'Yaşıyusun Bu Ayatı' Diyen Mutlu İnsanların Kenti Açıklaması Kırklareli
Sıcak kanlı ve samimi insanların bir arada yaşama kültürünü en üst düzeyde tuttuğu yerler arasındaki Kırklareli, şehirleşmenin insanları birbirinden koparmadığı ender kentler arasında bulunuyor Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu: 'İnsanlar paylaştıkça mutlu olurlar, mutlu oldukça paylaşırlar. Biz öyle yapıyoruz. Hep bardağın dolu tarafını görüyoruz, pozitif bakıyoruz hayata' Kent sakinlerinden esnaf Avni Dalgıç: 'Kırklareli benim için yaşam biçimi. İnsanlarıyla, insanların hal ve hareketleriyle, düşünce yapısıyla iyi bir şehir'
ÖZGÜN TİRAN/UFUK ERTOP - Metropol yaşamından uzak, "mutlu insanların kenti" sloganıyla özdeşleşen Kırklareli, Türkiye'nin en huzurlu ve güvenli kentleri arasında yer alıyor.
Sıcak kanlı ve samimi insanların bir arada yaşama kültürünü en üst düzeyde tuttuğu yerler arasındaki Kırklareli'nde kent sakinleri, birbirlerini tanımasalar bile selamlarını esirgemiyor.
"H" harfinin pek kullanılmadığı Trakya şivesiyle "Nabarsın bea", "Yaşıyusun bu ayatı", "ayırlı işler" gibi yerel dille samimi konuşmalar, kente dışarıdan gelenleri gülümsetiyor.
Tanışmak için "merhaba" kelimesinin yettiği, insanların samimiyeti ve misafirperverliği ile Anadolu kültürünün yaşatıldığı Kırklareli, doğa, kültür, sanat, tarih ve yöresel lezzetleriyle de ilgi çekiyor.
Kırklareli Belediyesince 2020 yılında Türk Patent ve Marka Kurumuna tescil ettirilen "Mutlu insanlar kenti" sloganı, kente dışarıdan gelenlerin de kendilerini mutlu hissetmelerine katkı sağlıyor.
Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, AA muhabirine, "Mutlu insanlar kenti" sloganının artık bu şehirle özdeşleştiğini söyledi.
Kentte yaşayanların çabuk mutlu olan bir yapıya sahip olduğunu anlatan Kesimoğlu, bu nedenle il merkezinin girişlerine maket kalpler üzerine "Mutlu insanlar kentine hoş geldiniz" yazdıklarını dile getirdi.
Kesimoğlu, "İkinci kalbimizde de 'Burada yaşayanların nabzı Mustafa Kemal atar' diye yazıyor." ifadesini kullandı.
Kentte yaşayan her insanın mütevazı olduğunu dile getiren Kesimoğlu, "Bizler tevazu içerisindeyiz, alçak gönüllüyüz, küçücük şeylerden mutlu olabilecek bir yapıya sahibiz. Evimizden çıktığımızda yolda yürürken bir esnaf arkadaşımızla selamlaşmak, oturup bir çay kahve içmek, günlük sohbeti gerçekleştirmek bizi mutlu eder. Biz aritmetik yatırımla, geometrik mutluluk yakalayan bir şehiriz." dedi.
- "Hep bardağın dolu tarafını görüyoruz, pozitif bakıyoruz hayata"
"Kırklareli'nde özel bir ruh var, gizli bir sır var, o mutluluğun sırrı var..." diyen Kesimoğlu, şöyle devam etti:
"İnsanlar paylaştıkça mutlu olurlar, mutlu oldukça paylaşırlar. Biz öyle yapıyoruz. Hep bardağın dolu tarafını görüyoruz, pozitif bakıyoruz hayata. Komşuluğu paylaşsınlar, sevgiyi, varlığı, yokluğu, dostluğu, saygıyı güzel olan bütün değerleri paylaşsınlar ve mutlu olsunlar. Mutlu olmayı hak ediyoruz. Dünya Mutlu İnsanlar Günü kutlu olsun, herkes mutlu olsun. Kırklareli'ne bekliyoruz ama bu kadarla yetiniyoruz. Bir tek özelliğimize dikkat etsinler bizim iyiyiz, hoşuz, demokratız, laikiz, çağdaşız, hukuk devletine insan haklarına gönül vermiş bir toplumuz. Bir olumsuz tarafımız vardır, bağımlılık yaparız. Gelsinler, görsünler, yaşasınlar eminim bir daha buradan ayrılmak istemeyeceklerdir."
