Sanli 'Kop Dagi Savunmasi' Belgeselle Gelecek Nesillere Aktarilacak
Ankara Bayburt Kültür ve Yardimlasma Dernegince çekimine baslanan 'Zor Geçit Bayburt' belgeseli, Birinci Dünya Savasi yillarinda önemli direnis noktalarindan Kop Dagi’ndaki savunmayi konu aliyor Bayburt Belediye Baskani Hükmü Pekmezci: 'Buralarda nice canlar topraga düstü, nice vatan evlatlarini kaybettik. Gelecek kusaklar bunun bilincinde olmali, bu topraklarin kadrini, kiymetini iyi bilmeliler' Senarist Güner Erdugan: 'Sanki 100 yil öncesine gitmis, atalarimizin yaninda omuz omuza savasiyormusuz gibi hissediyoruz. Çok farkli ve büyülü bir mekan. Her Türk vatandasi buraya gelsin, görsün, bu kokuyu içerisine çeksin, atmosferi hissetsin'
BESIR KELLECI - Birinci Dünya Savasi yillarinda Osmanli-Rus Savasi'nin yasandigi, çok sayida sehidin verildigi ve tarihte "Ikinci Plevne Savunmasi" olarak bilinen "Kop Dagi Savunmasi", çekilecek belgeselle gelecek nesle aktarilacak.
Bayburt ve Erzurum sinirinda yer alan 2409 rakimli Kop Dagi, Osmanli'nin Birinci Dünya Savasi yillarinda Çanakkale'den sonraki en önemli direnis noktalarindan biri olarak kabul ediliyor.
Ankara Bayburt Kültür ve Yardimlasma Dernegince, Kültür ve Turizm Bakanligi Sinema Genel Müdürlügü ile Bayburt Belediyesinin katkilariyla, savasin yasandigi ve 2016'da milli park ilan edilen "Kop Dagi Müdafaasi Tarihi Milli Parki"nda belgesel çekimlerine baslandi. Kop Dagi'ndaki savunmayi konu alan belgeselin çekimleri 1 hafta sürecek.
Yörede yasayanlarin da katki sundugu "Zor Geçit Bayburt" belgeselinin, Bayburt'un düsman isgalinden kurtulus günü 21 Subat'ta izleyiciyle bulusturulmasi hedefleniyor.
- "Kop Savunmasi kazanilmis ikinci Plevne'dir"
Bayburt Belediye Baskani Hükmü Pekmezci, AA muhabirine, 15 Subat 1916'da Erzurum'u isgal eden Ruslarin en büyük hedefinin Kop Dagi'ni geçerek kisa sürede sicak denizlere ulasmak oldugunu söyledi.
Erzurum-Trabzon güzergahindaki Kop Dagi'nda bir kahramanlik destani yazildigini vurgulayan Pekmezci, "Ruslar, 6 Mart 1916'da buraya geldiklerinde karsilarinda çok güçlü Türk ordusu ve Bayburt halkini buldu. Burada yaklasik 5,5 ay gibi uzun süren bir mücadelenin örnegini gördüler." dedi.
Pekmezci, oluk oluk kan aksa da dagin teslim edilmediginin altini çizerek, "Maresal Fevzi Çakmak Pasa'nin ifadesiyle Kop Savunmasi kazanilmis ikinci Plevne'dir. Onun için Kop Dagi, Türk tarihinde önemli bir yer isgal etmektedir. Eger Ruslar kisa zamanda burayi geçseydi haziran basinda Istanbul'da olacaklar ve Türkiye'nin kaderini de etkileyeceklerdi." diye konustu.
Türk tarihinin önemli bir dönüm noktasinin belgeselle gelecege tasinmasindan mutluluk duydugunu dile getiren Pekmezci, sunlari kaydetti:
"Geçmisi unutmadan gelecek kusaklara aktarmak zorundayiz. Buralarda nice canlar topraga düstü, nice vatan evlatlarini kaybettik. Gelecek kusaklar bunun bilincinde olmali, bu topraklarin kadrini, kiymetini iyi bilmeliler. Arkadaslarin bu kapsamdaki çalismalarini mutlulukla takip ediyoruz. Bu çalismalar gelecek kusaklar için de örnek teskil edecektir. Bu daglarda, bu topraklarda nice vatan evlatlari, degil Anadolu'nun, Osmanli Imparatorlugu'nun birçok bölgesinden gelmis ve burada sehit olmuslar. Onlari bir kez daha minnetle yad edecegiz. Ruhlarina Fatiha'lar okuyacagiz. Sehitlerimizi gelecek kusaklarin yad etmesi için elimizden geleni yapmak zorundayiz."
