Istanbul Bilgi Üniversitesi, Insan Haklarini Yapay Zeka Alaninda Da Korumayi Amaçliyor

Üniversitenin Bilisim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü bünyesinde kurulan MIND Platformu, yapay zekanin sundugu olanaklarin yani sira insan haklarina karsi riskleri de ele aliyor.

Istanbul Bilgi Üniversitesi, kurdugu MIND Platformu ile insan haklarini yapay zeka alaninda da korumayi amaçliyor.

Üniversiteden yapilan açiklamaya göre, Istanbul Bilgi Üniversitesi Bilisim ve Teknoloji Hukuku Enstitüsü bünyesinde kurulan MIND Platformu, yapay zeka sistemlerinin sundugu firsatlarin yani sira olusturdugu bu riskleri de ele alarak STK'lar, akademi, mühendisler ve diger teknik egitimli kisiler, özel sektör, kamu kurumlari, gençler ve çocuklarin da yer aldigi multidisipliner bir diyalog platformu olusturmayi hedefliyor.

Hak temelli yapay zeka anlayisiyla yola çikan MIND Platformu, insan haklari, demokrasi ve hukukun üstünlügü dogrultusunda yapay zekanin gelistirilmesi, tasarlanmasi ve uygulanmasi için hukuki bir çerçeve olusturmayi amaçlayan Avrupa Konseyi Yapay Zeka Ad Hoc Komitesi'nin (CAHAI) çalismalari kapsaminda faaliyet gösteriyor.

Hak temelli yapay zeka Avrupa Konseyi'nin 3 temel standardi olan demokrasi, hukukun üstünlügü ve insan haklarina atif yapiyor. Insan haklarina saygili yapay zeka sistemleri, AIHS ve AIHM kararlarinda yer alan insan haklari ile yeni teknolojilerle birlikte karsimiza çikan ve doktrinde farkli adlar verilen yeni nesil insan haklarini temel aliyor.

Insan onuru, zararin önlenmesi, insan özgürlügü ve özerkligi, ayrimcilik yapmama, cinsiyet esitligi, hakkaniyet ve çesitlilik, seffaflik ve açiklanabilirlik, veri korumasi ve mahremiyet, hesap verebilirlik ve sorumluluk, demokrasi, hukukun üstünlügü bu alanda CAHAI tarafindan benimsenen kriterler arasinda gösteriliyor.

Açiklamada görüslerine yer verilen Bilgi Hukuk Fakültesi Ögretim Üyesi Leyla Keser Berber, yapay zeka uygulamalarinin günümüzde insan haklarina karsi olusturdugu risklere dikkati çekerek, sunlari kaydetti:

"Gerek geçtigimiz haftalarda AB tarafindan yayinlanan taslak yapay zeka regülasyonu gerek CAHAI tarafindan üzerinde çalisilan baglayici hukuk düzenlemesi, yapay zekanin birey ve toplumlar üzerinde yarattigi negatif etkileri bertaraf etmeyi veya minimize etmeyi amaçliyor. Bu etkiler, bireyin düsünce ve ifade özgürlügü, kisisel verileri, mahremiyeti, adil yargilanma hakki gibi temel hak ve özgürlüklerinden baslayip kitlesel gözetim, kitlesel profillenme, ayrimcilik, esitsizlik, ön yargili uygulamalara kadar uzanan bir yelpazede karsimiza çikiyor. Internette alisveris yapan bireyin hangi ürünü satin alacagina, hangi müzigi dinleyip hangi filmi izleyecegine, hangi partiye oy verecegine, kredi alip alamayacagina, ne zaman ölecegine, kimi sevecegine kendi özgür iradesiyle degil de algoritmik yönlendirmelerle karar verdigi bir dünyada temel hak ve özgürlükler, demokrasi ve hukukun üstünlügünü korumak ve saglamak her zamankinden daha çok önem tasiyor."

Yapay zeka ile gerçeklestirilen içerik moderasyonu uygulamalarina yapilan itirazlarda muhatap bulunamamasinin en sik yasanan sorunlar arasinda yer aldigini belirten Berber, "Bu algoritmalarla sosyal medya platformlarinda hesaplarin kapatilmasi veya hukuka uygun içeriklerin nedensiz kaldirilmasi karsisinda kullanicilar muhatap bulamamaktan kaynakli sorunlar yasiyor. Algoritmanin aldigi kararlara karsi itiraz ve açiklama yapilmasini talep etme hakkini kullanan bireylere açik, basit, anlasilabilir sekilde bilgilendirme yapilamamasi veya hiç bilgilendirme yapilmamasi karsilasilan sorunlar arasinda." ifadelerini kullandi.

Kaynak: AA