ODTÜ Bilim Gemisi Müsilajin Marmara Denizi'nin Karanlik Diplerine Etkisini Arastiracak

Deniz Bilimleri Enstitüsü Müdür Yardimcisi Doç. Dr. Mustafa Yücel: 'Ilk veriler, müsilajin deniz yüzeyinin 4050 metre derinligine yigilmis durumda oldugunu gösteriyor. Iyilesmenin uzun zamana yayilacagi görüsündeyiz' 'Marmara Denizi'ndeki müsilajin en dip noktalarindaki etkisini yeni nesil sensörlerle görüntüleyecek arastirmalara baslayacagiz. Böylece, Marmara Denizi'ni 50 metreye kadar saran müsilajin en dip nokta olan 1210 metredeki etkisini ortaya çikarmayi hedefliyoruz' 'Ayrica ilerleyen haftalardaki seferlerimizde Marmara'daki baliklara bir nevi nüfus sayimi yapmayi planliyoruz. Akustik cihazlarla bu öngörüyü yapabilecegimizi düsünüyoruz'

SELMA KASAP - Marmara Denizi'nde birçok noktada görülen deniz salyasi (müsilaj) olusumunu arastirmak üzere seyrüsefer halindeki ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsünün arastirma gemisi Bilim-2 ile toplanan verilerin ilk analiz sonuçlari, müsilajin deniz yüzeyinin 40-50 metre derinligine yigildigini gösterirken, gemiyle bu haftadan itibaren en dip nokta olan 1210 metredeki etkiler üzerine inceleme baslatilacak.

İçel'deki Deniz Bilimleri Enstitüsü'nde analizler devam ederken, ODTÜ'lü bilim insanlari Marmara Denizi'nin karanlik diplerindeki arastirmalarini özellikle hidrojen sülfür olusumuna yogunlastiracak.

Çevre ve Sehircilik Bakanligi ÇED Izin ve Denetim Genel Müdürlügünün ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü koordinasyonunda, 2017'den bu yana yürüttügü Marmara Denizi Bütünlesik Modelleme Sistemi (MARMOD) Projesi kapsaminda, Marmara Denizi'ndeki 100 istasyondan Bilim-2 Gemisi ile örnek toplayan ODTÜ'lü bilim insanlari, toplanan veriler ile denizdeki kirlilik ve müsilaj olusumunu arastiriyor.

MARMOD Projesi'nde görev alan ve salya olusumlari ile ilgili Bilim-2 Gemisi'nden gelen verileri analiz eden Enstitü Müdür Yardimcisi Doç. Dr. Mustafa Yücel, AA muhabirinin sorularini yanitladi.

Marmara Denizi'ndeki kirlilik, tuzluluk, sicaklik, klorofil, fitoplankton, zooplankton, oksijen ve isik miktari ile bulanikligin nedenlerini ortaya çikarmak için Istanbul ve Çanakkale Bogazlari dahil 100 ayri istasyondan numuneler aldiklarini bildiren Yücel, son dönemde çalismalarini, numunelerin İçel Erdemli'deki ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Laboratuvari'nda incelenmesine ve MARMOD Projesi kapsaminda Marmara Denizi'nin dijital ikizinin çikarilmasi üzerine yogunlastirdiklarini ifade etti.

Dijital ikizin çikarilmasinin önemine deginen Yücel, "Bu ikize bakarak denizdeki yüklerin hangi oranda azaltilmasinin temizlige etkisinin ne olacagi karari verilecek. Bu nedenle dijital ikizin çikarilmasi, Marmara Denizi'nin nefes almasi için verilecek kararlardaki çok büyük seçimleri etkileyecek." dedi.

Marmara seferinin DEKOSIM Ulusal Deniz Arastirmalari Altyapi Merkezi Projesi ve TÜBITAK BIDEB Öncü Arastirmacilar Programi tarafindan desteklendigini hatirlatan Yücel, "Gemimizin denizdeki analizlerini daha saglikli yapabilmesi için uzaktan kumanda ile takip yapabilen son teknoloji ürünü 'scanfish' cihazi takildi. Deniz yüzeyinin ilk 50 metresini sürekli tarayabilen bu cihaz ile sürekli veri toplayabiliyoruz." bilgisini verdi.

