BBP Genel Baskan Destici'den HDP Yorumu Açiklamasi Hangi Demokraside Teröre Müsaade Var

Büyük Birlik Partisi Genel Baskani Mustafa Destici gündeme iliskin açiklamalarda bulundu. Destici, HDP’nin kapatilmasi tartismalarina yönelik, “Hangi demokraside teröre müsaade var?” dedi. Anayasa ve Seçim Kanunu tartismalari konusunda ise, “Halk üç sene önce referandumda kararini verdi” diyen Destici, Erdogan-Biden görüsmesi öncesi, “Sözde Ermeni Soykirimi açiklamasi Biden’in yüzüne vurulmalidir” çagrisinda bulundu.

BBP Genel Baskan Destici'den HDP Yorumu Açiklamasi Hangi Demokraside Teröre Müsaade Var
Büyük Birlik Partisi Genel Baskani Mustafa Destici, partisinin Istanbul Il Baskanliginda bir basin açiklamasi gerçeklestirdi. Gündem hakkinda degerlendirmelerde bulunan Destici, Yeni Anayasa tartismalari, HDP’nin kapatilmasi, Dogu Türkistan meselesi ve Marmara Denizi’ndeki müsilaj sorunu gibi konulara degindi. HDP’nin kapatilmasi davasiyla ilgili olarak, partinin terör örgütüyle baginin açik bir sekilde ortada oldugunu söyleyen Destici, hiçbir demokraside teröre müsaade edilmedigini belirtti.

Destici, muhalefet partilerinden CHP ve IYI Parti’nin HDP ile olan ittifak ortakligi ve oy kaygisi nedeniyle bu konuda gerekli tepkiyi vermemelerini de elestirdi.

Destici, Yeni Anayasa tartismalarinda Millet Ittifaki cephesinin ön plana çikardigi “güçlendirilmis ya da iyilestirilmis parlamenter sistem” önerilerine yönelik ise, bu konuda halkin iradesinin esas oldugunu, üç sene önce gerçeklestirilen referandumda bunun kararini yine halkin verdigini hatirlatti. Mustafa Destici, gündemdeki müsilaj sorunu, Dogu Türkistan meselesi gibi konularda da açiklamalarda bulundu. Önümüzdeki günlerde gerçeklesecek Erdogan-Biden görüsmesine hakkinda da konusan Destici, “Sözde Ermeni Soykirimi” açiklamasi Biden’in yüzüne vurulmasi gerektigini ifade etti.



“Hangi demokraside teröre müsaade var”

HDP’nin kapatilmasi davasi ile ilgili degerlendirmede bulunan BBP Genel Baskani Mustafa Destici, partinin terör örgütüyle baginin açik bir sekilde ortada oldugunu dile getirerek, “Türkiye’nin kanayan yaralarindan biri terör meselesidir. Ve terörün Türkiye’de bir partisi var. Olabilir mi, olamaz, olmamalidir. Biz bunu sadece bugün degil, kuruldugumuz günden beri söylüyoruz. Bu, uluslararasi hukuka, Venedik kriterlerine göre de olamaz. Dünyanin hiçbir ülkesinde buna müsaade etmezler. Ama maalesef Türkiye’de buna müsaade ediliyor. Bununla ilgili Yargitay Cumhuriyet Bassavciligi hakli olarak bir kapatma davasi açti. Anayasa Mahkemesi ise birtakim eksikliklerden ötürü davayi iade etti. Bize göre bir eksiklik yok, HDP’nin PKK’nin partisi oldugu çok açiktir. Zaten kendileri de bunu inkar etmiyorlar. Imrali notlarina baktigimiz zaman bebek katilinin partiyi kendilerinin kurdugu, yöneticilerini kendilerinin belirledigini söyledigi görülüyor. Kandil’in dag kadrosu bunlari belirliyor. Biz Anayasa Mahkemesinden uluslararasi hukuka, iç hukuka, anayasamiza, yasalarimiza göre hareket etmesini bekliyoruz. Milletin vicdani bunun kapatilmasini emrediyor. Bu sebeple Anayasa Mahkemesinin artik bahanesinin kalmadigini düsünüyoruz ve bunun uzatilmadan gerçeklesmesini bekliyoruz. Yenisi kurulursa da kurulsun, terör örgütü kurarsa, terörü desteklerse yine kapatilmasi lazim. Bu bir mücadeledir. Terör örgütüyle iliskisini keser, içinde terör örgütünü barindirmaz, terör örgütünden talimat almaz ise saygili oluruz. Dün CHP, bugün de IYI Parti grup toplantilarini izledik. Sayin Kiliçdaroglu, demokrasilerde parti kapatilmalarinin olmamasi gerektigini söyledi.

Peki hangi demokraside teröre müsaade var, hangi demokraside terörün partisi olur? Bunun cevabini ver, Sayin Kiliçdaroglu. HDP’nin hakli kapatilma davasina destek veremiyor, HDP’nin terör örgütünün partisi oldugunu ve kapatilmasi gerektigini söyleyemiyorlar. Bunu oy kaygisiyla yapiyorlar, ittifak ortakligi hassasiyetiyle bunu diyemiyorlar” seklinde konustu.