- "Dünya tarihini çok derinden etkileyen bir savunmadir"
Senarist Güner Erdugan da sanli Kop Dagi Savunmasi'ni canlandirmak, dogru ve etkili biçimde kamuoyuna anlatmak amaciyla yaklasik 50 kisilik ekiple çekimleri sürdürdüklerini aktardi.
Kop'ta verilen direnisin dünya tarihini etkileyen bir savunma olduguna isaret eden Erdugan, söyle konustu:
"Ruslar eger burayi kisa sürede geçip General Yudeniç'in dedigi gibi Istanbul'a rahatlikla ulassaydi bugün ne Sovyet devriminden bahsedebilirdik ne de buralarda yasiyor olurduk. Bu yönüyle dünya tarihini çok derinden etkileyen bir savunmadir. Kimseye kin gütmeden, intikam duygusu beslemeden, herkesi kardesçe kucaklayacak bu medeniyet, bu topraklar, gerçekten üzerinde yasayan insanlarin yurdu ve bundan sonra da ilelebet böyle devam edecek. Insallah biz de bunu yeni nesle aktaracagiz."
Erdugan, yüksek rakim ve kar dolayisiyla zorlu sartlarda çekimleri tamamlamamak için gayret ettiklerini anlatarak, su degerlendirmede bulundu:
"Genç arkadaslarimiz sag olsunlar bize figürasyon destegi sagladilar. Teknik ekibimiz de büyük fedakarlikla ve profesyonellikle islerini devam ettiriyor. Su anda gerçekten o günleri yasiyoruz. Sanki 100 yil öncesine gitmis, atalarimizin yaninda omuz omuza savasiyormusuz gibi hissediyoruz. Çok farkli ve büyülü bir mekan. Her Türk vatandasi buraya gelsin, görsün, bu kokuyu içerisine çeksin, atmosferi hissetsin. Yüz yil önce ecdadimizin yazdigi Kop destanini buraya gelerek görsünler isterim. Çanakkale çok önemli bir savunma hattiydi ama Kop Dagi da bir o kadar önemli savunma hattiydi. Bütün gençlerimizden özellikle istirham ediyorum, Bayburt'a gelsinler, Kop Dagi'nda gezsinler. Burada bir asir önce yazilan destana kendileri sahitlik etsinler."
Kaynak: AA
Bayburt ve Erzurum sinirinda yer alan 2409 rakimli Kop Dagi, Osmanli'nin Birinci Dünya Savasi yillarinda Çanakkale'den sonraki en önemli direnis noktalarindan biri olarak kabul ediliyor.
Ankara Bayburt Kültür ve Yardimlasma Dernegince, Kültür ve Turizm Bakanligi Sinema Genel Müdürlügü ile Bayburt Belediyesinin katkilariyla, savasin yasandigi ve 2016'da milli park ilan edilen "Kop Dagi Müdafaasi Tarihi Milli Parki"nda belgesel çekimlerine baslandi. Kop Dagi'ndaki savunmayi konu alan belgeselin çekimleri 1 hafta sürecek.
Yörede yasayanlarin da katki sundugu "Zor Geçit Bayburt" belgeselinin, Bayburt'un düsman isgalinden kurtulus günü 21 Subat'ta izleyiciyle bulusturulmasi hedefleniyor.
- "Kop Savunmasi kazanilmis ikinci Plevne'dir"
Bayburt Belediye Baskani Hükmü Pekmezci, AA muhabirine, 15 Subat 1916'da Erzurum'u isgal eden Ruslarin en büyük hedefinin Kop Dagi'ni geçerek kisa sürede sicak denizlere ulasmak oldugunu söyledi.
