Erken Tanı Ve Tedavi İle 3.7 Milyon Kanser Hastasının Hayatı Kurtulabilir
Dünyada her yıl 18 milyon kişi kansere yakalanıyor ve bu kişilerin 9.6 milyonu kaybediliyor. Uzmanlar ise erken tanı ve tedavi stratejileriyle bu kişilerden 3.7 milyon kişinin kurtarılabileceğini belirtiyor.
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği tarafından “4 Şubat Dünya Kanser Günü” dolayısıyla bir basın toplantısı düzenlendi.
Toplantıda; Dünya Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından Dünya Kanser Günü’nün 20’nci yıl dönümü nedeniyle halkın kanserle ilgili bilgi, deneyim, görüş ve davranışları hakkında güncel durumu saptamak amacıyla yapılan kamuoyu araştırmasının sonuçları paylaşıldı. İlk çok ülkeli kamuoyu araştırması özelliği taşıyan “Kanser 2020” çalışmasına 20 ülkeden 15 bin yetişkin katıldı.
Toplantıda konuşan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şuayip Yalçın, toplantının amacının yanlış bilgi ve suistimal karşısında doğru kampanyaları topluma doğru iletmek olduğunu vurgulayarak, “Kimse toplumun bilincini, ortak aklını aşağı görmemeli. Biz de ortak aklı harekete geçirip bir sinerji oluşturmaya çalışıyoruz. Kanserin kendisi genetik şekilde ortaya çıkıyor ama meydana gelişi tamamen davranışlarımızla alakalı. Yaşam tarzı değişikliklerimizi yapmıyoruz. Sigara, alkol, kilo, egzersiz yapmamak, dengeli beslenmemek, diğer korunabilir hastalıklardan korunmamak, kanserle ilgili taramalara katılmamak gibi. Daha iyi olmak için, topluma önderlik etmek için buradayız” diye konuştu.
Kanserlerin gelişmemiş ülkelerde daha fazla görüldüğüne işaret eden Yalçın, “Çünkü gelişmiş ülkelerde bizim önlenebilir kanser dediğimiz kolon, meme, akciğer kanserinden hem ölümler azaldı hem de görülme sıklığı azaldı. 50 yaş sonrası 60 yaş sonrası kanser ölümleri azalmaya başladı.
Biz ülkemizi yaşanabilir sağlıklı öncül duruma getirebiliriz. Dünyada Türkiye’deki yaşam süresi kadınlarda 81’e erkeklerde ise 75’e çıktı. Demek ki bizler birçok şeyi yapabilme potansiyeline sahibiz. İyi yetişmiş personelimiz, insan gücümüz var. Buradaki fırsat güzel ama kanser 50 yaş sonrası artıyor. Çocukluk çağından başlayarak davranışlarımızla birlikte 50 yaş sonrası biz bu riskleri taşıyoruz. O nedenle risk oluşmadan bunlardan kaçınabilirsek. Bizler bu riskleri kendimiz tanıyalım, ailemize ve topluma bu mesajı yayalım. Kanserlerin yüzde 40’tan fazlası önlenebilir, önlenmek dışında birincil önlenme dediğimiz hiç oluşmamasını sağlamak, kansere erken tanı koymak da var. Erken tanıda tedavi başarıları tamamen değişiyor. Kanser taramalarıyla ikincil koruma, tedavileriyle üçüncül koruma söz konusu. Kanserli olmak da dünyanın sonu değil” şeklinde konuştu.
Yalçın 15 bin kişiyle yapılan anket çalışmasına değinerek, “İnsan odaklı çalışmalar yapıyoruz. İnsanların yüzde 60’ı kanser olmaktan korkuyor, çekiniyor. Genel olarak toplumun yüzde 60’ında kendisinde, ailesinde kanser var. Kanser toplumsal bir problem, toplumun tümünü etkiliyor. İnsanların 3’te 1’i kanserden ölüyor. Toplumun yüzde 63’ü tütün kullanımının zararlı olduğunu, güneş ışınlarının zararlı olduğunu biliyor, yüzde 28’i egzersiz eksikliğinin zararlı olduğunu biliyor” ifadelerini kullandı.
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Genel Sekreteri Prof. Dr. Tezer Kutlu da Dünya Kanser Günü’nü Türkiye’ye getiren kurum olduklarını belirterek, Dünya Kanser Günü’nün bu sene 20’inci yılı olduğunu hatırlattı. Kanser günü kapsamında son 3 yıldan beri dünyada önemli binaların ışıklandırıldığını söyleyen Kutlu, “Yarın akşam Galata Kulesini ve Yavuz Sultan Selim ve Fatih Sultan Mehmet iki köprümüzü kampanya renkleri olan turuncu ve mavi ile ışıklandırıyoruz. Son 3 yıldan beri ‘Kararlıyım yapacağım’ diye bir sloganımız var. Kanser konusunda bireyin, toplumun, şirketlerin, basının, ‘herkesin mücadelesi ile kanserde bir yere varılır’ düşüncesiyle adanmışlığını sembolize eden bir söz. Her yıl size farklı mesajlarla gerçekten faydası olan sloganlar ile geliyoruz” açıklamasında bulundu.