“Halk üç sene önce referandumda kararini verdi”

Yeni Anayasa ve Seçim kanunu meselesine iliskin halkin iradesinin esas oldugunu ve üç sene önce gerçeklestirilen referandumda bunun kararini halkin verdigini ifade eden Destici, “Gündemdeki bir baska konu da Yeni Anayasa ve Seçim kanunu meselesidir. Artik siyasi partilerimizin kavga ve çekismeden kurtulmasi lazim. Illa güçlendirilmis parlamenter sistem, illa iyilestirilmis parlamenter sistem dememek lazim. Tamam da halk bir karar vermis, senin halkin tercihine de mi saygin yok? Üç sene önce yapilan referandumda halk bu yeni sistemle yönetilmek istendigini söylemis. Ortak akil, uzlasma, mevcut sistemin iyilestirilmesi, revize edilmesi, fazlaliklarinin atilmasi, noksanliklarinin tamamlanmasi ve daha da önemlisi Türkiye’nin darbe anayasasindan kurtularak yeni bir anayasaya kavusmasi hepimizin ortak hedefi olmalidir. Sayin Cumhurbaskanimiz bu konuda herkese bir çagri yapmistir. Siz de bir çalisma yapin, ortak bir çalisma grubu olusturulsun denilmistir. Biz de meclis zemininde ya da partiler arasinda bu konuda bir mutabakat arayalim” diye konustu.



“Sözde Ermeni Soykirimi açiklamasi Biden’in yüzüne vurulmalidir”

Önümüzde günlerde gerçeklesecek Erdogan-Biden görüsmesine iliskin konusan Mustafa Destici, “Ayin 14’ünde Cumhurbaskanimiz Recep Tayyip Erdogan ile Amerika Birlesik Devletleri’nin yeni baskani Joe Biden’in bir görüsmesi var. Libya’dan Kibris’a, Dogu Akdeniz’den Iran’a, Karabag’dan Suriye ve Irak’a kadar bütün bu konular, bölgesel meseleler konusulacak. Orada sunlar mutlaka sorulacaktir. PYD-YPG ile ABD Özel Kuvvetler arasindaki isbirligi, onlara gönderilen on binlerce TIR silah, bunlar sorulacaktir. Yunanistan’da bu kadar fazla üssün kurulmasi ve Yunanistan’a silah sevkiyati, hibesi neyi amaçlamaktadir? Sözde Ermeni soykirimiyla ilgili yaptigi açiklama da Biden’in yüzüne vurulmalidir” dedi.



“Dogu Türkistan ile ilgili yasaklarin kaldirilmasi lazim”

Yillardir devam eden Dogu Türkistan meselesine de deginen Destici, “Dogu Türkistan konusu hepimizin meselesidir. Orada süren zulme, isgale en çok tepki veren de biziz. Büyük Birlik Partisi kuruldugu günden beri samimi olarak rahmetli sehit liderimiz ve bütün kadromuzla tepki veriyoruz. Ne kadar Dogu Türkistanli kardesimiz varsa, bagimsizlik mücadelesinin öncüsü varsa, derneklerinin yetkilileri varsa bunlarin hepsinin anavatani, ikinci vatani Türkiye’dir. Bu sebeple bunlara kisitlama, engelleme getirilemez. Bunlarla ilgili yasaklarin tamaminin kaldirilmasi gerekir. Gerekirse Çin ile iliskilerimizi dondurur, keseriz. Biz Çin’e mahkum degiliz, Çin bize mahkumdur. Gerekirse savas da açariz. Savas sadece tankla, tüfekle, orduyla yapilmiyor. Asimetrik savaslar, ekonomik savaslar, siyasi mücadele yollari da var. Çin’in zaten bu konu uluslararasi gündemin meselesi haline gelecek diye ödü kopuyor. Uluslararasi gündeme tasimak bile Çin’e karsi bir savasin baslamasi demektir. Türkiye bunu yapar” ifadelerini kullandi.

“Müsilaj sorununda bakanligimizin açikladigi tedbirleri destekliyoruz”

Marmara Denizi’ni etkisi altina alan müsilaj meselesi hakkinda yorumda bulunan Destici, “Son günlerde gündeme gelen konulardan bir tanesi de müsilaj meselesidir. Müsilajin sebebi çok açik ve net bir sekilde ortadadir. Sebebi, biyolojik ve kimyasal atiklarin denize ve suya karismasidir. Geçmis yillarda maalesef tedbirler alinmamis, bu atiklar denize akmis ve müsilaj olusmasina sebep olmustur. Buradan hem yerel yönetimlere hem de bugüne kadar bu ülkeyi yöneten merkezi hükümetlerin hepsinin sorumlulugu vardir. Peki bundan sonra ne yapilacak? Bu konuda Çevre ve Sehircilik Bakanligimizin açikladigi tedbir paketini destekliyoruz. Bunlar dogru ve yerinde tespitlerdir ama gönül isterdi ki keske 10 sene, 20 sene, 30 sene önce yapilmis olsaydi. Bugün en azindan bu tedbir paketi açiklanmistir, Insallah tavizsiz bir sekilde bu eylem plani gerçeklestirilir ve kurallar uygulanir” dedi.

Kaynak: İHA