tabii ki yan etkileri olacak. Yüzde 100 hiçbir seyi tedavi edemesiniz. Tipta iki kere iki dört etmez. Milyonda bir, 50 bin de bir, 100 bin de birçok hafif yan etkileri var. Üsüme, titreme, ates, asinin yapildigi yerde agri, kizariklik, bir iki hafta içerisinde asiri halsizlik, yorgunluk... Hiçbir zaman bu enfeksiyonun yaptigi agir tabloyu, asilamada göremiyoruz."
Sirmatel, vaka sayilarinda son günlerde artislarin yasandigina dikkati çekerek, "Samimiyeti çok fazla seven insanlariz. Öpüsmeler, tokalasmalar, agiz agiza konusmalar yapilmamali. Toplu tasimalarda maske mutlaka kullanilmali. Artik yasam degisti. Hayatimiz degisecek. O kalabalik ortamlar yok artik." diye uyardi.