Kırklareli Üniversitesi (KÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Pelin Dikmen Yıldız ise "mutlu insanların kenti" gibi sloganların insanlar üzerinde psikolojik ve duygusal çağrışımlar yaptığını söyledi.
Yıldız, "Mutluluk, kimi zaman bir yağmur damlası, kimi zaman bahar güneşinin sıcaklığında, kimi zaman da bir çocuğun tebessümünde saklı. İnsanın içini ısıtan, tadı damak çatlatan duyguların belki de en masumudur" dedi.
Mutluluğun herkes için farklı bir anlam taşıdığını anlatan Yıldız, "Kırklareli'nde mutluluk, kimi zaman Vize'nin sakinliği, İğneada'nın hareketliliği, Longoz ormanlarının sular altınki güzelliği kimi zaman da Lüleburgaz'ın çok yönlülüğü, Dupnisa Mağarası'nın kadim derinliği, tarihi antik çağlara uzanan Trakların ev sahipliği tadında kendini gösterir." diye konuştu.
- "Bağımlılık yapan bir kent"
Kent sakinlerinden esnaf Avni Dalgıç, 2005 yılında İstanbul'dan gezmek için geldiği Kırklareli'nden bir daha ayrılamadığını ifade etti.
Kentin suç oranının en düşük illerden olmasının da insana ayrı bir güven verdiğini dile getiren Dalgıç, "Kent, insanı kendine adeta aşık ediyor. Ben gezmek için geldim, bir daha İstanbul'a dönemedim. Bağımlılık yapan bir kent. Burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Kırklareli benim için yaşam biçimi. İnsanlarıyla, insanların hal ve hareketleriyle, düşünce yapısıyla iyi bir şehir." diye konuştu.
Kent sakinlerinden Hasan Varçın ise kentin kelimelerle anlatılamayacak kadar huzurlu ve mutlu olduğunu, burada yaşamaktan mutluluk duyduğunu söyledi.
Kaynak: AA
Sıcak kanlı ve samimi insanların bir arada yaşama kültürünü en üst düzeyde tuttuğu yerler arasındaki Kırklareli'nde kent sakinleri, birbirlerini tanımasalar bile selamlarını esirgemiyor.
"H" harfinin pek kullanılmadığı Trakya şivesiyle "Nabarsın bea", "Yaşıyusun bu ayatı", "ayırlı işler" gibi yerel dille samimi konuşmalar, kente dışarıdan gelenleri gülümsetiyor.
Tanışmak için "merhaba" kelimesinin yettiği, insanların samimiyeti ve misafirperverliği ile Anadolu kültürünün yaşatıldığı Kırklareli, doğa, kültür, sanat, tarih ve yöresel lezzetleriyle de ilgi çekiyor.
Kırklareli Belediyesince 2020 yılında Türk Patent ve Marka Kurumuna tescil ettirilen "Mutlu insanlar kenti" sloganı, kente dışarıdan gelenlerin de kendilerini mutlu hissetmelerine katkı sağlıyor.
Kırklareli Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu, AA muhabirine, "Mutlu insanlar kenti" sloganının artık bu şehirle özdeşleştiğini söyledi.
Kentte yaşayanların çabuk mutlu olan bir yapıya sahip olduğunu anlatan Kesimoğlu, bu nedenle il merkezinin girişlerine maket kalpler üzerine "Mutlu insanlar kentine hoş geldiniz" yazdıklarını dile getirdi.
