KTÜ Farabi Hastanesi Kovid-19 Testi Yapılan Merkezler Arasında Yer Alıyor

Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın: 'Kovid19 şüphesi bulunan kişinin boğaz ve burnunun arka kısmından koronavirus ile enfekte hücre içeren örnek alınıyor ve bir dizi işleme tabi tutuluyor. Yaklaşık 1,52 saat süren çalışma sonucunda elde edilen sonuca göre de pozitif veya negatif kararını veriyoruz' 'Sonuçların hızlı şekilde çıkarılarak sistem üzerinden ilgili hastanelere ve İl Sağlık Müdürlüğüne bildirilmesi gerekiyor. Çünkü şüpheli hasta pozitif çıkarsa izole edilmesi, negatif çıkarsa o ortamdan uzaklaştırılması gerekiyor. Dolayısıyla titizlik gerektiren süreçler. Bütün ekip arkadaşlarıma gönüllü olarak çalışmayı kabul ettikleri için teşekkür ediyorum' 'Türkiye, daha önce Kovid19 vakaları görülen ülkelerdeki örneklerden de yararlanarak doğru adımlarla mücadelesine devam ediyor' 'Biz insanlarımız için 24 saat çalışıyoruz, onlar da bizim için evde kalsınlar. Kurallara uyarsak, ülkemiz dünyada bu işten başarılı çıkan ülkeler arasında yer alacak'

TUĞBA YARDIMCI - Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Faruk Aydın, hastanelerinin, Türkiye'de yeni tip koronavirüs (Kovid-19) testi yapılan hastaneler arasında yer aldığını, bunun yanı sıra PCR testi çalışılan ilk laboratuvarlardan biri olduklarını söyledi.

KTÜ Farabi Hastanesi Merkezi Sterilizasyon Ünitesi Sorumlu Öğretim Üyesi Prof. Dr. Aydın, AA muhabirine yaptığı açıklamada, dünyayı etkisi altına alan Kovid-19'un Türkiye'de görülmesinin ardından Sağlık Bakanlığının, test yapılan kişi sayısını artırmayı öngördüğünü, hastanelerinin de Türkiye'de Kovid-19 testi yapılan 75 merkez arasında yer aldığını dile getirdi.

Kendilerine bir süre önce laboratuvarlarında bu testin yapılıp yapılamayacağının sorulduğunu belirten Aydın, bu konuda çalışabileceklerini, Türkiye'deki ilk PCR testi çalışılan laboratuvarlardan biri oldukları bilgisini paylaştıklarını ifade etti.

Aydın, Kovid-19 testinin, hastayı muayene eden hekimin şüphesi ve Sağlık Bakanlığı tarafından Kovid-19 rehberinde tanımlanan olgu tanımına uyması üzerine yapılabildiğini anlatarak, "Kovid-19 şüphesi bulunan kişinin boğaz ve burnunun arka kısmından koronavirus ile enfekte hücre içeren örnek alınıyor ve bir dizi işleme tabi tutuluyor. Yaklaşık 1,5-2 saat süren çalışma sonucunda elde edilen sonuca göre de pozitif veya negatif kararını veriyoruz." dedi.

Laboratuvarlarında Trabzon, Bayburt ve Gümüşhane'den gelen hasta örneklerinin çalışıldığını aktaran Aydın, şu değerlendirmede bulundu:

"Laboratuvarda 2 kişiden oluşan 3 ekip görev yapıyor. Kimyager, biyolog gibi analist arkadaşlar 8 saatlik vardiyalar şeklinde 24 saat çalışıyorlar. Prof. Dr. İlknur Tosun, Doç. Dr. Kurtuluş Buruk, Doç. Dr. Irmak Baran ve Doktor Öğretim Üyesi Esra Özkaya'dan oluşan 5 kişilik ekip olarak biz öğretim üyeleri de testlerin bilimsel yorumu ve kontrol basamaklarında yer alıyoruz. Laboratuvarımızda toplam 35-40 kişilik bir ekiple çalışıyoruz. Diğer arkadaşlarımız bize lojistik destek veriyor. Gelen örneklerin kaydedilmesi, sisteme girilmesi, barkodlanması ve takip edilmesi zaman alıcı işlemler, bütün bu işlerde destek veriyorlar.

Sonuçların hızlı şekilde çıkarılarak sistem üzerinden ilgili hastanelere ve İl Sağlık Müdürlüğüne bildirilmesi gerekiyor. Çünkü şüpheli hasta pozitif çıkarsa izole edilmesi, negatif çıkarsa o ortamdan uzaklaştırılması gerekiyor. Dolayısıyla titizlik gerektiren süreçler. Bütün ekip arkadaşlarıma gönüllü olarak çalışmayı kabul ettikleri için teşekkür ediyorum. Biz de karınca kararınca ülkenin bu yarasının onarılmasına destek vermeye çalışıyoruz."

- "Günlük ortalama 125 örnekle ilerliyoruz"

Aydın, Kovid-19'un bulaş riski yüksek olduğu için kurdukları laboratuvarın negatif basınçlı bir laboratuvar olduğunun altını çizerek, "Ortamdaki hava emilerek, mikroorganizmaların ortamda dolaşmasını engelleyen bir sistemle alınıp, süzülüp, atmosfere atılıyor. Odada bulaş riskini neredeyse sıfıra indirmiş olduk. Dolayısıyla ekibimiz güven içinde çalışıyor. Günlük ortalama 125 örnekle ilerliyoruz. Bazı günler bu sayı artıyor ya da azalabiliyor." diye konuştu.

Türkiye'nin, daha önce Kovid-19 vakaları görülen ülkelerdeki örneklerden de yararlanarak doğru adımlarla mücadelesine devam ettiğine dikkati çeken Aydın, şunları kaydetti:

"Kimse bunun ne zaman biteceğini söyleyemez ama yapılan öngörülerde mayıs ayının sonlarına doğru yavaşlayabileceği ama tamamen ortadan çekilmeyeceği düşünülüyor. Ben de buna katılıyorum çünkü sürü bağışıklığı diye bir kavram var. İnsanların büyük bir kısmı asemptomatik olarak bu enfeksiyonu geçirecek ve bağışıklık kazanacaklar ki yayılamasın. Şimdiki sayılarımız sürü bağışıklığı için yetersiz. Bu süreçte şayet bir aşı imdadımıza yetişirse bu işten en az zararla kurtulabiliriz."

- "Sosyal mesafeyi korumalıyız"

Aydın, Kovid-19'un çok dayanıklı bir virüs olmadığını da vurgulayarak, şöyle devam etti:

"Bütün mesele bu virüsün bulaşmasını engellemek. İnsanların solunum yolu ile dışarıya atılan salgılarından bulaşıyor. Bunun 1 metre 83 santimetreye kadar etkili olabildiği belirtiliyor. İşte onun için 'sosyal mesafeyi koruyalım' diyoruz. Mümkün olduğunca sokağa çıkmayalım. Yaptığımız alışverişlerde dezenfektan, kolonya ve çamaşır suyunu sulandırarak mutlaka bilinçli bir şekilde kullanmalıyız."

- "Maske ve eldivenlerin tıbbi atık olarak bertaraf edilmesi gerekiyor"

Prof. Dr. Aydın, kullanılan maske ve eldivenlerin tıbbi atık olarak bertaraf edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, "Maalesef sokağa atılmış eldiven ve maskeler görebiliyoruz. Bunlar tehlike arz ediyor. Vatandaşımız kullandıkları maske ve eldivenleri bir poşette toplayıp, bir şekilde tıbbı atığa ulaştırmalı. Belediyelerin, bu tıbbi atıkları toplamak için uygun bir yol, yöntem bulması gerektiğini düşünüyorum." şeklinde konuştu.

Kovid-19 pandemisinin bütün dünyayı etkilediğini anımsatan Aydın, "Ülkemiz de pandemiden etkilendi. O nedenle 'şurası az etkilenir' ya da 'şurası çok etkilenir' gibi bir şey söylemek doğru olmaz. Şu bilinmeli ki kurallara uyulduğunda daha az hasar göreceğiz. O nedenle vatandaşlarımızdan bir kez daha bunun bilincine varmalarını, zorunlu haller dışında sokağa çıkmamalarını, bir araya gelmemelerini ve sosyal mesafeyi korumalarını rica ediyorum." dedi.

Prof. Dr. Aydın, hastalığın henüz başlangıç döneminde olunduğunu belirterek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Bu dönemde mikrobun birinden başkasına geçişini mutlaka durdurmalıyız. Bunun yolu da görüşmemek ve bir araya gelmemektir. Karantina koşullarına uyarak mutlaka bunu sağlayacağız. Dünyayı etkileyen bir pandemi ile karşı karşıyayız ve bilim insanları, hekimler, sağlık çalışanları, yöneticiler; ciddi, adeta insanüstü bir efor ile çalışıyorlar. Bu emeği boşa çıkarmamak için bu hastalıkla ilgili önerilere insanlarımızın uymasını istiyoruz. Biz insanlarımız için 24 saat çalışıyoruz, onlar da bizim için evde kalsınlar. Kurallara uyarsak ülkemiz, dünyada bu işten başarılı çıkan ülkeler arasında yer alacak. Lütfen hep beraber kurallara uyalım."
Kaynak: AA