Sloganlardan bahsetmek istediğini söyleyen Kutlu, şu ifadeleri kaydetti:
“9.6 milyon gerekçem var’. Her yıl 9.6 milyon kişi kanserden ölüyor. Dünyada her yıl 18 milyon kişi kansere yakalanıyor ve 9.6 milyonu kaybediliyor. Bunun neresinden pozitif bakıp nereye gitmeliyiz de ikinci sloganda geliyor. Bu 9.6 milyon ölümden kısa orta vadede erken tanı ve tedavi stratejileriyle 3.7 milyon hayatı kurtarabiliriz. Doğduğunuz ve yaşadığınız yer kaderiniz olmamalı. Kanser ölümlerinin yüzde 70’i düşük ve orta gelirli ülkelerde oluyor. Orta gelirdeki ülkelerin yüzde 90’ı kanserin tedavisi olan radyoterapiye ulaşamıyor bile. Bugün, sadece Türkiye’yi değil Dünya’yı konuşmamız gerekiyor. Dumansız iş yerleri pasif içiciliğe maruz kalma oranı yüzde 80-90 azaltır. Kim olursanız olun anlamlı bir değişiklik yapmak için kendinize söz verebilirsiniz. Bireyin aldığı riski sadece farkındalık yetmez ‘davranışlarınızı nasıl değiştirebilirsiniz’ demeye başladık. Bu senenin kampanyasında bireylerin aldığı risklerin farkında olması ve bu riskleri değiştirerek, davranış değişikliği ile kendini, çevresini, toplumu nasıl koruyacağından bahsediyoruz. ’Genetik mi tercihler mi?’ Bugün, genetik nedenler konuşuluyor kanserde, doğru ama tüm kanserlerin yüzde 10 kadarı genetik mutasyonlarla alakalı. Tütün ve alkol kullanımı tüm kanser ölümlerinin yüzde 27’sinden sorumlu. Risklerinizi azaltmak için kişisel bir taahhütte bulunabilirsiniz. ’Aşılanmaya değer.’ Biliyorsunuz; İnsan-papillona virüsünün yol açtığı, cinsellikle bulaşan dünyada 500 bin civarında vaka görülüyor. Bunda taramalarla beraber aşılama var. Dünyanın aslında aldığı bir yol var. Bugün kanser teşhisi konduktan sonra 5 yıl içinde yaşayan insanların oranı dünyaya 48.3 milyona ulaşmış. Kanserden kurtulan 50 milyon insan şu anda 5 yılını doldurmuş, yaşıyorlar. Dünyaya kanserin bedeli yıllık toplam 1.16 trilyon dolar. Zengin ülkeler bile artık bunun maddi boyutuyla başa çıkmakta zorlanıyorlar.”
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği paydaşlarından Biletix Genel Müdür Yardımcısı Hale Dündar Biga ise kanser hastalığının tedavisi için gerekli bilimsel araştırmalara destek vermenin herkesin ortak sorumluluğu olduğuna işaret ederek, “Bu amaç doğrultusunda Ticketmaster International öncülüğünde kanser hakkında farkındalık oluşturmak ve tıbbi araştırmalara fon oluşturmak amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. Başlatılan uluslararası girişim kapsamında, geçen yıl Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği ile birlikte çalışma kararı aldık. Bu yıl Biletix olarak yapacağımız çalışmaların yanında, derneğe kendi kampanyalarında destek vererek en üst seviyede fayda sağlamak isteğindeyiz. İlk olarak gelirinin tamamı derneğe bağışlanacak özel tasarlanmış hediye paketlerini satışa sunduk. Yıl içerisinde de yapacağımız birçok etkinlik ile yürütülen bilimsel araştırmalara destek olmak ve hastalık hakkında farkındalık oluşturmak için dernek ile birlikte çalışacağız. Çünkü birlikte çok daha güçlü olacağımızı biliyoruz. 22 ülkenin katılımıyla bu bilinci yaymak ve daha fazla insana ulaşmak İçin elimizden gelenin en iyisini yapacağız” ifadelerini kaydetti.
“Sosyal Sorumluluk Projeleri” adlı dersleri kapsamında dernek ile çalışacak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 1’inci sınıf öğrencisi Yaren Ünal da, “Hepimiz kanserin farkındayız fakat farkındalık tek başına yeterli kavram değildir. Önemli olan bu farkındalığı davranışsal olarak değişikliklere çevirmektir. Biz de bu kampanyayı destekliyoruz” dedi.
Kaynak: İHA
Toplantıda; Dünya Kanser Kontrol Örgütü (UICC) tarafından Dünya Kanser Günü’nün 20’nci yıl dönümü nedeniyle halkın kanserle ilgili bilgi, deneyim, görüş ve davranışları hakkında güncel durumu saptamak amacıyla yapılan kamuoyu araştırmasının sonuçları paylaşıldı. İlk çok ülkeli kamuoyu araştırması özelliği taşıyan “Kanser 2020” çalışmasına 20 ülkeden 15 bin yetişkin katıldı.
Toplantıda konuşan Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği Başkanı ve Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Şuayip Yalçın, toplantının amacının yanlış bilgi ve suistimal karşısında doğru kampanyaları topluma doğru iletmek olduğunu vurgulayarak, “Kimse toplumun bilincini, ortak aklını aşağı görmemeli. Biz de ortak aklı harekete geçirip bir sinerji oluşturmaya çalışıyoruz. Kanserin kendisi genetik şekilde ortaya çıkıyor ama meydana gelişi tamamen davranışlarımızla alakalı. Yaşam tarzı değişikliklerimizi yapmıyoruz. Sigara, alkol, kilo, egzersiz yapmamak, dengeli beslenmemek, diğer korunabilir hastalıklardan korunmamak, kanserle ilgili taramalara katılmamak gibi. Daha iyi olmak için, topluma önderlik etmek için buradayız” diye konuştu.
Kanserlerin gelişmemiş ülkelerde daha fazla görüldüğüne işaret eden Yalçın, “Çünkü gelişmiş ülkelerde bizim önlenebilir kanser dediğimiz kolon, meme, akciğer kanserinden hem ölümler azaldı hem de görülme sıklığı azaldı. 50 yaş sonrası 60 yaş sonrası kanser ölümleri azalmaya başladı.
Biz ülkemizi yaşanabilir sağlıklı öncül duruma getirebiliriz. Dünyada Türkiye’deki yaşam süresi kadınlarda 81’e erkeklerde ise 75’e çıktı. Demek ki bizler birçok şeyi yapabilme potansiyeline sahibiz. İyi yetişmiş personelimiz, insan gücümüz var. Buradaki fırsat güzel ama kanser 50 yaş sonrası artıyor. Çocukluk çağından başlayarak davranışlarımızla birlikte 50 yaş sonrası biz bu riskleri taşıyoruz. O nedenle risk oluşmadan bunlardan kaçınabilirsek. Bizler bu riskleri kendimiz tanıyalım, ailemize ve topluma bu mesajı yayalım. Kanserlerin yüzde 40’tan fazlası önlenebilir, önlenmek dışında birincil önlenme dediğimiz hiç oluşmamasını sağlamak, kansere erken tanı koymak da var. Erken tanıda tedavi başarıları tamamen değişiyor. Kanser taramalarıyla ikincil koruma, tedavileriyle üçüncül koruma söz konusu. Kanserli olmak da dünyanın sonu değil” şeklinde konuştu.
Yalçın 15 bin kişiyle yapılan anket çalışmasına değinerek, “İnsan odaklı çalışmalar yapıyoruz. İnsanların yüzde 60’ı kanser olmaktan korkuyor, çekiniyor. Genel olarak toplumun yüzde 60’ında kendisinde, ailesinde kanser var. Kanser toplumsal bir problem, toplumun tümünü etkiliyor. İnsanların 3’te 1’i kanserden ölüyor. Toplumun yüzde 63’ü tütün kullanımının zararlı olduğunu, güneş ışınlarının zararlı olduğunu biliyor, yüzde 28’i egzersiz eksikliğinin zararlı olduğunu biliyor” ifadelerini kullandı.
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Genel Sekreteri Prof. Dr. Tezer Kutlu da Dünya Kanser Günü’nü Türkiye’ye getiren kurum olduklarını belirterek, Dünya Kanser Günü’nün bu sene 20’inci yılı olduğunu hatırlattı. Kanser günü kapsamında son 3 yıldan beri dünyada önemli binaların ışıklandırıldığını söyleyen Kutlu, “Yarın akşam Galata Kulesini ve Yavuz Sultan Selim ve Fatih Sultan Mehmet iki köprümüzü kampanya renkleri olan turuncu ve mavi ile ışıklandırıyoruz. Son 3 yıldan beri ‘Kararlıyım yapacağım’ diye bir sloganımız var. Kanser konusunda bireyin, toplumun, şirketlerin, basının, ‘herkesin mücadelesi ile kanserde bir yere varılır’ düşüncesiyle adanmışlığını sembolize eden bir söz. Her yıl size farklı mesajlarla gerçekten faydası olan sloganlar ile geliyoruz” açıklamasında bulundu.
