Demirtaş ve birçok HDP'linin 6-8 ekim yargılaması başladı! Mahkemede provokasyon

Kobani bahanesiyle onlarca vatandaşın katledilmesine yol açan HDP’li yöneticiler yargılanmaya başladı. Sanıklar alkışlı provokasyonda bulunurken, şehit aileleri zanlıları protesto etti

Demirtaş ve birçok HDP'linin 6-8 ekim yargılaması başladı! Mahkemede provokasyon
Demirtaş ve birçok HDP'linin 6-8 ekim yargılaması başladı! Mahkemede provokasyon
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nca hazırlanan, aralarında Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Altan Tan, Ahmet Türk gibi isimlerin de yer aldığı 108 sanıklı kamuoyunda Kobani olayları olarak bilinen 6-8 Ekim eylemlerine ilişkin dava Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. Kobani olaylarını ateşleyerek 37 masum insanın hayatını kaybetmesine neden olan sanıklara adalet karşısında hesap sorulmaya başlandı.

İlk oturumu 40 gün sürmesi beklenen duruşmada, HDP'li sanıklar kimlik tespiti ve iddianame okunması sırasında duruşma salonunu provoke etmek için alkış tuttu. Demirtaş ve HDP'yi protesto eden şehit ve gazi yakınları ise davaya müdahil olmak istediklerini belirterek, "Bunların yakaları Kandil'in elinde" açıklaması yaptı.

SON DAKİKA: DURUŞMALAR BAŞLADI, 40 GÜN SÜRECEK

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Terör Suçları Soruşturma Bürosu tarafından Kobani olayları olarak bilinen 6-8 Ekim eylemlerine ilişkin hazırlanan iddianamede, 108 sanığa devletin birliğini ve ülke bütünlüğünü bozma, kasten öldürme, yağma ve alıkoyma gibi 30 farklı suçtan 38'er kez ağırlaştırılmış müebbet ile 19 bin 680 yıl hapis cezası istendi.

108 sanıklı iddianamede 37 maktul ve 2 bin 676 mağdur yer aldı. Sanıkların tamamı yaşanan olayları, başlamasında ve devamında sorumlu düzeyde organize etmekle ve örgütün talimat bütünlüğü içerisinde şiddetli sokak olayları şeklinde ülke geneline yayıp terör olaylarına kitlesel boyut kazandırmakla suçlandı. Örgüt yöneticisi olmakla suçlanan sanıklar, tüm suçlardan da ayrı ayrı sorumlu tutuldu.

Ankara 22. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte davanın 40 gün sürecek ilk oturumu başladı. Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü'ndeki salonda görülen davada, HDP eski eş başkanı Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ, Ayhan Bilgen, Sırrı Süreyya Önder, Ayla Akat Ata, Gültan Kışanak, Sebahat Tuncel ve Emine Ayna gibi HDP'li isimlerin yargılanmasına başlandı. Duruşmayı izleyen bazı müştekiler de sanıklara ve avukatlarına tepki gösterdi.

HDP eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş, avukatları olmadan kimlik tespitine ilişkin konuşmayacağını söyleyerek "Buraya susmaya değil konuşmaya geldik. Size değil cevap vermek günahımızı bile vermeyiz" dedi. İddianame okunması sırasında sanık avukatları alkış tutarak protesto etti.


SORUMLUSU DEMİRTAŞ'TIR

Demirtaş ve HDP'yi protesto eden şehit ve gazi yakınları da cezaevi önünde "Şehitler ölmez vatan bölünmez", "Terörist Selo" sloganları attı. Anadolu Güvenlik Korucuları ve Şehit Aileleri Konfederasyonu Başkanı Ziya Sözen yaptığı açıklamada, "Bu olayların talimatlarını veren bizzat Selahattin Demirtaş'tır. Demirtaş ise bu emri Kandil'den almıştır. Sözde hukuku ve evrensel ilkeleri koruması gereken Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi de Selahattin Demirtaş'ın suçsuz olduğunu ve serbest bırakılması gerektiğini söylüyor. Biz Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin verdiği kararı da onları da hiçbir şekilde tanımıyoruz" dedi.

HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALMALARINI DİLİYORUZ

AK Parti'den dün görülmeye başlanan Kobani davasına ilişkin açıklamalar geldi.

AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, Kobani olayları davasıyla ilgili, "Birliğimize kastedenler, ayrılıkçı amaçlarla sokakları kan gölüne çevirenler, terör faaliyetleri ile ülkemizi esir almaya çalışanlar için, Yasin Börü, Ahmet Dakak, Riyat Güneş, Hasan Gökguz ve 37 kişinin katilleri için şimdi hesap vakti." ifadelerini kullandı.



AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, "Dileğimiz, bu cinayetlerin tüm sorumlularının hukuk önünde hak ettikleri biçimde cezalandırılmalarıdır" şeklinde değerlendirdi.


Türkiye Gaziler ve Şehit Aileleri Vakfı Başkanı Lokman Aylar, Kobani bahanesiyle düzenlenen eylemlere ilişkin davayla ilgili, "Bizim için içeride dava edilenler ile dağdaki teröristler arasında fark yoktur. Devletimize başkaldıran herkes elbette bedelini ödeyecektir" dedi.