Tunus Cumhurbaskani Said, Aldigi Kararlari 'Darbe' Olarak Nitelendirenlere Cevap Verdi Açiklamasi
'Tarihi bir sorumluluk aldim. Bu durumun darbeyle alakasi oldugunu iddia eden, hukuk derslerini gözden geçirsin. Biz darbeci degiliz ama Tunus devletini de kolay lokma yapmayacagiz' 'Bazilari, bunu nasil darbe olarak görüyor sasiriyorum. Ben hukuk okudum ve okuttum ve darbenin ne oldugunu biliyorum. Darbe, mesruiyetin disina çikmaktir. Ben anayasayi uyguladim. Sartlar olustu, bu sartlar arasinda usul sartlari da vardi ve bunlari yerine getirip basbakani çagirdim ve onu bilgilendirdim. Meclis Baskanina da telefon açtim ve 80. maddeye müracaat edecegimi söyledim' 'Tek damla bile kan aksin istemiyorum. Ülkede bir kanun var ve bu kanun herkese uygulanir'
Tunus Cumhurbaskani Kays Said, tarihi bir sorumluluk üstlendigini, aldigi kararlarin anayasaya uygun oldugunu ve bunu "darbe" olarak nitelendirenlerden, "hukuk derslerini gözden geçirmelerini" istedi.
Cumhurbaskani Said, Tunus Genel Isçi Sendikalari Konfederasyonu (UGTT) Baskani Nureddin et-Tabbubi, Sanayi, Ticaret ve El Sanatlari Birligi Baskani Semie Macul, Ulusal Hukukçular Dernegi Baskani Ibrahim Buderbale, Tarim ve Balikçilik Birligi Baskani Abdulmecid ez-Zar, Ulusal Kadin Birligi Baskani Raziye el-Cerbi ve Demokratik Kadinlar Dernegi Baskani Naile ez-Zeglami'yi Kartaca Sarayinda kabul etti.
Görüsmeye dair video Cumhurbaskanliginin Facebook sayfasindan yayimlandi.
Said, kabul sirasinda yaptigi konusmada, 25 Temmuz'da aldigi kararlari "darbe" olarak nitelendiren ve anayasaya aykiri oldugunu savunan çevrelere cevap verdi.
- Karar anayasanin 80. maddesine istinaden alindi
Ülkelerin ve toplumlarin karsilasabilecegi en büyük tehlikenin, iç çatisma oldugunu kaydeden Said, "Tarihi bir sorumluluk aldim. Bu durumun darbeyle alakasi oldugunu iddia eden, hukuk derslerini gözden geçirsin. Biz darbeci degiliz ama Tunus devletini de kolay lokma yapmayacagiz." dedi.
Karari, anayasanin verdigi yetkiye dayanarak ve 80. maddeye istinaden aldigini belirten Said, sunlari kaydetti:
"Bazilari, bunu nasil darbe olarak görüyor sasiriyorum. Ben hukuk okudum ve okuttum ve darbenin ne oldugunu biliyorum. Darbe, mesruiyetin disina çikmaktir. Ben anayasayi uyguladim. Sartlar olustu, bu sartlar arasinda usul sartlari da vardi ve bunlari yerine getirip basbakani çagirdim ve onu bilgilendirdim. Meclis Baskanina da telefon açtim ve 80. maddeye müracaat edecegimi söyledim."
- Ülkeyi bekleyen yakin tehlike gerçek tehlikeye dönüstü
Anayasanin 80. maddesinde "ülkeyi bekleyen yakin bir tehlikeden" bahsedildigi ve bu durumda Cumhurbaskaninin istisnai tedbirler alabilecegini öngördügüne atifta bulunan Said, "Darbe, anayasa temel alinarak nasil yapilabilir. Bunu hangi hukuk fakültesinde okudular. Bu gerçekte, anayasanin tatbik edilmesidir. Anayasanin 80. maddesi, yakin bir tehlike durumunda Cumhurbaskanina gerekli gördügü tedbirleri alma yetkisi veriyor. Yakin tehlike ise artik gerçek tehlikedir." dedi.
Said, ülkenin içinde bulundugu gerçek tehlike ile ekonomik ve toplumsal durumu ve saglik sektöründe yasanan sikintilari kastettigini, bazi sektörlerde parti ve lobilere baglilik temelinde islerin yürüdügünü ve bazi belediyelerde devletin varlik gösteremedigini dile getirdi.
Said, bazi kesimlerin, Tunus halkini, egitimde, saglikta ve yasamsal ihtiyaçlari konusunda cezalandirdigini ve devletin kolay lokma oldugunu sandiklarini ifade etti.
- Tunus halkina sükuneti koruma çagrisi
Tunus halkina sükunetini koruma, provokasyonlara kanmama ve bazilarinin yaydigi "söylentilere" kulak vermeme çagrisinda bulunan Said, "Tek damla bile kan aksin istemiyorum. Ülkede bir kanun var ve bu kanun herkese uygulanir." diye konustu.