Sloganlardan bahsetmek istediğini söyleyen Kutlu, şu ifadeleri kaydetti:
“9.6 milyon gerekçem var’. Her yıl 9.6 milyon kişi kanserden ölüyor. Dünyada her yıl 18 milyon kişi kansere yakalanıyor ve 9.6 milyonu kaybediliyor. Bunun neresinden pozitif bakıp nereye gitmeliyiz de ikinci sloganda geliyor. Bu 9.6 milyon ölümden kısa orta vadede erken tanı ve tedavi stratejileriyle 3.7 milyon hayatı kurtarabiliriz. Doğduğunuz ve yaşadığınız yer kaderiniz olmamalı. Kanser ölümlerinin yüzde 70’i düşük ve orta gelirli ülkelerde oluyor. Orta gelirdeki ülkelerin yüzde 90’ı kanserin tedavisi olan radyoterapiye ulaşamıyor bile. Bugün, sadece Türkiye’yi değil Dünya’yı konuşmamız gerekiyor. Dumansız iş yerleri pasif içiciliğe maruz kalma oranı yüzde 80-90 azaltır. Kim olursanız olun anlamlı bir değişiklik yapmak için kendinize söz verebilirsiniz. Bireyin aldığı riski sadece farkındalık yetmez ‘davranışlarınızı nasıl değiştirebilirsiniz’ demeye başladık. Bu senenin kampanyasında bireylerin aldığı risklerin farkında olması ve bu riskleri değiştirerek, davranış değişikliği ile kendini, çevresini, toplumu nasıl koruyacağından bahsediyoruz. ’Genetik mi tercihler mi?’ Bugün, genetik nedenler konuşuluyor kanserde, doğru ama tüm kanserlerin yüzde 10 kadarı genetik mutasyonlarla alakalı. Tütün ve alkol kullanımı tüm kanser ölümlerinin yüzde 27’sinden sorumlu. Risklerinizi azaltmak için kişisel bir taahhütte bulunabilirsiniz. ’Aşılanmaya değer.’ Biliyorsunuz; İnsan-papillona virüsünün yol açtığı, cinsellikle bulaşan dünyada 500 bin civarında vaka görülüyor. Bunda taramalarla beraber aşılama var. Dünyanın aslında aldığı bir yol var. Bugün kanser teşhisi konduktan sonra 5 yıl içinde yaşayan insanların oranı dünyaya 48.3 milyona ulaşmış. Kanserden kurtulan 50 milyon insan şu anda 5 yılını doldurmuş, yaşıyorlar. Dünyaya kanserin bedeli yıllık toplam 1.16 trilyon dolar. Zengin ülkeler bile artık bunun maddi boyutuyla başa çıkmakta zorlanıyorlar.”
Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği paydaşlarından Biletix Genel Müdür Yardımcısı Hale Dündar Biga ise kanser hastalığının tedavisi için gerekli bilimsel araştırmalara destek vermenin herkesin ortak sorumluluğu olduğuna işaret ederek, “Bu amaç doğrultusunda Ticketmaster International öncülüğünde kanser hakkında farkındalık oluşturmak ve tıbbi araştırmalara fon oluşturmak amacıyla bir sosyal sorumluluk projesi başlattık. Başlatılan uluslararası girişim kapsamında, geçen yıl Türk Kanser Araştırma ve Savaş Kurumu Derneği ile birlikte çalışma kararı aldık. Bu yıl Biletix olarak yapacağımız çalışmaların yanında, derneğe kendi kampanyalarında destek vererek en üst seviyede fayda sağlamak isteğindeyiz. İlk olarak gelirinin tamamı derneğe bağışlanacak özel tasarlanmış hediye paketlerini satışa sunduk. Yıl içerisinde de yapacağımız birçok etkinlik ile yürütülen bilimsel araştırmalara destek olmak ve hastalık hakkında farkındalık oluşturmak için dernek ile birlikte çalışacağız. Çünkü birlikte çok daha güçlü olacağımızı biliyoruz. 22 ülkenin katılımıyla bu bilinci yaymak ve daha fazla insana ulaşmak İçin elimizden gelenin en iyisini yapacağız” ifadelerini kaydetti.
“Sosyal Sorumluluk Projeleri” adlı dersleri kapsamında dernek ile çalışacak Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi 1’inci sınıf öğrencisi Yaren Ünal da, “Hepimiz kanserin farkındayız fakat farkındalık tek başına yeterli kavram değildir. Önemli olan bu farkındalığı davranışsal olarak değişikliklere çevirmektir. Biz de bu kampanyayı destekliyoruz” dedi.