Marmara Denizi'nin tamamindan, 100 farkli noktadan aldiklari örneklerin İçel'deki Deniz Bilimleri Laboratuvarimizda analizlerine basladiklarini bildiren Yücel, söyle devam etti:

"Müsilajin üç boyutlu dagilimini ortaya çikariyoruz. Su anki bulgularimiz, müsilajin deniz yüzeyinden 40-50 metre bandina çöktügünü gösteriyor. Bu nedenle cihazlarimizin sinyalleri denizin altina geçemiyor. Denizin içinde müsilaj üretiminin sürdügünü ve yigilmanin deniz içinde oldugunu görüyoruz. Müsilajin denizin dibinden yukari dogru çiktigi gözlemleniyor.

Ayrica organik yükün rüzgarin da etkisiyle Marmara Denizi'nin güneyine dogru ilerledigini gözlemliyoruz. Özellikle Mudanya Gemlik dolayinda oksijen seviyesinin bu mevsimde olmasi gerekenden yüzde 20 daha az oldugunu tespit ettik. Bu nedenle Marmara'nin özellikle güneyinin hassas ve daha derin incelenmesi gerekiyor. Bu organik üretimin özellikle bir noktada duracagini ya da azalacagini öngörüyoruz ancak bunun sonrasinda organik yük içindeki bakterilerin de çogalmaya baslayacagini ve bunun da özellikle güneyde bas gösterdigini söyleyebiliriz. Normal deniz suyunda bulunan bakterinin bin kati bakterinin su anda Marmara Denizi'nde oldugunu görüyoruz. Zaten üretken olan Marmara'nin tasiyabilecegi bir birimlik müsilajin su anda 5 kat fazla oldugunu gördük. Bu çok anormal bir yük."

- Marmara'nin dibine isik tutulacak

Mustafa Yücel, yüzeyde müsilaj temizliginin önemli oldugunu dile getirerek, "Yüzeyin temizligi elbette önemli, özellikle kiyiya yigilan katilasan malzemenin kesinlikle temizlenmesi gerekiyor. Bir taraftan da Marmara Denizi genelinin içindeki müsilaj üretiminin de devam ettigi görülüyor. Denizi nefes alabilir hale getirmek için ne yapilmasi gerektigini çalisiyoruz. Iyilesmenin uzun zamana yayilacagi görüsündeyiz." dedi.

Oksijensizlesmenin Marmara Denizi için büyük bir sorun oldugunu dile getiren Yücel, sunlari kaydetti:

"Deniz yüzeyinin 50 metresine iliskin verilerimizin analizlerine basladik. Bu haftadan itibaren Marmara Denizi'nin dibindeki hidrojen sülfür birikiminin baslayip baslamadigini arastiracagiz. Marmara Denizi'ndeki müsilajin en dip noktalarindaki etkisini yeni nesil sensörlerle görüntüleyecek arastirmalara baslayacagiz. Böylece Marmara Denizi'ni 50 metreye kadar saran müsilajin en dip nokta olan 1210 metredeki etkisini ortaya çikarmayi hedefliyoruz."

Ayrica ilerleyen haftalardaki seferlerimize balik çalisan hocalarimizin da katilimini öngörüyoruz. Marmara'daki baliklara bir nevi nüfus sayimi yapmayi planliyoruz. Akustik cihazlarla bu öngörüyü yapabilecegimizi düsünüyoruz"

- "Vatandas bilimi" önerisi

Marmara Denizi'nin müsilajdan temizlenmesi için "vatandas bilimi" önerisini dile getiren Yücel, "Belirlenen vatandaslara oksijen seviyesini ölçer cihazlar dagitilarak Marmara'nin tamamini sürekli ölçülebilir bir hale getirme gibi bir önerim de oldu. Dünyada bu tür örnekleri görüyoruz. Böylece sürekli bir veri elde edebiliriz." dedi.

Marmara Denizi'ndeki atigin dogal organik atik oldugu yönünde de veriler elde ettiklerini belirten Yücel, analizlerden bilinmeyen bir atik gibi disaridan bir müdahalenin Marmara Denizi'ne yapilmadigi yönünde ön bilgiler de aldiklarini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA