Cumhurbaskani Erdogan, 'Kur-Faiz-Enflasyon Sarmalinda Yasamayacagiz'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “Kur-faiz-enflasyon sarmalinda yasamayacagiz. Yatarimi, üretimi engellemelerine müsaade etmeyecegiz, büyümeyi istikrarsiz hale getirmelerine müsaade etmeyecegiz. Biz bu sarmaldan çikacagiz. Bu tezgahin bozulmasini istemeyenler kur manipülasyonu ile bizi yeniden bu oyuna çekmek istiyorlar. Küresel finans çevreleri ve içerideki isbirlikçileri bunu basaramayacaklar” dedi.

Katildigi bir televizyon programinda gazetecilerin gündeme iliskin sorularina cevap veren Cumhurbaskani Erdogan, faiz ve enflasyona iliskin önemli açiklamalarda bulundu.

“Faizi düsürüyoruz, enflasyonun da insallah düstügünü hep birlikte görecegiz”

Küresel salgin döneminde Türkiye’nin 3 çeyrekte de farkli bir ayrisim ortaya koydugunu, yilsonu itibariyle de pozitif ayrismayi devam ettirecegine inandigini belirten Cumhurbaskani Erdogan, ”Türkiye’nin beklentileri de asarak böyle bir konuma gelmis olmasi da özellikle aç kurtlar gibi bekleyenleri de sasirtti. Biz sasirmadik. Ikinci ve üçüncü çeyrekte aldigimiz sinyallerle beklentimiz 10’u bulacagiz. Süphemiz yok. Yilsonu itibariyle enflasyonda da kendisini gösterecek. Faiz sebep, enflasyon neticedir. Faizi düsürüyoruz, enflasyonun da insallah düstügünü hep birlikte görecegiz” diye konustu.

“Kritik dönemde iki önemli destek paketi hazirladik. Bunlardan bir tanesi ilave istihdama destek paketi, digeri de imalata dayali ithal ikamesi destek paketidir” diyen Cumhurbaskani Erdogan, destek paketlerine iliskin bilgi verdi.

Istihdam olusturacak girisimcilere müjde veren Erdogan, “Bu girisimcilerimizin hazine destekli kredi garanti fonu kefaleti ile Sanayi ve Teknoloji Bakanligimizin verecegi 7 puana kadar faiz destegi ile yatirim yapmalarinin önünü açiyoruz. Toplam tutari 10 milyar lirayi bulan bu destekten Hamle programi kapsaminda diger illerimizde faydalanabilecektir. Isletmelerimize girisimcilerimize hayirli olsun” seklinde konustu.

Uygulamaya konulan ekonomi modelinin hatirlatilmasi üzerine Cumhurbaskani Erdogan, “Zengini zengin yapan model faizciliktir. Faiz zengini daha zengin yapar, fakiri de daha fakir yapar. Türkiye ne zaman yüksek faiz kiskacindan çikmak için adim atmissa döviz kuru üzerinden manipülatif baski ile karsi karsiya kalkmistir. Ülkemizin bu yolla bir cendereye sokulmak istenmesi bizim tarafimizdan engellenmistir. Biz buna müsaade etmeyecegiz. Bir defa bu kur-faiz spekülasyonu ile karsi karsiyayiz. Bu spekülasyonu ancak biz engelleriz. Yüksek faiz kazanci için kisa vadeli olarak ülkeye giren küresel fonlar var, bu sicak para döviz kurunu geçici olarak düsürebilir. Bu bizim için ideal degildir. Bir süre sonra bu fonlar yüksek faiz kazancini alip düsük kurdan tekrar dövize dönerken kur yeniden yükselir. Yükseler kuru düsürmek için her seferinde daha yüksek faiz vermek gerekir. Sürekli tekrarlanan bu süreç ülkenin kaynaklarini küresel sermayeye aktaran ve ekonomiyi bagimli hale getiren bir kisir döngüdür. Suanda bunu yasiyoruz. Kur-faiz-enflasyon sarmalana böyle sokulduk. Biz de diyoruz ki, kur-faiz-enflasyon sarmalinda yasamayacagiz. Yatarimi, üretimi engellemelerine müsaade etmeyecegiz, büyümeyi istikrarsiz hale getirmelerine müsaade etmeyecegiz. Biz bu sarmaldan çikacagiz. Bu tezgahin bozulmasini istemeyenler kur manipülasyonu ile bizi yeniden bu oyuna çekmek istiyorlar. Küresel finans çevreleri ve içerideki isbirlikçileri bunu basaramayacaklar. Özellikle maliyet enflasyonu denilen bir tez var, sikinti bu degil mi? Sanayicinin, yatirimcinin en önemli engeli maliyet enflasyonudur. Maliyetler ne kadar yükselirse, onun yatirimdaki gücü de o kadar azalir. Biz tam aksine istiyoruz ki, yatirimda gücünü artiralim, uluslararasi ihracatta o yatirimci yarisa güçlü bir sekilde girsin. Türkiye’nin temel göstergeleri ekonomide çok güçlü. Bunu disaridan birileri zayif göstermenin gayretine giriyor. Bizim ekonomik göstergelerimiz gayet iyi durumda. Ülkemiz artik bu kisir döngüyü kirma noktasina gelmistir, biz buradan geriye dönmeyecegiz. Salgin sonrasinda dünya ekonomisinde olusan yeni dengeler bu süreci hizlandirmistir. Bu olay sadece ülkemizde mi var? Amerika’da var, Almanya’da, Ingiltere’de, Hollanda’da var. Hepsi de bu kisir döngü içinde kivraniyor. Bunlardan Türkiye olarak biz büyük oranda siyrilmis vaziyetteyiz. Türkiye’nin güçlü ekonomik dinamiklerine güvenen yabanci yatirimcilar için uzun vadeli yatirimlarin artik zamanidir. Türkiye ekonomisinin sundugu bu firsatlari gören önemli yabanci yatirimcilarin büyük ölçekli yatirimlar için harekete geçtigini görüyoruz. Türkiye’ye uzun vadeli yatirim yapanlar her zaman kazanmistir, bundan sonra da kazanacaktir” ifadelerini kullandi.

Türkiye’deki sermayenin temsilcisi konumunda olan STK’nin kendilerine cevap yetistirmeye kalkmasinin çok manidar oldugunun altini çizen Erdogan, “Eger kredi istiyorsaniz kamu bankalari kredi vermeye hazir. Bizim derdimiz var, bizim derdimiz, kur-faiz sarmalli degil, yatirimi yapacak güçlü yatirimcilari ariyoruz. Biz yeni ekonomi modeli ile yüksek faiz verecek sicak para çekme politikasini elimizin tersi ile itiyoruz. Düsük faizle yeni yatirimlari, üretimi ve ihracati destekleyecegiz. Özellikle kamu bankalarinin yöneticilerine hep onu söylüyorum, siz özel sektör bankalari ile faiz noktasinda yarisa girmeyeceksiniz. Tam aksine düsük faizle yatirimcimizi tesvik edeceksiniz. Biz suanda ihracatta gayet iyi bir konumdayiz. 215-220 milyar dolarlara çiktik. Yilsonuna kadar 220’nin üzerine çikacak” dedi.

Erdogan, “Benim de yakin çevremde birçok insan bunlari geçmiste de savunmadilar. Biz ‘6 sifiri atiyoruz’ dedigimiz zaman ‘Taksim Meydani’nda aniririm’ diyenler vardi. En yakinimda olanlardan bile, suanda o da siyasette ‘kurmayacagim’ dedigi halde bir parti kurdu. Daha sonra 6 sifiri atacagiz dedim ben, Basbakanim çünkü. Simdi de onunla övünüyor. ‘biz 6 sifir attik’ diyor. Ne sen attin. Basbakan olarak talimati verdim ve 6 sifiri attik. Ondan sonra onlar övünmeye basladilar. Benzer birçok ekonomik kararlarin altinda benim imzam var. Sen benim bir bakanimsin, karar merci degilsin ki. Simdi bir yere geldik. Artik cari açik verip bu açigi dis borç ile finanse eden degil döviz kazanip cari fazla veren bir ekonomi olma hedefiyle hareket ediyoruz. Bu hedefe de çok yakiniz. Döviz kurunda kalici istikrar, yüksek faiz ile kisa vadeli ödünç döviz çekerek degil, ihracat, turizm ve diger hizmet gelirleri ile döviz kazanarak mümkün olabilir. Faizleri artirmanin çözüm olmadigini defalarca gördük, yüksek faiz ile sicak para çekerek döviz kurunu baskilayip ithalati ucuzlatmak enflasyonla mücadele degildir. Bize dayatilan yük ek faiz politikasi yeni bir olay degil. Yerli üretimi yok eden, üretim maliyetlerini artirarak yapisal enflasyonu kalici hale getiren bir modeldir. Bu model sicak para her çiktiginda kur artisi ile enflasyonun yeniden tetiklendigi ve yeni faiz artirimlarinin gündeme getirdigi sonu olmayan bir sarmaldir. Biz bu sarmala son veriyoruz. Bugün geldigimiz noktada ihracatimizin, bu oran önemli, ithalatimizi karsilama oranlari yüzde 90’lara ulasti. Turizmde toparlanma süreci içindeyiz. Yillik cari açigimizi aydan aya azaltiyoruz. Önümüzdeki sene yillik bazda cari fazlaya geçecegimiz anlasiliyor ve buna da inaniyorum” diye konustu.

“Ekonomik güvenlik, ulusal güvenligin bir parçasidir”

Kemal Kiliçdaroglu’nun ekonomik gelismelerin MGK’da görüsülmesine gösterdigi tepkinin hatirlatilmasi üzerine Erdogan, “Ekonomik güvenlik, ulusal güvenligin bir parçasidir. Türkiye ekonomisi güçlüdür. Makro göstergelerimiz ve son dönemdeki ekonomik performansimiz gayet iyidir. Döviz kurunda gördügümüz son hareketliligin ekonomik temeli olmadigi açiktir. Üretimi, yatirimi, istihdami, ihracati ve bununla birlikte gelisen politikalarla ülkemizin giderek güçlenmesi ve bagimsiz politikalar izleyecek konuma gelmesi bazilarini rahatsiz ediyor. Ana muhalefetin basindaki kisi bundan ciddi manada rahatsiz oluyor. MGK bu konularin görüsüldügü yer olamazmis. Bu kisi siyaseti anlamis degil, siyaseti bilmiyor, hala ayni yerde. SSK’yi batiran o kafa hala ayni yerde. Sen zaten SSK’yi batirdin. Sen degil misin SSK hastanelerinde insanlarin morglarda öldügü dönemin sorumlusu? Hiç umurunda degil. Sorumlusu sensin. MGK’da bunlari görüsmeyecegiz de nerede görüsecegiz? MGK bu islerin en hassas noktada görüsüldügü ve görüsülecegi yerdir. Türkiye eski Türkiye degildir. Türkiye finans piyasalari üzerinden, ekonomik tehditlere pabuç birakmaz, geçti onlar. Reel ekonomimiz bu tehditleri bosa çikartacak güç ve kabiliyettedir. Bu tehditlere karsi rahatlikla durabiliyoruz. Algi operasyonlari ile bizi zayiflatmak ve engellemek artik mümkün degildir. Bu tehditlerin farkinda oldugumuzu, tehditler karsisinda geregini yapacak güçte ve kararlilikta oldugumuzu MGK’da teyit etmis olduk” diye konustu.

“Yanindaki sözcü olan zat da iyi bir faizcidir”

“Kur baskisi ne zaman ve nasil kirilir?” sorusuna cevap veren Cumhurbaskani Erdogan, “Benim normal vatandasim faiz sarmali altinda inim inim inler. Ana muhalefetin basindaki zat ‘indirin bire, biz destekleriz’ diyor. Ben aksini söylemiyorum. Benim tek basima bu tür karari almaya yetkim yok. Ben dikkat edilirse basindan beri ilgili mercilere, hatta kendileri ‘merkez Bankasi bagimsiz degil’ diyor. Merkez Bankasi bagimsiz degil de sen bagimsiz olmayan Merkez Bankasi’ndan randevu talep ettiginde Tayyip Erdogan bunu engelledi mi? Gidip Merkez Bankasi’ni ziyaret ettikten sonra yaptigin açiklamalar belli, isin ahlaki boyutu da yok. Insan böyle bir ziyareti yaptiktan sonra disarida tam aksi, Merkez Bankasini yipratacak açiklamalar yapar mi? Bunlari yapti. 2016’dan bu yana bunlari tekrar tekrar söyledi.

Yanindaki sözcü olan zat da iyi bir faizcidir. Kendisi bu islerden zaten anlamaz. Biz insallah seçim öncesine kadar ciddi manada faizin düstügünü, kuru tetikleyen yüksek faizin düsüsü sebebiyle kurda olumlu iyilesmenin oldugunu hep birlikte görecegiz, buna enflasyon da dahil. Tabi ki takvim veremem ama muhalefetin faiz indirimi konusundaki itirazlari bizim dogru yolda oldugumuzun teyididir. Demek ki bu noktaya geldiler. Hemen çark ederler mi onu bilemem. Ben tezimin savunucusuyum” seklinde konustu.

Gelismis ülkelerden büyüme oranlari ve enflasyon rakamlari hakkinda örnekler veren Cumhurbaskani Erdogan, “Bizim derdimiz yatirimlari ve yerli üretimleri desteklemek ve artirmaktir” açiklamasinda bulundu.

“Stokçuluk bir nevi hirsizliktir”

Stokçuluk yapanlara iliskin konusan Erdogan, “Stokçulugun cezai müeyyidesi bir puan. Bunu yeniden düzenleyip cezai müeyyidesi artmasi yazim. Stokçuluk dinimizde yeri olmayan bir konudur. Stokçuluk bir nevi, ‘spekülatif hareketler’ deniyor ama hirsizliktir. Fahis fiyatlarla mücadele noktasinda ilgili bakanlarimiza dedik ki, bu adimlari atacaksiniz, bununla ilgili gerekirse bir yasan düzenleme yapip bu fahis fiyat artisina gidenleri tespit edelim, stoklama yapmak suretiyle mali piyasadan çekenleri yakaladigimizda bunlara gerekli müeyyideleri uygulayalim” dedi.

Erdogan, “Biz kamu maliyesindeki imkanlarimizi kullanarak basta enerji olmak üzere küresel fiyatlardan kaynaklanan maliyet artislarini vatandaslarimiza yansitmamak için gerekenleri yapiyor. Bugün gelinen noktada geçici olacagi öngörülen küresel kaynakli bir enflasyon artisi söz konusu, yilsonu itibariyle firsatçilari da defederek olumlu neticeler alacagiz” diye konustu.

Özellikle enerjide ve dogal gaz da Avrupa ile mukayese edilemeyecek derece fiyatlarin ucuz oldugunu söyleyen Erdogan, “Bu gerçegi muhalefet görmek istemiyor. Avrupa’da fiyatlar bizimle mukayese edilemeyecek derecede pahali. Biz ise bu kadar ucuz fiyatla dogal gazi verirken, enerjiyi verirken yalan yanlis her türlü haberleri uyduruyorlar. Biz yalanci ile nereye kadar bu sekilde yarisacagiz? Biz hanelere dogal gazi dörtte bir, elektrigi ise yari fiyatina veriyor. Sen ne dersen de onlar buna inanmiyorlar. Biz vatandasimizi enflasyona ezdirmeyecegiz” seklinde konustu.

“Babayigitlik bize yakisir”

Asgari ücret ile ilgili ilgili bakanlar ve parti yönetimi ile müzakereleri yaptiklarini belirten Erdogan, “Asgari ücret konusunda 2002 yilindan itibaren ülkemiz adina önemli kazanimlar elde edildi. 2002 yili sonunda bekar ve çocuksuz bir isçinin eline geçen net asgari ücret 184 lirayken, 2021 yilinda bu tutari 2 bin 825 liraya biz çikarttik. Asgari ücret 2002’den bu güne kadar nominal olarak 15,3 kat artti. Asgari ücretin reel orani yüzde 131 olarak gerçeklesti. Asgari ücretin reel degerinin artmasi isçilerimizin satin alma gücünün arttiginin bir göstergesidir. Uluslararasi verilere göre asgari ücretin isçiye bulundugu ülkede sagladigi satin alma gücüne bakildiginda Avrupa ülkeleri ve Amerika’nin yer aldigi endekste 2002 yilinda 14. sirada olan ülkemiz, 2021 yilinda 10. siraya ilerledi. Isçilerimizin satin alma güçlerini yükseltmeyi sürdürecegiz” dedi.

Erdogan, “Bu asgari ücret çalismasinda isçimizi enflasyondan, fiyat artislarinin olumsuz etkilerinden koruyacagiz. Babayigitlik bize yakisir. Biz de babayigitligimizi insallah gerek ilgili bakanim, gerekse heyeti, gerekse çalisma arkadaslarim hep birlikte genis bir istisare yapmak suretiyle fazla uzatmadan kararimizi verecegiz” diye konustu.

Emekliler için bu zamana kadar yapilanlari anlatan Erdogan, “Emekliler bizim önceliklerimiz arasinda yer aldi, bundan sonra da ayni sekilde olacak” ifadelerini kullandi.

“Üretimi yaptikça dogal gazi milletimizle paylayacagiz”

Türkiye’nin dogal gaz arama çalismalarina iliskin bilgi veren Erdogan, “Biz iktidara geldigimizde kiralama yöntemi ile bu isi yürütüyorduk ama para vermiyorduk. ‘Bulursaniz dogal gazi bunu yüzde 50, yüzde 50 paylasiriz’ diyorduk. Sondaj çalismalari, sismik çalismalari yapiliyordu ama bir sonuç alinamiyordu. Biz kendimiz bu adimi attik. Berat Bey’in Enerji Bakani oldugu dönemde 2 tane sismik arastirma gemisi ve sondaj gemileri aldik. Gemilerimizin sayisi 5’e çikti. Simdi 6. gemimize sondaj gemisi olarak kavustuk. Bunlarla Karadeniz, Akdeniz’de çalismalarimizi yogun ve özgüvenli yapmis olacagiz. Bu birilerini rahatsiz ediyor. 2022 yili içinde tüm kuyularda üretim öncesi tamamlama operasyonlarinin bitmesini planliyoruz. Hedef bu. Bir taraftan da deniz tabani üretim sistemleri ile kara tesislerinin malzeme temini ve insaat çalismalari hizla devam ediyor. Dagitim hattinin deniz tabanina yerlestirilmesi için tüm çalismalari 2022 yilinin ilk yarisinda baslatmayi öngörüyoruz. Bu çalismalarin tamamlanmasiyla 2023 yili Ocak ayi itibariyle Sakarya Gaz Sahasi’nda ilk gaz üretimine geçmeyi hedefliyoruz. Sakarya Gaz Sahasi’nda ilk fazda 10 kuyudan günlük 10 milyon metreküp üretim yapmayi planliyoruz. Ikinci fazin tamamlanmasinin ardindan açilacak kuyu sayisina bagli olarak bu rakam 40 milyon metreküpe çikacak. Yeni müjdeler için ekiplerimiz hem arama hem de sondaj faaliyetleri ile bölgede yogun bir çalisma yürütüyor. Olumlu netice aldikça müjdeleri milletimizle paylayacagiz. Üretimi yaptikça dogal gazi milletimizle paylayacagiz” dedi.

“Söz verdigimiz gibi vatandaslarimizin yaninda olduk”

Izmir depreminin ardindan yapilan konutlarin hatirlatilmasi üzerine Erdogan, “Devlet olarak söz verdigimiz gibi vatandaslarimizin yaninda olduk. Bu güzel binalari insa ettik. Depremzedelerin yarasini sarmak için Elazig, Malatya ve Izmir’de toplamda 35 bin 28 konut, 4 bin 104 köy evi ve 353 isyeri insa ediyoruz. Elazig’da 23 bin 677 konut ve 2 bin 515 köy evi, Malatya’da 6 bin 287 konut ve bin 555 köy evi yapiyoruz. Bir yil geçmeden konutlari teslim etmeye basladik. Izmir depreminin ardindan Bayrakli’da yerinde bin 391 konut ve 302 isyeri ve rezerv alanda 3 bin 649 konut ve 511 isyeri insa etmek için harekete geçti. Bornova Egridere’deki 34 köy evi ile birlikte Izmir depreminin ardindan toplam 5 bin 74 konut ve 353 isyeri yapma karari aldik. Bu evleri de bir yil içinde teslim etme sözünü verdik” dedi.

Kiliçdaroglu’nun “Bir Kizilay çadiri bile yok” sözünün hatirlatilmasi üzerine Erdogan, “Maalesef içine girdigi çadir Kizilay çadiri. Bu görecek gözü de yok” diye konustu.

“Gündemi seçimle mesgul ederek sözüm ona siyaset yaptiklarini saniyorlar”

Erken seçim söylemlerine iliskin konusan Erdogan, “Kaç defa söyledik bilemiyorum ama daha kaç kez söyleyecegiz. Söyleyecek herhangi bir sözleri olmayinca bununla oyalaniyorlar. Sayin Bahçeli’nin bugün konusmasinda ifade ettigi gibi bu tavizsiz karar ve irade beyanina sevse de sevmese de alismalarini ve riayet etmelerini kendilerine tavsiye ediyorum. Millete hayri, faydasi olmayanlar gündemi seçimle mesgul ederek sözüm ona siyaset yaptiklarini saniyorlar. Küresel gelismelere bagli olarak tüm bu yasanan döviz hareketliligini bahane ederek seçim çagrisinda bulunanlar son olarak halki sokaga çikartmaya çagirdilar. Bunlarin geçmisten beri aliskanligi budur. Birkaç marjinal grubun çagrisina sagduyulu olan halkimiz itibar etmedigi gibi güvenlik güçlerimiz de halki kiskirtanlara karsi gerekli islemleri baslatti. Ben milletime verdigim sözü tutan bir siyasetçiyim. AK Parti sözünde duran kadrolardan mütesekkil bir parti, Cumhur Ittifaki da sözün erlerinin kurdugu bir ittifaktir. Insallah vatandaslarimiz Haziran 2023’te sandik basina gidecek ve tercihini yine AK Parti ve Cumhur Ittifaki’ndan yana kullanacaktir” ifadelerini kullandi.

“Bu ülkenin yüzde 52’sine gayri milli diyeceksin, sonra da helallesmeye çikacaksin”

Kiliçdaroglu’nun açiklamalarina iliskin yayinlanan videonun ardindan Erdogan su ifadeleri kullandi:

“Ülkenin vatandaslarina, ‘AK Parti’ye oy verdiler’, ‘Erdogan’i desteklediler’ diye kullanilan oylarda gayri milli ifadesini kullanmak aymazliktir, gafilliktir. Bu ülkenin yüzde 52’sine ‘gayri milli’ diyeceksin, sonra da helallesmeye çikacaksin. Bu durum bile Bay Kemal’in ne kadar samimiyetsiz oldugunu gösterir. Bunlarin helallesmesi gereken dosya o kadar kabarik ki. Tehdit ettikleri, magdur ettikleri ile helallesmeye baslasa bile hepsinden helallik almaya ömürlerinin yetecegini sanmiyorum. CHP zihniyeti arkasinda o kadar çok magdur birakti ki, onlarla helallesmesi bu dünyada bitmez. Basörtülülerden helallik dilemesi lazim. Boraltan faciasinda katledilmesine vesile olduklari 146 Azerbaycanli kardeslerimizden helallik dilemeleri yazim. 1944’de 146 Azerbaycanli kardesimiz Rus zulmünden kaçarak Türkiye’ye siginmisti, dönemin CHP yönetimi ne yazik ki 146 kardesimizi Stalin’in askerlerine teslim etti. Azerbaycanli kardeslerimiz Boraltan Köprüsü’nden karsi geçti ve askerlerimizin gözleri önünde katledildiler. Karsiya geçerken, ‘bizi onlara birakmayin, bizi siz öldürün’ dediler. Hani bir türkü var ya, ‘düsman bekler karsida önüne katti beni, can alinan çarsida gardasim satti beni.’ CHP bu. Varsayalim ülkemizdeki vatandaslarimizla, magdur ettigi kesimlerle helallestiler, ya mazlum Suriyelilerle, Filistinlilerle, Libyalilarla, Afrikalilarla nasil helallesecekler. Biz gönül cografyamiza ulastikça, mazlumlara destek çiktikça, fakir halklara gida ve tibbi yardimda bulundukça demedikleri kalmadi. Bay Kemal ‘Adalet Bakanligi kadrolarini parti örgütüme vermeyip de milliyetçilere mi verseydim’ diyen eski CHP’li bakanlarin magdur ettigi kisilerden helalligi nasil alacak bunu hiç düsündü mü? Bay Kemal SSK Genel Müdürlügü döneminde beceriksiz yönetimi nedeniyle hastane köselerinde hayatini kaybeden, tedavi borcu nedeniyle evladinin cenazesini alamayan vatandaslarla önce bir helallessin. Her darbenin, antidemokratik eylemin arkasinda duran CHP zihniyeti helallik almak için çok ama çok geç kaldi. Her seçim öncesi CHP’liler muhafazakar seçmene sirin görünmek için hep takla atmaya baslarlar. Bu helallesme atagi ayni minvalde bir harekat ama bu biraz erken oldu sanki. Çünkü Bay Kemal seçimler Haziran 2023’te” açiklamasinda bulundu.