Erzurum-Trabzon güzergahindaki Kop Dagi'nda bir kahramanlik destani yazildigini vurgulayan Pekmezci, "Ruslar, 6 Mart 1916'da buraya geldiklerinde karsilarinda çok güçlü Türk ordusu ve Bayburt halkini buldu. Burada yaklasik 5,5 ay gibi uzun süren bir mücadelenin örnegini gördüler." dedi.
Pekmezci, oluk oluk kan aksa da dagin teslim edilmediginin altini çizerek, "Maresal Fevzi Çakmak Pasa'nin ifadesiyle Kop Savunmasi kazanilmis ikinci Plevne'dir. Onun için Kop Dagi, Türk tarihinde önemli bir yer isgal etmektedir. Eger Ruslar kisa zamanda burayi geçseydi haziran basinda Istanbul'da olacaklar ve Türkiye'nin kaderini de etkileyeceklerdi." diye konustu.
Türk tarihinin önemli bir dönüm noktasinin belgeselle gelecege tasinmasindan mutluluk duydugunu dile getiren Pekmezci, sunlari kaydetti:
"Geçmisi unutmadan gelecek kusaklara aktarmak zorundayiz. Buralarda nice canlar topraga düstü, nice vatan evlatlarini kaybettik. Gelecek kusaklar bunun bilincinde olmali, bu topraklarin kadrini, kiymetini iyi bilmeliler. Arkadaslarin bu kapsamdaki çalismalarini mutlulukla takip ediyoruz. Bu çalismalar gelecek kusaklar için de örnek teskil edecektir. Bu daglarda, bu topraklarda nice vatan evlatlari, degil Anadolu'nun, Osmanli Imparatorlugu'nun birçok bölgesinden gelmis ve burada sehit olmuslar. Onlari bir kez daha minnetle yad edecegiz. Ruhlarina Fatiha'lar okuyacagiz. Sehitlerimizi gelecek kusaklarin yad etmesi için elimizden geleni yapmak zorundayiz."
- "Dünya tarihini çok derinden etkileyen bir savunmadir"
Senarist Güner Erdugan da sanli Kop Dagi Savunmasi'ni canlandirmak, dogru ve etkili biçimde kamuoyuna anlatmak amaciyla yaklasik 50 kisilik ekiple çekimleri sürdürdüklerini aktardi.
Kop'ta verilen direnisin dünya tarihini etkileyen bir savunma olduguna isaret eden Erdugan, söyle konustu:
"Ruslar eger burayi kisa sürede geçip General Yudeniç'in dedigi gibi Istanbul'a rahatlikla ulassaydi bugün ne Sovyet devriminden bahsedebilirdik ne de buralarda yasiyor olurduk. Bu yönüyle dünya tarihini çok derinden etkileyen bir savunmadir. Kimseye kin gütmeden, intikam duygusu beslemeden, herkesi kardesçe kucaklayacak bu medeniyet, bu topraklar, gerçekten üzerinde yasayan insanlarin yurdu ve bundan sonra da ilelebet böyle devam edecek. Insallah biz de bunu yeni nesle aktaracagiz."
Erdugan, yüksek rakim ve kar dolayisiyla zorlu sartlarda çekimleri tamamlamamak için gayret ettiklerini anlatarak, su degerlendirmede bulundu:
"Genç arkadaslarimiz sag olsunlar bize figürasyon destegi sagladilar. Teknik ekibimiz de büyük fedakarlikla ve profesyonellikle islerini devam ettiriyor. Su anda gerçekten o günleri yasiyoruz. Sanki 100 yil öncesine gitmis, atalarimizin yaninda omuz omuza savasiyormusuz gibi hissediyoruz. Çok farkli ve büyülü bir mekan. Her Türk vatandasi buraya gelsin, görsün, bu kokuyu içerisine çeksin, atmosferi hissetsin. Yüz yil önce ecdadimizin yazdigi Kop destanini buraya gelerek görsünler isterim. Çanakkale çok önemli bir savunma hattiydi ama Kop Dagi da bir o kadar önemli savunma hattiydi. Bütün gençlerimizden özellikle istirham ediyorum, Bayburt'a gelsinler, Kop Dagi'nda gezsinler. Burada bir asir önce yazilan destana kendileri sahitlik etsinler."