Kesimoğlu, "İkinci kalbimizde de 'Burada yaşayanların nabzı Mustafa Kemal atar' diye yazıyor." ifadesini kullandı.
Kentte yaşayan her insanın mütevazı olduğunu dile getiren Kesimoğlu, "Bizler tevazu içerisindeyiz, alçak gönüllüyüz, küçücük şeylerden mutlu olabilecek bir yapıya sahibiz. Evimizden çıktığımızda yolda yürürken bir esnaf arkadaşımızla selamlaşmak, oturup bir çay kahve içmek, günlük sohbeti gerçekleştirmek bizi mutlu eder. Biz aritmetik yatırımla, geometrik mutluluk yakalayan bir şehiriz." dedi.
- "Hep bardağın dolu tarafını görüyoruz, pozitif bakıyoruz hayata"
"Kırklareli'nde özel bir ruh var, gizli bir sır var, o mutluluğun sırrı var..." diyen Kesimoğlu, şöyle devam etti:
"İnsanlar paylaştıkça mutlu olurlar, mutlu oldukça paylaşırlar. Biz öyle yapıyoruz. Hep bardağın dolu tarafını görüyoruz, pozitif bakıyoruz hayata. Komşuluğu paylaşsınlar, sevgiyi, varlığı, yokluğu, dostluğu, saygıyı güzel olan bütün değerleri paylaşsınlar ve mutlu olsunlar. Mutlu olmayı hak ediyoruz. Dünya Mutlu İnsanlar Günü kutlu olsun, herkes mutlu olsun. Kırklareli'ne bekliyoruz ama bu kadarla yetiniyoruz. Bir tek özelliğimize dikkat etsinler bizim iyiyiz, hoşuz, demokratız, laikiz, çağdaşız, hukuk devletine insan haklarına gönül vermiş bir toplumuz. Bir olumsuz tarafımız vardır, bağımlılık yaparız. Gelsinler, görsünler, yaşasınlar eminim bir daha buradan ayrılmak istemeyeceklerdir."
Kırklareli Üniversitesi (KÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Başkanı Dr. Öğretim Üyesi Pelin Dikmen Yıldız ise "mutlu insanların kenti" gibi sloganların insanlar üzerinde psikolojik ve duygusal çağrışımlar yaptığını söyledi.
Yıldız, "Mutluluk, kimi zaman bir yağmur damlası, kimi zaman bahar güneşinin sıcaklığında, kimi zaman da bir çocuğun tebessümünde saklı. İnsanın içini ısıtan, tadı damak çatlatan duyguların belki de en masumudur" dedi.
Mutluluğun herkes için farklı bir anlam taşıdığını anlatan Yıldız, "Kırklareli'nde mutluluk, kimi zaman Vize'nin sakinliği, İğneada'nın hareketliliği, Longoz ormanlarının sular altınki güzelliği kimi zaman da Lüleburgaz'ın çok yönlülüğü, Dupnisa Mağarası'nın kadim derinliği, tarihi antik çağlara uzanan Trakların ev sahipliği tadında kendini gösterir." diye konuştu.
- "Bağımlılık yapan bir kent"
Kent sakinlerinden esnaf Avni Dalgıç, 2005 yılında İstanbul'dan gezmek için geldiği Kırklareli'nden bir daha ayrılamadığını ifade etti.
Kentin suç oranının en düşük illerden olmasının da insana ayrı bir güven verdiğini dile getiren Dalgıç, "Kent, insanı kendine adeta aşık ediyor. Ben gezmek için geldim, bir daha İstanbul'a dönemedim. Bağımlılık yapan bir kent. Burada olmaktan mutluluk duyuyorum. Kırklareli benim için yaşam biçimi. İnsanlarıyla, insanların hal ve hareketleriyle, düşünce yapısıyla iyi bir şehir." diye konuştu.
Kent sakinlerinden Hasan Varçın ise kentin kelimelerle anlatılamayacak kadar huzurlu ve mutlu olduğunu, burada yaşamaktan mutluluk duyduğunu söyledi.