“Fransiz çimento devi Lafarge’in terör örgütlerini desteklemesi”

Fransiz sirket Lafarge’in terör örgütlerine destek vermesi ile ilgili Macron ile görüstügünü belirten ve Macron’un isten siyrilmaya çalistigini söyleyen Erdogan, “Suriye ihtilafinin olumsuz sonuçlarindan en fazla zarar gören ülke biziz. Suriye halkini, ülkenin toprak bütünlügünü ve milli güvenligimizi tehdit eden terör bu sonuçlardan belki de en önemlisidir. Suriye’deki terör sorununun gerekçelerinin basinda terör örgütlerine verilen dis destek geliyor. DEAS ile mücadele bahanesiyle bazi ülkeler tarafindan terör örgütü PKK-YPG’ye verilen destek kabul edilemez. PKK-YPG’nin terörist kimligi baska isimler atfedilerek degistirilemez. DEAS ile mücadele ettigi iddiasiyla PKK-YPG’ye destek verenlere ülkemizin DEAS ile sahada gögüs gögse çarpisan yegane koalisyon ve NATO üyesi oldugunu, 4 bin 500’den fazla DEAS teröristini etkisiz hale getirdigimizi, DEAS terörüne en az onlar kadar maruz kaldigimizi hatirlatmak isteriz. Zaman zaman ülkemize yönelik DEAS baglaminda asilsiz iddialar dile getirenler var. Evvelemirde kendi tutumlarini bunlar gözden geçirmelidir. Lafarge firmasinin DEAS ile baglantili faaliyetleri bu çerçevede Fransiz yargisi tarafindan ortaya konulmus ve Fransiz yargisi bunu hükme baglamistir. Bundan daha baska delil olabilir mi? Bunu Mocron’un kendisine de söyledim. Lafarge’i nereye koyacaksin? Hiç bilgisi yokmus, haberi yok mus gibi ayaklara giriyor, isi siyirmaya çalisiyor. Bunlar maalesef ikiyüzlü. Mehmetçigimiz orada verdigi mücadele ile onlari oraya gömdü” dedi.

“Hepsi ile münasebetlerimizi çok daha iyi yerlere getirecegiz”

Birlesik Arap Emirlikleri ile yürütülen iliskilerin yeniden insa edilmesi, dis politikadaki gelismeler ve CHP’nin elestirilerinin sorulmasi üzerine Erdogan, “Önce Katar ile basladilar, o tutmadi, biz Katar’a BMC’yi satmadik. Sadece Katar BMC’ye ortak oldu. Yüzde 49 onlar, yüzde 51 biz. Ürettiklerimizin belli yerlere satilmasinda onlarin da olumlu gayretleriyle Arifiye’deki palet fabrikasinin restorasyonu ve elden geçirilmesine bu ortakligin çok büyük faydasi oldu. Simdi ise Abu Dabi yönetimi ele attigimiz bu adim tarihi bir adim. 11 milyar dolarlik bir ön anlasma yapildi. Yaptigimiz ikili görüsmede de Subat ayi gibi benim bir ziyaretim olacak. BAE ile olan süreç farkli bir konuma erisecek. Biz dargin, küskün oldugumuz zaman ondan kendilerine sermaye çikartmaya çalisiyor CHP, beraber adim attigimiz zamanda da ‘niye bunlar baristilar’ deyip oradan kendilerine sermaye çikartmaya çalisiyor. Çatlasaniz da patlasaniz da hepsi ile münasebetlerimizi çok daha iyi yerlere getirecegiz. Bahreyn’in bize gelme durumu var, onlarla görüsmelerimizi yapacagiz. Suud ile olan münasebetleri daha iyi konuma getirmenin gayreti içinde olacagiz. Misir’da da çok farkli gelismeler olmaz demiyorum, olabilir. Tüm bu bölgenin insanlarinin birbiri ile münasebetleri farkli. Kadim tarihi biz beraber insa ettik, paylasiyoruz. Bizim Körfez ülkeleri ile aramizda çok ciddi bir isbirligi potansiyeli mevcut. Karsilikli faydaya dayali yeni isbirligi projelerini ortak yatirimlar için bir firsat olarak görüyoruz” diye konustu.

Kaynak: İHA