Ülkede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgininda yasanan gelismelere de deginen Said, Arap ve Afrika ülkelerinde en çok ölüm ve vakanin Tunus'ta görüldügüne isaret etti ve "Her gün 400 kisi belki de daha fazlasi ölüyor. Ölüm 'yakin tehlike' degil mi? Devletin çözülmesi 'yakin tehlike' degil mi?" ifadelerini kullandi.
Said, Meclisi feshetmedigini, sadece yasama faaliyetinin ve Meclisin yetkilerinin durduruldugunu söyledi.
Kaynak: AA
Cumhurbaskani Said, Tunus Genel Isçi Sendikalari Konfederasyonu (UGTT) Baskani Nureddin et-Tabbubi, Sanayi, Ticaret ve El Sanatlari Birligi Baskani Semie Macul, Ulusal Hukukçular Dernegi Baskani Ibrahim Buderbale, Tarim ve Balikçilik Birligi Baskani Abdulmecid ez-Zar, Ulusal Kadin Birligi Baskani Raziye el-Cerbi ve Demokratik Kadinlar Dernegi Baskani Naile ez-Zeglami'yi Kartaca Sarayinda kabul etti.
Görüsmeye dair video Cumhurbaskanliginin Facebook sayfasindan yayimlandi.
Said, kabul sirasinda yaptigi konusmada, 25 Temmuz'da aldigi kararlari "darbe" olarak nitelendiren ve anayasaya aykiri oldugunu savunan çevrelere cevap verdi.
- Karar anayasanin 80. maddesine istinaden alindi
Ülkelerin ve toplumlarin karsilasabilecegi en büyük tehlikenin, iç çatisma oldugunu kaydeden Said, "Tarihi bir sorumluluk aldim. Bu durumun darbeyle alakasi oldugunu iddia eden, hukuk derslerini gözden geçirsin. Biz darbeci degiliz ama Tunus devletini de kolay lokma yapmayacagiz." dedi.
Karari, anayasanin verdigi yetkiye dayanarak ve 80. maddeye istinaden aldigini belirten Said, sunlari kaydetti:
"Bazilari, bunu nasil darbe olarak görüyor sasiriyorum. Ben hukuk okudum ve okuttum ve darbenin ne oldugunu biliyorum. Darbe, mesruiyetin disina çikmaktir. Ben anayasayi uyguladim. Sartlar olustu, bu sartlar arasinda usul sartlari da vardi ve bunlari yerine getirip basbakani çagirdim ve onu bilgilendirdim. Meclis Baskanina da telefon açtim ve 80. maddeye müracaat edecegimi söyledim."
- Ülkeyi bekleyen yakin tehlike gerçek tehlikeye dönüstü
Anayasanin 80. maddesinde "ülkeyi bekleyen yakin bir tehlikeden" bahsedildigi ve bu durumda Cumhurbaskaninin istisnai tedbirler alabilecegini öngördügüne atifta bulunan Said, "Darbe, anayasa temel alinarak nasil yapilabilir. Bunu hangi hukuk fakültesinde okudular. Bu gerçekte, anayasanin tatbik edilmesidir. Anayasanin 80. maddesi, yakin bir tehlike durumunda Cumhurbaskanina gerekli gördügü tedbirleri alma yetkisi veriyor. Yakin tehlike ise artik gerçek tehlikedir." dedi.
Said, ülkenin içinde bulundugu gerçek tehlike ile ekonomik ve toplumsal durumu ve saglik sektöründe yasanan sikintilari kastettigini, bazi sektörlerde parti ve lobilere baglilik temelinde islerin yürüdügünü ve bazi belediyelerde devletin varlik gösteremedigini dile getirdi.
Said, bazi kesimlerin, Tunus halkini, egitimde, saglikta ve yasamsal ihtiyaçlari konusunda cezalandirdigini ve devletin kolay lokma oldugunu sandiklarini ifade etti.
- Tunus halkina sükuneti koruma çagrisi
Tunus halkina sükunetini koruma, provokasyonlara kanmama ve bazilarinin yaydigi "söylentilere" kulak vermeme çagrisinda bulunan Said, "Tek damla bile kan aksin istemiyorum. Ülkede bir kanun var ve bu kanun herkese uygulanir." diye konustu.
Ülkede yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgininda yasanan gelismelere de deginen Said, Arap ve Afrika ülkelerinde en çok ölüm ve vakanin Tunus'ta görüldügüne isaret etti ve "Her gün 400 kisi belki de daha fazlasi ölüyor. Ölüm 'yakin tehlike' degil mi? Devletin çözülmesi 'yakin tehlike' degil mi?" ifadelerini kullandi.
Said, Meclisi feshetmedigini, sadece yasama faaliyetinin ve Meclisin yetkilerinin durduruldugunu söyledi.