AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal: Şiddetin önlenmesi için yasal güvenceler yokmuş gibi davranılıyor.

Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesiyle ilgili değerlendirmede bulunan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, "İstanbul Sözleşmesi dışında kadını ve kadınlarla ilgili şiddeti önlemeye dönük yasal güvenceler hiç yokmuş gibi bir hava oluşturuluyor" dedi. Sözleşmenin sadece Türkiye'de tartışılmadığını söyleyen Ünal, AB üyesi 6 ülkenin sözleşmeyi uygulamaya koymadığını ifade etti. Polonya'nın ise "LGBT topluluğunun kendi cinsiyet anlayışını İstanbul Sözleşmesi üzerinden bütün topluma kabul ettirmeye çalıştığını" öne sürerek, sözleşmeden çekilmek için yasal süreci başlattığını hatırlattı.

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal: Şiddetin önlenmesi için yasal güvenceler yokmuş gibi davranılıyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal: Şiddetin önlenmesi için yasal güvenceler yokmuş gibi davranılıyor.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mahir Ünal, Kanal 7'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.


Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden çekilmesiyle ilgili değerlendirmelerinin sorulması üzerine Ünal, bu konuya Türkiye ölçekli bakılmaması gerektiğini söyledi.

Yasal güvence yokmuş gibi yansıtılıyor
Hükümet olarak iktidarları boyunca konuya ilişkin yaptıkları çalışmaları ve kadınları güvenceye alan yasal teminatları anlatan Ünal, "İstanbul Sözleşmesi dışında kadını ve kadınlarla ilgili şiddeti önlemeye dönük yasal güvenceler hiç yokmuş gibi bir hava oluşturuluyor" diye konuştu.

Sözleşmenin sadece Türkiye'de tartışılmadığını söyleyen Ünal, Avrupa Birliği üye ülkelerinden Bulgaristan, Macaristan, Çekya, Letonya, Litvanya ve Slovakya'nın sözleşmeyi uygulamaya koymadığını ifade etti.

Polonya çekilme için yasal süreç başlattı
Ünal, Polonya'nın ise "LGBT topluluğunun kendi cinsiyet anlayışını İstanbul Sözleşmesi üzerinden bütün topluma kabul ettirmeye çalıştığını" öne sürerek, sözleşmeden çekilmek için yasal süreci başlattığını hatırlattı.

Sözleşmenin, tartışılan toplumsal aile değerlerine karşı eğilimlerin meşrulaştırılması gibi sorunlu maddelerine çekince koyulamadığını anlatan Ünal, Türkiye'de Anayasa'nın, aileyi koruma sorumluluğunu devlete verdiğini belirtti.